10 gün işe gelmeyen memurun gün hesabında hafta sonları dahil edilir mi?

Mahkeme tarafından davacının göreve gitmediği günlerden 02-03-09-10/06/2018 tarihlerine isabet eden günlerin hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle on günlük sürenin hesabında dikkate alınmaması gerektiği ileri sürülmekte ise de, yukarıda sözü edilen Yönetmelik hükmünde yer verilen "kesintisiz olarak on gün görev başında bulunulmaması" ifadesinden anlaşılacağı üzere, sürenin hesabında hafta sonu tatillerinin dikkate alınmaması halinde kesintisiz olarak 10 gün göreve gelmeme durumunun fiilen mümkün olamayacağı, bu nedenle sürenin hesabında hafta sonu tatillerinin de dikkate alınacağı açıktır.

T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE

Esas No: 2021/17145
Karar No: 2022/2410

TEMYİZ EDEN (DAVALI):İstanbul Valiliği
VEKİLİ:Av....
KARŞI TARAF (DAVACI):...
VEKİLİ:Av. .

İSTEMİN KONUSU:
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, 3. İdari Dava Dairesince verilen 14/04/2021 günlü, E:2020/392, K:2021/541 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem:

Arnavutköy Kaşgarlı Mahmut Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan davacı tarafından, 01/06/2018- 15/06/2018 tarihleri arasında "Mücbir sebepler hariç, özürsüz ve kesintisiz olarak on gün görevi başında bulunmaması" fiilini işlediğinden bahisle aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 22/11/2019 günlü, E:2019/1198, K:2019/2480 sayılı kararıyla; dosyaya sunulan belge örneklerinin incelenmesinden, davacının görev yaptığı Aile Sağlığı Merkezinde cuma günleri öğleden sonra 13:00- 17:00 arası kurum dışı mesai nedeniyle muayene yapılmadığı, 01/06/2018 tarihinin ise Cuma gününe rastladığı, aynı Sağlık Merkezinde görev yapan diğer Hekim ... tarafından özetle "01/06/2018 tarihinde ... birim doktoru davacının ana bilgisayarı çalışmadığından bilgisayar arızası nedeniyle davacının muayene işlemlerinin davacı ile beraber Dr. .'nin . nolu birimindeki bilgisayarından hastalara bakılarak yapıldığı, davacının saat 12:00 itibarıyla kurum dışı mesaisine çıktığı, ilgili muayene kayıtları misafir hasta olarak ektedir" şeklinde tutanak tutulduğu, işbu tutanak ekinde Dr. .'nin 01/06/2018 tarihinde kesin kayıtlı ve misafir olarak muayene edilen hasta listesini eklendiği, ayrıca 01/06/2018 tarihinde sağlık ocağında tedaviye gelen .'nın, .'nin, .'nin, .'nin velileri tarafından özetle "davacının odasındaki bilgisayarın bozuk olması nedeniyle diğer doktor odasında muayene edildiği" şeklinde yazılı beyanlarının bulunduğu, yine davacının 01/06/2018 tarihi cuma gününe ait kurum dışı mesai kayıt formunun incelenmesinde, davacının . ve ... isimli hastaları muayene ettiği, davacının 01/06/2018 tarihinde mesai saatlerinde çalıştığının anlaşıldığı, yine davacının mesai saatleri dışında olan 02-03-09- 10/06/2018 tarihlerinin hafta sonu tatili olan cumartesi ve pazar gününe, 14 (yarım gün) - 15/06/2018 tarihlerinin ise Ramazan Bayramına denk geldiği, buna göre davacının 01/06/2018-15/06/2018 tarihleri arasında hafta sonu tatili, bayram tatili ve görevde olduğu 01/06/2018 tarihleri göz önüne alındığında, davacının 01/06/2018-15/06/2018 tarihleri arasında 1 gün çalıştığı, 5,5 gün tatil hakkının bulunduğu, davacının resmi olarak mazerete bağlamadan kesintili olarak toplam 8,5 gün mesaiye gelmediği, böylelikle yukarıdaki yönetmelikte "kesintisiz olarak on gün görev başında bulunulmaması" fiilinin sabit olmaması nedeniyle davalı idare tarafından eksik incelemeye dayalı işlem tesis edildiğinin anlaşıldığı, Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği hükümlerine aykırı davranmadığı anlaşılan davacının sözleşmesinin feshine dair dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:

İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; istinaf başvurusuna konu mahkeme kararının hukuka uygun olduğu ve başvuru dilekçesinde ileri sürülen iddiaların da söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacının görev yaptığı aile sağlığı merkezinde 05-06-07-11/06/2018 tarihlerinde sabah ve akşam yapılan mesai denetimlerinde davacının görev yerinde olmadığının tespit edildiği, denetimlerden haberdar olması üzerine ilçe sağlık müdürünü arayarak kendisinin bir süredir Mersin ilinde olduğunu söylemesi üzerine davacının Mersin ilinden dönüşünde sistem denetimi yapılması kararı alındığı, denetimler üzerine aile sağlığı çalışanları tarafından davacının yerine imza atılarak verilen izin belgesinin onaylanmadığı, davacının vekalet bırakarak ayrıldığı ve hastalarına bakıldığı yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığı, sistem denetimi yapıldığında davacının 01/06/2018-25/06/2018 tarihleri arasında herhangi bir muayene kaydına rastlanmadığı, yıllık izinli olduğu dönem haricinde 01/06/2018-15/06/2018 tarihleri arasında on gün mazeretsiz olarak mesaiye gelmediğinin tespit edildiği, soruşturma aşamasında dosyaya sunulmayan bilgi ve belgelerin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, on günlük sürenin hesaplanmasında hafta sonunun da hesaba katılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; 16/02/2022 günlü ara kararı cevabının geldiği görülerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı İdarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY: Arnavutköy Kaşgarlı Mahmut Aile Sağlığı Merkezinde görev yapan davacının mesai saatleri içerisinde yapılan denetimlerde görevi başında olmadığının tespit edilmesi üzerine, 01/06/2018-15/06/2018 tarihleri arasında "Mücbir sebepler hariç, özürsüz ve kesintisiz olarak on gün görevi başında bulunmaması" fiilini işlediğinden bahisle aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

09/12/2004 günlü, 25665 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun "Yönetmelikler" başlıklı 8. maddesinin 2. fıkrasında "Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarıyla yapılacak sözleşmede yer alacak hususlar ve bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde bunlara yapılacak ödeme tutarları ile bu ücretlerden indirim oran ve şartları, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler, Cumhurbaşkanınca (Bakanlar Kurulunca) çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." hükmü yer almaktadır.

Diyanete VHKİ olmak için dini eğitim görme şartı var mı? Diyanete VHKİ olmak için dini eğitim görme şartı var mı?

Bu hükme dayanılarak çıkarılan ve dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'nin 13. maddesinde "Aşağıdaki hallerde, sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanının sözleşmesi, feshi gerektiren fiilin kişiye tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde alınan savunmalar uygun görülmediği takdirde, vali tarafından herhangi bir ihbar veya ikaza gerek duyulmadan sona erdirilir:

e) Mücbir sebepler hariç, özürsüz ve kesintisiz olarak on gün görev başında bulunulmaması.

(2) Birinci fıkranın (b), (ç), (g), (ğ) ve (h) bentlerine göre sözleşmesi sona erdirilenler, beş yıl süreyle yeniden sözleşmeli olarak çalıştırılamaz. Birinci fıkranın (c), (d) ve (e) bentlerine göre sözleşmesi sona erdirilenler bir yıl süreyle, (f) bendine göre sözleşmesi sona erdirilenler ise sağlık durumunun görevin sürekli ifasına engel olmadığına dair sağlık kurulu raporu ibraz edilinceye kadar yeniden sözleşmeli olarak çalıştırılamazlar.

(3) Bu maddede yer alan fiillerin işlendiğinin sözleşme döneminden sonra öğrenilmesi veya sözleşme döneminde öğrenilse dahi başlatılan soruşturmanın ilgili sözleşme döneminden sonra aile hekimi veya aile sağlığı elemanının aleyhine sonuçlanması durumunda mevcut sözleşme sona erdirilir.

(6) Bu maddede yer alan fiillerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde gerekli işlem başlatılarak takip eden altı ay içerisinde sonuçlandırılır. Belirtilen fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde sözleşme feshedilmediği takdirde fesih yetkisi zamanaşımına uğrar."
düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının görev yaptığı aile sağlığı merkezinde altı birim olmasına rağmen fiilen iki birimin çalıştığı yönünde şikayet alınması üzerine Arnavutköy İlçe Sağlık Müdürlüğünce 05-06-07- 11/06/2018 tarihlerinde sabah ve öğleden sonra yapılan denetimlerde davacının görevi başında olmadığının tespit edildiği, davacının denetimlerin yapıldığı süreçte ilçe sağlık müdürünü arayarak kendisinin bir süredir Mersin ilinde olduğunu söylediği, davacı Mersin ilinde iken Arnavutköy Toplum Sağlığı Merkezine sunulan ve davacının 04/09/2018 - 09/06/2018 tarihleri arasında yıllık izinli sayılması talebini içeren izin formunun "01/06/2018 ve 04/06/2018 tarihlerinde mesai saatleri içinde yapılan denetimlerde davacının görev yerinde olmadığının tespit edildiği, il dışında olduğunu beyan eden davacının izin talebinin görev yaptığı aile sağlığı merkezinde yapılan denetimler sonrası gönderilmesi nedeniyle uygun görülmediği" gerekçesiyle reddedildiği, davacının 14/05/2018 tarihli ve 18/06/2018 - 23/06/2018 tarihleri arasında yıllık izinli sayılması talebini içerir izin formunun ise idare tarafından kabul edildiği ve davacının bu tarihler arasında yıllık izinli olduğu, davacı Mersin ilinden döndükten sonra 02/07/2018 tarihinde sistem denetimi yapıldığı ve incelenen poliklinik kayıtlarında 01/06/2018 - 25/06/2018 tarihleri arasında herhangi bir muayene kaydına rastlanmadığı, davacının yıllık izinli olduğu tarihler haricinde 01/06/2018 - 15/06/2018 tarihleri arasında on günden fazla mazeretsiz olarak mesaiye gelmediğinin anlaşılması üzerine başlatılan soruşturma sonunda muhakkik tarafından "Mücbir sebepler hariç, özürsüz ve kesintisiz olarak on gün görev başında bulunulmaması" hükmü gereği davacının sözleşmesinin sona erdirilmesinin mütalaa olunduğu, 01/03/2019 tarihli son savunmasının kabule şayan görülmemesi üzerine de 11/04/2019 günlü, 26 sayılı Valilik onayı ile davacının aile hekimliği sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, davacının 01/06/2018 - 15/06/2018 tarihleri arasında on günü aşkın süre ile özürsüz ve kesintisiz olarak göreve gelmediği sabit olup, her ne kadar Mahkeme tarafından davacının göreve gitmediği günlerden 02-03-09-10/06/2018 tarihlerine isabet eden günlerin hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle on günlük sürenin hesabında dikkate alınmaması gerektiği ileri sürülmekte ise de, yukarıda sözü edilen Yönetmelik hükmünde yer verilen "kesintisiz olarak on gün görev başında bulunulmaması" ifadesinden anlaşılacağı üzere, sürenin hesabında hafta sonu tatillerinin dikkate alınmaması halinde kesintisiz olarak 10 gün göreve gelmeme durumunun fiilen mümkün olamayacağı, bu nedenle sürenin hesabında hafta sonu tatillerinin de dikkate alınacağı açıktır.

Bu durumda, davacı hakkında, özürsüz ve kesintisiz olarak on günden fazla görev yerini terk ettiğinden bahisle (Mülga) Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'nin 13. maddesi uyarınca aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2.İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesince verilen 14/04/2021 günlü, E:2020/392, K:2021/541 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Editör: Haber Merkezi