Sosyal medya üzerinden hakaret içerikli paylaşıma ilişkin karar

Vergi Dairesi Müdürlüğünde şef olarak olarak görev yapan personel, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı/(eski) Başbakanına yönelik hakaret içeren paylaşımları ile belli bir siyasi partiye yönelik siyasi ve ideolojik paylaşımlarda bulunulduğundan bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi gereğince devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezanladırılmasına ilişkin Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … karar numaralı işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.

Davaya bakan ilk derece mahkemesi; ilgilinin, hakkında soruşturma açılmasına sebep olan paylaşımları yaptığını kabul ettiğini, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı/(eski) Başbakanı ve onun mensubu bulunduğu siyasi parti hakkında ağır ithamlarda bulunduğunun sabit olduğunu ve bu hususun sosyal medya paylaşımlarından da kolayca anlaşılabildiğini, ayrıca kamu görevlilerine - özellikle memurlara - yüklenen tarafsızlık ödevine ve devlete karşı sadakat yükümlüğüne uygun davranılması gerektiğinden, kişinin eyleminin düşünce özgürlüğü kapsamında bulunmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir.

Bölge İdare Mahkemesi; "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve yasanın hangi tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiği, suç tanımlaması yapıldıktan sonra suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması ve tesis edilen işlemde disiplin cezasının yasal dayanağının belirtilmesinin zorunlu olduğu, dava konusu disiplin cezasına esas alınan paylaşımların ise, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendinde yer alan "yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek" fiili kapsamında bulunmadığı gibi, anılan fiilin, ceza hukukunda olduğu gibi disiplin hukukunun da bilinen ilkesi olan kanunilik ve tipiklik ilkesi uyarınca Kanun'da belirlenen suç tanımına uymadığı anlaşıldığından, verilen disiplin cezasının da hukuka aykırı olduğu, İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.

Elektrik faturasında gecikme zammı/faizi ödenmesi kamu zararı kabul edildi Elektrik faturasında gecikme zammı/faizi ödenmesi kamu zararı kabul edildi

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/736 E. , 2022/1508 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/736
Karar No : 2022/1508

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Defterdarlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünde şef olarak olarak görev yapan davacının, sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı/(eski) Başbakanına yönelik hakaret içeren paylaşımları ile belli bir siyasi partiye yönelik siyasi ve ideolojik paylaşımlarda bulunulduğundan bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendi gereğince devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezanladırılmasına ilişkin Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun … tarih ve … karar numaralı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.


İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının, hakkında soruşturma açılmasına sebep olan paylaşımları yaptığını kabul ettiği, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı/(eski) Başbakanı ve onun mensubu bulunduğu siyasi parti hakkında ağır ithamlarda bulunduğunun sabit olduğu ve bu hususun sosyal medya paylaşımlarından da kolayca anlaşılabildiği, ayrıca kamu görevlilerine - özellikle memurlara - yüklenen tarafsızlık ödevine ve devlete karşı sadakat yükümlüğüne uygun davranılması gerektiğinden, davacı eyleminin düşünce özgürlüğü kapsamında bulunmadığı, bu durumda dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği; bu nedenle, parasal hak isteminin de dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve yasanın hangi tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiği, suç tanımlaması yapıldıktan sonra suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması ve tesis edilen işlemde disiplin cezasının yasal dayanağının belirtilmesinin zorunlu olduğu, dava konusu disiplin cezasına esas alınan paylaşımların ise, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (b) alt bendinde yer alan "yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek" fiili kapsamında bulunmadığı gibi, anılan fiilin, ceza hukukunda olduğu gibi disiplin hukukunun da bilinen ilkesi olan kanunilik ve tipiklik ilkesi uyarınca Kanun'da belirlenen suç tanımına uymadığı anlaşıldığından, verilen disiplin cezasının da hukuka aykırı olduğu, İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Editör: Haber Merkezi