Doğrudan Teminde %10 limitine uymayan memura disiplin cezası verilirmi?

4734 sayılı kamu ihale kanununun 22 . maddesinde yıl içerisinde %10 limitinin aşılması durumunda alım yapılabilmesi için 4734 sayılı kanuna göre izin alınmalıdır. İzin almadan limitin aşılması durumunda memurların disiplin cezası ile karşı karşıya kalmaları mümkündür. Yazımız ekinde yer alan danıştay kararında %10 limitini aştığı halde izin almayan memura verilen kınama cezası danıştay başkanlığınca onaylanmıştır.

DANIŞTAY 12. DAİRE Esas No : 2015 / 4945 Karar No : 2016 / 1935 Karar Tarihi : 6.04.2016

İlgili Mevzuat : 

Danıştay Tetkik Hâkimi : Zühal Yavuz Düşüncesi :24.10.l982 günlü ve 17848 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak yürürlüğe giren Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca müsteşar, başında bulunduğu kuruluşta görevli bütün memurların en üst disiplin amiri olup, en üst disiplin amiri olarak haiz olduğu yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabileceğinden, müsteşaruı ilçedeki Sağlık Bakanlığı görevlileri hakkında doğrudan disiplin cezası vennesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, Adana Bölge İdare Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli, E:2014/6134, K22015/478 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. Maddesi uyarınca kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Başsavcısı : Mehmet Rıza Ünlüçay Düşüncesi : Hatay Dörtyol Devlet Hastanesinde Başhekim olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-a maddesi uyarınca "Kınama" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 11-03.2101] tarih ve 58175 sayılı işlemin iptali istemiyle açtığı davanın reddine dair Hatay İdare Mahkemesinin 28.02.2013 gün ve E:2012/233, K:2013/316 sayılı kararının bozularak kaldırılması, dava konusu işlemin iptali yolundaki Adana Bölge İdare Mahkeınesinin 21.02.2014 gün ve E:2013/3722, K:2014/1135 sayılı kararının düzeltilınesi isteminin reddi yolundaki Adana Bölge İdare Mahkemesinin 17.02.2015 gün ve E:2014/6134, K22015/478 sayılı kararının kanun yararına bozulması konusunda Danıştay Başsavcılığını bilgilendiren dilekçe üzerine konu incelendi:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesinde, "niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykın bir sonucu ifade eden" kararların kanun yararına bozulması için temyiz olunabileceği belirtilmiştir.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kanıu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurrnaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi karnu görevinin gereği gibi sürdürülebilmesi ve kanın düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.

Bu bakımdan disiplin soruşturmasının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; Hatay Dörtyol Devlet Hastanesinde Başhekim olarak görev yapan davacı hakkında açılan soruşturma sonunda isnat edilen fiilin subuta erdiği belirtilerek kınama cezasının önerilmesi üzerine dava konusu kınama cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın fiilin sabit bulunarak reddedildiği, ancak davacı tarafından Bölge İdare Mahkemesine yapılan itiraz üzerine, Adana Bölge İdare Mahkemesinin 21.02.2014 gün ve E:2013/3722, K:2014/1135 sayılı kararıyla; Sağlık Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin ekinde yer alan cetvelde, ilçelerde görevli baştabiplere disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirinin il sağlık müdür yardımcısı, üst disiplin amirinin ise il sağlık müdürü olarak gösterildiği, bu durumda, davacının soruşturma sonucunda isnat edilen fiilin subuta ermesi nedeniyle yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirince cezalandırılması gerekirken, Sağlık Bakanlığı, Müsteşarlık Makamınca tesis edilen disiplin cezası işleminde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu, karar düzeltme isteminin ise reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.

24.10.1982 günlü ve 17848 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmeliğin 16. maddesinde "Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların baglı kuruluşlarında ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, bağlı kuruluşların başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şetleri buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir.

Ayrıca disiplin işlerinde denetimi, etkin ve süratli bir uygulamayı sağlamak için, yukarıdaki fıkrada sayılan disiplin amirlerinin birinci sicil amiri oldukları memurlar ve bakanlıkların doğrudan bakana bağlı birimlerinin başında bulunanlar idari yönden veya sicil bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilirler." kuralı yer almıştır.

Yukarıda yer verilen genel düzenleyici nitelikteki yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, müsteşarın başında bulunduğu kuruluşta görevli bütün memurların en üst disiplin amiri olduğu ve en üst disiplin amiri olarak haiz olduğu yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabileceği hususu göz önüne alındığında müsteşarın ilçedeki Sağlık Bakanlığı görevlileri hakkında doğrudan disiplin cezası vermesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenle; Adana Bölge İdare Mahkemesinin 17.02.2015 gün ve E: 2014/6134, K:2015/478 sayılı kararının, 2577 sayılı Yasa'nın 51'inci maddesi uyarınca yürürlükteki hukuka aykırı sonucu ifade ettiğinden, kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava, Hatay Dörtyol Devlet Hastanesinde Başhekim olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-(a) maddesi uyarınca "Kınama" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 11.03.2011 tarihli, 58175 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

20 gün işe gelmeyen memurun mobbinge uğradığı savunması dikkate alınır mı? 20 gün işe gelmeyen memurun mobbinge uğradığı savunması dikkate alınır mı?

Hatay İdare Mahkemesi'nin 28.02.2013 tarihli, E:2012/233, K:2013/316 sayılı kararı ile Hatay Dörtyol Devlet Hastanesinde 2009 yılı ile 2010 yılının yedi ayında döner sermaye bütçesinin mal alımları bölümündeki ödeneklere göre yapılan doğrudan temin harcamalarının 4734 sayılı Kanun'un 61/(1) maddesinde öngörülen %10 oranını aştığının ve bu konuda kamu İhale Kurumundan da izin alınmadığının sabit olduğu ve bu alımları davacının hastane başhekimi sıfatıyla onaylaması nedeniyle sorumluluğu olduğu, sübuta eren fiilinin karşılığı olarak kınama cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine, Adana Bölge İdare Mahkemesinin 21.12.2014 tarihli, E:2013/3722, K:2014/1135 sayılı kararıyla; Sağlık Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin ekinde yer alan cetvelde, ilçelerde görevli baştabiplere disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirinin il sağlık müdür yardımcısı, üst disiplin amirinin ise il sağlık müdürü olarak gösterildiği, bu durumda, davacının soruşturma sonucunda isnat edilen fıilin subuta ermesi nedeniyle disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirince cezalandırılması gerekirken, Sağlık Bakanlığı, Müsteşarlık Makamınca tesis edilen disiplin cezası işleminde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Hatay İdare Mahkemesinin kararı bozularak kaldırılmıştır.

Bozma kararına karşı davalı idare tarafından yapılan karar düzeltme isteminin, Adana Bölge İdare Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli, E:2014/6134, K:2015/478 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine bozma kararı kesinleşmiştir.

Danıştay Başsavcılığı, 24.10.1982 günlü ve 17848 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmeliğin 16. Maddesi uyarınca müsteşarın başında bulunduğu kuruluşta görevli bütün memurların en üst disiplin amiri olduğu ve en üst disiplin amiri olarak haiz olduğu yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabileceği, müsteşarın ilçedeki Sağlık Bakanlığı görevlileri hakkında doğrudan disiplin cezası vennesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, Adana Bölge İdare Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli, Ez2014/6134, K:"2015l478 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılanıa Usulü Kanunu'nun 51. Maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir.

2577 sayılı İdari Yargılanıa Usulü Kanunu'nun 51.maı:ldesinde, bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakanından yürürlükteki hııkuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı taraündan kanun yararına temyiz olunabileceği, temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, bozma kararının, daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay karannın hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı ve bozma kararının bir örneğinin ilgili bakanlığa gönderilip, Resmi Gazete'de yayımlanacağı kuralına yer verilmiştir.

24.10.1982 günlü ve 17848 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmeliğin 16. maddesinde "Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, baglı kuruluşların başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakaınlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şefleri buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin aınirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin aınirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir.

Ayrıca disiplin işlerinde denetimi, etkin ve süratli bir uygularnayı sağlamak için, yukarıdaki fıkrada sayıları disiplin amirlerinin birinci sicil amiri oldukları memurlar ve bakanlıkların doğrudan bakana. baglı birimlerinin başında bulunanlar idari yönden veya sicil bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilirler." kuralı yer almıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi görevlileri hakkında yapılan soruşturma sonunda düzenlenen 04.11.2010 tarihli, 161/13 sayılı soruşturma raporunda; hastane başhekimi olan davacı ile ilgili olarak Dörtyol Devlet Hastanesinin onaylanan 2009 yılı ve 2010 yılı Bütçe Sınıflandırılması Tablosuna bakıldığında döner sel-rnaye bütçesinin mal alımları bölümündeki ödeneklere nazaran yapılan doğrudan temin harcamalarının %10 limitinin üzerinde olduğu ve limitin aşıldığı, ödenek aşımı konusunda Kamu İhale Kurulundan izin de alınmadığı, dolayısıyla 4734 sayılı Kanununun 62. maddesine aykın hareket edildiği, bu nedenle doğrudan teminle alım yapılması onayını yapan davacının %10 limitini aşacak şekilde ve Karnu İhale Kurulundan izin alınmadan doğrudan temin alımına izin vererek kusurlu davrandığı gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun l25/B-(a) maddesi uyarınca "Kınama" cezası ile cezalandırılmasının teklif edilmesi sonucu, davacının müsteşarlık makamının 11.03.21] tarihli, 58175 sayılı işlemi ile kınama cezası ile cezalandırıldığı, davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

Disiplin cezaları, karnu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından karnu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etırıemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları. üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğumaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi karnu görevinin gereği gibi sürdürülebilmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu bakımdan disiplin soruşturmasının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek liiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlar-la da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.

Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yöneüneliğin 16. Maddesi uyarınca müsteşarlar, bulundukları kurumlarda çalışan tüm memurların en üst disiplin amiri sıfatına sahip olup, en üst disiplin amiri olarak haiz olduğu yetkileri her derecedeki memur hakkında dogrudan kullanabilmektedirler. Bu nedenle dava konusu olayda, hastane başhekimi olan davacının, müsteşar tarafından kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Editör: TE Bilisim