Sözleşmeli olarak çalışılan süre emekli ikramiyesine dahil edilmeli mi?
KDK'ya başvuran bir personel emekli ikramiyesinin 23 yıl üzerinden hesaplandığını ancak kendisinin 25 yıl çalıştığını ifade ederek yanlış hesaplanan emekli ikramiyesinin düzeltilerek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
İlgilinin başvurusunu inceleyen KDK; başvurucunun 25.01.1999 tarihinde 657 sayılı Kanunun 4/(13) bendine tabi sözleşmeli personel kapsamında Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma hastanesinde Hemşire olarak göreve başladığını, 08.11.2000 tarihinde bu görevinden ayrıldığı ve aynı tarihte aynı kurumda memuriyete atandığını, başvuranın 22.03 2024 tarihinde talebi üzerine emekliye sevk edildiğini, bu kapsamda 23 yıl 5 ay 4/1 (c) kapsamında fiili hizmet süresi ve 1 yıl 9 ay 14 gün sözleşmeli personel olarak 4/1-(a) kapsamında çalışmaları olmak üzere toplam 25 yıl 2 ay 14 gün hizmet süresi üzerinden 15.04.2024 tarihinden itibaren emekli aylığının bağlandığını ve (23) tam hizmet yılına karşılık emekli ikramiyesinin tahakkuk ettirildiğini tespit etmiştir.
KDK, kişinin hizmet sözleşmesinin, sözleşmeli personele iş sonu tazminatı ödenmesine imkân veren düzenlemenin yürürlüğe girdiği 02.09.2005 tarihinden önce sona erdiğini belirterek yapılan başvurunun reddine hükmetmiştir.
Dolayısıyla, iş sözleşmesi 02.09.2005 tarihinden sonra sona eren kişilerin iş sonu tazminatı alma hakkı bulunmakta olup bu çerçevede yapılan başvurular kabul edilecektir.
T.C.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)
SAYI : 2025/8896-5.25.12972
BAŞVURU NO : 2025/6783
KARAR TARİHİ : 31.07.2025
RET KARARI
,TCKN
Adres
BAŞVURUYA KONU İDARE : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
BAŞVURUNUN KONUSU : Başvuranın, 657 sayılı Kanunun m.4/1(B) kapsamında geçirdiği sürelerin emekli ikramiyesine dahil edilmesi talebi hakkındadır.
BAŞVURU TARİHİ : 15.04.2025
I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ
1. Başvuran tarafından Kurumumuza yapılan başvuruda başvuran özetle; emekli ikramiyesinin 23 yıl üzerinden hesaplandığını ancak kendisinin 25 yıl çalıştığını ifade ederek yanlış hesaplanan emekli ikramiyesinin düzeltilerek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmektedir.
II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI
2. Başvuranın, hizmet süresinin hesabında hata yapılmış olabileceğini ifade ederek mağduriyetinin giderilmesi talebiyle 29.12.2024 tarihinde yaptığı başvurusu üzerine Kurumumuzca Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu hükümleri gereği iddia ve talebin incelenip bilgi verilmesini teminen 15.01.2025 tarih ve S. karar sayılı Gönderme Kararı verildiği, Gönderme Kararı üzerine T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen 25.03.2025 tarih ve S. sayılı cevabi yazı ve eklerinden özetle;
2.1.Başvuranın emeklilik dosyasının tetkikinde; 25.01.1999 tarihinde 657 sayılı Kanunun 4/(13) bendine tabi sözleşmeli personel kapsamında Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma hastanesinde Hemşire olarak göreve başladığı, 08.11.2000 tarihinde bu görevinden ayrıldığı ve aynı tarihte aynı kurumda memuriyete atandığı, başvuranın 22.03 2024 tarihinde talebi üzerine emekliye sevk edildiği, bu kapsamda 23 yıl 5 ay 4/1 (c) kapsamında fiili hizmet süresi ve 1 yıl 9 ay 14 gün sözleşmeli personel olarak 4/1-(a) kapsamında çalışmaları olmak üzere toplam 25 yıl 2 ay 14 gün hizmet süresi üzerinden 15.04.2024 tarihinden itibaren emekli aylığının bağlandığı ve (23) tam hizmet yılına karşılık emekli ikramiyesinin tahakkuk ettirildiği,
2.2. Sosyal Sigortalar Kurumunda 506 sayılı Kanunun mülga 123 üncü maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak geçen hizmet sürelerinin, 08.11.2000 tarihinde sona erdiğinden ve Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslara tabi sözleşmeli personele iş sonu tazminatı ödenmesine 02.09.2005 tarihli ve 25924 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 03.08.2005 tarihli ve 2005/9245 sayılı Bakanlar Kurulu Kararma ekli "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar” ile başlandığından; ayrıca Sosyal Sigortalar Kurumu ile yapılan sözleşmede başvurana iş sonu tazminatı veya aynı mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödeneceğine dair herhangi bir hükme de yer verilmediğinden bu süreler için başvurana emekli ikramiyesi ödenmesine imkân bulunmadığı,
2.3.Tüm bu açıklamalar kapsamında, ikramiyenin hesabına esas hizmet süresinin tespitine ilişkin yapılan işlemlerde herhangi bir yanlışlık bulunmadığı, ifade edilmiştir.
III. İLGİLİ MEVZUAT
3.18.10.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesi; “...Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikayetleri inceler...” hükmü yer almaktadır.
4.6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrası; “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.” denmektedir.
5. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “İstihdam şekilleri” başlıklı 4 üncü maddesi “Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.
B) Sözleşmeli personel:
Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.
Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; bu Kanuna tâbi kamu idarelerinde ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.
Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.
Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler. (...) "
6. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “5434 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı geçici 4 üncü maddesinde; “(...) Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Bu fıkra kapsamına girenlerden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında bulunanların emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarının hesabında, işgal ettikleri kadrolar için ilgili mevzuatında belirlenen unsurlar esas alınır.
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır. Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı sayılmaları, yetim aylıklarının bağlanmamasını veya bağlanan yetim aylıklarının kesilmesini gerektirmez. "
7. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun “Emekli İkramiyesi” başlıklı 89 uncu maddesi; “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.
Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malûllük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.
İkinci fıkra uyarınca ödenecek emekli ikramiyesi, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına giren görevlerde geçen her tam fiili hizmet yılı ile sınırlı olarak bu görevlerden ayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarı üzerinden ve aylığın başlangıç tarihindeki katsayılar dikkate alınarak ödenir. Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.
Yukarıdaki fıkralara göre mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz. Ancak, mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış olmakla birlikte, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışması bulunmayanların emekli ikramiyesine esas fiili hizmet sürelerinin hesabında, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaz. (...) "
8. Mülga 2829 Sayılı “Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki Kanunun “Emekli ikramiyesi” başlıklı 12 nci maddesi; “(...) kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T. C. Emekli Sandığına tabi tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir. 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak geçen hizmet sürelerine karşılık emekli ikramiyesi ödenebilmesi için, iş sözleşmesinin İş Kanunu hükümlerine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olması; sözleşmeli personel olarak geçen sürelere karşılık olarak emekli ikramiyesi ödenebilmesi için de, hizmet sözleşmesinin ilgili mevzuatına göre iş sonu tazminatına veya aynı mahiyette olmakla birlikte başka bir adla ödenen tazminata hak kazanılmasına uygun olarak sona ermiş olması şarttır. (...) "
9. 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar”ın 02.09.2005 tarihli ve 2005/9245 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik 7 nci maddesi; " Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personel ile haftalık çalışma saati süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan personel hariç olmak üzere, en az 2 hizmet yılını tamamlayanlardan;
a) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması,
b) Hizmetlerine gerek kalmadığı için sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi,
c) İstihdamına ilişkin mevzuatında yer alan hükümler uyarınca ilgilinin kendi isteği ile sözleşmeyi feshetmesi,
d) İlgilinin ölümü,
hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, görev yapmakta olduğu pozisyon unvanı itibariyle, Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri hizmet sınıfındaki aynı veya benzeri kadro unvanı esas alınarak hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personele 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesi tutarını geçmemek üzere, çalışılan her tam hizmet yılı için ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı aylık brüt ücret tutarında iş sonu tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de, tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır. (...)" hükümleri yer almaktadır.
IV.KAMU DENETÇİSİ ABDULLAH CENGİZ MAKAS’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ’NE ÖNERİSİ
10. Başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek hazırlanan “Ret Karar Önerisi” Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.
V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme
11.Başvuran, 1 numaralı paragrafta ayrıntılı açıklandığı üzere, hizmet süresinin eksik hesaplandığını ifade ederek mağduriyetinin giderilmesini talep etmektedir.
12. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; başvuranın, 25.01.1999-08.11.20000 tarihleri arasında Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi kapsamında sözleşmeli personel olarak görev yaptığı, 08.11.2000 tarihinde mezkur görevinden ayrılıp aynı tarihte adı geçen kurumda memuriyete atandığı, daha sonra 22.03.2024 tarihinde isteği üzerine emekliye sevk edildiği, ilgili idare tarafından; 23 yıl 5 ay 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında fiili hizmet süresi ve 1 yıl 9 ay 14 gün sözleşmeli personel olarak 5510 sayılı Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında çalışması üzerinden toplam 25 yıl 2 ay 14 gün hizmet süresi üzerinden 15.04.2024 tarihindne itibaren emekli aylığı bağlandığı ve 23 tam hizmet yılına karşılık emekli ikramiyesinin tahakkuk ettirildiği, anlaşılmaktadır.
13. Bu kapsamda başvuranın 5510 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim Ayı başından önce 5434 sayılı Kanun kapsamında görev yapması nedeniyle 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamında yer aldığı, hizmetlerinin birden fazla sosyal güvenlik kanunu kapsamında geçmesi ve son 7 yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmetinin fazla olduğu statünün 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) statüsü olması nedeniyle kendisine 2829 sayılı Kanun gereği aylık bağlandığı ve hakkında, yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapıldığı anlaşılmaktadır.
14. Mülga 2829 Sayılı Kanunun 12 nci maddesinde (§ 7) kendilerine birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, Sandığa tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödeneceği, 4857 sayılı İş Kanununa tabi olarak geçen hizmet sürelerine emekli ikramiyesi ödenebilmesi için iş sözleşmesinin İş Kanunu hükümlerine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermesi gerektiği, sözleşmeli personel olarak geçen sürelere emekli ikramiyesi ödenebilmesi için ise hizmet sözleşmesinin ilgili mevzuatına göre iş sonu tazminatına veya aynı mahiyette olmakla birlikte başka bir adla ödenen tazminata hak kazanılmasına uygun olarak sona ermesinin gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre, diğer şartların yanında, birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananların sözleşmeli personel olarak geçen sürelerine_emekli ikramiyesi ödenebilmesi için hizmet sözleşmesinin iş sonu tazminatına veya aynı mahiyette bir ödemeye hak kazanacak şekilde sona ermesi gerektiği maddede açık bir şekilde belirtilmiştir.
15.5434 sayılı Kanunu’nun 89 uncu maddesinde (§ 6), hizmet sürelerinin tamamı 5434 ve/veya 5510 sayılı Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlere her tam fiili hizmet yılları için emekli ikramiyesi verileceği, mülga 2829 sayılı Kanunun uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise 5434 sayılı Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği, mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesi gereği 5434 sayılı Kanun kapsamındaki daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen hizmetlere emekli ikramiyesi ödenirken bu maddeye aykırı hükümlerin uygulanmayacağı düzenlenmiştir. Buna göre, birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden emekli aylığı bağlananların 5434 sayılı Kanun ya da 5510 sayılı Kanunun Geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki hizmetlerine emekli ikramiyesi ödenebilmesi için söz konusu hizmetlerin kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermesi gerekmektedir.
16.Yukarıdaki iki paragrafta açıklandığı üzere, birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden aylık bağlanan sigortalıların kamu kurumlarında geçen hizmet sürelerine emekli ikramiyesi ödenirken; 5434 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanunun 4/1-(c) bendi veya Geçici 4 üncü maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında geçen sürelerinin kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak; 657 Kanunun sözleşmeli personel statüsü kapsamında geçen sürelerinin ise iş sonu tazminatına veya aynı mahiyette bir ödemeye hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermesi gerektiği anlaşılmaktadır.
17. 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar”da 02.09.2005 tarihli ve 2005/9245 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan değişiklik ile sözleşmeli personele iş sonu tazminatı ödenmeye başlanmıştır. Söz konusu değişiklik ile en az 2 hizmet yılını tamamlayanlardan; emeklilik, hizmetine gerek kalmaması, istihdamına ilişkin mevzuatı uyarınca ilgilinin kendi isteği ile sözleşmeyi feshetmesi veya ilgilinin ölümü hallerinden birinin gerçekleşmesi halinde ilgililere iş sonu tazminatı ödeneceği düzenlenmiştir. Bu tarihten önce sözleşmeli personel statüsünde çalışıp hizmet sözleşmesi sona ermiş olanlara herhangi bir ödeme yapılacağına dair herhangi bir hükme ise yer verilmemiştir. Buna göre, 2005 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı öncesi sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken yine anılan karar öncesi hizmet sözleşmesi sona erenlere iş sonu tazminatı ödenmesine imkân bulunmadığı değerlendirilmektedir.
18.Yukarıda anlatılan hususlar, başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat, , uygulama örnekleri ve tüm dosya kapsamı birlikte göz önünde bulundurularak Kurumumuzca yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; başvuranın hizmet sözleşmesinin, sözleşmeli personele iş sonu tazminatı ödenmesine imkân veren düzenlemenin yürürlüğe girdiği 02.09.2005 tarihinden önce sona erdiği anlaşıldığından, başvuranın, sözleşmeli personel olarak çalıştığı sürelere emekli ikramiyesi ödenmemesi işleminde hukuka ve hakkaniyete aykırı bir durum bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme
19.İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6’ncı maddesinde yer verilmiştir. Söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirmeler neticesinde; başvurunun incelenmesi ve araştırılması kapsamında Kurumumuzca istenilen bilgi ve belgelerin ilgili idare tarafından zamanında ve gerekçeli olarak iletildiği, böylece “kararların gerekçeli olması” ve “makul sürede karar verme” ilkelerine uygun davranıldığı; ancak başvuranın talebine ilişkin verilen ret kararına karşı hangi sürede hangi mercilere başvurabileceğinin gösterilmediği, bu yüzden “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uyulmadığı anlaşılmış olup idareye bahse konu ilkelere uygun davranması önerilmektedir
VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT
Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
20. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21’inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu Ret Kararının başvurana tebliğ tarihinden itibaren, ilgili idare işlemine karşı (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup yetkili ve görevli mahkemelerde yargı yolu açıktır.
VII.KARAR
Açıklanan gerekçeler ve dosya kapsamına göre BAŞVURUNUN REDDİNE;
Kararın BAŞVURANA ve SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINA tebliğine;
Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi’nce karar verildi.
Mehmet AKARCA
Kamu Başdenetçisi