Danıştay’dan Önemli Karar: Yurtdışından Alınan Sağlık Raporu Mazeret Sayıldı – Görevden Çekilmiş Sayma İşlemi İptal Edildi
Danıştay 12. Dairesi, memurun kesintisiz devamsızlık gerekçesiyle görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemin iptaline dair verilen mahkeme kararını onayarak, özellikle yurtdışından alınan sağlık raporlarının idare tarafından değerlendirilmesi konusunda önemli bir içtihat ortaya koydu.
Ulaşım Dairesi bünyesinde görev yapan memur, yıllık izninin sona ermesinin ardından 25 gün süreyle göreve gelmediği gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi kapsamında görevden çekilmiş sayılmıştır.
Memur ise bu dönemde yurtdışında tedavi gördüğünü ve buna ilişkin sağlık raporunu idareye e-posta yoluyla ilettiğini belirterek işlemin iptalini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nin Değerlendirmesi
Mahkeme, memurun ilgili tarihlerde tedavi altında olduğunun sağlık raporuyla sabit olduğunu, raporun alınış usulü tartışılabilir olsa dahi:
-
Raporun fen ve sağlık kurallarına aykırı olduğuna dair herhangi bir tespit bulunmadığını,
-
Bu nedenle memurun anılan dönemde mazeretli sayılması gerektiğini
belirterek görevden çekilmiş sayma işlemini iptal etmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi: Karar Hukuka Uygun
Davalı idarenin istinaf başvurusu üzerine Bölge İdare Mahkemesi, ilk derece kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvuruyu reddetmiştir.
Davalı İdarenin Temyiz İtirazları
İdare temyiz dilekçesinde:
-
Memurun 25 gün kesintisiz göreve gelmediğini,
-
Kurum kayıtlarında yurtdışında alınmış sağlık raporuna dair bilgi bulunmadığını,
-
E-posta ile gönderildiği iddia edilen belgenin birim kayıtlarında yer almadığını,
-
Mazeretin kabul edilip edilmemesinde idarenin takdir yetkisi bulunduğunu
ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Danıştay 12. Dairesinin Hukuki Değerlendirmesi
Danıştay, yapılan inceleme sonucunda:
-
Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu,
-
Temyiz dilekçesindeki iddiaların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığını
belirterek temyiz istemini oybirliğiyle reddetmiştir.
Bu karar, özellikle şu yönlerden önem arz etmektedir:
1. Yurtdışından alınan sağlık raporunun hukuki geçerliliği
Danıştay, raporun usul açısından tartışmalı olabileceğini kabul etmekle birlikte; raporun tıbbi yönden geçersizliğine dair bir tespit bulunmadıkça, memurun mazeretli sayılması gerektiği sonucuna varmıştır.
2. Mazeretsiz devamsızlık koşullarının değerlendirilmesi
Karar, memurun özürsüz devamsızlık şartlarının oluşabilmesi için iddia edilen devamsızlık süresinin mazeretle kesintiye uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesinin zorunlu olduğunu göstermektedir.
3. Takdir yetkisinin sınırları
İdarenin mazereti değerlendirmede bir takdir yetkisi bulunduğu kabul edilmekle birlikte, bu yetkinin keyfî kullanılamayacağı ve tıbbi belgeyle desteklenen bir durumun görmezden gelinemeyeceği belirtilmiştir.
Sonuç
Danıştay’ın bu kararı, yurtdışında alınan sağlık raporlarının kamu görevlileri açısından mazeret olarak kabul edilebilirliği konusuna açıklık getirmekte ve benzer uyuşmazlıklarda emsal nitelik taşımaktadır.
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/9415 E. , 2023/3443 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/9415
Karar No : 2023/3443
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ............................................... Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ulaşım Dairesi Başkanlığına bağlı Terminaller ve Ticari Plaka İşlemleri Şube Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davacının, yıllık izninin sona ermesine rağmen 10/04/2017-04/05/2017 tarihleri arasında göreve gelmediği sabit olmakla birlikte, 07/04/2017-27/04/2017 tarihleri arasında Ukrayna'da hastanede tedavi gördüğünü gösteren rapor bulunduğu, raporun 27/04/2017 tarihinde mail yoluyla idareye iletildiği, bu raporun usulüne uygun olarak alınıp idareye ibraz edilmediği ileri sürülebilirse de, anılan raporun fenne uygun olmadığı yolunda bir tespit bulunmadığından, davacının göreve gelmediği dönemde mazereti bulunduğunun kabulü gerektiği, bu durumda; kesintisiz olarak 25 gün göreve gelmemiş ise de, 07/04/2017-27/04/2017 tarihleri arasında Ukrayna'da tedavi gören davacının, bu durumunun mazeret olarak kabul edilmesi sonucunda, özürsüz ve mazeretsiz olarak görevin terk edilmesinden söz edilemeyeceğinden, görevden çekilmiş sayılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının, 25 gün kesintisiz olarak görevine gelmediği, İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı kayıtlarında yurtdışından alınmış rapor bilgisi bulunmadığı, Ulaşım Dairesi Başkanlığı kayıtlarında da elektronik posta ile gönderilen belge bulunmadığı, davacının mazeretinin kabul edilebilirliği konusunda takdir yetkisinin bulunduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 07/04/2017 tarihinde rahatsızlaması nedeniyle 27/04/2017 tarihine kadar tedavi gördüğü, hastaneden alınan raporun mail yoluyla iletildiği, sözlü olarak 12 günlük yıllık izin talebinde bulunduğu, idarece, referandum nedeniyle yurt dışı izinlerinin kaldırıldığı belirtilerek izin talebinin onaylanmadığı, işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak, 13/06/2023 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.




