Ücretsiz İzindeki Eşin Aile Yardımı Diğer Eşe Ödenecek

Kamu Başdenetçiliği, eşi ücretsiz izinde bulunan bir sağlık çalışanının başvurusu üzerine verdiği kararda; ücretsiz izindeki eşin maaş almadığı dönemde, çalışan diğer eşe aile yardımı ödeneğinin ödenmesi gerektiğine karar verdi. Kararda, toplu sözleşmede yer alan 3 aylık geriye dönük ödeme sınırının hukuka aykırı olduğu açıkça ifade edildi.


Olayın Detayları

Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastanede görev yapan başvurucu, eşinin doğum sonrası 09.01.2024 – 21.08.2025 tarihleri arasında ücretsiz izne ayrıldığını bildirdi. Eşi bu dönemde maaş almadığı hâlde, başvurucuya eş yardımı ödeneği yansıtılmadı.

Durumu fark eden başvurucu, hastane idaresine başvurarak geriye dönük eş yardımı talep etti. Ancak idare, 7. Dönem Toplu Sözleşme’nin 35. maddesini gerekçe göstererek yalnızca 3 aylık ödeme yaptı.


Ücretsiz İzin Aile Yardımı Hakkını Ortadan Kaldırmaz

Kamu Başdenetçiliği kararında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 202. maddesine dikkat çekildi. İlgili maddede aile yardımı ödeneğinin;

“Her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eş”

için ödeneceği düzenleniyor.

Kararda, eş için ödenecek aile yardımı ödeneğinin evlenme ile kazanılmış bir hak olduğu, bu hakkın ancak kanunda öngörülen şartlarla sınırlanabileceği vurgulandı. Bu çerçevede, ücretsiz izinde olup maaş almayan eş nedeniyle çalışan diğer eşe aile yardımı ödenmesi gerektiği sonucuna varıldı.


Toplu Sözleşmedeki 3 Aylık Sınır Hukuka Aykırı

İdarenin dayandığı 7. Dönem Toplu Sözleşme’nin 35. maddesi, aile yardımı değişikliklerinin geç bildirilmesi hâlinde geriye dönük ödemenin en fazla 3 ayla sınırlı olmasını öngörüyor.

Ancak Ombudsman bu düzenlemeyi hukuka aykırı buldu:

Kanunda Süre Sınırı Yok

657 sayılı Kanun’da aile yardımı ödeneğinin ne şekilde ödeneceği düzenlenmiş olmakla birlikte, geriye dönük talep için herhangi bir süre sınırlaması getirilmiş değil.

Alt Norm, Üst Normu Daraltamaz

Danıştay 11. Dairesi’nin 2014 tarihli kararına atıfla; alt norm niteliğindeki düzenlemelerin, kanunla tanınan bir hakkın kullanımını daraltamayacağı vurgulandı.


Emsal Yargı Kararlarına Atıf Yapıldı

Ombudsman kararında şu içtihatlara yer verildi:

  • Aksaray İdare Mahkemesi (2013): Geriye dönük aile yardımı ödenmesinin önünde hukuki engel bulunmadığı

  • Manisa İdare Mahkemesi (2014): Geriye dönük talebi yasaklayan bir düzenleme olmadığı

  • Sayıştay 2. Daire (2010): Geriye dönük çocuk yardımı ödenmesinin hukuka aykırı olmadığı

  • Danıştay 12. Daire (2024): Aile yardımı ödeneğinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği


Faiz de Ödenecek

Kararda, yalnızca geriye dönük ödeme değil, yasal faiz hususu da açıkça düzenlendi.
Anayasa Mahkemesi, AİHM ve Danıştay İDDK içtihatlarına atıfla; idarenin gecikmesi nedeniyle oluşan zararın faizsiz bırakılmasının mülkiyet hakkı ihlali oluşturduğu belirtildi.

Bu nedenle aile yardımı ödeneğinin, idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildi.


Sağlık Bakanlığı’na Tavsiye Kararı

Kamu Başdenetçiliği, 6328 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca Sağlık Bakanlığı’na şu yönde tavsiyede bulundu:

  • 09.01.2024 – 21.08.2025 döneminin tamamı için aile yardımı hesaplanacak

  • İdareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiz işletilecek

  • Ödeme 30 gün içinde başvurucuya yapılacak


Bu karar;

  • Eşi doğum sonrası ücretsiz izinde olanlar,

  • Çocuk bakımı nedeniyle ücretsiz izin kullanılan durumlar,

  • Bildirimi geç yapan personel

başta olmak üzere binlerce kamu görevlisi için emsal nitelik taşıyor.


T.C.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

(OMBUDSMANLDC)

SAYI: 2025/16976-S.25.23979

BAŞVURU NO: 2025/17692

KARAR TARİHİ: 15/12/2025

TAVSİYE KARARI

BAŞVURUYA KONU İDARE : SAĞLIK BAKANLIĞI

BAŞVURUNUN KONUSU: Eş için aile yardımı ödeneği hakkındadır.

BAŞVURU TARİHİ: 30/09/2025

I.BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

I. Kurumumuza yapılan başvuruda başvuran özetle; Sağlık Bakanlığı……………..Hastanesinde çalıştığını, eşinin 09.01.2024-21.08.2025 tarihleri arasında ücretsiz izinde bulunduğunu, bu zaman zarfında eşi olarak kendi maaşına yansıyan eş yardımı yapılmadığını,.................. Hastanesi idaresine geriye dönük eş yardımı ücretinin yatırılması talebinde bulunduğunu, sadece geriye dönük 3 aylık eş yardımı yapıldığını belirterek anılan tarihler arasındaki ödenmeyen aylara ait eş yardımının tümünün ödenmesini talep etmektedir.

II.İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

2.Başvuruya konu iddialar hakkındaki bilgi ve belge talep yazımıza istinaden Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 20.11.2025 tarih ve sayılı cevabi yazısı ve eklerinde özetle;

2.1.Anayasanın 128 inci maddesi ile memurların malî ve sosyal haklarına ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı tutulduğu, 53 üncü maddesi ile de Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının kesin ve toplu sözleşme hükmünde olduğu düzenlemesine yer verildiği, Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin 12 nci maddesinde aylıklarla birlikte ödenen aile yardımının, personelin ilk işe girişinde alınacak Aile Yardımı Bildirimine dayanılarak ödeneceğinin, bu bildirimin personelin aile yardımından yararlanan eş ve çocuk durumunda meydana gelen değişiklikler ile yer değiştirme suretiyle atama halinde yenileneceğinin düzenlendiği, mezkur bildirimin memur tarafından yapılması gerektiği hususunda bir tereddüt bulunmadığı,

2.2.Diğer yandan. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının toplu sözleşme hükmünde olması ve toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı düzenlemesinden hareketle anılan Kurulun 26.08.2025 tarihli ve / sayılı Kararının 35 inci maddesi kapsamında adı geçenin talebinin ancak üç aya kadar olan dönemi için ödeme yapıldığı,

2.3.Bu durumda başvurucunun talepte bulunduğu tarihin eşinin aylıksız izne ayrıldığı dönemden uzunca bir süre sonraya tekabül etmesinde Bakanlığa atfedilebilecek bir kusur bulunmadığından, talebine ilişkin olarak toplu sözleşme niteliğinde olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları doğrultusunda işlem tesis edilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı,

2.4.Konuya ilişkin olarak yargı organlarında açılmış/sonuçlanmış bir dava bulunmadığı,

Bildirilmiştir.

III.İLGİLİ MEVZUAT

3.2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının;

2026 yılı lisans önlisans memur maaşları
2026 yılı lisans önlisans memur maaşları
İçeriği Görüntüle

3.1.“Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2 nci maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”

3.2.“Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlıklı 41 inci maddesinde “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”

3.3.“Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarında “Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.”

3.4.“Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.”

3.5.“Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler” ana başlıklı 128 inci maddesinin ikinci fıkrasında “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010- 5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.”

4.6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.”

5.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun;

5.1.“Amaç” başlıklı 2 nci maddesinde “Bu Kanun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenler. ”

5.2.“Aile Yardım Ödeneği” başlıklı 202 nci maddesinde “Evli bulunan Devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verilir. Bu yardım, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi için 1500, çocuklarından herbiri için de 250 gösterge rakamının (72 nci ay dahil olmak üzere 0-6 yaş grubunda yer alan çocuklar için bir kat artırımlı) aylık katsayısı ile çarpılması sonucu elde edilecek miktar üzerinden ödenir. Eşlerden birine iş akdi veya toplu sözleşme gereği çocukları için yapılan aile yardımı ödeneği daha düşük ise, yalnız aradaki fark ödenir...”

5.3.“Aile Yardımı Ödeneğinin Ödeme Usulü” başlıklı 203 üncü maddesinde “Aile yardımı ödeneği Devlet memurlarına her ay aylıklarıyla birlikte ödenir...”

5.4.“Aile yardımı ödeneğine hak kazanma” başlıklı 204 üncü maddesinde “Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğine evlendiği; çocuk için ödenen yardıma da çocuğunun doğduğu tarihi takip eden ay başından itibaren hak kazanır.”

6.31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin;

6.1.“Amaç” başlıklı 1 inci maddesinde “Bu Yönetmeliğin amacı, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde malî işlemlerin gerçekleştirilmesi ve muhasebeleştirilmesi kapsamında, harcamalarda ödeme belgesine bağlanacak kanıtlayıcı belgeleri ve bunlardan bu Yönetmelikte düzenlenmesi gerekenlerin şekil ve türlerini belirlemektir. ”;

6.2.“Sosyal yardımlar” başlıklı 12 nci maddesinde “Kamu personeline yapılacak sosyal yardım ödemelerinde, ödemenin çeşidine göre aşağıda belirtilen belgeler aranır.

a)(Değişik:RG-3/4/2012-28253) Evlenme yardımı: Aile yardımı bildirimi (Örnek No: 14) ödeme belgesine bağlanır.

b)Aile yardımı: Aylıklarla birlikte ödenen bu yardım, personelin ilk işe girişinde alınacak Aile Yardımı Bildirimine (Örnek: 14) dayanılarak ödenir. Bu bildirim, personelin aile yardımından yararlanan eş veya çocuk durumunda meydana gelen değişiklikler ile yer değiştirme suretiyle atama halinde yenilenir. Bildirimler, ödeme belgesinin (Değişik ibare:RG-5/11/2016-29879) birinci nüshasına eklenir.

c)Doğum yardımı: Doğum olayının meydana geldiği yeri ve tarihi belirten ilgilinin dilekçesi ödeme belgesine bağlanır. (...)”

7.3.9.2023 tarihli Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2024 ve 2025 Yıllarını Kapsayan 7. Dönem Toplu Sözleşmenin “Aile yardımı ödeneğinden geriye dönük yararlanma” başlıklı 35 inci maddesinde; “Aile yardımından yararlanılabilecek eş ve çocuk durumunda meydana gelen değişiklikleri daha sonraki tarihlerde bildiren personele, ilgili mevzuatı uyarınca aile yardımı ödeneği verilmesi koşullarının mevcut olması ve 01.10.2023 tarihinden öncesine taşmaması kaydıyla, anılan bildirime dayanılarak aile yardımı ödeneğinden yararlanabileceği tarihten önceki üç aya kadar olan dönem için de aile yardımı ödenekleri verilir.”

Hükümleri düzenlenmiştir.

IV. KAMU DENETÇİSİ SADETTİN KALKAN’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ’NE ÖNERİSİ

8.Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde hazırlanan “Tavsiye Karar Önerisi” Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

V.DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

A. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden Değerlendirme

9. Kurumumuza yapılan başvuruda başvuran özetle; Sağlık Bakanlığı Hastanesinde çalıştığını, eşi ………………………’nin 09.01.2024-21.08.2025 tarihleri arasında ücretsiz izinde bulunduğunu, bu zaman zarfında eşi olarak kendi maaşına yansıyan eş yardımı yapılmadığını,

Hastanesi idaresine geriye dönük eş yardımı ücretinin yatırılması talebinde bulunduğunu, sadece geriye dönük 3 aylık eş yardımı yapıldığını belirterek anılan tarihler arasındaki ödenmeyen aylara ait eş yardımının tümünün ödenmesini talep etmektedir.

10.Somut olayda başvuranın Sağlık Memuru olarak görev yapan eşi ’nin 03.06.2023 tarihinde doğum yaptığı, idarenin 29.03.2024 tarih ve sayılı onayıyla ’nin 09.01.2024-21.08.2025 tarihleri arasında ücretsiz izinli sayıldığı ve 22.08.2025 tarihinde görevine başlamasının uygun görüldüğü, bu doğrultuda anılan döneme ait aile yardımının talep edildiği anlaşılmaktadır. Anayasa’da aile yardımı doğrudan düzenlenmemekle birlikte devletin aileyi koruma görevi ve sosyal devlet ilkesi aile yardımının kapsamını belirlemekte, aynı zamanda taraf olunan uluslararası sözleşmeler, Devletin kadın ve çocuklar başta olmak üzere aile bireylerinin korunmasına yönelik sosyal yardım sağlanması yükümlülüğünü düzenlemektedir. Bu bağlamda aynı statüde çalışan kamu görevlilerinden eş ve çocuklarının durumları nedeniyle fazladan mali külfete katlanmak durumunda kalanlara verilen aile yardımı, ücrette adaletin sağlanmasını desteklemek amacıyla memurun mali hakları arasında sayılmaktadır.

11.Bilindiği üzere eş için ödenen aile yardımı ödeneği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 204 üncü maddesinde “evlenme” olayının gerçekleşmesine, çocuk için ödenen aile yardımı ödeneği ise “doğum” olayının gerçekleşmesine bağlanmış ve evlenmenin ve/veya doğum olayının gerçekleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren de bu ödemelere hak kazanılacağı ifade edilmiştir. Aynı Kanunun 202 nci maddesinde ise bu ödeneğin, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmayan veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşi ve 206 ncı maddedeki istisnalar haricinde çocukları için yapılacağı ifade edilmiştir.

12.Söz konusu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere; eş için ödenecek aile yardımı ödeneğinin, evlenme olayının vuku bulması ile çocuk için ödenen aile yardımı ödeneğinin ise doğum olayının vuku bulması ile elde edilen kazanılmış bir hak olarak dikkate alınması gerektiği, ancak eş için ödenecek aile yardımı ödeneğinde, eşin her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığı çalışmaması veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almaması şartına bağlandığı açıktır.

13.Anayasa Mahkemesinin 17.04.2008 tarihli ve E.2005/5, K.2008/93 sayılı Kararında Anayasa’nın 2 inci maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirlilik olduğu, bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi gerektiği, hukuk güvenliğinin ise normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığı belirtilmiştir.

14.Bu kapsamda aile yardımı bildiriminin verilmesinin herhangi bir süre şartına tabi olup olmadığı hususunda 657 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde; hakkın hangi şartlarda kazanılıp kaybedileceği, ne şekilde ve ne zaman ödeneceği açıkça düzenlenmiş olmakla beraber geriye dönük talep edilip edilemeyeceği ve bildirim süresine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, keza Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde de buna ilişkin bir düzenlemeye rastlanmadığı, dolayısıyla söz konusu bildirim için herhangi bir süre şartı getirilmediği anlaşıldığından hak sahiplerince verilen bildirimlere istinaden geriye dönük olarak aile yardımı talep edilmesinin önünde bir engel bulunmadığı değerlendirilmektedir. Nitekim Sayıştay 2. Dairesinin 01.02.2010 tarihli ve 553 no.lu ilamında da geriye dönük çocuk yardımı ödenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı yönünde karar verilmiştir.

15.Şikâyet konusuyla benzer nitelikteki taleplerle ilgili Aksaray İdare Mahkemesinin 24/07/2013 tarihli ve E. 2013/367, K. 2013/675 sayılı kararı ile Manisa İdare Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve E. 2014/367, K. 2014/798 sayılı kararında aile yardımı ödeneğinin geriye dönük ödenebileceği, buna dayanak olarak da ilgili kararlarda “Dava dosyasının, yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ile bir arada değerlendirilmesinden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlara aile yardımının ne şekilde ve ne zaman ödeneceği açıkça hükme bağlanmış olmakla beraber geriye dönük olarak talep edilemeyeceği yönünde bir düzenlemenin bulunmadığı (bu yönde bir hükme yer verilmediği) anlaşılmaktadır.” hususunun gösterildiği tespit edilmiştir.

16.İlgili idarece her ne kadar 6. Dönem Toplu Sözleşmenin 36 ncı maddesine istinaden, geriye dönük 3 aylık aile yardımı ödendiği belirtilmişse de, toplu sözleşmeler vasıtasıyla esasında kamu görevlilerinin sahip oldukları haklara ilave bazı haklar elde etmelerinin amaçlandığı, dolayısıyla yukarıda yer alan açıklamalar ve ilgili mevzuat hükümleri dikkate alındığında, bahsi geçen Toplu Sözleşme hükmü ile memurlara yeni bir hak verilmesinden ziyade, memurların zaten sahip oldukları hakkın kısıtlandığının görüldüğü; bu bağlamda Danıştay 11. Dairesinin 13.06.2014 tarihli ve E.2013/3728, K.2014/4312 sayılı kararında özetle; normlar hiyerarşisinin, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına geldiği, bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan bir normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağına hükmedildiği dikkate alındığında konuyla ilgili Anayasal hükümler ve 657 sayılı Kanun maddeleriyle tanınan mali hakların mevcut düzenleyici işlemlerle kısıtlanamayacağı açıktır.

17.Ayrıca Anayasa Mahkemesinin 07.02.2019 tarihli ve 2015/4812 numaralı bireysel başvuru kararının 25 inci paragrafında; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) istikrarlı olarak, kamu makamlarınca yapılacak geri ödemelerin gecikmesini faiz ödemeleriyle ilişkilendirdiği, mahkemenin çeşitli kararlarında makul olmayan bir gecikme gibi nedenlerle tazminatın değer kaybettiği durumlarda bu tazminatın yeterliliğinin azalacağının belirtildiği (Angelov/Bulgaristan, B. No: 44076/98, 22/4/2004, § 39; Almeida Garrett, Mascarenhas Falcâo ve diğerleri, B. No: 29813/96-30229/96, § 54), dolayısıyla kişilere ödenmesi gereken mali hakların ödenmemesinden doğan zararın mülkiyet hakkının ihlali niteliği taşıdığından bahisle faizin ödenmesi gerektiğine hükmedildiği görülmektedir.

18.Bu noktada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 19.03.2014 tarihli ve E.2011/358, K.2014/906 sayılı kararında; hukuk devletlerinde, (...) zararın faiz ya da başka bir ad altında ödenecek tazminatla karşılanabilmesi için açık yasa hükmü aranmasının düşünülemeyeceği; aksine anlayışın, Devletin ve ona bağlı idarenin eylem ve işlemlerinden doğan her türlü zararın tazmini için de, açık yasa hükmü aranması sonucuna götüreceği, böyle bir anlayışın, Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında yer alan, “idare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür” amir hükmü ile bağdaşmayacağı.” gerekçesine yer vererek idarenin, faiz ödemesi için açık kanuni düzenleme aramaksızın kişinin zararını tazmin etmesi gerektiğine hükmetmiştir. Dolayısıyla; başvuranın aile yardımının geriye dönük hesaplanarak güncel haliyle tarafına ödenmesi talebinin hukuka uygun olduğu değerlendirilmektedir.

19.Nitekim Danıştay 12. Dairesinin 07.02.2024 tarihli ve E:2023/7135, K: 2024/401 sayılı kararında da; Dışişleri Bakanlığı (...) Başkonsolosluğunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi kapsamında tam zamanlı sözleşmeli personel pozisyonunda sekreter olarak görev yapan davacı tarafından, aile ve çocuk yardımı ödeneği verilmesi istemiyle 10/12/2013 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile aile ve çocuk yardımı ödeneğinin idareye başvuru yapıldığı tarihten itibaren hesaplanarak, işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesinin istenildiği, ilgili İdare Mahkemesince; Danıştay Onikinci Dairesinin 27/12/2021 tarih ve E:2018/7537, K:2021/7125 sayılı bozma kararına uyularak; 6111 sayılı Kanun’un 118. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Ek 8. maddede, kısmi zamanlı çalışan sözleşmeli personel dışında kalan sözleşmeli personele aile yardımı ödeneği verileceğinin düzenlendiği; 657 sayılı Kanun'un 202. maddesinde de, ayrım yapılmaksızın evli bulunan Devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verilmesi gerektiği hükmü dikkate alındığında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi kapsamında tam zamanlı sözleşmeli personel olarak görev yapan davacının bu ödemeden yararlanması gerektiği sonucuna varıldığından bu yoldaki talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptali ile dava konusu işlem nedeniyle ödenmeyen aile ve çocuk yardımı ödeneğinin idareye başvuru tarihi olan 10/12/2013 itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verildiği ve temyize konu kararın oy birliğiyle onandığı görülmektedir.

20.Yukarıda açıklanan hususlar, başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, mevzuat, yargı kararları, Ombudsman’ın emsal Tavsiye Kararları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; başvurana eş için ödenen aile yardımı ödeneğinin geriye dönük olarak verilmemesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı ve eşinin ücretsiz izinde bulunduğu 09.01.2024-21.08.2025 tarihlerini kapsayacak şekilde, eş için ödenen aile yardımı ödeneğinin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte başvurana ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

21.İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup başvuruya konu idarenin söz konusu ilkelere uygun davrandığı değerlendirilmiştir.

VI.HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

22.6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup yetkili ve görevli mahkemelerde yargı yolu açıktır.

VII.KARAR

Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN KABULÜNE;

Aile yardımı ödeneğinin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte başvurana ödenmesi hususunda, SAĞLIK BAKANLIĞINA TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca SAĞLIK BAKANLIĞI tarafından bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

Kararın BAŞVURANA ve SAĞLIK BAKANLIĞINA tebliğine,

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi’nce karar verildi.

Mehmet AKARCA

Kamu Başdenetçisi

/