Memurun savunması alınmadan disiplin cezası verilmesi hk örnek danıştay kararı 

disiplin cezasına konu eylemi ve bu eylemin karşılığı disiplin cezası belirtilerek 657 Sayılı Kanun'un  130 . maddesi kapsamında savunmasının istenilmediği, davacının soruşturma aşamasında verdiği ifadenin ise savunma olarak kabulüne hukuken olanak bulunmadığı, davacının usulüne uygun olarak savunmasının alınmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık, işin esasına girilerek verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Danıştay

12. Daire

Esas No                                : 2014 / 1804

Karar No                             : 2018 / 2451

Karar Tarihi                        : 4.06.2018

İstemin Özeti :  Bursa 2. İdare Mahkemesince verilen 31/12/2013 tarihli ve E:2012/1372, K:2013/1156 Sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun  49 . maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Beraat kararı alan memura disiplin cezası verilmesi masumiyet karnesi ihlali midir? Beraat kararı alan memura disiplin cezası verilmesi masumiyet karnesi ihlali midir?

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : ...

Düşüncesi : İdare mahkemesince verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

KARAR :  Dava; Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürlüğünde Tahakkuk ve Levazım Şube Müdürü olarak görev yapan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun  125 /C-(a) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 07.09.2012 tarihli ve 279 Sayılı işleme yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, uyuşmazlıkta, sözleşme süresinin 31.12.2011 tarihinde sona ermesine ve 2012 Ocak ayına ait mal ve hizmet alımı tip sözleşmesinde, işin tanımında bir ay hizmet alımı olduğu belirtilmesine rağmen, davacının, sözleşmeyi geç düzenlemek suretiyle, çalışan personelin sigorta primlerinin 11 günlük eksik yatırılmasına sebebiyet verdiği, bu usulsüzlüğün giderilmesi amacıyla yine usulsüz bir biçimde, şirket elemanlarının ücretsiz izinli oldukları döneme bu izinlerin ücretli olarak gösterilmesi ve çalışmadıkları halde sigorta primlerinin yatırılması için müdürlük makamından alınan 27.01.1012 tarihli ve 7 Sayılı olur'u düzenlediği anlaşıldığından verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapmamak fiilinin sübut bulduğu, aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Anayasanın 129. maddesinin 2. fıkrasında; ''Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.'' hükmüne yer verilmiş, anılan maddenin gerekçesinde, "yapılacak disiplin kovuşturmalarında ve disiplin cezası uygulamasında ilgiliye isnad olunan hususun bildirilmesi, dinlenilmesi, savunmasını yapma imkanı tanınması bu madde ile güvence altına alınmaktadır." ifadelerine yer verilerek, disiplin cezaları ile ilgili olarak Anayasal güvenceye bağlanan savunma hakkının içeriği belirtilmiştir.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun  125 /C-(a) maddesinde, Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak eylemlerinin aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmış; 130. maddesinde ise; Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği, soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen tarihte savunmasını yapmayan memurun savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Disiplin cezasıyla cezalandırılması için hakkında soruşturma açılan kamu görevlisinin savunması alınırken disiplin suçunu oluşturan eylemi açık bir şekilde belirlenmeli, disiplin suçu oluşturan eyleminin hangi disiplin kurallarını ihlal ettiği ortaya konulmalıdır. Bunun için de disiplin soruşturmasıyla ilgili tüm hukuki delillerin toplanması ve soruşturmanın tamamlanması gerekmektedir. Aksi durumun, hangi disiplin suçunu, ne zaman ve ne şekilde işlediği tam olarak ortaya konulamayan ilgilinin Anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkını kısıtlayacağı açıktır. Savunma hakkının kullanılabilmesi bakımından önemli hususların başında, savunması istenen kamu görevlisine suçlama konusunun ve hakkındaki isnadın ne olduğunun açıkça bildirilmesi gelmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "A. yargılanma hakkı" kenar başlıklı 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

"Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:

a-) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;

b-) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak;

c-) Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddî olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, resen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek;

Sözleşme'nin (AİHS) 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinde, hakkında bir suç isnadında bulunulan kişinin “Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden … ayrıntılı olarak haberdar edilmek” hakkı, kişinin savunmasını hazırlayabilmesi için getirilmiş bir güvencedir. Sözleşme'nin 6. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınmış olan hakkaniyete uygun yargılanma hakkı ışığında (3) numaralı fıkranın (a) bendi, cezai konularda hakkaniyete uygun bir yargılama yapılmasının temel ön koşulu olarak şüpheli veya sanığa detaylı bilgi verilmesini öngörmektedir.

AİHM ayrıca, Sözleşme'nin 6. maddesinin (a) bendi ile hakkında bir suç isnadında bulunulan kişinin “Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak” hakkına yer verilen (b) bendinin birbiriyle bağlantılı olduğunu; suçlamanın nedeni ve niteliği hakkında bilgilendirilme hakkının, şüphelinin veya sanığın savunmasını hazırlama hakkı ışığında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir (Pélissier ve Sassi/Fransa 51-54).

Dosyanın incelenmesinden, davacının Bursa Devlet Tiyatroları Müdürlüğünde, tahakkuk ve levazım şube müdürü olarak görev yaptığı dönemde, 2012 yılı Ocak ayı içinde malzemeli temizlik hizmeti alımı işi için doğrudan temin yoluyla 22 kişinin işe alındığı, işin tanımında 1 ay hizmet alımı yazılmasına karşın sözleşmenin geç düzenlenmesi suretiyle işçilerin sigorta primlerinin 11 gün eksik yatırılmasına sebebiyet verildiği, bu usulsüzlüğü gidermek amacıyla davacı tarafından 27.01.2012 tarihli ve 7 sayı ile müdürlük makamından sözleşmenin geç imzalanması nedeniyle işçilerin ocak ayı puantajlarının 20 gün olarak düzenlenmesi ve ücretsiz izin döneminde 11 günlük ücretli izin kullanmaları hususunda olur alındığı, davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun  125 /C-(a) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 07.09.2012 tarihli ve 279 Sayılı işleme yapılan itirazın reddine ilişkin 17.10.2012 tarihli, 9 Sayılı işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Olayda, 14.12.2017 tarihli, E:2014/1804 Sayılı ara kararı ile davacının savunmasına ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmesine karşın davalı idarece ara kararına cevaben gönderilen belgelerin arasında davacıdan savunma istenildiği ve savunmasının alındığına ilişkin belge bulunmadığı, başka bir kişiye ait savunma evraklarının gönderildiğinin görüldüğü, 27.03.2018 tarihli ara kararı ile davacıdan savunma alınıp alınmadığının sorulmasına, savunma alınmış ise söz konusu savunmanın ve savunma istem yazısının onaylı örneklerinin ikinci kez istenilmesine karşın idarece gönderilen belgeler arasında savunma istemi ve davacının savunmasına ilişkin her hangi bir evrakın bulumadığı, soruşturma aşamasında alınan 21.06.2012 tarihli ifade tutanağının gönderildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacının disiplin cezasına konu eylemi ve bu eylemin karşılığı disiplin cezası belirtilerek 657 Sayılı Kanun'un  130 . maddesi kapsamında savunmasının istenilmediği, davacının soruşturma aşamasında verdiği ifadenin ise savunma olarak kabulüne hukuken olanak bulunmadığı, davacının usulüne uygun olarak savunmasının alınmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık, işin esasına girilerek verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ :  Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 04/06/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Editör: TE Bilisim