2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Özlük hakları” başlıklı 62 nci maddesi ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun “Uygulanacak diğer kanun hükümleri” başlıklı 20 nci maddesine yer verilerek bu Kanunlarda hüküm bulunmayan hallerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri ve genel hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş ise de dekana vekâlet hususu 2547 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesinde, “Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekâlet eder.” şeklinde düzenlendiğinden Kanun’da bu konuda bir boşluk bulunmamaktadır. Dolayısıyla ………….’a, yeni dekan ataması yapılıncaya kadar yürüttüğü görev karşılığında dekanlık için öngörülen maaş unsurlarının ödenmesi mümkün değildir.

Kaldı ki, 657 sayılı “Kanun’un “Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları” başlıklı 86 ncı maddesinde; vekâlet edilecek görev için mutlak surette dolu ya da boş bir kadronun mevcut bulunması koşulu getirildiğinden, ancak yükseköğretim kurumlarında “Dekan” unvanı ile ihdas edilmiş bir kadro mevcut olmadığından, 657 sayılı Kanun’da yer alan dolu kadroya/boş kadroya vekâlet müessesesi ile ilgili hükümlerinin somut olayda işletilmesine veya kıyasen uygulanabilmesine ve ilgiliye bu kapsamda dekana sağlanan mali hakların ödenmesine imkân bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 2547 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinde; öğretim üyelerinin haftalık ders yükünün en az on saat olduğu, öğretim görevlisinin ise haftada asgari on iki saat ders vermekle yükümlü olduğu; rektör, rektör yardımcısı, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlerinin ders verme yükümlülüğünün olmadığı; başhekimler, dekan yardımcıları, enstitü ve yüksekokul müdür yardımcıları ve bölüm başkanlarının, bu madde hükümlerine göre haftada asgari beş saat ders vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.

Ayrıca, 2914 sayılı Kanun’un 11 inci maddesine dayanılarak Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca belirlenen “Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar”ın 1/c maddesinde de; rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlüğü ile bölüm başkanlığına Yükseköğretim Kanunu’nda belirtilen şekilde usulüne uygun olarak yapılan vekâleten görevlendirmeler haricinde söz konusu görevlerin vekaleten yürütülmesi halinde ders yükü muafiyeti ve indiriminin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Buna göre; idari görevlere atanabilecek olanlar ve atanma usulleri ile bu görevlere vekâlet edebilecek olanların 2547 sayılı Kanunla belirlenmiş olması nedeniyle söz konusu idari görevleri anılan Kanun’da belirtilen usul dışında vekaleten yürüten öğretim elemanlarına yürüttükleri görevlerinden dolayı herhangi bir ödeme yapılması söz konusu olmadığı gibi, 2914 sayılı Kanun’da öngörülen ders yükü muafiyeti ve indirimlerinden yararlanmalarına da imkân bulunmamaktadır.

Esasen vekalet görevi ve vekalet aylığı ile zam ve tazminat farkı ödemesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda düzenlenmektedir. 657 sayılı Kanun’un “Kapsam” başlıklı 1 inci maddesinde açıkça görüleceği üzere üniversitelerin öğretim üye ve yardımcıları özel kanunları hükümlerine tabidir.

Dolayısıyla 657 sayılı Kanun’a tabi olmayan üniversite akademik personeline 657 sayılı Kanun’da yer alan vekalet aylığı hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.

4. Daire, 255/345, T. 1.7.2025

T.C. Sayıştay Başkanlığı - 4. Daire

Kamu İdaresi Türü: Yüksek Öğretim Kurumları

Yıl: 2019

İlam no.: 255

Karar No.: 345

Tutanak tarihi: 01.07.2025

Kararın Konusu: Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar

VEKALET ÖDEMESİ

Asıl İlamın 10 uncu maddesiyle tazminine hükmolunan konuyla ilgili olarak Temyiz Kurulunca alınan bozma kararı üzerine, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca düzenlenen ek raporun 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 49 uncu maddesi gereğince görüşülmesine karar verildi.

Asıl İlamın 10 uncu maddesiyle; …………. Üniversitesi öğretim üyesi ………….’un 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 16 ncı maddesinde normal atama usulü olarak belirlenmeyen bir usulle Tıp Fakültesi Dekanlığı görevini yürütmek üzere vekaleten görevlendirilmesi ve kendisine vekalet ettiği dönemde 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nda dekanlık için öngörülen maaş unsurlarının (ek gösterge aylığı, idari görev ödeneği, üniversite ödeneği) ödenmesi sonucu neden olunan …………. TL kamu zararının sorumlularından tazminen tahsiline karar verilmiştir.

Bu defa, asıl İlamın yukarıda anılan hükmüne karşı üst yönetici sıfatıyla sorumlu tutulan ………….’nin (Rektör) yapmış olduğu temyiz başvurusu üzerine Kurulca alınan kararda özetle;

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Dekan” başlıklı 16 ncı maddesinin (a) fıkrası ile 18.02.1982 tarih ve 17609 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliği’nin “Dekan” başlıklı 8 inci maddesinin (a) fıkrası hükümlerine göre dekanı “atamaya yetkili makam”ın Yükseköğretim Kurulu (YÖK) olduğu, atama işleminin maddede sayılan şartları taşıyanlar arasından “normal usul” ile gerçekleştirileceği; dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekâlet edeceği, vekâletin altı aydan fazla sürmesi durumunda ise yeni bir dekan atanacağı,

Burada, öncelikle, “Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekâlet eder. Göreve vekâlet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.” hükmünün, dekanlık kadrosunun dolu veya boş ayrımı olmaksızın her iki durumda da vekâleten atama işleminde uygulanabilir bir kural olup olmadığına bakılması gerektiği,

Söz konusu hükümde, dekan yardımcılarının dekana vekâlet etmesinin, dekanın “görevi başında olmadığı zaman” şartına bağlandığı, burada, bir kadronun boş olması haline (dekanlık/kadro) değil, o kadroda görev yapan bir kişinin (dekan/şahıs) görevinin başında olmadığı bir zaman dilimine işaret edilerek, dekan yardımcısının dekana vekâlet etmesi ile dekanın görevi başında bulunamadığı zaman dilimi arasında bir illiyet bağı kurulduğu,

Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliği’nde; “Dekanın görevi sona erdiğinde yardımcılarının görevi de sona erer.” denilerek, dekanın görevi sona erdiğinde dekan yardımcılarının görevinin de buna bağlı olarak sona ereceğinin vurgulandığı,

Buradan hareketle; dekanın kanuni izin, geçici görev, hastalık, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma gibi geçici süreliğine görevi başında bulunamadığı hallerde, dekan yardımcılarının görevi devam ettiğinden, böyle bir durumda 2547 sayılı Kanun’un 16/a maddesinin düzenlediği (6 aylık) vekalet görevlendirmesi usulünün uygulanabileceğinin görüldüğü, ancak sayılan hallerin dışında, dekanın ölüm, emeklilik, istifa, görevden alınma, başka bir yere atanma gibi sebeplerle dekanlık kadrosu daimî boşaldığında dekan yardımcılarının da görevi kendiliğinden biteceğinden, 2547 sayılı Kanun’un 16/a maddesinin düzenlediği vekalet görevlendirmesi usulünün uygulanmasının mümkün olmadığının değerlendirildiği, dolayısıyla somut olaydaki dekan vekili atamasını, benzetme yoluyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki boş kadroya vekaleten görevlendirme, 2547 sayılı Kanun’da yer alan “Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekâlet eder.” hükmünü de geçici boşalmalar halinde dolu kadroya vekaleten görevlendirme olarak değerlendirmek gerektiği,

Esasen, ne 2547 sayılı Kanun’da ne de 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nda boşalan dekanlık kadrosuna 657 sayılı Kanun’da olduğu gibi vekaleten atanma usulünün düzenlenmediği, ancak somut olayda kamu hizmetlerinin sürekliliği ilkesi çerçevesinde atamaya yetkili makam tarafından (Rektörün teklifi ve Yüksek Öğretim Kurulu’nun uygun görüşü ve onayı ile) dekanlık görevine vekaleten görevlendirme yapıldığı, burada asaleten atamaya yetkili makamın usule uygun olarak vekaleten atamaya da yetkili olduğu konusunda kuşku bulunmadığı, ayrıca dekan vekilinin, asilde aranan akademik koşulları taşıdığının da görüldüğü, Kanun’da belirtilen normal atama usulüne göre bazı eksiklikler olmasının (Rektör’ün 3 aday belirtmemesi, 3 yıllığına atama yapılmaması), vekaleten görevlendirilen kişiye 2914 sayılı Kanun’da dekanlık görevine ait maaş unsurlarının ödenmesine engel teşkil etmeyeceği, dolayısıyla somut olaydaki dekan vekili görevlendirmesinin, 2547 sayılı Kanun’un 16/a maddesinde belirtilen normal usulle atama kapsamında kabul edilmesi gerektiği sonucuna varıldığı, bu nedenlerle, dekan vekili ataması mevzuatına uygun olduğundan, ilgili Kanun’da dekana ait maaş unsurlarının (ek gösterge aylığı, idari görev ödeneği, üniversite ödeneğinin) vekaleten atanan kişiye ödenmesiyle herhangi bir kamu zararına sebebiyet verilmediği,

Belirtilmiş olup,

Temyiz itirazları kabul edilerek, asıl İlamın 10 uncu maddesi ile verilen …………. TL’lik tazmin hükmünün 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca bozulmasına ve belirtilen hususlar değerlendirilerek yeni bir hüküm tesisinin temini için dosyanın Dairesine gönderilmesine,

Karar verilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Dekan” başlıklı 16 ncı maddesinin (a) fıkrasında;

“Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.

Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.

Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır.

Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.

…”

Hükmüne yer verilerek, dekanlık görevine kimlerin, hangi usulle ve hangi makam tarafından atanacağı, görevin kimler tarafından vekaleten yürütüleceğine ilişkin hükümler açık bir şekilde belirlenmiştir.

Vekaleten görevlendirmede sadece dekan yardımcılarına görev verilmesi kabul edilmiş olup, bunun süresi de altı ayla sınırlandırılmıştır. Bu sürenin dolması halinde yeniden dekan atanması gerekmektedir.

Ancak, …………. Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı görevinin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine aykırı olarak dekan yardımcısı olmayan ………….’a verildiği ve dekanlık kadrosu için belirlenen ödemelerin kendisine yapıldığı görülmüştür.

2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun;

“Gösterge tablosu ve ek göstergeler” başlıklı 5 inci maddesinde;

“Aylıkların hesabında ayrıca, bu Kanuna ekli ek gösterge cetvelinde unvan ve derecelere göre belirlenen ek gösterge rakamları dikkate alınır.”,

“Üniversite Ödeneği” başlıklı 12 nci maddesinde;

“657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuru brüt aylık (ek gösterge dahil) tutarının;

1) Profesörlerden Rektör, Rektör Yardımcısı, Dekan, Dekan Yardımcısı, Yüksekokul Müdürü olanlar ile Profesör kadrosunda üç yılını tamamlamış bulunanlara %245’i,

2) Diğer Profesör kadrosunda bulunanlara %215’i,

her ay üniversite ödeneği olarak ödenir,

Bu ödenek damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve kısmi statüde görev yapanlara ödenmez.”,

“İdari görev ödeneği” başlıklı 13 üncü maddesinde;

“Almakta oldukları aylık gösterge ve ek gösterge brüt tutarının; Rektörlere %70’i, Rektör Yardımcıları ve Dekanlara %30’u, Dekan Yardımcıları, Enstitü ve Yüksekokul Müdürleri, Konservatuar Müdürleri ile Bölüm Başkanlarına %20’si, Enstitü, Yüksekokul ve Konservatuar Müdür Yardımcılarına %15’i idari görev ödeneği olarak ayrıca ödenir. Birden fazla idari görevi bulunanlara İdari Görev Ödeneğinden en yüksek olanı verilir…”

Hükümleri yer almaktadır.

Yükseköğretim Kurumlarında çalışan akademik personelin özlük hakları 2547 ve 2914 sayılı Kanunlarda düzenlenmektedir. Her iki Kanun’da da vekaleten görevlendirme ve vekalet aylığı ile zam ve tazminat farkı ödemesine izin veren bir düzenlemeye yer verilmemektedir.

Her ne kadar temyiz dilekçesinde; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Özlük hakları” başlıklı 62 nci maddesi ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nun “Uygulanacak diğer kanun hükümleri” başlıklı 20 nci maddesine yer verilerek bu Kanunlarda hüküm bulunmayan hallerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri ve genel hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş ise de dekana vekâlet hususu 2547 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesinde, “Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekâlet eder.” şeklinde düzenlendiğinden Kanun’da bu konuda bir boşluk bulunmamaktadır. Dolayısıyla ………….’a, yeni dekan ataması yapılıncaya kadar yürüttüğü görev karşılığında dekanlık için öngörülen maaş unsurlarının ödenmesi mümkün değildir.

Kaldı ki, 657 sayılı “Kanun’un “Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları” başlıklı 86 ncı maddesinde; vekâlet edilecek görev için mutlak surette dolu ya da boş bir kadronun mevcut bulunması koşulu getirildiğinden, ancak yükseköğretim kurumlarında “Dekan” unvanı ile ihdas edilmiş bir kadro mevcut olmadığından, 657 sayılı Kanun’da yer alan dolu kadroya/boş kadroya vekâlet müessesesi ile ilgili hükümlerinin somut olayda işletilmesine veya kıyasen uygulanabilmesine ve ilgiliye bu kapsamda dekana sağlanan mali hakların ödenmesine imkân bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 2547 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinde; öğretim üyelerinin haftalık ders yükünün en az on saat olduğu, öğretim görevlisinin ise haftada asgari on iki saat ders vermekle yükümlü olduğu; rektör, rektör yardımcısı, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlerinin ders verme yükümlülüğünün olmadığı; başhekimler, dekan yardımcıları, enstitü ve yüksekokul müdür yardımcıları ve bölüm başkanlarının, bu madde hükümlerine göre haftada asgari beş saat ders vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.

Ayrıca, 2914 sayılı Kanun’un 11 inci maddesine dayanılarak Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca belirlenen “Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar”ın 1/c maddesinde de; rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlüğü ile bölüm başkanlığına Yükseköğretim Kanunu’nda belirtilen şekilde usulüne uygun olarak yapılan vekâleten görevlendirmeler haricinde söz konusu görevlerin vekaleten yürütülmesi halinde ders yükü muafiyeti ve indiriminin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

Buna göre; idari görevlere atanabilecek olanlar ve atanma usulleri ile bu görevlere vekâlet edebilecek olanların 2547 sayılı Kanunla belirlenmiş olması nedeniyle söz konusu idari görevleri anılan Kanun’da belirtilen usul dışında vekaleten yürüten öğretim elemanlarına yürüttükleri görevlerinden dolayı herhangi bir ödeme yapılması söz konusu olmadığı gibi, 2914 sayılı Kanun’da öngörülen ders yükü muafiyeti ve indirimlerinden yararlanmalarına da imkân bulunmamaktadır.

Esasen vekalet görevi ve vekalet aylığı ile zam ve tazminat farkı ödemesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda düzenlenmektedir. 657 sayılı Kanun’un “Kapsam” başlıklı 1 inci maddesinde açıkça görüleceği üzere üniversitelerin öğretim üye ve yardımcıları özel kanunları hükümlerine tabidir.

Dolayısıyla 657 sayılı Kanun’a tabi olmayan üniversite akademik personeline 657 sayılı Kanun’da yer alan vekalet aylığı hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.

Her ne kadar Temyiz Kurulu Kararında, ne 2547 sayılı Kanun’da ne de 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nda boşalan dekanlık kadrosuna 657 sayılı Kanun’da olduğu gibi vekaleten atanma usulünün düzenlenmediği, ancak somut olayda kamu hizmetlerinin sürekliliği ilkesi çerçevesinde atamaya yetkili makam tarafından dekanlık görevine vekaleten görevlendirme yapıldığı, ayrıca dekan vekilinin, asilde aranan akademik koşulları taşıdığının da görüldüğü, Kanun’da belirtilen normal atama usulüne göre bazı eksiklikler olmasının (Dekanın rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından seçilmesi kuralına uyulmamasının) vekaleten görevlendirilen kişiye 2914 sayılı Kanun’da dekanlık görevine ait maaş unsurlarının ödenmesine engel teşkil etmeyeceği, bu nedenlerle, dekan vekili ataması mevzuatına uygun olduğundan, ilgili Kanun’da dekana ait maaş unsurlarının (ek gösterge aylığı, idari görev ödeneği, üniversite ödeneğinin) vekaleten atanan kişiye ödenmesiyle herhangi bir kamu zararına sebebiyet verilmediği belirtilmiş ise de öğretim üyesinin “yeni dekan ataması yapılıncaya kadar Yükseköğretim Kurulu’nun onayıyla dekanlık görevini vekâleten yürütmesi”, 2547 sayılı Kanun’da belirtilen usul dışında bir görevlendirme olduğundan ilgili kişiye bu görevinden dolayı dekanlık görevine ait maaş unsurlarının (ek gösterge aylığı, idari görev ödeneği ve üniversite ödeneğinin) ödenmesi mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla vekilin asilde bulunan şartları taşıması ve mükerrer ödeme yapılmamış olması yapılan ödemeye hukuki bir geçerlilik kazandırmamaktadır.

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu zararı” başlıklı 71 inci maddesinde, kamu zararının; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olduğu ve aynı maddenin (g) bendinde mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılmasının, kamu zararının belirlenmesinde esas alınacağı ifade edilmiştir.

…………. Üniversitesi Tıp Fakültesine vekaleten dekan olarak atanan öğretim üyesine dekanlık kadrosuna ait idari görev ödeneği, ek gösterge ile üniversite ödeneğinin ödenmesi mevzuatına aykırıdır.

Buna göre, mevzuatında öngörülmediği halde …………. Üniversitesi Tıp Fakültesine vekaleten dekan olarak görevlendirilen öğretim üyesine dekanlığa ait idari görev ödeneği, ek gösterge ile üniversite ödeneğinin ödenmesi sonucu oluşan kamu zararından; 5018 sayılı Kanun’un “Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32 nci maddesi ile “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33 üncü maddesi gereğince, ödeme emri ve eki belgelerde imzası bulunan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlisi ile birlikte atama teklifinde bulunan üst yöneticinin sorumluluğu bulunmaktadır.

Bu itibarla, …………. Üniversitesi öğretim üyesi ………….’un 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 16 ncı maddesinde normal atama usulü olarak belirlenmeyen bir usulle Tıp Fakültesi Dekanlığı görevini yürütmek üzere vekaleten görevlendirilmesi ve kendisine vekalet ettiği dönemde 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’nda dekanlık için öngörülen maaş unsurlarının (ek gösterge aylığı, idari görev ödeneği, üniversite ödeneği) ödenmesi sonucu neden olunan …………. TL kamu zararının sorumlularına,

Ortaklaşa ve zincirleme,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile birlikte ödettirilmesine, anılan Kanun’un 55 inci maddesi uyarınca işbu İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere,

Oy çokluğuyla,

Karar verildi.

Azınlık Görüşü

Üye …………. ‘ın ve Üye ………….’ın karşı oy gerekçesi;

Asıl İlamın 10 uncu maddesiyle verilen tazmin hükmünün, Temyiz Kurulunca esas yönünden bozulduğu anlaşılmaktadır.

Kamu hizmetlerinin sürekliliği ilkesi çerçevesinde atamaya yetkili makam tarafından dekanlık görevine vekaleten görevlendirme yapıldığı, ayrıca dekan vekilinin, asilde aranan akademik koşulları taşıdığı, Kanun’da belirtilen normal atama usulüne göre bazı eksiklikler olmasının (Dekanın, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından seçilmesi kuralına uyulmamasının) vekaleten görevlendirilen kişiye 2914 sayılı Kanun’da belirtilen dekanlık görevine ait maaş unsurlarının ödenmesine engel teşkil etmeyeceği, bu nedenlerle, dekan vekili ataması mevzuatına uygun olduğundan ve ilgili Kanun’da belirlenen dekana ait maaş unsurlarının (ek gösterge aylığı, idari görev ödeneği, üniversite ödeneğinin) vekaleten atanan kişiye ödenmesiyle herhangi bir kamu zararına sebebiyet verilmediği değerlendirildiğinden konu hakkında ilişik bulunmadığına karar verilmesi uygun olur.”

Döner sermaye ödemesi görev tazminatından mahsup edilmeli mi?
Döner sermaye ödemesi görev tazminatından mahsup edilmeli mi?
İçeriği Görüntüle