Danıştay’dan Önemli Emsal: Hırsızlık Suçu İşleyen Memur Görevden Uzaklaştırılabilir

Türkiye’de kamu personeline ilişkin mevzuat, özellikle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, devlet memurlarının taşıması gereken nitelikleri ayrıntılı biçimde düzenler. Bu çerçevede, belirli suçları işleyen veya memuriyet şartlarını sonradan kaybeden personelin görevine son verilmesi mümkündür. Danıştay 12. Dairesi’nin 2023/3716 sayılı kararı da bu konuya ışık tutan önemli bir örnek oluşturdu.

Olayın Özeti

İl Halk Kütüphanesi’nde bilgisayar işletmeni olarak görev yapan kamu görevlisi, bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçundan 5 ay hapis cezası aldı. Ceza ertelense de hüküm 2013 yılında kesinleşti.

Bu ceza üzerine idare, memurun 657 sayılı Kanun’un 48/A-5 maddesinde yer alan memuriyete giriş şartlarını sonradan kaybettiğini belirterek 98/b maddesi uyarınca görevine son verdi.

Davacının İtirazları

Davacı, hırsızlığa teşebbüs suçunun memuriyetten çıkarma nedeni olamayacağını savundu. Ancak hem İlk Derece Mahkemesi hem Bölge İdare Mahkemesi bu iddiayı reddetti.

Danıştay'ın Değerlendirmesi

Danıştay 12. Dairesi;

  • Hırsızlık suçunun 657 sayılı Kanun’da açıkça sayılan memuriyete engel suçlar arasında olduğunu,

  • Ceza ertelense bile bu durumun hükmün varlığını ortadan kaldırmadığını,

  • Kamu görevinin güven ilişkisi gerektirdiğini ve hırsızlık gibi suçların bu güveni zedelediğini

belirtti.

Daire, temyiz başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına oybirliğiyle karar verdi.

Kararın Önemi

Bu karar, kamu kurumlarında görev yapan personelin kasten işlediği suçların, ceza ertelense dahi memuriyeti doğrudan etkileyebileceğini gösteriyor. Özellikle şu suçlar için durum aynı şekilde geçerlidir:

  • Hırsızlık

  • Dolandırıcılık

  • Zimmet

  • İrtikâp

  • Rüşvet

  • Güveni kötüye kullanma

  • Sahtecilik

  • Kaçakçılık

Danıştay’ın kararı, bu suçlarda verilen mahkûmiyetlerin affa uğramış olsa bile memuriyete engel teşkil ettiğini bir kez daha ortaya koydu.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/2434 E. , 2023/3716 K.

"İçtihat Metni"

T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2018/2434

Karar No : 2023/3716

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …

VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Bakanlığı

VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Çanakkale İl Halk Kütüphanesinde bilgisayar işletmeni olarak görev yapan davacının, ... Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı, hırsızlık suçunu işlediği gerekçesiyle 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına yönelik kararı esas alınarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde yer alan şartları kaybettiğinden bahisle anılan Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca memuriyetinin sona erdirilmesine ilişkin 15/03/2017 tarih ve 50821 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca tecil edilmiş bir mahkumiyet kararı, esasen vaki olmamış sayılacağından Devlet memurluğuna alınmak için bir engel oluşturmadığı gibi halen Devlet memuru olan kişiler hakkında da 657 sayılı Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca göreve son verme işlemi uygulanamayacağı, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca verilen mahkumiyet kararı ertelenmiş olsa bile denetim süresinin getirilen yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi durumunda ceza infaz edilmiş sayılacağından, mahkumiyete bağlanan hak yoksunlukları ortaya çıkacak ve 657 sayılı Kanun'un 48/A-5 maddesi uyarınca kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olanların cezası ertelense dahi Devlet memuru olamayacağı gibi hali hazırda Devlet memuru olanların anılan Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevlerine de son verilebileceği, bu durumda; davacının, 20/02/2013 tarihinde işlemiş olduğu "Bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçundan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b 35/2, 62 ve 51. maddeleri uyarınca "5 ay hapis" cezası ile cezalandırılarak bu cezanın ertelendiği, söz konusu mahkumiyet kararının temyiz edilmeden 07/10/2013 tarihinde kesinleştiği, bu mahkumiyet kararı ile birlikte memurluğa atanma şartlarını sonradan kaybettiği anlaşılan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Hırsızlığa teşebbüs suçunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde yer alan suçlardan olmadığı, işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Danıştay 12. Daire, Öğretmenin “Uganda ve Mozambik” Savunmasını Geçersiz Bularak Kararı Onadı
Danıştay 12. Daire, Öğretmenin “Uganda ve Mozambik” Savunmasını Geçersiz Bularak Kararı Onadı
İçeriği Görüntüle

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.