İhtiyari mali mesuliyet sigortası yaptırmak kamu zararı mı?
İhtiyari mali mesuliyet sigortası yaptırmak kamu zararı mı?
İçeriği Görüntüle

Temlik edilen alacak kime ödenmeli?

Soru " Kurumumuza ait yapım işinde, yüklenici tarafından üçüncü kişilere verilen alacak temliki kabul edilerek hakediş karşılığında temellük edene kısmi ödeme yaptık. Şimdi ise temlik alacağının kalan tutarının temellük eden yerine yükleniciye ödemem isteniyor. Ödemeyi kime yapmalıyım? Sözleşmemizde temlik işleminde idaremizden izin alınması gerektiğine dair düzenleme bulunmaktadır"

Cevap: Bildiğiniz üzere, alacağın temliki veya devri, yazılı bir devir sözleşmesi ile mevcut bir alacağın alacaklısının değiştirilmesi işlemidir. Temlik işleminde alacak, temlik alanın kabulü alacağı ile tamamen temlik alana geçmekte olup temlik edenin alacak üzerinde herhangi bir hakkı kalmamaktadır.

Alacakların temliki konusu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183 ilâ 194’üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Alacağın temliki ile alacak hakkı bunu devralan üçüncü kişiye geçmektedir. Böylece devralan daha önce temlik edene ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap etmekte; bunun üzerinde "tasarruf etme" yetkisini kazanmaktadır. Temlik eden alacaklının da bu aşamadan sonra artık tasarruf hak ve yetkisi kalmadığından bu alacağa dayalı olarak herhangi bir hukuki işlem yapması mümkün olmamaktadır. Bu durumda temlik işlemi ile temlik eden, borç ilişkisinden çıkar ve onun yerine alacaklı sıfatıyla alacağı devralan üçüncü kişi geçmektedir. Alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme... gibi) hukuki işlemler bu üçüncü kişi tarafından yapılmaktadır.

Kamu idareleri, sözleşmelerde iş nedeniyle doğacak alacakların başkasına devrini tamamen veya kısmen yasaklayabilirler. Bu doğrultuda, idareniz tarafından söz konusu işe ait sözleşmenin ..............’inci maddesinde İdarenin yazılı izni olmadıkça temlik işleminin yapılamayacağı hükmü yer almıştır.

Mailinizde yer alan bilgilerden, işin yürütülmesi esnasında, işin yüklenicisi ile ticari ilişkide bulunduğu anlaşılan üçüncü bir kişi arasında noterde alacağın temliki sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Alacağı temellük eden kişi tarafından alacağın tahsilini sağlamak amacıyla kurumunuza başvurulmuş olup, temellük edene belli bir tutarda ödeme yüklenicinin hakedişine istinaden yapılmıştır.

İdare tarafından yüklenicinin hakedişine istinaden yapılan belli tutardaki ödemenin temellük edene yapılmasına rağmen sözleşemeye göre temlik yasağı bulunduğunu ve kalan tutarların ödemesinin yüklenici firmaya yapılmasının istenildiğini ifade etmişsiniz.

Her ne kadar ihale sözleşmenizde temlik yasağı kararlaştırılmışsa da idareniz bu yasağa rağmen temlik eden yüklenicinin hakkedişine istinaden belli bir tutar ödemesi ile temlik yasağını kendiniz ortadan kaldırmış bulunmaktasınız. Dolayısıyla, kalan ödeme tutarının yükleniciye ödenmesinin mümkün olmadığı ve kalan tutarın da temellük edene yapılması gerektiğini değerlendirmekteyiz. Nitekim benzer bir meselede Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/275 Esas-2013/3959 Karar sayılı ilamında; "Her ne kadar ihale sözleşmesinde temlik yasağı kararlaştırılmışsa da davalı idarenin bu yasağa rağmen davacıya temlik eden yüklenicinin hakkedişine istinaden 480.259,70 TL’nin ödenmesi ile davalı taraf temlik yasağını kendisi ortadan kaldırmış olduğundan yine Yargıtay içtihatları gereğince davalı taraf her ne kadar temlikin muvazaalı olduğu savunmasında bulunmuşsa da muvazaa iddiasının iyi niyetli üçüncü kişilere karşı bulunulamayacağından ve de davalı taraf muvazaa iddiasında bulunamayacağından kalan tutarın faizi ile birlikte ve alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatı eklenmek suretiyle ödenmesine" karar verilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığının kesin olarak onama tarihi olan 25.06.2024 tarihinde kesinleşmiştir.

Konu hakkında yasal haklarınızın ise kurumunuz hukuk müşavirliğince değerlendirilerek kullanılmasının uygun olacağını düşünmekteyiz.