Yan dal uzmanlığı döner sermaye ödemesi hakkında önemli karar

Yan dal uzmanlığı döner sermaye ödemesi hakkında önemli karar

Yan dal uzmanlığı döner sermaye ödemesi hakkında önemli karar

Yan dal uzmanlığı döner sermaye ödemesi hakkında önemli karar

Yan dal uzmanlığı döner sermaye ödemesi hakkında önemli karar

Yan dal uzmanlığı döner sermaye ödemesi hakkında önemli karar

209 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan ilgili Yönetmelikler uyarınca personelin kadro unvan katsayılarının belirlenmesinde bulunduğu kadro esas alındığı için, yan dal uzmanlık alanına ait bir kadroda görev yapmayan davacıya kadro unvan katsayısının artırım yapılmaksızın uygulanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2018/6732

Karar No : 2021/1258

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN (TARAFLAR) : 1- (DAVACI) : .

VEKİLİ : Av. .

(DAVALI) : Sağlık Bakanlığı

VEKİLLERİ : Birinci Hukuk Müşaviri Vekili ., Hukuk Müşaviri .

İSTEMİN KONUSU : Ankara 3. İdare Mahkemesinin 26/05/2015 tarih ve E:2013/1822, K:2015/873 sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: Ankara İli, Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde eğitim görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi alanında uzman unvanını aldığı 25/01/2011 tarihinden itibaren döner sermaye ek ödemesinin yan dal kadro unvan katsayısı üzerinden yapılması gerektiği halde, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kadro unvan katsayısı üzerinden yapıldığından bahisle, anılan tarihten itibaren eksik yapılan ek ödemelerinin tazmini talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 3. İdare Mahkemesince, ilgili mevzuat gereğince yan dal uzmanlarına tanınan ek ödeme artışından yararlanabilmek için yan dal uzmanlığının kazanılmış ve bu görevin yapılıyor olmasının yeterli olduğu, ayrıca bu kadroya atanma şartının aranmadığı, bu durumda, 25/01/2011 tarihinde yan dal uzmanlığını kazanan ve bu görevi icra eden davacının, yan dal uzmanları için öngörülen kadro unvan katsayısı artışından yararlandırılması gerektiği gerekçesiyle, davacıya ek ödeme yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemin başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük kısmı yönünden iptaline, dava konusu işlemin başvuru tarihinden 60 günden önceki döneme ilişkin kısmı yönünden ise; 25/01/2011 tarihinden itibaren eksik yapılan ödemeler sebebiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca doğrudan veya idareye başvurularak, bu başvuru üzerine tesis edilen işleme karşı süresi içerisinde dava açılması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra 14/06/2013 tarihinde yapılan başvurunun, bu tarihten geriye doğru 60 günden önceki ödemeler bakımından sona eren dava açma süresini canlandırmayacağı dikkate alındığında, dava konusu işlemin bu kısmının süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesi olanağı bulunmadığından, bu kısım yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Memurların 5 yıllık sürede idareye başvurarak alacaklarını talep etmeleri ve bu konudaki istemlerinin reddi üzerine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda öngörülen süreler içinde dava açmaları mümkün olduğundan, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALI İDARENİN İDDİALARI: İlgili mevzuat uyarınca, kuruma bağlı sağlık tesislerinde görev yapan personele ödenecek döner sermaye ek ödemesinin kadro şartına bağlandığı, ek ödemeden yararlanabilmek için sadece unvana sahip olmanın yeterli olmadığı, ayrıca bu unvana ilişkin kadroda da bulunulması gerektiği, bu nedenle yan dal uzmanlığı ihtisasını tamamlayan ancak yan dal uzmanlığı kadrosuna atanmayan davacının halen uzman tabip kadrosunda bulunması nedeniyle, tarafına işgal ettiği kadro için belirlenen (2,40) katsayı üzerinden döner sermaye ek ödemesi ödenmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASININ ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DAVALI İDARENİN SAVUNMASININ ÖZETİ: Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ :Nur TOKTAŞ

DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının, davacıya ek ödeme yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemin, başvuru tarihinden 60 günden önceki döneme ilişkin kısmı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması, başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük kısmı yönünden iptaline ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 203. maddesi uyarınca, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu yerine Sağlık Bakanlığı hasım mevkiine alınarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY :

Ankara İli, Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde eğitim görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi alanında uzman unvanını aldığı 25/01/2011 tarihinden itibaren döner sermaye ek ödemesinin yan dal kadro unvan katsayısı üzerinden yapılması gerektiği halde, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kadro unvan katsayısı üzerinden yapıldığından bahisle, anılan tarihten itibaren eksik yapılan ek ödemelerinin tazmini talebiyle 14/06/2013 tarihinde başvuruda bulunulmuştur.

Davalı idarenin 14/08/2013 tarih ve 17 sayılı dava konusu işlemi ile davacının bu husustaki başvurusunun, konuyla ilgili olarak sorulan görüş neticesinde, yan dal ihtisasını tamamlamış olmakla birlikte kadrosu ana dal branşında olan tabiplerin, yan dala ait tabip muayene ve girişimsel işlemleri yapıyor olsalar dahi kadro unvan katsayılarının arttırımlı uygulanmasının, kadroları yan dal eğitim görevlisi veya yan dal uzmanı olmadığı için mümkün olmadığının belirtilmesi ve ayrıca davacının dayanak olarak gösterdiği emsal yargı kararının sadece tarafları bağlayacağı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Dava, davacının davalı idareye yaptığı başvuru tarihi olan 14/06/2013 tarihinden geriye doğru 60 günlük süreyi aşan önceki döneme ilişkin eksik ödendiği ileri sürülen ek ödemeler ile ilgili iptal isteminin süre aşımı yönünden reddine ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu kurala bağlanmış olup, aynı Kanun'un 12. maddesinde, "İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay'a, İdare ve Vergi Mahkemelerine doğrudan tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliğ veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin

madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." kuralı yer almış, 11. maddesinde ise, "İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır." kuralına yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, maaş ödemesi gibi süreklilik arzeden parasal ödemeler veya kesintiler ile ilgili olarak belli bir uygulama tarihi esas alınarak istekte bulunulan davalarda, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesine göre uygulama tarihinden itibaren altmış gün içinde; uygulama üzerine davacı idareye başvurmuş ise 12. maddenin göndermede bulunduğu 11. maddeye göre idarenin bu başvuruya cevap vermemiş olduğu hallerde uygulama tarihinden itibaren en geç 120 gün; idarenin cevap verdiği durumlarda ise, uygulama tarihinden başvuru tarihine kadar geçen süre de hesaba katılmak koşuluyla cevabın davacıya tebliğ tarihinden itibaren toplam altmış gün içinde idari davanın açılmış olması gerekir.

Bir başka anlatımla dava, başvuruya cevap verilmeyen hallerde davacının idareye başvurduğu tarihten önceki son uygulama tarihinden itibaren 120 gün geçirilmeden açılmış ise, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek koşuluyla, başvuru tarihinden geriye doğru altmış günlük süre içindeki "ilk uygulama" esas alınarak davacı isteminin esasının incelenmesi gerekecek; davacının idareye başvurduğu tarihten önceki son uygulama tarihinden itibaren 120 günlük, ya da idarenin cevabının tebliğ tarihinden itibaren, başvuru tarihine kadar işlemiş süreyle birlikte altmış günlük süreler geçtikten sonra açılmış olan davalarda ise, ancak dava tarihinden geriye doğru altmış günlük süre içinde kalan ilk uygulamadan başlayan zararın tazminine ilişkin istek incelenebilecektir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının, davalı idareye başvuru tarihinin 14/06/2013 olduğu, bakılan davanın 27/09/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmakta olup, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek koşulu ile başvurudan geriye doğru altmış günlük süre içindeki ilk uygulama tarihinden önceki parasal hak talebinin esasının incelenebilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bu durumda; İdare Mahkemesi kararında, davacıya ek ödeme yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemin başvuru tarihinden 60 günden önceki döneme ilişkin kısmı bakımından davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiş ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

Davacının davalı idareye yaptığı 14/06/2013 tarihli başvurudan geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan iptal istemine ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;

209 sayılı Sağlık Bakanlığına bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun'un

maddesinde, ''... döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabilir. Sağlık kurum ve kuruluşlarında Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu ödemenin oranı ile esas ve usûlleri; personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Bakanlık merkez teşkilatı ile Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (laboratuvarlar hariç) ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun merkez teşkilatında görev yapanlar dışındaki personele, döner sermaye gelirlerinden bir ayda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının; eğitim görevlisi ile uzman tabip kadrosuna atanan profesör ve doçentlerde yüzde 800'ünü, uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerinde yüzde 700'ünü, pratisyen tabip ve diş tabiplerinde yüzde 500'ünü, idari sağlık müdür yardımcısı, idari halk sağlığı müdür yardımcısı, hastane müdürü ve eczacılarda yüzde 250'sini, başhemşirelerde yüzde 200'ünü, diğer personelde ise yüzde 150'sini geçemez. İşin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak yoğun bakım, doğumhane, yeni doğan, süt çocuğu, yanık, diyaliz, ameliyathane, enfeksiyon, özel bakım gerektiren ruh sağlığı, organ ve doku nakli, acil servis ve benzeri sağlık hizmetlerinde çalışan personel için yüzde 150 oranı, yüzde 200 olarak uygulanır. Nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara bu fıkradaki oranların yüzde 30'unu, diğer personele yüzde 20'sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılır. Sözleşmeli olarak istihdam edilen personele yapılacak ek ödemenin tutarı ise, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılacak ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek ek ödeme üst sınırını geçemez." hükmü yer almaktadır.

Anılan Kanun'a dayanılarak çıkarılan ve 12/05/2006 tarih ve 26166 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, ''Bu Yönetmeliğin amacı, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında, Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri dikkate alınmak suretiyle, personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, (Değişik ibare:RG-30/07/2010-27657) eğitim, öğretim, inceleme ve araştırma faaliyetleri ile yapılan muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak, döner sermayeden yapılacak ek ödemenin oran, usul ve esaslarını belirlemek, sağlık hizmetlerini iyileştirmek, kaliteli ve verimli hizmet sunumunu teşvik etmektir."; "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (u) bendinde, ''Hizmet alanı-kadro unvan katsayısı: Eğitim ve araştırma hastanelerinde çalışan personel için Ek-2'de, ... belirlenen katsayıyı", (z) bendinin (çç) alt bendinde, "Tavan ek ödeme tutarı: Personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının, mesai içi ve mesai dışı ayrı olmak üzere bu Yönetmeliğin EK—1 inde yer alan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutarı... ifade eder"; "Ek ödeme matrahı" başlıklı 20. maddesinde de, "Kurum ve kuruluşlarda görevli her bir personelin ek ödeme matrahının tespitinde, o personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dâhil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) tutarının toplamı esas alınır." düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan Yönetmeliğin ekinde yer alan, Ek-1 sayılı Cetvelde Tavan Ek Ödeme Tutarına Esas Katsayılar, Ek-2 sayılı Cetvelde de, Eğitim ve Araştırma Hastaneleri Kadro-Unvan Katsayıları belirlenmiş olup, ilgili Yönetmeliğin "Temel Esaslar" başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasının (z) bendinin (şş) alt bendinde, "Eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapan yan dal klinik şefi, yan dal klinik şef yardımcısının kadro unvan katsayısı % 15; yan dal başasistanı ve yan dal uzmanının kadro unvan katsayısı % 25; Devlet hastanelerinde görevli yan dal uzmanının kadro unvan katsayısı % 20 oranında arttırılır.” kuralına yer verilmiştir.

Yine döner sermaye ek ödemelerinde esas alınan ve 14/02/2013 tarih ve 28559 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/01/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ''Amaç'' başlıklı 1. maddesinde, ''Bu Yönetmeliğin amacı, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunca belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri dikkate alınmak suretiyle personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetleri, yapılan muayene, ameliyat, anestezi ve girişimsel işlemler ile özellik arz eden birimlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak, döner sermayeden yapılacak ek ödemenin oran, usul ve esaslarını belirlemek, sağlık hizmetlerini iyileştirmek, kaliteli ve verimli hizmet sunumunu teşvik etmektir.''; ''Tanımlar'' başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde, ''Hizmet alanı-kadro unvan katsayısı: İkinci basamak sağlık tesislerinde çalışan personel için Ek-2 sayılı listede, üçüncü basamak sağlık tesislerinde çalışan personel için Ek-3 sayılı listede belirlenen katsayıyı'', (z) bendinin (ff) alt bendinde, ''Tavan ek ödeme tutarı: Ek ödeme matrahının Ek-1 sayılı listede yer alan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutarı, ifade eder.'' düzenlemesine yer verilmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin ekinde de Ek-1 sayılı Cetvelde Tavan Ek Ödeme Tutarına Esas Katsayılar, Ek-2'de İkinci Basamak Sağlık Tesisleri Hizmet Alanı- Kadro Unvan Katsayıları, Ek-3'te ise Üçüncü Basamak Sağlık Tesisleri Hizmet Alanı-Kadro Unvan Katsayıları yer almıştır.

Yukarıda metinlerine yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden; döner sermaye ek ödemesinin hesaplanmasında ilgili personelin bulunduğu kadroda bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı ile yabancı dil tazminatı hariç) toplamının esas alındığı, bu itibarla, Yönetmelik ekinde yer alan Cetvellerde belirlenen tavan ek ödeme katsayısı ve kadro unvan katsayısının belirlenmesinde personelin işgal ettiği kadronun belirleyici unsur olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

Personelin, kadro unvan katsayılarının belirlenmesinde, bulunduğu kadro esas alındığına göre, anılan katsayının yan dal uzmanları için artırımlı olarak uygulanması noktasında da uzman tabibin yan dal uzmanlık alanına ait bir kadroda görev yapması gerektiği açıktır.

Bu durumda; 209 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan ilgili Yönetmelikler uyarınca personelin kadro unvan katsayılarının belirlenmesinde bulunduğu kadro esas alındığı için, yan dal uzmanlık alanına ait bir kadroda görev yapmayan davacıya kadro unvan katsayısının arttırım yapılmaksızın uygulanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararında bu kısım yönünden hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

- Davacının temyiz isteminin reddine, Ankara 3. İdare Mahkemesinin 26/05/2015 tarih ve E:2013/1822, K:2015/873 sayılı kararının, davacıya ek ödeme yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemin, başvuru tarihinden 60 günden önceki döneme ilişkin kısmı yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,

- 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin davacının başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük kısmı yönünden iptaline ilişkin kısmının BOZULMASINA,

- Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

- 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YORUM EKLE