Avukatlık ücreti ödemelerinden damga vergisi kesilmesi gerektiği
Sayıştay 6 ncı dairesi, belediyeye karşı açılan davaların kaybedildiği durumlarda karşı taraf avukatlarına ödenen avukatlık vekâlet ücretlerinden damga vergisi kesintisi yapılmamasının kamu zararı olduğuna hükmetti.
Kamu İdaresi Türü | Belediyeler ve Bağlı İdareler |
---|---|
Yılı | 2020 |
Dairesi | 6 |
Karar No | 864 |
İlam No | 55 |
Tutanak Tarihi | 12.4.2022 |
Kararın Konusu | Vergi Resmi Harç ve Diğer Gelirlerle İlgili Kararlar |
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
A) Gelir Vergisi Tevkifatı
Belediyeye karşı açılan davaların kaybedildiği durumlarda karşı taraf avukatlarına ödenen avukatlık vekâlet ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmadığı görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun;
“Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65’inci maddesinde,
“Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtısasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin iş verene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
…”,
“Serbest meslek erbabı” başlıklı 66’ncı maddesinde,
“Serbest meslek faaliyetini mütat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.
…”,
denilmekte olup, anılan Kanun’un “Vergi tevkifatı” başlıklı 94’üncü maddesinde ise, “Kamu idare ve müesseseleri, serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (avans olarak ödenenler dâhil) istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır.
Gelir vergisi tevkifatı ile ilgili yayımlanan 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1’inci maddesinde, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden %20 oranında vergi tevkifatı yapılması gerektiği belirtilmiş ve 27.05.2020 tarihli ve 31137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 311 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin “Vekâlet ücretlerinde vergi tevkifatı uygulaması” başlıklı 25’inci maddesiyle de vekâlet ücretleri üzerinden, kimlerin tevkifat yapmakla yükümlü olduğu hususuna açıklık kazandırılmıştır. Buna göre, karşı tarafa yükletilen vekâlet ücretinin borçlu (davayı kaybeden) tarafından doğrudan avukata ödendiği durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olup, serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır. Bu sebeple avukatlar, yaptıkları avukatlık işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı sayılmaktadır. Kamu idarelerince serbest meslek sahiplerine yapılan ödemeler vergi tevkifatına tabidir. Bu nedenle Belediye tarafından karşı tarafın avukatlarına yapılan vekâlet ücretleri, serbest meslek kazancı niteliğinde olmalarından ötürü tevkifat kapsamındadır.
Buna göre, Belediyeye karşı açılan davaların kaybedildiği durumlarda karşı taraf avukatlarına ödenen avukatlık vekâlet ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması sonucu … TL kamu zararına neden olunmuştur.
Ancak, söz konusu kamu zararı tutarı … TL’nin ahizi Av. … …’dan … tarihli ve … numaralı tahsilat makbuzu ile hesap yılından sonra tahsil edildiği anlaşıldığından ilişilecek husus kalmadığına 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
B) Damga Vergisi Kesintisi
Belediyeye karşı açılan davaların kaybedildiği durumlarda karşı taraf avukatlarına ödenen avukatlık vekâlet ücretlerinden damga vergisi kesintisinin yapılmadığı görülmüştür.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun “Konu” başlıklı 1’inci maddesinde, bu Kanun’a ekli (1) sayılı Tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu, “Mükellef” başlıklı 3’üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği, “Nispet” başlıklı 14’üncü maddesinde, kâğıtların damga vergisinin bu Kanun’a ekli (1) sayılı Tabloda yazılı oran veya miktarlarda alınacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanun’a ekli (1) sayılı Tablonun “Makbuzlar ve diğer kâğıtlar” başlıklı IV. Bölümünde ise, resmî daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle kişiler tarafından resmî dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmî daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kâğıtların vergi oranının binde 9,48 olduğu belirlenmiştir.
Buna göre, … Belediyesine karşı açılan davaların kaybedildiği durumlarda karşı taraf avukatlarına ödenen avukatlık vekâlet ücretlerinden damga vergisi kesintisi yapılmaması sonucu … TL kamu zararına neden olunmuştur.
Ancak, söz konusu kamu zararı tutarı … TL’nin ahizi Av. … …’dan … tarihli ve … numaralı tahsilat makbuzu ile hesap yılından sonra tahsil edildiği anlaşıldığından ilişilecek husus kalmadığına 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.