Yurt dişinda alinan yüksek lisans eğitiminin taninmasi için staj koşulu öngörülmesi nedeniyle eğitim hakki ihlal edildi mi?

Yurt dişinda alinan yüksek lisans eğitiminin taninmasi için staj koşulu öngörülmesi nedeniyle eğitim hakki ihlal edildi mi?

Yurt dişinda alinan yüksek lisans eğitiminin taninmasi için staj koşulu öngörülmesi nedeniyle eğitim hakki ihlal edildi mi?

Yurt dişinda alinan yüksek lisans eğitiminin taninmasi için staj koşulu öngörülmesi nedeniyle eğitim hakki ihlal edildi mi?

Yurt dişinda alinan yüksek lisans eğitiminin taninmasi için staj koşulu öngörülmesi nedeniyle eğitim hakki ihlal edildi mi?

Yurt Dışında Alınan Yüksek Lisans Eğitiminin Tanınması İçin Staj Koşulu Öngörülmesi Nedeniyle Eğitim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddianın Kabul Edilemez Olduğu

Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 23/11/2021 tarihinde, Yasemin Tekin (B. No: 2019/25326) başvurusunda, Anayasa’nın 42. maddesinde güvence altına alınan eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

Olaylar 

Yurt dışında bir üniversitenin dil ve konuşma terapisi bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamlayıp logopedi uzmanı unvanını alan başvurucu, dil ve konuşma terapisi alanında tezli yüksek lisans diplomasına denklik belgesi verilmesi talebi ile Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) başvuruda bulunmuştur. YÖK’ün oluşturduğu Bilimsel Danışma Kurulu, başvurucunun Hacettepe Üniversitesi veya Anadolu Üniversitesinde bir yıl süre ile dil ve konuşma terapisi alanında staj yapması hâlinde yüksek lisans diplomasının eş değer sayılabileceğini değerlendirmiştir.

Başvurucu, YÖK tarafından hakkında tatbik edilen staja tabi tutulma şartının Avrupa Bölgesinde Yükseköğretimle İlgili Belgelerin Tanınmasına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile iç hukuk hâline gelen Avrupa Bölgesinde Yükseköğretim ile İlgili Belgelerin Tanınmasına İlişkin Sözleşme'ye (Lizbon Tanıma Sözleşmesi) ve Anayasa'nın 90. maddesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek dava açmıştır.

Yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. Bunun üzerine YÖK istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İstinaf mercii, istinaf başvurusunun kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar vermiştir.

İddialar 

Başvurucu, yurt dışında aldığı yüksek lisans eğitiminin tanınması için bir yıllık staj koşulu öngörülmesi ve söz konusu staj için yeterli altyapı oluşturulmaması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Eğitim, Anayasa tarafından doğrudan güvence altına alınmış bir haktır. Demokratik bir toplumda insan haklarının sağlamlaşması ve devamı için eğitim hakkının vazgeçilmez ve temel bir katkısı olduğu da aşikârdır.

Anayasa'da diğer haklardan farklı olarak eğitim hakkının sınırlanması hususunda kanun koyucuyu bağlayan belli bir meşru amaçlar listesi bulunmamaktadır. Dolayısıyla kanun koyucunun eğitim hakkının sınırlanması hususundaki takdir aralığının geniş olduğu ve bu bağlamda başvurucunun eğitim hakkına yönelik gerçekleştirilen müdahalenin meşru amacının ulusal ölçekte eğitim kalitesinin korunması olduğu sonucuna varılmıştır.

YÖK, yabancı üniversitelerden alınan ön lisans, lisans ve yüksek lisans diplomasına denklik verme yetkisini haiz bir kamu otoritesidir ve Kurumun bu alandaki amacı ülkede geçerli olacak yabancı yükseköğretim programlarının niteliklerinin belirlenmesi ve bununla bağlantılı olarak da sahte ve niteliksiz diplomalara ulusal düzeyde geçerlilik tanınmasının önüne geçilmesidir. YÖK'ün bu amaç doğrultusunda diploma denklik işlemi öncesinde başvurucunun bir yıl süre ile ilgili üniversitelerde staj yapması konusunda bir şart öngördüğü anlaşılmıştır.

Somut olayda başvurucu, denklik işleminin YÖK tarafından bir yıl süre ile staj yapma koşuluna bağlanmasını ve yeterli altyapı oluşturulmadan staj ön koşulu getirilmesini bireysel başvurusuna konu etmiştir.

Ele alınan ilk şikâyet YÖK tarafından öngörülen bir yıllık staj koşuludur.  Bu bağlamda YÖK, başvurucunun denklik talebine ilişkin başvurusunu bilimsel kurul eli ile incelemiş ve bir yıllık staj yapma koşulu söz konusu bilimsel kurul tarafından mütalaa edilmiştir. YÖK, bu bilimsel görüşü esas alarak bir yıllık staj koşulunu öngörmüştür.

Diploma tanıma ve denklik işlemleri konusunda devlete ve ulusal makamlara tanınan takdir yetkisi oldukça geniştir. Ancak bu yetkinin meşru amaçlar doğrultusunda kullanılması, bireylere ölçüsüz olarak külfet yüklenmemesi gerekir. Nitekim YÖK tarafından öngörülen staj koşulu Lizbon Sözleşmesi'nde belirtilen kriterleri karşılayan bir inceleme üzerine getirilmiştir.

Ele alınan diğer şikâyet ise yeterli altyapı oluşturulmadan staj ön koşulu getirilmesidir. Başvurucu bireysel başvuru tarihi itibarıyla YÖK tarafından belirlenen üniversitelerde yüksek lisans düzeyinde staj eğitimi verilmediğini, YÖK'ün kendisini mevcut olmayan bir eğitim kurumuna yönlendirmek sureti ile gerçekleştirilmesi imkânsız bir koşul ileri sürdüğünü belirtmiştir. Bununla birlikte başvurucu tarafından bireysel başvuru dosyasına sunulan ek beyan dilekçesinden Anadolu Üniversitesi bünyesinde 2019-2020 öğretim yılında yüksek lisans düzeyinde staj eğitimi verilmeye başlanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla öngörülen eğitimi verme konusunda ehil olan öğretim kurumunun inceleme tarihi itibarıyla mevcut olduğu ve bu şikâyet yönünden giderimin sağlandığı anlaşılmıştır.

Denklik konusunda öngörülen staj yapma koşulunun ölçülü olduğu, başvurucunun yönlendirildiği eğitim kurumuna erişimi ile ilgili bir engelle karşılaşmadığı inceleme tarihi itibarıyla anlaşılmıştır. İstinaf mahkemesinin gerekçelerinin başvurucunun eğitim hakkına yapılan müdahale için ilgili ve yeterli olduğu sonucuna varılmıştır. 

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

YORUM EKLE