Kamu kurumlarına yapılan icra takipleri hakkında ihlal kararı

Kamu kurumlarına yapılan icra takipleri hakkında ihlal kararı

Kamu kurumlarına yapılan icra takipleri hakkında ihlal kararı

Kamu kurumlarına yapılan icra takipleri hakkında ihlal kararı

Kamu kurumlarına yapılan icra takipleri hakkında ihlal kararı

Kamu kurumlarına yapılan icra takipleri hakkında ihlal kararı

Anayasa Mahkemesi, bir kamu kurumu aleyhine başlatılan icra takibinde alacağın ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Mahkemenin esasa ilişkin değerlendirmesi aşağıdaki gibidir:

Esas Yönünden

Anayasa'nın 35. maddesinin birinci fıkrasında "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. ” denilmek suretiyle mülkiyet hakkı güvenceye bağlanmıştır. Anayasa’nın anılan maddesiyle güvenceye bağlanan mülkiyet hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla değerlendirilebilen her türlü mal varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20'). Bu bağlamda mülk olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmayan menkul ve gayrimenkul mallar ile bunların üzerinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve fikri hakların yanı sıra icrası kabil olan her türlü alacak da mülkiyet hakkmm kapsamına dâhildir (Mahmut Duran ve diğerleri, B. No: 201411441, I /2/2Ü 17. § 60). Somut başvuru yönünden başvurucu Şirketin alacağının varlığı idare tarafından kabul edildiğine göre icra edilebilir nitelikteki söz konusu alacağın mülk teşkil ettiğinde kuşku bulunmamaktadır.

Bir alacağın mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilebilmesi için mahkeme hükmüne dayanması şart olmayıp belirli, kesin ve icra edilebilir mahiyette olması gerekli ve yeterüdir. Somut olayda da başvurucu Şirket, farklı tarihlerde idareye 1.186.862.56 TL tutarında medikal sıhhi araç ve gereç satmış: satış işlemlerine ilişkin olarak 2013 ve 2014 yıllarımla farklı tarihlere ait altmış yedi fatura düzenlemiştir. Başvurucu Şirketçe satış işlemlerine konu hak ediş alacaklarının tahsili için Üniversite nezdinde yapılan başvurular da .sonuçsuz kalmış olmasına karşın alacağın varlığı reddedilmemiştir. Nitekim başvurucu Şirket tarafından söz konusu faturalara dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmış olup borçlu Üniversite icra takibine süresinde itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. Diğer yandan borçlu Üniversite, icra dosyasına 17/83I5 tarihinde 583.455.07 TL tutarında ödeme de yapmıştır.

Ayrıca dosya kapsamında borcun olmadığına dair idare tarafından açılan bir davanın varlığına .ilişkin bilgi de bulunmamaktadır. Bu durumda burcun varlığı ile ilgili olarak taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Konya 9. İcra Müdürlüğünce yapılan dosya hesabında 847,508,84 TL tutarında bakiye borcun bulunduğu görülmüştür. Dolayısıyla alacağın belirli, kesin ve icra edilebilir mahiyette olduğu dikkate alındığında başvurucu Şirketin mülkiyet hakkmm varlığı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak İcra Müdürlüğü aracılığıyla yapılan takip işlemi sonucunda alacak kesinleşmiş olmasına rağmen başvurucu Şirketi» bu alacağı hâlen ödenmemiş durumdadır.

Anayasa Mahkemesinin daha önceki kararlarında icra edilebilir bir alacağın da mülkiyet hakkı kapsamında korunan ekonomik bir değer ifade ettiği kabul edilmiştir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarınca böyle bir alacağın ödenmemesi ya da ödenmesinin uzun sürmesinin mülkiyetten barışçıl yararlanma hakkına müdahale teşkil ettiği ve bu müdahale nedeniyle oluşan belirsizliğin ise mülkiyet hakkmm ihlaline neden olduğu sonucuna varılmıştır (Kenan Yildınm ve Turan Yıldırım, B. No; 2013/711, 3/4/2014. §§^5-75; Şettal Haylaz, B. No: 2013/3457.25/2/2015, §§ 60-791

Somut olayda bu ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir durum söz konusu olmayıp başvurucu Şirketin icra edilebilir nitelikteki kesinleşmiş alacağının idare tarafından borcun varlığının da kabul edilmesine rağmen yedi yılı aşkın bir süreyi geçtiği hâlde ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varmak gerekirr.

Kararın tamamını okumak için tıklayınız

YORUM EKLE