Tebligat yapan memura maktu ücret ödemesi yapılır mı?

Belediyenin bazı personeline mevzuata aykırı olarak tebligat ücreti ödenmesi:

Tebligat yapan memura maktu ücret ödemesi yapılır mı?

Belediyenin bazı personeline mevzuata aykırı olarak tebligat ücreti ödenmesi:

Tebligat yapan memura maktu ücret ödemesi yapılır mı?

Tebligat yapan memura maktu ücret ödemesi yapılır mı?

Kamu İdaresi TürüBelediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı2021
Dairesi7
Karar No571
İlam No
Tutanak Tarihi16.2.2023
Kararın KonusuÇeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar

Belediyenin bazı personeline mevzuata aykırı olarak tebligat ücreti ödenmesi:

Belediyenin bazı personeline mevzuata aykırı olarak tebligat ücreti ödenmesi nedeniyle kamu zararına neden olunduğu iddiası ile ilgili olarak yapılan incelemede;

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebligatın yapılması” başlıklı 1’inci maddesinde; mahkemeler (kazaî merciler), 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, İl özel idareleri, belediyeler, köy hükmi şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligatın, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılacağı belirtilmiştir.

Aynı Kanun’un “Tebligatın memur vasıtasıyla yapılması” başlıklı 2’nci maddesinde, ilgili kanunlarda özel hüküm bulunması halinde veya tehirinde zarar umulan işlerde veya aynı yerde bulunan 1’inci maddede yazılı daire ve müesseseler arasında veya bu daire ve müesseselerde bulunan şahıslara yapılacak tebligatların kendi memurları veya mahalli mülkiye amirinin emriyle zabıta vasıtasıyla yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır.

Kanun’un “Memur vasıtasıyla tebliğlerde zaruri masrafları” başlıklı 4’üncü maddesinde aynen;

“6245 sayılı Harcırah Kanununun 49 uncu maddesine göre tazminat alan memur ve hizmetliler dışındaki memurlar vasıtasıyla, bu Kanun mucibince yaptırılacak tebligatlar için tebligat yapana verilecek zaruri masrafların miktarı kendisine tebliğ yapılacak şahsın bulunduğu yerin mesafesine nazaran her mali yılbaşında il idare heyetleri tarafından o ilin gerek merkez, gerekse bağlı ilçeleri için ayrı ayrı tesbit olunur.

Yukarıdaki fıkraya göre kendilerine zaruri masraf verilen memurlara yaptıkları tebliğ dolayısıyla 6245 sayılı kanun mucibince ayrıca harcırah verilmez” denilmektedir.

Kanun’un “Tebliğ mazbatası” başlıklı 23’üncü maddesinde ise, yapılan tebliğin bir mazbata ile belgeleneceği ve bu mazbatanın da madde de sayılan hususları taşıması (ihtiva etmesi) gerektiği belirtilmiştir.

Diğer yandan, Tebligat Kanunu’nun uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen ve 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’ in “Tebligatın memur vasıtasıyla yapılması başlıklı” 5’inci maddesinde aynen;

“ (1) Tebligatın;

a) Kanunlarda özel hüküm bulunan hallerde,

b) Gecikmesi halinde zarar doğabilecek işlerde,

c) 2 nci maddede belirtilen ve aynı yerde bulunan merciler arasında ya da bu mercilerde bulunan kişilere yapılması durumunda, tebliğler kendi memurları veya mahalli mülki idare amirinin emriyle kolluk vasıtasıyla yaptırılır.

(2) Memur vasıtasıyla tebligat yaptırılmasını gerektiren sebep tebligat evrakında gösterilir.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Yönetmelik’in “Memur vasıtasıyla tebliğde zorunlu masraflar” başlıklı 7’nci maddesinde; memur vasıtasıyla yaptırılacak tebliğlerde, tebliğ yapana verilecek zorunlu masrafların miktarının tebliğ yapılacak şahsın bulunduğu yerin uzaklığına göre, her mali yılbaşında, il idare kurullarınca, merkez ilçe ve bağlı ilçeler için ayrı ayrı tespit olunacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıdaki mevzuat hükümlerinden ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere; idarelerin kendi memurları vasıtasıyla yaptıracağı tebliğlerde İl İdare Kurulu tarafından belirlenen zorunlu masrafların miktarı kadar tebligat ücreti ödenebilmektedir. Ancak yapılan bu tebliğlerin Kanun’da sayılan hususları ihtiva eden bir mazbata (kanıtlayıcı belge) ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

….Belediyesinin 2021 yılı tebligat ücreti ödemelerinin incelenmesi neticesinde; bazı personele tebligat yapıp yapmadığına bakılmaksızın tebligat ücreti ödemesinin yapıldığı ve ödemelere ilişkin kanıtlayıcı belgelerin Tebligat Kanunu’nda sayılan şartları taşımadığı tespit edilmiştir.

Tebligat ücreti ödemesi, ilgili ayda fiilen çalışan gün sayısı ile İl İdare Kurulunun 2021 yılı için tespit ettiği tutarın çarpımı sonucu bulunan maktu bir ücret şeklinde yapılmıştır. Tebligat ücretine ilişkin ödeme emri ve eki belgelerinde, tebliğ yapanlara ilişkin olarak takip çizelgelerinin düzenlendiği, ancak, Tebligat Kanunu gereği düzenlenmesi gereken “tebliğ mazbataları”nın yer almadığı görülmüştür. Belediyenin ilgili birimlerinde görevli personel vasıtasıyla yapılan tebliğlerin mazbatalar ile belgelenmesi ve bu mazbataların Tebligat Kanunu’nda sayılan şekil şartlarını da içermesi gerekmektedir. Dolayısıyla görevli personel vasıtasıyla yapılan tebliğlerde gerçekleşen harcamaların muhasebeleştirilmesi ve ödeme emri belgesine bağlanması için kanıtlayıcı belgelerin Tebligat Kanunu’nda sayılan şartlarını taşıması (ihtiva etmesi) gerekmektedir.

Sorumlular savunmalarında özetle; 2021 yılının Kasım ayından başlamak üzere kanıtlayıcı belgelerinin arşivlerinde bulunduğunu ancak öncesi aylarda tebligat yapılmasına rağmen arşiv sisteminin tam kurulamamış olmasından dolayı kanıtlayıcı belgelerde eksiklikler bulunduğunu, fakat bu durumun ahiz tablosunda yer alan personelin tebligat yapmadığı anlamına gelmediğini ve sadece kanıtlayıcı belge sunulaması hususunun 5018 sayılı KMYK 'nun 71'nci maddesinin (g) bendinde yer alan mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması hususunu oluşturmadığını, memur eliyle tebligat yapılması nedeniyle İdarenin posta giderlerinin azaldığını ve bu suretle kamu yararı elde edildiğini ifade etmişlerdir.

Elbette ilgili idareler, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve bu Kanun’un uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak memur eliyle tebligat yapabilmektedirler. Sorguda, tebligatların İdarede görevli memurlar yerine posta ile yapılması konusunda herhangi bir telkin veya tavsiye yer almamakta ve kamu zararının söz konusu nedenle oluştuğuna dair herhangi bir iddia bulunmamaktadır. Tebligatın hangi şekilde yapıldığı hususu mevzuata uygun olmak koşulu ile İdarenin kendi tercih edebileceği bir husustur.

Sorgu konusu edilen husus, tebligatın nasıl yapıldığına ve şekline ilişkin olmayıp, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te belirtilen şartları sağlamadığı halde ve fiilen tebligata çıkıp çıkmadığına bakılmaksızın bazı personele maktu bir ödeme unsuru şeklinde tebligat ücreti ödenmesidir.

7201 Sayılı Tebligat Kanun’un “Tebliğ mazbatası” başlıklı 23’üncü maddesinde, yapılan tebliğin bir mazbata ile belgeleneceği ve bu mazbatanın da madde de sayılan hususları taşıması (ihtiva etmesi) gerektiği belirtilmiştir.

Her ne kadar İdare tarafından tebligat yapıldığına dair evrak eksikleri bulunmasının memur tarafından tebligat yapılmadığı anlamına gelmeyeceği ifade edilsede, kanıtlayıcı belgeler, kamu harcamalarının belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak yapıldığını ve gerçekleştirildiği gösteren belgelerdir. Bu nedenle bir harcamanın usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğinin en önemli ispat aracı harcamaya ilişkin kanıtlayıcı belgelerdir. Söz konusu belgelerin bulunmaması yapılan harcamanın usulüne uygun olarak gerçekleştirilmediği sonucunu doğurmaktadır.

Kaldı ki bu durum İdarenin 2019 ve 2020 yılı denetimleri sonucunda da yargı raporuna konu edilmiş ve tazmin hükmü verilmiştir. Buna rağmen İdare tarafından 2021 yılının ekim ayına kadar herhangi bir önlem alınmamış ve hatalı uygulamaya devam edilmiştir. Bu nedenle İdare tarafından savunmada belirtilen tebligat yapıldığı kanıtlayıcı belgelerin arşivlerinde bulunmaması hususu makul görülmemiştir.

Ayrıca sorumlular savunmalarında ahiz tablosunda yer alan … adlı personelin 05.05.2022 tarihinde vefat ettiğinden dolayı kamu zararının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Ancak Sayıştay yargılaması sonucunda düzenlenen ilamlarda ahizlere herhangi bir sorumluluk atfedilmemektedir. Bu nedenle sözkonususu hususla ilgili olarak yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.

Bu itibarla; yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca; … Belediyesi görevli bazı personele ilgili mevzuata aykırı olarak tebligat ücreti ödenmesi sonucunda oluşan toplam … TL kamu zararının;

Harcama Yetkilisi (Mali Hizmetler Uzmanı) … ve Gerçekleştirme Görevlisi (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni) …’ya

müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53 üncü maddesi gereğince işleyecek faizleriyle birlikte ödettirilmesine,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca ilamın tebliğinden itibaren altmış gün içinde temyiz başvurusu ve aynı Kanunun 56’ncı maddesi uyarınca ilamın tebliğinden itibaren 5 yıl içinde yargılamanın iadesi başvurusu yolları açık olmak üzere oy birliğiyle,

 

YORUM EKLE