İptal edilen vergiden dolayı noter beyiye aidatının ödenmeyeceği

İptal edilen vergiden dolayı noter beyiye aidatının ödenmeyeceği

İptal edilen vergiden dolayı noter beyiye aidatının ödenmeyeceği

İptal edilen vergiden dolayı noter beyiye aidatının ödenmeyeceği

İptal edilen vergiden dolayı noter beyiye aidatının ödenmeyeceği

İptal edilen vergiden dolayı noter beyiye aidatının ödenmeyeceği

Damga vergisi üzerinden kesilen noter hissesinin hukuki dayanağı kalmadığından verginin kesilip ödenmesi bakımından vergi idaresine karşı sorumlu olan ve noter hissesine konu işlemleri tesis eden davacı noterden istenilmesine dair işlemde hukuka aykırılık görülmediği hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2019/101

Karar No : 2021/5096

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: Noter olarak görev yapan davacının, noter işlemleri sebebiyle tahsil ettiği noter beyiyesinin (noter hissesi) ödenmesine dair .......................................Vergi Dairesinin 23.05.2017 tarih ve 140462 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İstanbul 11. İdare Mahkemesince verilen 20/12/2017 tarih ve E:2017/1102, K:2017/2291 kararda; 1512 sayılı Kanunun 118. maddesinde belirtildiği üzere noterlerin yaptıkları işlemler dolayısıyla tahsil ettikleri vergi, resim ve harç tutarları üzerinden kanunla belirtilen oran üzerinden noter hissesi aldıkları, yapılan bu ödemenin bir hizmet karşılığı olduğu, noter hissesinin, kamu alacağı niteliğinde bulunmadığı, bu nedenle yersiz alınan noter hissesinin (beyyiye aidatı) 6183 sayılı Kanun uyarınca geri istenilmesinin hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, noter beyiyesinin damga vergisine bağlı alacak olduğu bu nedenle 6183 sayılı Yasa uyarınca takip edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, noterlik işlemleri nedeniyle oluşan beyiye aidatlarının harç damga ve diğer vergiler nedeniyle mahsuba alınmadığı gibi işlemi yapan noterden istenmesinin de mümkün olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ .......................................................................IN DÜŞÜNCESİ : Noterlerce tahsil edilen vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini belirli dönem ve günler için düzenlenecek beyannameler ile vergi dairesi müdürlüklerine bildirmeleri ve yatırmaları, noterlerin usul ve esasları kanunla düzenlenmiş "şekli bir vergi ödevi veya hizmeti" olup, noterlik hissesine hak kazanılması belirtilen ödevin zamanında ve mevzuata uygun olarak yerine getirilmesine bağlıdır. Noter hissesinin yersiz ödendiğinden hareketle geri alınması için, ancak bu ödevin kusurlu olarak yerine getirildiği ve bunun sonunda noter hissesinin sebepsiz olarak edinildiği ortaya konulmalıdır. Bu nedenle; alacaklı tahsil dairesi, belirli istisna veya muaflıklar nedeniyle daha az alınması veya hiç alınmaması gerekirken, noter tarafından tahsil edilmiş veya fazla alınmış vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri nedeniyle ödediği noter hissesini, ilgili noterden ancak genel hükümlere göre talep ve tahsil edebilir. Bu durumda; noterin kusurlu olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılmaksızın tesis edilen dava konusu işlem hukuka aykırı olduğundan İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY :

İstanbul .. Noteri olarak görev yapan davacının görevi sırasında iki şirket arasında düzenlenen işletme rehni sözleşmesi nedeniyle ödenen damga vergisinin İstanbul 2. Vergi Mahkemesi'nin 13/12/2016 tarih E:2016/1994 K:2016/2373 sayılı kararı ile iadesine karar verildiğinden bahisle söz konusu damga vergisi üzerinden alınan noter beyiyesinin (noter hissesi) ödenmesine dair .................................... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 23/05/2017 tarih ve 140462 sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu'nun

maddesinde "Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur." Aynı Kanununun 37. maddesinde "Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir. Hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günüdür. Amme borçlusu isterse borcunu belli zamanlardan önce ödeyebilir." hükmüne yer verilmiştir.

1512 sayılı Noterlik Kanununun harç, vergi ve resimlerin tahsil şeklinin düzenlendiği II. Bölümünde yer alan 118'inci maddesinde; "Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar dolayısıyla özel kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri makbuz karşılığında tahsil olunur.

Şu kadar ki, noterler tahsil ettikleri vergi, resim ve harç tutarları üzerinden yüzde üç oranında noter hissesi alırlar. Bu hissenin noterlere ödenmesi, beyiye aidatlarının ödenmesine ilişkin hükümler dairesinde yapılır." hükmüne; Harç, vergi ve resim bedellerinin yatırılması başlıklı 119'uncu maddesinde ise "(Değişik birinci fıkra: 16/11/1989 - 3588/11 md.) Noterler 118’inci madde uyarınca tahsil ettikleri vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedellerini aşağıda yazılı süre içinde ilgili vergi dairesine bir beyanname ile bildirmek ve aynı süre içinde yatırmakla yükümlüdürler.

Beyannameler her ayın 1 ile 15 inci ve 16 ile sonuncu günlerine ait iki devre için hazırlanır ve her ayın 15’inci ve son gününü takip eden 7 iş günü içinde ilgili dairelere verilir.

(Değişik: 16/11/1989 - 3588/11 md.) Beyannamelerin, ait oldukları döneme ilişkin vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri tahsilatının ayrı ayrı toplamları ile bu dönemde yapılan işlemlerin birinci ve sonuncusunun yevmiye numarası da yazılmak suretiyle toplam sayısını gösterecek şekilde ve üç nüsha olarak düzenlenmesi zorunludur.

(Dördüncü fıkra Mülga : 16/11/1989 - 3588/17 md.)

Noter, yatırmakla yükümlü olduğu parayı, ikinci fıkradaki süreler içinde posta veya banka havalesi ile ilgili daireye gönderebilir. Bu halde, havale makbuzu da beyanname nüshaları ile birlikte ilgili daireye ibraz edilir.

Noterlerin ilgili dairelere vereceği iki nüsha beyannameden bir nüshası ve eki makbuz nüshaları o dairede kalır. Diğer nüshaya (Kapsadığı para vezneye yatırılmıştır) veya (Kapsadığı paranın posta veya banka havalesi ile gönderildiğine dair makbuz ibraz edilmiştir) şerhleri verilerek, resmi mühür ve imza ile onaylandıktan sonra, notere geri verilir. Noter bu nüshayı 71’inci madde uyarınca vereceği aylık cetvel ile birlikte Türkiye Noterler Birliğine gönderir. Yatırdığı para için ilgili daireden alacağı makbuz noterlikte saklanır.

Beyannamenin şekil ve düzenleme tarzı ile bu maddenin uygulanma şekli Adalet ve Maliye Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikte belirtilir." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Uyuşmazlık, taraflarca akdedilen ticari işletme rehni sözleşmesinden doğan damga vergisinin Mahkeme kararı ile iadesine karar verilmesi nedeniyle noter olan davacının aldığı noter hissesinin de iade edilip edilmemesinden kaynaklanmaktadır.

1512 sayılı Noterlik Kanunun 118. maddesine göre noterlik hissesi; vergi, resim, harç benzeri mali yükümler arasında yer almayıp, noterler tarafından gerçekleştirilen iş ve işlemler üzerinden tahsil edilen ücret niteliğini taşımaktadır. Tahsil edilmiş olan vergi, resim ve harçların yersiz ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğinin tespit edilmesi durumunda ise, söz konusu noterlik hissesinin de hukuki dayanağının kalmayacağı açıktır. Fazla ve yersiz olarak tahsil edilen harç ve vergilerin vergi dairelerince iadesi üzerine buna bağlı olarak noter hissesinin de iade edilmesi gerektiği açıktır. İstanbul .. Noteri olarak görev yapan davacının ticari işletme rehni sözleşmesi nedeniyle ödenen damga vergisinin mahkeme kararı ile hukuka aykırılığı ortaya konularak iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda damga vergisi üzerinden yüzde üç oranında kesilen noter hissesinin hukuki dayanağı kalmadığından verginin kesilip ödenmesi bakımından vergi idaresine karşı sorumlu olan ve noter hissesine konu işlemleri tesis eden davacı noterden istenilmesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki karara yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

- 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,

- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesinin 21/03/2018 gün ve E:2018/737, K2018/772 sayılı kararının BOZULMASINA,

- Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 04/11/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.

İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile aksi yöndeki karara katılmıyorum.

YORUM EKLE