Danıştay'dan vergi zamanaşımı hakkında karar

Vergiyi doğuran olay önceki yılda sahte fatura kaydı olduğundan zamanaşımı süresinin önceki yıl itibarıyla hesaplanması gerektiği hakkında.

Danıştay'dan vergi zamanaşımı hakkında karar

Vergiyi doğuran olay önceki yılda sahte fatura kaydı olduğundan zamanaşımı süresinin önceki yıl itibarıyla hesaplanması gerektiği hakkında.

Danıştay'dan vergi zamanaşımı hakkında karar

Danıştay'dan vergi zamanaşımı hakkında karar

 Vergiyi doğuran olay önceki yılda sahte fatura kaydı olduğundan zamanaşımı süresinin önceki yıl itibarıyla hesaplanması gerektiği hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2019/1199

Karar No : 2021/877

 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : . Elektrik Tesisat Malzemeleri

İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

VEKİLİ : Av. .

TARAF (DAVALI) : İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU : İzmir 4. Vergi Mahkemesinin 15/05/2019 tarih ve E:2019/442, K:2019/678 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: Davacı adına, 2009 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde gerçek bir emtia teslimine dayanmaksızın düzenlendiği tespit edilen faturaları kayıtlarına dahil ettiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2009 yılının Aralık döneminden devreden katma değer vergisi azaltılmak suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosu dikkate alınarak 2010 yılının Mart, Nisan, Haziran ve Temmuz dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ile verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

İzmir 4. Vergi Mahkemesinin 14/10/2015 tarih ve E:2015/229, K:2015/1268 sayılı kararı:

Davacıya fatura düzenleyen . Elektrik Elektronik Paletçilik ve Hafriyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda şu tespitlere yer verilmiştir:

-Mükellefin katma değer vergisi beyanlarıyla Ba-Bs formları arasında uyumsuzluklar bulunmaktadır. Şöyle ki; 2010 yılına ait katma değer vergisi matrahı toplam 7.662.231,61 TL iken Bs formu ile beyan ettiği tutarın 34.775.375,00 TL olduğu tespit edilmiştir.

-Şirketin 2009 ve 2010 yıllarına ait Ba formları ile alım yaptığını bildirdiği mükelleflerin çoğu hakkında vergi tekniği raporları düzenlenmiştir.

-Şirket muhasebecisi Hakkı Karaman tarafından şirketin 2008 yılı yasal defterleri ile 2009 ilâ 2012 yıllarına ilişkin yasal belgeleri incelemeye ibraz edilmemiş, ibraz edilen 2009 yılına ait yevmiye defteri ile büyük defterinin boş olduğu görülmüştür.

-Faaliyet konusu palet imalatı ve toptan satışı olduğu halde 2008 yılında ... Elektrik Limited Şirketine elektrik malzemesi sattığına ilişkin fatura düzenlediği, yapılan karşıt incelemelerde mükelleften mal alan mükelleflerin, temsilci olduğunu düşündükleri . ile muhatap oldukları, ancak anılan şahsın şirket temsilcisi olmadığı tespit edilmiştir.

-Şirketin ortaklık yapısının çok sık değiştiği görülmüştür.

-Şirket yetkilisi ... ifadesinde, şirketi ... ve ... aracılığıyla aldıklarını, amacının şirketi devralarak bankadan kredi kullanmak olduğunu, şirketi karşılıksız devir aldıklarını, ancak bankanın şirketin çok borcu olması nedeniyle herhangi bir kredi vermediğini, kendilerine defter ve belgelerin teslim edilmediğini, kendilerini kandıran ve dolandıran şahsın . olduğunu beyan etmiştir.

-Şirketin eski yöneticisi . ifadesinde, şirketle ilgilenmediğini, hiçbir konuda bilgisinin olmadığını, şirketle eşi .'in ilgilendiğini beyan etmiştir.

-Şirketin eski ortağı olan ... ifadesinde, şirkete kağıt üzerinde ortak olduğunu beyan etmiş, şirketin eski ortağı ... ise ifadesinde, şirketle pek bir alakası olmadığını, . Elektrik Elektronik Bilgisayar Malzemeleri Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ortaklığını .'ın sağladığını, kendisi adına her konuda .'ın ilgilendiğini, o şirkete hiç gitmediğini, diğer ortak .'ı tanımadığını beyan etmiştir.

-Şirketin eski çalışanı . ifadesinde, . Elektrik Elektronik Paletçilik ve Hafriyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi bünyesinde 2010, 2011 ve 2012 yıllarında iş takibiyle uğraştığını, kendisini işe . aracılığıyla .'ın aldığını, şu anda başka bir şirkette . ile birlikte çalıştığını beyan etmiştir.

-. ifadesinde, . Elektrik Elektronik Paletçilik ve Hafriyat Sanayi Ticaret Limited Şirketinde 07/05/2007 tarihinden itibaren çalıştığını, şirketin aile şirketi olduğunu, fiili olarak şirkette kayınpederi . ile beraber çalıştıklarını beyan etmiştir.

-Şirketin ortak ve yöneticilerinin üç farklı şirkette daha ortak ve yönetici oldukları tespit edilmiş, muhtasar beyannamelerde işçi olarak bildirilen .'in şirket yöneticisi olduğu görülmüştür.

-2008 ilâ 2012 yıllarına ait katma değer vergisi beyannamelerine göre ödenecek vergi çıkmadığı, şirket ortaklarının ortak ve temsilcisi oldukları diğer şirketler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu ve birbirlerine yüklü miktarlarda fatura düzenledikleri tespit edilmiştir.

-İş yeri adresinde, hakkında vergi tekniği raporu bulunan bir başka şirket de faaliyette bulunmaktadır.

-Şirket adına kayıtlı motorlu araç bulunmamaktadır.

Tüm bu hususların değerlendirilmesinden anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu nedenle, uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık görülmemiştir.

Mahkeme bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.

Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 30/01/2018 tarih ve E:2016/1184, K:2018/260 sayılı kararı:

Davacıya fatura düzenleyen . Elektrik Elektronik Paletçilik ve Hafriyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen 10/12/2013 tarih ve 2013-A-2791/20 sayılı vergi tekniği raporunda, fatura düzenlediği dönemlerde faaliyetine devam edip etmediğine ilişkin yoklama bulunmamaktadır. Ayrıca, muhtasar beyannamelerinden işçi çalıştırıldığının tespit edilmesi, ifadesine başvurulan .'nın 2007 ilâ 2009 yılları arasında şirkette sigortalı olarak çalıştığını beyan etmesi, defterlerinin tasdikli olması, beyannamelerin verilmiş olması, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin olarak matrah artırımında bulunulması, vergi borçlarının kısmen ödenmesi hususları da dikkate alındığında mükellefin davacıya düzenlediği faturaların gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığı hususunun somut olarak kanıtlanmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu nedenle, davacı adına salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde ve davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davalının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.

İzmir 4. Vergi Mahkemesinin 15/05/2019 tarih ve E:2019/442, K:2019/678 sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlık konusu tarhiyatın eksik incelemeye dayalı olduğu ve iptali gerektiği belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ BAHAR DOĞA YILDIZ'IN DÜŞÜNCESİ: Uyuşmazlık konusu vergi ve cezalar zamanaşımına uğradığından işin esası incelenerek verilen ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE : MADDİ OLAY:

Davacı adına, 2009 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde gerçek bir emtia teslimine dayanmaksızın düzenlendiği tespit edilen faturaları kayıtlarına dahil ettiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2009 yılının Aralık döneminden devreden katma değer vergisi azaltılmak suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosu dikkate alınarak 2010 yılının muhtelif dönemleri için katma değer vergileri tarh edilmiş ve verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları kesilmiştir.

Anılan vergi ve cezaları içeren vergi/ceza ihbarnameleri 08/01/2015 tarihinde davacı şirketin iş yeri adresinde tebliğ edilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Vergiyi Doğuran Olayın Meydana Gelmesi" başlıklı 10. maddesinin (a) bendinde vergiyi doğuran olay, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması şeklinde tanımlanmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış ve zamanaşımının, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği belirtilmiş, 114. maddede vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Katma değer vergisi açısından vergi alacağı, katma değer vergisinin konusunu oluşturan teslim ve hizmetin yapıldığı tarihte doğacaktır. Ancak teslim ve hizmetin yapıldığı tarihte ödenecek katma vergisinin ortaya çıkmaması, vergi alacağının henüz doğmadığı anlamına gelmemektedir. Önceki yıldan devreden katma değer vergisinin azaltılmasına bağlı olarak, devreden katma değer vergisi tutarlarının düzeltilmesi durumunda, sonraki dönemlere ait katma değer vergisi beyan tablolarında ortaya çıkan zincirleme etki sonucunda, takip eden yılda ödenecek katma değer vergisi bulunması halini, vergi alacağının bu yılda ortaya çıktığı ve bu nedenle zamanaşımının bu yılı takip eden yıldan itibaren başlayacağı şeklinde yorumlamak, mükelleflerin katma değer vergisi beyan tablosuna göre değişken ve süresi belirli olmayan bir zamanaşımı süresine tabi olması sonucunu doğuracaktır.

İncelenen dosyada davacının, 2009 yılında kayıt ve beyanlarına dahil ettiği sahte olduğu belirtilen faturalar üzerinden hesaplayarak Aralık döneminde beyan ettiği tutarın azaltılmasından kaynaklanan sonraki yıl beyan tablosunun düzeltilmesi sonucu 2010 yılının muhtelif dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerini içeren ihbarnameler için dikkate alınacak zamanaşımı süresinin de, vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği yılı takip eden yılın başından itibaren hesaplanması hukuka uygun olacaktır.

Bu durumda, uyuşmazlık konusu vergi/ceza ihbarnamelerinin vergi alacağının doğduğu takvim yılı olan 2009 yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve tebliğ edilmesi gerekirken, 08/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden, ihbarnameler içeriği vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu nedenle, işin esası incelenerek davanın reddi yolunda verilen ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,

İzmir 4. Vergi Mahkemesinin 15/05/2019 tarih ve E:2019/442, K2019/678 sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Davacı adına, 2009 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde gerçek bir emtia teslimine dayanmaksızın düzenlendiği tespit edilen faturaları kayıtlarına dahil ettiği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2009 yılının Aralık döneminden devreden katma değer vergisi azaltılmak suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosu dikkate alınarak 2010 yılının muhtelif dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ile verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ısrar kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış ve zamanaşımının, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 114. maddesinde de vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümden anlaşıldığı üzere, vergi alacağının doğduğu dönem, verginin ödenmesi gerektiği dönemdir.

Tarh zamanaşımı vergi alacağının doğduğu yılı takip eden yılın başından başlayarak beş yıldır. Ancak, vergi alacağının doğduğu yılda yer alan tüm unsurlarla birlikte, alacağın doğduğu yılın beyannamesinde yer alan ve vergi alacağının miktarını doğrudan etkileyen bir unsur olan "geçmiş yılda kayıtlara alınan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu tespit edilen belge" üzerinden hesaplanarak, indirildikten sonra takip eden yıla devreden verginin de, devredildiği yılın zamanaşımı süresine tabi olması gerekmektedir.

İncelenen dosyada davacının, 2009 yılında kayıt ve beyanlarına intikal ettirdiği sahte olduğu tespit edilen faturalar üzerinden hesaplanan katma değer vergisini, aynı yılda indirim konusu yaptıktan sonra 2010 yılına devreden katma değer vergisi tutarı, 2010 yılının ödenecek-indirilecek katma değer vergisini doğrudan etkilediği için, bu yıla ilişkin zamanaşımı süresinin de, bu yılı takip eden yılın başından itibaren hesaplanması gerekmektedir.

Bu durumda, 2010 vergilendirme dönemi için davacı adına yapılan tarhiyatın zamanaşımı süresinin 31/12/2015 tarihinde dolduğu, dava konusu ihbarnamelerin ise 08/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu cezalı tarhiyatların zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından, işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karara katılmıyoruz.

YORUM EKLE