Kurum bütçesinden sgk idari para cezası ödenebilir mi?

kamu kurum ve kuruluşlarına sosyal güvenlik kurumu tarafından kesilen idari para cezaları kurumun bütçesinden ödendikten sonra idari para cezasında sorumluluğu

Kurum bütçesinden sgk idari para cezası ödenebilir mi?

kamu kurum ve kuruluşlarına sosyal güvenlik kurumu tarafından kesilen idari para cezaları kurumun bütçesinden ödendikten sonra idari para cezasında sorumluluğu olanlardan rucüen tahsil edilmelidir.

Kurum bütçesinden sgk idari para cezası ödenebilir mi?

Kurum bütçesinden sgk idari para cezası ödenebilir mi?

Bilindiği üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "Kurumca Verilecek İdari Para Cezaları" başlıklı 102'nci maddesinde Kanunda hangi fiillere hangi idari para cezalarının uygulanacağı belirtilmiştir. İlgili kanunda  belirtilen yükümlülüklerden bazılarının yerine getirilmemesi sonucu kamu kurum ve kuruluşlarına idari para cezası kesilmesi mümkündür.Kamu kurumlarına kesilen idari para cezalarının ödenmesi hususu ile cezanın kesilmesine neden olanlar hakkında nasıl bir işlem yapılacağını açıklamaya çalışalım.

657 sayılı Kanunun 10'uncu maddesinde belirtildiği üzere birim amirleri , amiri oldukları kuruluş ve hizmet biriminde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu tutulacakları da tabiidir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun "harcama yetkisi ve yetkilisi" başlıklı 31 inci maddesine göre Harcama yetkilisi, "Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir…

Bu idarelerde ödenek gönderme belgesi ile ödenek gönderilen birimler harcama birimi, kendisine ödenek gönderilen birimin en üst yöneticisi ise harcama yetkilisidir." şeklinde tanımlanmıştır. Gerçekleştirme görevlileri ise, aynı kanununun 33 üncü maddesinde "gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler." şeklinde ifade edilmiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlik Sigortası Kanununun "işveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren" başlıklı 12 inci maddesine göre işveren tanımlanmıştır ve şöyledir; "4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.

"Maliye Bakanlığı 21/06/2011 tarihli "Sosyal Güvenlik Primi Ödemeleri Gecikme Cezası ve Zamlarının Muhasebeleştirilmesine İlişkin KBS Duyurusu" ile "Bilindiği üzere, 31/05/2011 tarihli ve B.07.MGM.0.45/200-2/06598 sayılı genel yazımızda;5510 Sayılı Kanunun 89'uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına geç intikal eden sigorta primlerine ilişkin olarak işveren kurumlara uygulanan gecikme ceza ve zamlarının (ilgili mevzuat çerçevesinde kişilerin kusurlarına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla) Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenebileceği…" duyurulmuştur.

Bahsi geçen konuya ilişkin Maliye Bakanlığı'nın 25/05/2011 tarihli ve B.07.0.BMK.0.10.3801.390/6338 sayılı yazısı ile "Sosyal Güvenlik İl Müdürlerince uygulanan idari para cezalarının hangi yıla ait olduğuna bakılmaksızın, ilgili mevzuat çerçevesinde kişilerin kusurlarına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla cari yıl bütçesinden Sosyal güvenlik Kurumuna ödenmesi gerektiğinin düşünüldüğü…" bildirilmiştir.

Söz konusu mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde;        

  1-5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği işveren sıfatıyla dekan, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunuyla ilgili tüm iş ve işlerinden sorumlu olduğu,          

2-İlgili işleri zamanında ve eksiksiz bir şekilde yapmakla görevli olan memur veya memurlar hakkında konuyla alakalı bir soruşturulmanın yapılması gerektiği,        

 3-Soruşturma neticesinde, ilgili memurların "kastı, kusuru, ihmali" bulunmaması durumunda ilgi yazıda belirtilen cezalar ilgili bütçe tertibinden ödenmesi gerektiği; aksi takdirde (kişinin kasıt, kusur ve ihmalinden kaynaklanıyorsa) ilgili kişiye rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla işveren tarafından ödemenin yapılması gerektiği düşünülmektedir.

YORUM EKLE