Teknikerin farklı bölümden üst öğrenim bitirmesinde intibak 

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36A/12-d maddesinde, “Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak (87 nci maddeye tâbi kurumlarda çalışanlar dahil) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe, her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler.” hükmü yer almaktadır. Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak üst öğrenimi bitirenlerin intibaklarının nasıl yapılacağına ilişkin ayrıntılar Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği (Seri No 142) açıklanmıştır.

Ancak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/5/2018 tarihli ve E:2016/3587, K:2018/2615 sayılı kararında, “Yukarıda yer verilen mevzuatta ön lisans eğitimi ve lisans eğitimi birer yükseköğretim olarak sayılmış ve gerek lise üzerine 4 yarı yıllık müstakil bir önlisans programından mezun olarak, gerekse 8 yarı yıllık lisans öğreniminin ilk 4 yarı yılını bitirerek önlisans diploması alan kişilerin bir yükseköğrenimi bitirmiş oldukları kabul edilmiş bulunmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının sağlık meslek lisesi mezunu olarak davalı idare emrinde 657 sayılı Kanunun 4/A statüsünde hemşire olarak göreve başladığı, 2003 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İktisadi ve İdari Programlar Bölümünün iki yıl süreli Sağlık Kurumları İşletmeciliği Önlisans Programını tamamlaması nedeniyle talebi üzerine davalı idare tarafından intibakının yapıldığı, daha sonra 31/05/2010 tarihinde Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi 4 yıl süreli İşletme Bölümünden mezun olduğu, 05/08/2010 tarihli dilekçesi ile lisans mezuniyetine göre intibakının yapılması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunduğu, bu başvurunun dava konusu işlem ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda ön lisans mezunu olarak yükseköğretimi bitirmiş kişi konumunda bulunan davacının sonradan bitirdiği lisans öğreniminin eğitim düzeyi bakımından ön lisans öğreniminin üst öğrenimi olarak kabul edilip emekliliğe esas intibakında değerlendirilmesi mümkün olmadığından davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.” denilerek ön lisans mezunu olarak yükseköğretimi bitirmiş kişi konumunda bulunanların sonradan bitirdiği lisans öğrenimi bitirmeleri halinde intibaklarının yapılamayacağı belirtilmiştir. Danıştay İdari Dava Dairelerinin bu kararı Danıştay Dava Daireleri tarafından dikkate alınarak kararlarda bu yönde verilmeye başlanmıştır.

Örneğin Danıştay 12. Dairesinin 12/3/2019 tarihli ve E:2018/8041, K:2019/1765 sayılı kararında, “Yukarıda yer verilen mevzuatta, önlisans ve lisans eğitimleri birer yükseköğretim olarak sayılmış ve gerek lise üzerine 4 yarı yıllık müstakil bir önlisans programından mezun olarak, gerekse 8 yarı yıllık lisans öğreniminin ilk 4 yarı yılını bitirerek önlisans diploması alan kişilerin bir yükseköğrenimi bitirmiş oldukları kabul edilmiş bulunmaktadır.

İstifa eden memur banka promosyonunu geri öder mi İstifa eden memur banka promosyonunu geri öder mi

  Bu durumda, önlisans mezunu olarak yükseköğretimi bitirmiş kişi konumunda bulunan ve bu öğrenimi nedeniyle intibakı yapılan davacının, sonradan bitirdiği lisans öğreniminin eğitim düzeyi bakımından önlisans öğreniminin üst öğrenimi olarak kabul edilip, intibakında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolundaki mahkeme kararında ise hukuka uygunluk bulunmamaktadır.” denilmiştir. Bu itibarla, teknik hizmetler sınıfında teknisyen kadrosunda bulunan personelin söz konusu sınıf dışındaki herhangi bir hizmet sınıfına giren bir üst öğrenimi bitirmesi durumunda herhangi bir hizmet sınıfı ayrımı yapılmaksızın intibak işlemlerinin yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve Danıştay Başkanlığının vermiş olduğu "Karar"lar ışığında yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.