İdareler genelge ile tüm memurların izinlerini iptal edebilir mi?

idareler genelge vb yazılarla kamuda çalışan tüm memurların yıllık izinlerini iptal edebilir mi?

İdareler genelge ile tüm memurların izinlerini iptal edebilir mi?

idareler genelge vb yazılarla kamuda çalışan tüm memurların yıllık izinlerini iptal edebilir mi?

İdareler genelge ile tüm memurların izinlerini iptal edebilir mi?

İdareler genelge ile tüm memurların izinlerini iptal edebilir mi?

İdareler tarafından yapılacak düzenleme ile tüm memurların belli tarihler arasında yıllık izin kullanmasının engellenmesine ilişkin yargıya taşınan bir konuda idarelerin belli dönemler için  idare memurlarının yıllık izin kullanma haklarının kısıtlanabileceğini, ancak bu kısıtlamanının gerekçesinin idarenin iş ve işlemleri ile alakalı olması gerektiği yönünde karar verilmiştir.

Danıştay Kararı - 16. D., E. 2015/7625 K. 2016/3687 T. 25.5.2016

Davanın Özeti : Davacı Sendika, 17.12.2013 günlü, 2421 sayılı "2014 Yılı Mahalli İdareler Seçimleri İle İlgili Yasaklar" konulu Talimatın "Görevlilerimize zorunlu haller ve haftalık izinler dışında 31 Mart 2104 tarihine kadar izin verilmeyecektir." şeklindeki 8. maddesinin iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Dava konusu düzenlemenin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna uygun olduğu ve bu nedenle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : K2

Düşüncesi : Dava konusu işlemin iptal dilmesi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : Danıştay Savcısı K1

Düşüncesi : Dava, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 17.12.2013 günlü, 2421 sayılı "2014 Yılı Mahalli İdareler Seçimleri İle İlgili Yasaklar" konulu Talimatının, "Görevlilerimize zorunlu haller ve haftalık izinler dışında 31 Mart 2014 tarihine kadar izin verilmeyecektir." şeklindeki 8. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.

Devlet memurlarının izin hakkı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 23. maddesinde belirtilmiş; bu izinlerin neler olduğuna yönelik olarak da 102 ve 108. maddeler arasında düzenlemeler getirilmiş olup; Kanunla tanınan izin hakkının, davalı idarenin yürüttüğü hizmetle doğrudan ilgisi olmayan bir sebepten dolayı kısıtlanmasına yönelik dava konusu düzenlemede Yasaya uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu Talimatın 8. maddesinin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onaltıncı Dairesince gereği görüşüldü:

Dava, 17.12.2013 günlü, 2421 sayılı "2014 Yılı Mahalli İdareler Seçimleri İle İlgili Yasaklar" konulu Diyanet İşleri Başkanlığı Talimatının "Görevlilerimize zorunlu haller ve haftalık izinler dışında 31 Mart 2014 tarihine kadar izin verilmeyecektir." şeklindeki 8. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "İzin" başlıklı 23. maddesinde, Devlet memurlarının, bu kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına sahip oldukları belirtilmiştir. Öte yandan, Devlet memurlarının izinleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun IV Kısmının "Çalışma Saatleri, İzinler" başlıklı 5. Bölümünde yer alan 102 ve 108. maddeler arasında düzenlenmiştir. Anılan maddeler uyarınca, Devlet memurlarının izinleri şunlardır: "yılllık izin (102. madde)", "mazeret izni (104. madde)", "hastalık izni (105. madde)", "aylıksız izin (108. madde)", "silah altına alınma durumunda izin (108. maddenin son fıkrası)" ve "sağlık izni (103. maddenin son fıkrası)".

Aday memurluğun ilk bir yılı hariç tüm memurların, yıllık izin hakkı bulunmaktadır. 657 sayılı Kanunun "Yıllık izin" kenar başlıklı 102. maddesinde, Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti bir yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için otuz gün olarak belirlenmiş; "Yıllık izinlerin kullanılışı" kenar başlıklı 103. maddesinin birinci fıkrasında ise, yıllık izinlerin, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabileceği hükme bağlanmıştır.

Devlet memurlarının yıllık izinlerine ek olarak, zorunlu ve kabul edilebilir mazeretlerine dayalı olarak mazeret izinleri bulunmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 104. maddesinde düzenlenmiş olan mazeret izinleri iki türdür: Birinci tür mazeret izinlerinin neler olduğu ve süreleri Kanunda belirtilmiş olup, bu izinlerin verilmesinde idarenin takdir yetkisi yoktur. Bunlar 104. maddenin (A) bendinde düzenlenmiş olan analık izni, (B) bendinde düzenlenmiş babalık, evlilik ve ölüm izinleri, (D) bendinde düzenlenmiş olan süt iznidir. İkinci tür mazaret izni ise, 104. maddenin (C) bendinde düzenlenmiş olup, hangi durumlarda, ne kadar süre izin verilceği idarenin takdirine bırakılmış olan izindir.

Bu yasal çerçevede bakıldığında, davalı idare, dava konusu Talimatın 8. maddesiyle, 31 Mart 2014 tarihine kadar zorunlu haller ve haftalık izinler dışında, personeline yıllık izin ve takdire bağlı mazeret izni verilmeyeceği hususunu teşkilatına duyurmuştur.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun yıllık izinlerin kullanılış şeklini düzenleyen 103. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, yıllık izinlerin amirin uygun bulacağı zamanlarda kullanılabilmesi mümkün olup, ihtiyaca göre toptan veya kısım kısım kullandırılacaktır. Bu düzenleme ile, hizmetin aksamadan yürütülebilmesi için izin konusunda amirlere takdir yetkisi tanınmıştır. Bu takdir yetkisini kullanan amirlerin, memurların isteklerini de dikkate almak suretiyle yıllık izinlerin hangi zamanlarda ve ne şekilde kullanılacağı, kısım kısım kullanılacak ise kullanma süre ve tarihlerini de belirlemek suretiyle hizmetin aksamasına mahal vermeyecek biçimde bir planlamaya gitmeleri gerekmektedir. Bu planlamanın doğal sonucu olarak, tüm personelin istediği zamanda ve istediği biçimde izin kullanmasına imkan verilmemesi de söz konusu olabilecektir. Ancak, hizmet gerekleri gözetilerek yapılacak planlamanın doğuracağı bu tür kısıtlamaların, hukuka aykırı olmaması ve ilgililerin mağduriyetine sebebiyet vermemesi gerekir.

Kurum amirlerine tanınmış olan bu takdir yetkisinden hareketle, idarenin en üst amiri tarafından, yürütülen kamu hizmetinde zaman zaman meydana gelebilecek olası aksamalar öngörülerek belirli süreyle personelin bir kısmına veya tamamına yıllık izin kullanması hususunda müsaade edilmemesi hizmet gereklerine uygun düşmekle birlikte, idarenin yürüttüğü hizmetle doğrudan ilgili olmayan bir sebepten dolayı yapılacak bu tür kısıtlamaların, 657 sayılı Kanunun 103. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen takdir yetkisinin aşılması anlamına gelececeği ve ilgililere Kanunla tanınan izin hakkının bu şekilde kısıtlanmasının mağduriyetlere sebebiyet vereceği açıktır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 104. maddenin (C) bendi uyarınca verilecek mazeret izinlerinde de idarenin sahip olduğu takdir yetkisinin çerçevesini yine hizmet gerekleri oluşturmaktadır. Yıllık izinde olduğu gibi bu tür izinde de idarenin bizzat yürüttüğü hizmetle ilgisi olmayan nedenlerle yapılacak kısıtlamalar da aynı sonuçları doğuracaktır.

17.12.2013 günlü ve 2421 sayılı Talimat bütünüyle incelendiğinde, 30.3.2014 tarihinde düzenlenecek olan mahalli idareler seçimleriyle ilgili süreçte, Diyanet İşleri Başkanlığının tarafsızlığının korunması için personelin yapması gerekenler ile sakınılması gereken hususlar belirtilmiş olup, bu kapsamda Talimatın dava konusu 8. maddesi ile personelin seçim sürecindeki muhtemel siyasi faaliyetlerinin önüne geçilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davalı idarenin yürüttüğü hizmetlerle ilgili olmayan bir gerekçeyle, personelin yıllık izin ve mazeret izni hakkının 31.3.2014 tarihine kadar kısıtlanmasına ilişkin dava konusu Talimatın 8. maddesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 17.12.2013 günlü, 2421 sayılı "2014 Yılı Mahalli İdareler Seçimleri İle İlgili Yasaklar" konulu Diyanet İşleri Başkanlığı Talimatının "Görevlilerimize zorunlu haller ve haftalık izinler dışında 31 Mart 2014 tarihine kadar izin verilmeyecektir." şeklindeki 8. maddesinin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 222,60 TL yargılama giderleri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliği tarihini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 25.5.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

YORUM EKLE