Memurun baro levhasına yazılarak avukatlık ruhsatı almasının hukuka aykırılık teşkil etmediği

Memurun baro levhasına yazılarak avukatlık ruhsatı almasının hukuka aykırılık teşkil etmediği

Memurun baro levhasına yazılarak avukatlık ruhsatı almasının hukuka aykırılık teşkil etmediği

Memurun baro levhasına yazılarak avukatlık ruhsatı almasının hukuka aykırılık teşkil etmediği

Memurun baro levhasına yazılarak avukatlık ruhsatı almasının hukuka aykırılık teşkil etmediği

Memurun baro levhasına yazılarak avukatlık ruhsatı almasının hukuka aykırılık teşkil etmediği

Davacının baro levhasına yazılarak avukatlık ruhsatnamesi almasının memuriyetle birlikte avukatlık mesleğinin yürütüleceği anlamına gelmediği hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2017/5976

Karar No : 2021/2636

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : Adalet Bakanlığı

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı

VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU : Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesinin 13/06/2017 tarih ve E:2017/533, K:2017/641 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: .'un Konya Barosu levhasına Avukat olarak yazılma talebinin kabulüne yönelik 05/10/2015 tarih ve 2015/1368 sayılı Konya Barosu Yönetim Kurulu kararının uygun bulunmasına ilişkin 16/10/2015 tarih ve 71507 sayılı Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararının bir daha görüşülmek üzere davacı idarece geri gönderilmesi üzerine, 16/10/2015 tarih ve 71507 sayılı kararda ısrar edilmesine ilişkin 06/11/2015 tarih ve 72504-2 sayılı Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 18. İdare Mahkemesinin 08/12/2016 tarih ve E:2015/3227, K:2016/4024 sayılı kararı ile, Avukatlık Kanununun avukatlıkla birleşebilen işleri sınırlı bir şekilde sayarak kanunda yer alan işler dışındaki tüm işlerin avukatlıkla birleşmeyen bir iş olduğunu kabul ettiği, baroya kayıtlı olarak avukatlık mesleğini icra eden avukatların avukatlık mesleği dışında bir işte çalışmasını yasakladığı, avukatlık mesleği ile birleşmeyen bir işle çalışmama şartının avukatlık mesleğini icra edebilmek için aranan bir şart olduğu, aksi bir düşüncenin kabulünün, avukatlık ruhsatnamesi aldıktan sonra herhangi bir nedenle baro levhasından kaydını sildirmek suretiyle avukatlık mesleğinden ayrılan ve başka bir işte çalışmaya başlayan kişilerin avukatlık ruhsatnamelerinin iptal edilmesi sonucunu doğuracağı, ancak ilgilinin baro levhasına yazılarak avukatlık ruhsatnamesi almasının memuriyetle birlikte avukatlık mesleğini yürüteceği anlamına gelmeyeceği, olayda, usulüne uygun olarak avukatlık stajını tamamlayan ve staj bitim belgesi geçerli kabul edilen ilgilinin avukatlık ruhsatı verilmek üzere baro levhasına yazılması yolundaki kararın uygun bulunmasına dair kararda ısrar edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara Bölge Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Konya İl Seçim Kurulu Başkanlığı'nın 16/10/2015 tarihli hizmet belgesinden ilgilinin başkatip olarak görev yaptığının belirlendiği, bu görevin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 12. maddesinde sayılan ve avukatlık mesleği ile birleşebilen işler arasında yer almadığı gibi aynı Kanunun 11. maddesi uyarınca da avukatlıkla bağdaşmadığı, bu nedenle baro levhasına yazılması mümkün olmadığından dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek Ankara Bölge Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi kararının bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ SÜMEYRA ÖZGEN'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle,

Temyiz isteminin reddine,

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesinin 13/06/2017 tarih ve E:2017/533, K:2017/641 sayılı kararının

ONANMASINA,

Kesin olarak, 29/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

YORUM EKLE