KDK, kişinin hem anne babasından hem de eşinden dolayı emekli aylığı alma talebini reddetti

KDK, kişinin hem anne babasından hem de eşinden dolayı emekli aylığı alma talebini reddetti

KDK, kişinin hem anne babasından hem de eşinden dolayı emekli aylığı alma talebini reddetti

KDK, kişinin hem anne babasından hem de eşinden dolayı emekli aylığı alma talebini reddetti

KDK, kişinin hem anne babasından hem de eşinden dolayı emekli aylığı alma talebini reddetti

KDK, kişinin hem anne babasından hem de eşinden dolayı emekli aylığı alma talebini reddetti

KDK, başvuranın hem eşinden hem de anne veya babasından dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanması talebiyle yaptığı başvuruyu reddetti.

T.C.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)

SAYI : 2023/631-S.23.1089

BAŞVURU NO : 2022/17378

KARAR TARİHİ : 17/01/2023

RET KARARI

BAŞVURAN

BAŞVURUYA KONU İDARE : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

BAŞVURUNUN KONUSU : Başvuranın hem eşinden hem de anne veya babasından dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanması hakkındadır.

BAŞVURU TARİHİ : 27/11/2022

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

Kurumumuza yapılan başvuruda başvuran özetle; babası 1479 Sayılı Kanun

kapsamında emekli iken 05/05/1979 tarihinde vefat ettiğini, annesi ise emekli iken

vefat ettiğini, eşi ise emekli olduğunu ve 11/03/2017 tarihinde vefat ettiğini, ilgili

Kurumlarca tarafına sadece Ölüm Aylığı adı altında eşinin SGK dosyasına binaen maaş bağlandığını belirterek tarafına hem eşinden hem de anne ya da babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmasını talep etmektedir.

İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

Kurumumuza başvuran tarafından 12/08/2022 tarihinde yapılan aynı talepli 2022/11554 no’lu

başvuru hakkında 25/10/2022 tarihinde verilen sayılı gönderme kararı

üzerine idare tarafından başvurana gönderilen 07/12/2022 tarihli ve

numaralı cevap yazısında;

. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 54'üncü maddesinde, bu

Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda; uzun vadeli sigorta kollarından hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığının bağlanacağı, Geçici 1'inci maddesinin ikinci fıkrasında ise 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 08.02.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanun'un 1'inci maddesine göre ödenmekte olan ek

Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

ödemenin verilmesine devam edileceği, bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır hükmünün amir olduğu,

Diğer taraftan, 05.12.2017 tarihli ve 30261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik'in 29’uncu maddesiyle yapılan değişikle söz konusu Yönetmelik'in geçici 4’üncü maddesinin ikinci fıkrası “Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespiti ile gelir veya aylığın hesaplanması ve paylaştırılmasında ölüm tarihindeki, hak sahiplerine ilişkin koşulların tespitinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki Kanun hükümleri uygulanır şeklinde değiştirildiği,

Öte yandan, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı geçici 31'inci maddesinde, iştirakçiliği Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayan, Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamındaki sigortalılar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerinin Kanunun yürürlük tarihinden önce bir dosyadan gelir veya aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra yeni bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanması halinde; eski ve yeni sigortalılık halinin aynı olması durumunda Kanunun 54'üncü maddesi, farklı olması durumunda ise Kanunun yürürlük tarihinden önceki kanunların mülga hükümlerinin uygulanacağının öngörüldüğü,

Buna göre, 11.03.2017 tarihinde vefatı üzerine 15.03.2017 tarihinden itibaren

4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı bağlandığı, 4/1-(a) kapsamında yaşlılık aylığı almakta

iken 09.05.2004 tarihinde vefat eden ile yine aynı kapsamda çalışmakta iken

05.05.1979 tarihinde vefat eden dolayı yetim aylığı bağlanmasını talep etmekte ise

de 11.03.2017 tarihinde vefat eden eşi ile anne ve babanın aylık statülerinin 4/1-(a) kapsamında olduğu diğer bir ifadeyle eşten almış olduğu ölüm aylığının sigortalılık hali ile anne ve babadan talep ettiği ölüm aylığının sigortalılık hallerinin aynı olduğu anlaşıldığından, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde başvurana hem eşten hem de anne ve babadan dolayı ölüm aylığı bağlanmasına imkân bulunmadığı, eşten almış olduğu dul aylığının kesilerek anne ve babadan dolayı ölüm aylığı almak istediğini belirtir tercih dilekçesi ile Çukurova Sosyal Güvenlik Merkezine müracaat etmesi halinde eşinden bağlanan aylık kesilerek anne ve babadan dolayı ölüm aylığı bağlanabileceği açıklamalarına yer verildiği görülmüştür. Buna göre başvuran tarafından sunulan bilgi ve belgeler ile gönderme kararımız üzerine idare tarafından verilen cevaplar başvurunun çözüme kavuşturulması aşamasında yeterli görüldüğünden Kurumumuzca ayrıca bilgi ve belge talebinde bulunmaya gerek görülmemiştir.

III. İLGİLİ MEVZUAT

18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Dilekçe, bilgi edinme

ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinde; “...Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikayetleri inceler.” hükmü yer almaktadır.

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci

maddesinin birinci fıkrasında; “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve

Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.” denmektedir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun;

34 üncü maddesinde; “Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak

aylığının;

Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i,

Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;

18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,

Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılanların veya,

Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine % 25'i,

oranında aylık bağlanır.”,

54 üncü maddesinde; bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda;

a) Uzun vadeli sigorta kollarından;

Hem malullük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı,

Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanan sigortalıya her iki aylığı,

Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı,

Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan aylığın yarısı,

Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı,

Bu Kanuna göre vazife malullüğü aylığı almakta iken, tekrar sigortalı olanlardan hem vazife malullüğüne hem de malullük aylığına hak kazananlara bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse yalnızca vazife malullüğü aylığı, bunlardan hem vazife malullüğü hem de yaşlılık aylığına hak kazananlara, bu aylıkların her ikisi,

Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara tercih ettiği aylığı,

Bağlanır.”,

“Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri” başlıklı geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında;

“17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır.”,

15/05/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri

Yönetmeliğinin “Eski gelir ve aylıklarda durum değişiklikleri ve alt sınır aylığı” başlıklı geçici 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında;

“(1) Sigortalı veya hak sahiplerine, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanıp, Kanun hükümlerine göre ödenmesine devam edilen gelir ve aylıkların, durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümleri uygulanır. 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi hükümleri saklıdır.

Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasında, sigortalıya ilişkin koşulların tespiti ile gelir veya aylığın hesaplanması ve paylaştırılmasında ölüm tarihindeki, hak sahiplerine ilişkin koşulların tespitinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki Kanun hükümleri uygulanır.”,

Hükmü yer almaktadır.

IV. KAMU DENETÇİSİ CELİLE ÖZLEM TUNÇAK’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ

Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, başvuran hakkında tesis

edilen işlemde hukuka ve hakkaniyete aykırı bir durumun bulunmadığı değerlendirildiğinden, ret kararı verilmesine ilişkin öneri Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

V. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

Başvuran özetle, eşi vefatı üzerine 15/03/2017 tarihinden itibaren 4/1-(a)

kapsamında ölüm aylığı aldığını belirterek 1479 sayılı Kanun kapsamında aylık almaktayken vefat eden babasından ve annesinden dolayı ölüm aylığı bağlanmasını talep etmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumunca özetle; başvuranın 15/03/2017 tarihinden bu yana eşinin vefatı

sebebiyle 15/03/2017 tarihinden itibaren 4/1-(a) kapsamında ölüm aylığı alması ve 11/03/2017 tarihinde vefat eden eşi ile anne ve babasının aylık statülerinin 4/1-(a) kapsamında olması diğer bir ifadeyle eşten alınan ölüm aylığının sigortalılık hali ile anne ve babadan talep edilen ölüm aylığının sigortalılık hallerinin aynı olması nedeniyle başvurana hem eşten hem de anne ve babadan ölüm aylığı bağlanmasının mümkün

Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

olmadığı, eşten alınan ölüm aylığının kesilerek anne ve babadan dolayı ölüm aylığı almak istediğinin dilekçe ile talep edilmesi halinde eşten alınan aylığın kesilerek anne ve babadan dolayı ölüm aylığının bağlanabilmesinin mümkün olduğu ifade edilmiştir.

Bu çerçevede uyuşmazlığın; eşinin vefatı sebebiyle ölüm aylığı bağlanan başvurana aynı zamanda anne ve babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında düğümlendiği anlaşılmaktadır.

5510 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında önceki sosyal güvenlik kanunları

uygulanmak suretiyle bağlanılan veya hak kazanılan gelir veya aylıkların ödenmeye devam olunacağı, söz konusu aylık ya da gelirlerin durum değişikliği sebebine bağlı olarak kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, Kanun’un yürürlük tarihinden önceki hükümlerin esas alınacağı düzenlenmiştir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla vefat etmiş sigortalıların henüz aylık bağlanmamış hak sahiplerine yönelik doğrudan bir düzenlemeye ise yer verilmemiştir.

Bu çerçevede, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında Kanunun geçici 1 inci maddesinde yer verilen esas aynen düzenlenmiş, bununla birlikte ikinci fıkrada Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine gelir veya aylık bağlanmasına yönelik olarak; sigortalıya ilişkin koşulların tespiti ile gelir veya aylığın hesaplanması ve paylaştırılmasında ölüm tarihindeki, hak sahiplerine ilişkin koşulların tespitinde ise hak sahibi olma niteliğinin kazanıldığı tarihteki Kanun hükümleri uygulanacağı düzenlenmiştir.

Kanunların zaman bakımından uygulanmasında, her kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra meydana gelen olaylara uygulanması esastır. Bu doğrultuda, kanunun yürürlük tarihinden önceki olaylara uygulanması için özel bir kanun hükmünün varlığı gerekli olduğu gibi, yürürlükten kaldırılan kanunun ileriye etkili olarak uygulanmaya devam edilebilmesi için de yine özel bir kanun hükmünün varlığı zorunludur. Nitekim 5510 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası ile kanun koyucu, mezkûr Kanun’un yürürlüğünden önceki sosyal güvenlik kanunları uygulanmak suretiyle hak sahiplerine bağlanılan veya hak kazanılan gelir veya aylıkların, durum değişikliği sebebine bağlı olarak kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, Kanun’un yürürlük tarihinden önceki hükümlerin esas alınması gerektiğini benimsemiştir. Bu tür istisnai hükümler dışında, ölüm sigortasından aylık tahsislerinde genel kural olarak hakkı doğuran olay tarihinde yürürlükte olan mevzuatın uygulanması gerekmektedir (Kamu Denetçiliği Kurumunun 08/04/2020 tarihli ve 2020/3443, 13/05/2020 tarihli ve 2020/3174 Başvuru No.lu kararları). Kız çocukları, ölüm aylığı bağlanmasında baba yönünden hak sahipliği sıfatını kanunda aranan tüm şartların tamamlanmasıyla kazanmaktadır. Başka bir anlatımla şartlardan herhangi biri tamamlanmamış ise baba yönünden hak sahipliği sıfatı söz konusu olmamaktadır. Bu durumda kız çocukları, sigortalının ölümü, boşanma, Sosyal Sigorta ya da Emekli Sandıklarından gelir veya aylık almaksızın çalışma hayatından çıkma şartlarının bir arada bulunması suretiyle ve hangisi daha sonra gerçekleşmiş ise o tarih itibarıyla ölüm aylığı açısından hak sahibi olmaktadır.

Somut olayda başvuran tarafından her ne kadar babasının 1479 sayılı Kanun kapsamında aylık almaktayken vefat ettiği ifade edilmişse de idarenin yazışma ve kayıtlarından başvuranın babasının ve annesinin esasen 506 sayılı Kanun kapsamında aylık almaktayken sırasıyla 1979 ve 2004 yıllarında vefat ettiği, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılından önce başvurana 506 sayılı Kanun kapsamında baba veya annesinden dolayı bağlanmış ya da hak kazanılmış bir aylık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle başvuran hakkında 5510 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin uygulanmasına ve hakkında 506

Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır. sayılı Kanuna göre değerlendirme yapılmasına imkân bulunmamaktadır. Bu durumda, başvuranın talebinin artık 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesine göre değerlendirilmesi gerekmektedir.

5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve

(e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarına aylık bağlanacağı düzenlenmiştir. Buna göre hâlihazırda eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan başvuran, anne ve babasından dolayı da ölüm aylığı bağlanması şartlarını taşımaktadır.

Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde bir kişinin birden fazla aylık ve gelire hak kazanması halinde hangilerinin ödeneceği düzenlenmiştir. Buna göre ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı ödenmekteyken; hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara ise tercihlerine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanabilecek aylık bağlanmaktadır.

Somut olayda başvuranın 15/03/2017 tarihinden itibaren eşinden dolayı 5510 sayılı Kanunun 4/1- (a) kapsamında ölüm aylığı aldığı tespit edilmiştir. Başvuran aynı zamanda anne ve babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması için 5510 sayılı Kanunda aranan şartları da taşımaktadır. Bu durumda hem eşinden dolayı hem de anne ve babasından dolayı ölüm aylığı bağlanması için aranan şartları taşıyan başvurana tercihine bağlı olarak ya sadece eşinden dolayı ya da hem anne hem de babasından dolayı (yüksek olanın tamamı az olanın yarısı) aylık bağlanabileceği anlaşılmaktadır. Nitekim idarece başvurana verilen yanıtta da aynı hususun işaret edildiği görülmüştür.

Buna göre, eşinden dolayı ölüm aylığı alan başvurana aynı zamanda anne ve babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmayıp tercih hakkı olduğunun belirtilmesi işlemlerinde hukuka ve hakkaniyete aykırı herhangi bir hususun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu

Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup; İdarelerin Kurumumuz tarafından istenen bilgi ve belgeleri süresinde gönderdiği ve “makul sürede karar verme” ve “kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi” ilkelerine uygun davrandığı, yine idare tarafından şikâyetçiye makul sürede cevapların verildiği ancak şikâyetçiye verilen cevaplarda işleme karşı hangi sürede hangi mercilere başvurulabileceğinin gösterilmemiş olması sebebiyle “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uygun davranmadığı görülmüş olup, idarenin bahse konu ilkelere de uygun davranması önerilmektedir.

VI. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT

6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu Ret Kararının başvurana tebliğ

tarihinden itibaren ilgili idare işlemine karşı (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup Ankara İdare Mahkemesinde yargı yolu açıktır.

VII. KARAR

Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN REDDİNE;

Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

BAŞVURANA ve SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA tebliğine;

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi’nce karar verildi.

Şeref MALKOÇ
Kamu Başdenetçisi

Bu belge, güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.

YORUM EKLE