Eksik ödenen ek ödemeye enflasyon farkı ödenmeli mi?

Eksik ödenen ek ödemeye enflasyon farkı ödenmeli mi?

Eksik ödenen ek ödemeye enflasyon farkı ödenmeli mi?

Eksik ödenen ek ödemeye enflasyon farkı ödenmeli mi?

Eksik ödenen ek ödemeye enflasyon farkı ödenmeli mi?

Eksik ödenen ek ödemeye enflasyon farkı ödenmeli mi?

Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Kadirli Meslek Yüksekokulu kadrosunda olup 2547 sayılı kanunun 13/b-4 maddesi uyarınca Kadirli Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinde Elektrik Teknikeri olarak görev yapan bir personel, Kadirli Meslek Yüksekokulunda görevli olduğu dönemlerde personel maaş bilgilerinde ek ödeme (666 KHK) kalemi 2019Temmuz ile 2022Mart arası 21 ay yanlış hesaplandığını ve eksik ödeme yapıldığını, İdareye yazılı başvuru sonucunda 5081,65 TL eksik ödenen tutar enflasyon farkı hariç tarihinde hesabına yatırılmış olduğunu eksik ödeme yapılan kalemin geriye dönük her ay ayrı ayrı olmak üzere ilk yılın tüfesi, son yılın tüfesi ve toplam değişim % gibi bilgilerin, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası internet sitesindeki enflasyon hesaplayıcısı kullanılarak hesaplanmak üzere çıkan enflasyon fark hesabı ödeme yapılması gerekirken buna uygun ödeme yapılmadığı belirtilerek 2019Temuz- 2022Mart ayları arasında 21 ay eksik hesaplanan ek ödeme tutarının enflasyon farkının her ay ayrı ayrı hesaplanarak tarafına ödenmesi talebiyle KDK'ya başvurmuştur.

KDK, başvurucunun enflasyon farkı ödenmesi istemiyle yaptığı başvuruyu reddetti.

T.C.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

(OMBUDSMANLIK)

SAYI                         :2022/13858-S.22.21245

BAŞVURU NO         :2022/11566

KARAR TARİHİ        :25/10/2022

RET KARARI

BAŞVURAN :

Adres:

BAŞVURUYA KONU İDARE : OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ

BAŞVURUNUN KONUSU : Enflasyon farkı talebi hakkındadır.

BAŞVURU TARİHİ : 12/08/2022

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

Başvuran, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Kadirli Meslek Yüksekokulu kadrosunda olup 2547 sayılı kanunun 13/b-4 maddesi uyarınca Kadirli Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinde Elektrik Teknikeri olarak görev yaptığını, Kadirli Meslek Yüksekokulunda görevli olduğu dönemlerde personel maaş bilgilerinde ek ödeme (666 KHK) kalemi 2019Temmuz ile 2022Mart arası 21 ay yanlış hesaplandığını ve eksik ödeme yapıldığını, İdareye yazılı başvuru sonucunda 5081,65 TL eksik ödenen tutar enflasyon farkı hariç tarihinde hesabına yatırılmış olduğunu eksik ödeme yapılan kalemin geriye dönük her ay ayrı ayrı olmak üzere ilk yılın tüfesi, son yılın tüfesi ve toplam değişim % gibi bilgilerin, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası internet sitesindeki enflasyon hesaplayıcısı kullanılarak hesaplanmak üzere çıkan enflasyon fark hesabı ödeme yapılması gerekirken buna uygun ödeme yapılmadığı belirtilerek 2019Temuz- 2022Mart ayları arasında 21 ay eksik hesaplanan ek ödeme tutarının enflasyon farkının her ay ayrı ayrı hesaplanmasını ve ödenmesini talep etmektedir

İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

Başvuruya konu iddialar hakkında bilgi ve belge talepli yazımıza istinaden Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörlüğü tarafından gönderilen 16/09/2022 tarihli ve sayılı cevabi yazıda özetle;

Ek ödeme hesaplamasının; En Yüksek Devlet Memuru Aylığı (9500xAylık Katsayı) x Ek ödeme oranı= Ek Ödeme Tutarı olarak hesaplandığı, ilgili kişinin ek ödeme hesabının 2019 Temmuz-2022 Mart ayları arasında açıklanan memur maaşı aylık katsayılarına göre yapıldığı ödemeyle ilgili kişinin 21.03.2022 tarihinde vermiş olduğu dilekçesine göre kadro biriminin Kadirli Meslek Yüksekokulu tarafından

tarihinde ödemesinin de yapıldığı, Enflasyon farkı ödemeleri ile ilgili bütçede herhangi bir ödeme kaleminin bulunmadığı ödemenin, Maliye Bakanlığının her altı ayda bir açıkladığı maaş katsayılar ile hesaplanarak yapıldığı, enflasyon farkı diye bir ödemesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT

18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın;

“Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları; “Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.”,

14/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun "Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrası; “Kurum, idarenin işleyişiyle ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.”,

6098 Sayılı Borçlar Kanunun Borçlunun Temerrüdü başlıklı 117 nci maddesinin birinci fıkrası;

“Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.”,

6098 Sayılı Borçlar Kanunun Temerrüt faizi başlıklı 120 nci maddesi; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdîfaiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur. ”,

6098 Sayılı Borçlar Kanunun “Aşkın Zarar” başlıklı 122 nci maddesinde “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.”

3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun Temerrüt faizi başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrası; “Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.”,

hükümlerini amirdir.

IV. KAMU DENETÇİSİ SADETTİN KALKAN'IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ

Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde Ret Karar Önerisi, Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

Başvuran özetle; idare tarafından yanlış yapılan hesaplama nedeniyle arada oluşan farkın tarafına ödenmesini talep ettiğini İdare tarafından da ilgili hesaplama yapılarak tarafına oluşan farkın ödendiğini ancak enflasyon farkının verilmediğini belirterek enflasyon farkı talep etmektedir.

Hukuk devletinin gereklerinden birinin idarenin hukukla bağlı olması ve hukuka aykırı işlem ve eylemlerinden dolayı kişilere verdiği zararların tazmini olup, Anayasanın 125 inci maddesinde İdarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır.

Faiz, hukukumuzda 6098 sayılı Borçlar Kanun ve 3095 Sayılı Kanuni Faiz Ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda düzenlenmekle birlikte Kanunda tanımına yer verilmemiştir. Ancak öğreti ve yargı kararları ışığında faiz; “alacaklının nakdinden bir süre için yoksun kalması nedeni ile nakdin kullanılması olanağını borçluya bırakması karşılığında elde ettiği, miktarı kanun ya da hukuki işlem ile belirlenmiş, para borçları bakımından özel olarak düzenlenen, tahsili için zararın ve kusurun varlığı şart olmayan bir tür tazminat, bir medeni semeredir.” (HELVACI Mehmet, Borçlar ve Ticaret Kanunu Bakımından Para Borçlarında Faiz Kavramı, Beta Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 2000, s. 65).

Anayasa Mahkemesi’nin 15.12.1998 tarih, 1997/34 Esas ve 1998/79 Karar numaralı kanunî faize ilişkin kararında; “Faiz, kişi veya kurumların kullanımına terk ve tahsis edilen nakdî sermayeye karşılık sermaye sahibi lehine oluşan medenî bir “semere ” veya “ivaz”dır. Ayrıca alacaklının zararını karşılama işlevi olan, edimini taahhüdüne uygun biçimde süresinde; muaccel borcunu vadesinde ödemeyen borçlunun, bu süreden yararlanmış olma sonucu alacaklı lehine doğan nakdî bir ödentidir. Kaynağı, asıl alacağın kaynağını oluşturan, hukukî işlem, hukukî fiil veya kanundur. Asıl alacağa bağlı olarak doğan fer ’i bir haktır.” olduğu, 27/9/1988 tarih ve E.1988-7,K.1988-27 sayılı kararında faizi “Bilindiği gibi faiz; ekonomik açıdan, “paranın fiatı”dır. Herhangi bir kimse, kendisine ait olmayan bir parayı, hangi isim altında olursa olsun, belli bir süre kullandığı paranın asıl sahibine “faiz” ödemek zorundadır. " şeklinde tanımladığı görülmektedir.

Hukukumuz bakımından anapara faizi ve temerrüt faizi olmak üzere iki tür faiz bulunmaktadır. Anapara faizi henüz temerrüde düşmeden ödenmesi lazım gelen faiz olup, kredili, vadeli veya taksitli satışlarda söz konusu olur ve temerrüde düşmeden ‘vade farkı’ adı altında alınmaktadır. Temerrüt Faizi diğer adıyla geçmiş günler faizinin tanımı ise 3095 sayılı Kanun’un 2 inci maddesinde borcunu vadesinde ödemeyerek temerrüde düşen borçlunun ödemesi gereken bedel olarak tanımlanabilir.

Söz konusu açıklamalar neticesinde bir dönem mahrum kalınan parasal faydanın elde edildiği dönemde oluşan değer kaybının temerrüt faizi (yasal faiz oranı) ile ödenmesi esastır. Aşkın zarar olarak ifade edilen temerrüt faizi ile tazmin edilemeyen kısmın hesaplanabilmesi için enflasyon oranlarının dikkate alınacağı ya da yabancı para borçlarında kur farkı ile söz konusu zararların tazmin edilmesi mümkündür. Ancak söz konusu düzenleme özel hukuk sözleşmelerinde söz konusu olup borçlar kanununun “aşkın zarar” başlıklı 122 nci maddesinde düzenlenmiştir.

İdare hukukunda idari kurallar mevcut olup, yapılacak işlemler ilgili mevzuat düzenlemeleri ile belirlenmektedir. Bu yönü ile özel hukuk düzenlemelerinden ayrılmaktadır. Başvuran da bulunduğu statü gereği idare hukukuna tabi olup söz konusu maaş ödemesi de bu alanda yapılan mevzuat düzenlemelerine göre hesaplanarak yapılmaktadır. Bu nedenle başvurana yapılan maaş ödemesinin yanlış hesaplanmasından kaynaklanan eksik ödemeden kaynaklı parasal değer farkının yasal faiz oranı ile istenebileceği, enflasyon farkı hesaplamasının yapılamayacağı değerlendirilmiştir.

Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; Başvuranın tarafına yapılan eksik ödemeden kaynaklı parasal değer kaybının enflasyon oranı esas alınarak tazmin edilmesi talebinin yerine getirilemeyeceği değerlendirilmiştir.

İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup, söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirmede şikâyet başvurusu kapsamında, idarenin bilgi ve belge talebine süresi içerisinde ve gerekçeli olarak cevap verildiği görülmüştür.

HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT

6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu Ret Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup, ilgili idarenin işlemlerine karşı, Gaziantep İdare Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.

KARAR

Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosyanın kapsamına göre, BAŞVURUNUN REDDİNE

Kararın BAŞVURANA ve OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNE

tebliğine;

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.

Şeref MALKOÇ Kamu Başdenetçisi

YORUM EKLE