Ek bilirkişi raporuna itiraz hakkı danıştay kararı

mahkemece esas hakkında karar verilmeden önce bilirkişi raporunun ve alınmış ise ek bilirkişi raporunun bir örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve Kanunda

Ek bilirkişi raporuna itiraz hakkı danıştay kararı

mahkemece esas hakkında karar verilmeden önce bilirkişi raporunun ve alınmış ise ek bilirkişi raporunun bir örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve Kanunda belirtilen süre içinde bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınmasının, uygulanması zorunlu bir usul kuralı olup; bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeden ve taraflara bilirkişi raporuna itiraz hakkı tanınmadan davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmadığı hakkında.

Ek bilirkişi raporuna itiraz hakkı danıştay kararı

Ek bilirkişi raporuna itiraz hakkı danıştay kararı 

Mahkemece esas hakkında karar verilmeden önce bilirkişi raporunun ve alınmış ise ek bilirkişi raporunun bir örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve Kanunda belirtilen süre içinde bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınmasının, uygulanması zorunlu bir usul kuralı olup; bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeden ve taraflara bilirkişi raporuna itiraz hakkı tanınmadan davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmadığı hakkında.

DA N I Ş T A Y Onüçüncü Daire Esas No : 2018/3145 Karar No : 2018/3284

Anahtar Kelimeler :

-Adil Yargılanma Hakkı,

-Çelişmeli Yargılama ilkesi,

-Bilirkişi Raporu,

-Tebliğ,-İtiraz

Özeti : Çelişmeli yargılama ilkesinin, taraflara dava hakkında bilgi sahibi olma ve yorum yapma hakkının tanınmasını ve tarafların yargılamanın bütününe aktif olarak katılmasını gerektirdiği; bilirkişi incelemesi yaptırılan yargılamalarda, mahkemece esas hakkında karar verilmeden önce bilirkişi raporunun ve alınmış ise ek bilirkişi raporunun bir örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve Kanunda belirtilen süre içinde bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınmasının, uygulanması zorunlu bir usul kuralı olup; bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeden ve taraflara bilirkişi raporuna itiraz hakkı tanınmadan davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmadığı hakkında.

Temyiz Eden (Davalı): Tarım ve Orman Bakanlığı

Vekili                           : Av. ...

Karşı Taraf (Davacı) : ... İçki Sanayi ve Ticaret A.Ş.

Vekili                           : Av. ...

İstemin Konusu : Ankara 18. İdare Mahkemesi'nin 21/06/2018 tarih ve E:2018/80, K:2018/1040 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Yargılama Süreci :

Dava Konusu İstem: Davacı şirketin ... markalı aromatize şarap bazlı alkollü içki bandrol onay talebinin reddine ilişkin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 06/01/2016 tarih ve 10278 sayılı kararının iptali istenilmiştir.

lk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; Dairemizin 28/03/2017 tarih ve E:2016/3276, K:2017/851 sayılı bozma kararına uyularak, 27.03.2018 tarihli ara kararı ile taraflardan dava konusu ... markalı ürüne ait numune istenildiği, her iki tarafın gönderdiği numunelerin, söz konusu ürünün "alkollü içki kökenli karışım içkisi" mi, yoksa "aromatize şarap bazlı içki" mi olduğunun tespit edilmesi amacıyla Çukurova Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuvarı Müdürlüğüne gönderildiği, Müdürlükçe, "picerro G2121-i Karbon İzotop Analizörü" cihazı ile numuneler üzerinde yapılan inceleme neticesinde dava konusu ürünün C3 bitkisi kökenli (üzüm vb.) alkolden elde edilmiş aromatize şarap bazlı içki olduğunun tespit edildiği, dava konusu ürün üzerinde yapılan analiz neticesinde . markalı ürünün davalı idarenin iddia ettiğinin aksine C3 bitkisi kökenli (üzüm vb.) alkolden elde edilmiş aromatize şarap bazlı içki olduğu tespit edildiğinden, söz konusu ürünün serbest dolaşıma konu edilmesine mani bir hâl bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Temyiz Edenin iddiaları : Bilirkişi raporunun tebliğ edilmediği, raporu inceleme ve itirazda bulunma hakkının engellendiği ileri sürülmektedir.

Karşı Tarafın Savunması : Bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinin isabetli olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hâkimi Mehmet Altundiş'in Düşüncesi :

Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İnceleme ve Gerekçe:

Esas Yönünden:

Maddi Olay:

Davacı, aromatize şarap bazlı içki kategorisindeki . markalı alkollü içki için davalı idareden bandrol talebinde bulunmuş, söz konusu talep Alkol ve Alkollü İçkilerin İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin 4. fıkrasına göre 06.01.2016 tarih ve 10278 sayılı Kurul kararıyla reddedilmiştir.

Anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İlgili Mevzuat:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak Arama Hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." kuralı yer almıştır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Adil yargılanma hakkı" kenar başlıklı 6. maddesinde; herkesin medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahip olduğu kurala bağlanmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılamaya Hakim Olan İlkeler" başlıklı 27. maddesinde, "1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. 2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir." kuralına yer verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan bilirkişi, keşif, delillerin tespiti gibi hususlarda Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı  kurala bağlanmıştır.

2577 sayılı Kanun'un anılan hükmüyle atıf yapılan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 280. ve 281. maddelerinde, bilirkişi raporunun duruşma gününden önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği ve tarafların bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden   talep edebilecekleri, mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği kuralına yer verilmiştir

Hukuki değerlendirme 

Avrupa insan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve Anayasa'nın 36. maddesine göre, herkes, yasal yollardan faydalanarak yargı yerleri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, 6100 sayılı Kanun'un 27. maddesinde belirtilen hukukî dinlenilme hakkını da içeren daha geniş bir haktır ve hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.

Hukukun üstünlüğüne bağlı demokratik toplumun temel değerlerini yansıtan, haklar ve ilkeler bütünü olan "Adil yargılanma ilkesinin" özünü, hakkaniyete uygun yargılama ilkesi oluşturmaktadır.

"Hakkaniyete uygun yargılanma"nın diğer temel unsurları, yargılamanın "çelişmeli" olması ve taraflar arasında "silahların eşitliği"nin sağlanmasıdır. Çelişmeli yargılama ilkesi, taraflara dava hakkında bilgi sahibi olma ve yorum yapma hakkının tanınmasını ve bu nedenle tarafların yargılamanın bütününe aktif olarak katılmasını gerektirmektedir. Bu anlamda, tarafların dinlenilmemesi, delillere karşı çıkma imkânı verilmemesi, yargılama faaliyetinin hakkaniyete aykırı hâle gelmesine neden olabilecektir. Silahların eşitliği ilkesinin tamamlayıcısı olan çelişmeli yargılanma hakkı, kural olarak bir hukuk ya da ceza davasında tüm taraflara, gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşler hakkında bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkânı vermektedir. (AYM B. No:2014/12348).

Silahların eşitliği ilkesi ise, davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamı taşımakta olup idari davalarda da bu ilkeye uyulması gerekmektedir. (AYM.B. No: 2013/1134, 16/5/2013, § 32).

Bu sebeple, tarafların yargılama ile ilgili bilgi sahibi olması, bilgi sahibi olduğu konuda açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesi, itirazlarını dile getirebilmesi gerekir. Bu noktada delilleri karara esas alıp almamak, hâkime aittir. Bu hâlde dahi taraflara, açıklama hakkı kapsamında, delillerin değerlendirilmesiyle ilgili beyanda bulunarak yargılamaya etki edebilme imkânı tanınmalıdır (PEKCANITEZ, Hakan, Hukuki Dinlenilme Hakkı, Seyfullah Edis’e Armağan, İzmir-2000, s.761). Bu nedenledir ki, taraflara bilirkişi raporuna itiraz etme hakkı tanınmıştır.

Bu bağlamda, bilirkişi incelemesi yaptırılan yargılamalarda mahkemece esas hakkında karar verilmeden önce bilirkişi raporunun ve alınmış ise ek bilirkişi raporunun bir örneğinin taraflara tebliğ edilmesi ve  

Kanunda belirtilen süre içinde bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmelerine olanak tanınması, uygulanması zorunlu bir usul kuralıdır.

Uyuşmazlıkta, 08.06.2018 tarihli bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmediği, dolayısıyla anılan bilirkişi raporuna tarafların itiraz edebilmesine olanak tanınmadan davanın esastan karara bağlandığı anlaşılmıştır.

Bu itibarla, bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeden ve taraflara bilirkişi raporuna itiraz hakkı tanınmadan davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

Karar Sonucu :

Açıklanan nedenlerle;

  1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
  2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca Ankara 18. İdare Mahkemesi'nin 21/06/2018 tarih ve E:2018/80, K:2018/1040 sayılı kararının bozulmasına,
  3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,


Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YORUM EKLE