Ecrimisil ihbarnamesinde süresinde itiraz edilmesi halinde düzeltme ihbarnamesi düzenlenmesi gerektiği

Ecrimisil ihbarnamesinde süresinde itiraz edilmesi halinde düzeltme ihbarnamesi düzenlenmesi gerektiği

Ecrimisil ihbarnamesinde süresinde itiraz edilmesi halinde düzeltme ihbarnamesi düzenlenmesi gerektiği

Ecrimisil ihbarnamesinde süresinde itiraz edilmesi halinde düzeltme ihbarnamesi düzenlenmesi gerektiği

Ecrimisil ihbarnamesinde süresinde itiraz edilmesi halinde düzeltme ihbarnamesi düzenlenmesi gerektiği

Ecrimisil ihbarnamesinde süresinde itiraz edilmesi halinde düzeltme ihbarnamesi düzenlenmesi gerektiği

Ecrimisil ihbarnamesine süresi içinde itiraz isteminde bulunulduğu halde, ödeme emrine dayanak teşkil edecek bir ecrimisil düzeltme ihbarnamesi bulunmamasına rağmen, kamu alacağının kesinleştiğinden bahisle düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2020/2706

Karar No : 2021/150

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Telekomünikasyon AŞ.

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : Baskil Mal Müdürlüğü

İSTEMİN KONUSU : Elazığ 1. İdare Mahkemesinin 08/06/2020 tarih ve E:2020/105, K:2020/375 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: Elazığ ili, Baskil ilçesi, Kayabeyli Köyünde bulunan Hâzineye ait 11.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın 10 m2'sinin, 12/07/2006-11/07/2011 tarihleri arasında davacı tarafından verici direği yapılmak suretiyle işgal edildiğinden bahisle tahakkuk ettirilen 25.100,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkin olarak düzenlenen 30/12/2011 tarih ve 20111230665080000004 sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Elazığ 1. İdare Mahkemesinin 29/06/2012 tarih ve E:2012/276, K:2012/1209 sayılı kararıyla;

Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan 13/07/2011 tarihli ecrimisil ihbarnamesinin 20/07/2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 01/08/2011 tarihinde söz konusu ecrimisil ihbarnamesine itiraz edildiği, davalı idarece itirazın cevap verilmemesi suretiyle zımnen reddedilmesi üzerine, mevzuatta belirtilen süre içerisinde ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle dava açılmadığı, böylelikle söz konusu amme alacağının kesinleştiğinin görüldüğü;

Davacı tarafından kesinleşen söz konusu kamu alacağının tahsili amacıyla tanzim olunan ödeme emrinin iptali istemiyle açılan bu davada ileri sürülen itirazların da, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi kapsamında bulunmaması karşısında, dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Daire Kararının Özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 22/03/2018 tarih ve E:2016/5692, K:2018/1200 sayılı kararıyla;

Davacının, dava dilekçesinde ecrimisil borcunun bulunmadığı ve ecrimisil bedelinin olması gerekenden yüksek belirlendiği yönünden esastan itirazlarının bulunduğu; dolayısıyla, ödeme emri aşamasında böyle bir borcu olmadığı veya bu kadar olmadığı yolundaki itirazlarının mahkemece incelenmesi gerekirken, davacının iddiaları göz önüne alınmayarak uyuşmazlığın esası yönünden bir inceleme yapılmadan karar verildiği;

Ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işlemine karşı dava açılmamış olmasının, davacının ecrimisil borcunu kabul ettiği anlamına gelmeyeceği gibi 13/07/2012 tarihli ecrimisil ihbarnamesine yapılan itirazında da borca itiraz ettiğinin anlaşılması karşısında, bu davayla beraber davacının 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca, böyle bir borcu olmadığı yolundaki itirazının yargısal incelemesinin yapılarak karar verilmesi gerekirken, İdare Mahkemesince ödeme emrinin dayanağı olan ecrimisil ihbarnamesine dava açılmadığından kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak

İdari Dava Daireleri Kararları İdari Dava Daireleri Kurulu

Elazığ 1. İdare Mahkemesinin 29/06/2012 tarih ve E:2012/276, K:2012/1209 sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Israr Kararının Özeti: Elazığ 1. İdare Mahkemesinin 08/06/2020 tarih ve E:2020/105, K:2020/375 sayılı kararıyla;

İşlemler zincirinin ayrı bir halkasını oluşturan her işlemde mevcut hukuka aykırılıkların, yalnızca o işlemi hukuka aykırı kılabileceği ve yalnızca o işlemin iptali istemiyle açılacak idari davada ileri sürülmesi halinde idari yargı tarafından dikkate alınabileceği; aksi takdirde idari işlemin sürekli ortadan kaldırılma riski bulunacağı ve bu durumun idarenin sürekliliği ve işleyişi açısından aksamaya sebebiyet vermesinin yanı sıra, süresinde dava konusu edilmeyen işleme karşı dava süresinin ihyası sonucunu doğuracağı;

Ödeme emrinin dayanağını oluşturan idari işlemin hukuka uygunluk denetimi ancak bu işleme karşı açılmış bir davada mümkün olduğundan, kamu alacağını oluşturan dayanak işlemde olabilecek hukuka aykırılıkların ödeme emrine karşı açılan davada "borcum yoktur" iddiası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı;

Öte yandan, aksi bir düşüncenin kabulü ile ödeme emrine karşı açılan davada dayanağı işlemin hukuka uygunluk denetiminin yapılması sonucunu doğuracak bir yaklaşımın; çoğu durumda ödeme emrinin dayanağı işlemi tesis eden idare ile tahsil idaresinin farklı olması nedeniyle hasım mevkiinde tahsil idaresinin olmasından ötürü, hukuka uygunluk denetiminin, dayanak işlemi tesis eden ve savunma durumunda olan idarenin taraf olarak dahil edilmediği bir davada dayanak işlem yönünden taraf sıfatı olmayan tahsil idaresinin husumetiyle yapılması durumunu ortaya çıkaracağı; bu durumun da, yargılama usulüne uygun düşmeyeceği gibi dayanak işlemi tesis eden idare yönünden adil bir yargılama yapılmaması neticesini doğuracağı gerekçesi eklenmek suretiyle, davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ecrimisil ihbarnamesine yapılan itiraz üzerine idare tarafından düzeltme ihbarnamesi gönderilmeksizin ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu; uyuşmazlığa konu verici direğinin kullanımına ilişkin olarak TRT ile bir protokol yapıldığı ve bu protokol gereğince, istasyonda bulunan ve şirketlerine ait olan tüm araç, donanım ve cihazların, tüm hak ve alacaklar ile borçların TRT'ye devredildiği, bu nedenle konunun muhatabının TRT olduğu, Danıştay Onuncu Dairesinin bozma gerekçelerini değerlendirmeden verilen ısrar kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ REFİKA ALTINOK'UN DÜŞÜNCESİ : Olayda; dava konusu ödeme emri, konusunu oluşturan ecrimisil alacağının, ilgili zımni ret işlemine karşı süresinde dava açılmayarak kesinleştiğinden bahisle tahsili amacıyla düzenlenmiş ise de; ecrimisil ihbarnamesine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz başvurusunun karara bağlanmadığı, başka bir ifade ile, kamu alacağının henüz idari yönden kesinleşmediği anlaşıldığından, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 86. maddesi gereğince yapılan itiraz başvurularını 30 gün içinde karara bağlayarak ilgilisine tebliğ etme görevi olan idarenin, davacının itiraz başvurusunu yanıtlamak yerine, davacıya tanınan bir hak olan zımni ret müessesesini davacı aleyhine kullanmak suretiyle ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT :

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan haliyle 75. maddesinde, "Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz." hükmü,

2886 sayılı Kanun'un 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin "Ecrimisil ihbarnamesinin tebliği ve itiraz" başlıklı 86. maddesinde; ecrimisil işlemine karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili idareye dilekçeyle müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabileceği; düzeltme taleplerinin, talep tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde bu amaçla oluşturulacak komisyonlarca karara bağlanacağı ve sonucun karar tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde düzenlenecek ecrimisil düzeltme ihbarnamesi ile ilgilisine tebliğ edileceği hükmü,

"Ecrimisilin kesinleşmesi, vade tarihi ve tahsili" başlıklı 87. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, ecrimisilin; ecrimisil ihbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin, ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde muhasebe birimlerine ödeneceği; ecrimisil ihbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin, ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde muhasebe birimlerine rızaen ödenmeyen ecrimisilin; düzeltme talebinde bulunulmamış ise yüzde yirmi indirim yapılmak suretiyle milli emlak birimlerince, dava açma süreleri geçtikten sonra 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirileceği hükümleri yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 86. maddesinde; ecrimisil işlemine karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili idareye dilekçeyle müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabileceği; düzeltme taleplerinin, talep tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde bu amaçla oluşturulacak komisyonlarca karara bağlanacağı ve sonucun karar tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde düzenlenecek ecrimisil düzeltme ihbarnamesi ile ilgilisine tebliğ edileceği hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan Yönetmeliğin 87. maddesinde, ecrimisil ihbarnamesine itiraz edilmesi durumunda, alacağın kesinleşmesi; ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin, ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde muhasebe birimlerine rızaen ödenmemesi ve dava açma sürelerinin geçmiş olması şartına bağlanmıştır.

Ecrimisil uygulamaları çerçevesinde idarece tahakkuk ettirilen ecrimisil alacakları ile tesis edilen ihbarnamelere karşı itiraz yolları Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin yukarıda belirtilen maddelerinde özel olarak düzenlenmiş olup, itirazlarda idarece yazılı bir karar alınması ve alınan bu kararların ilgililerine tebliğ edilmesi zorunlu kılınmış ve kesinleşme şartları belirlenirken, ihbarnameye itiraz edilmesi durumunda düzeltme ihbarnamesinin tebliğinden itibaren sürelerin işlemeye başlayacağı açıkça ifade edilmiştir.

Başka bir anlatımla, ilgili idareler kendilerine yapılan itirazları yazılı olarak cevaplamak ve bu cevabı ilgilisine tebliğ etmek zorunda olup, itirazların cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesine olanak tanınmamıştır.

Bilindiği üzere idari işlemler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurlarından hukuka aykırı olup olmadığı yönünden yargısal denetime tabi tutulmaktadır.

Yönetmelikle kural altına alınan itirazları yazılı olarak cevaplamak ve bu cevabı ilgilisine tebliğ etmek mecburiyeti; idari işlemin "şekil" yönünden yargısal denetime tabi tutulması gereken unsurlarından birisidir.

Bir idari işleme yazılı olma kuralı getirilmesindeki amaç; bu idari işlemin 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde öngörülen sebep, konu ve maksat unsurları yönünden de hukuka uygunluğunun idarece ortaya konulması gerekliliğinin yanında, yargı denetimi sırasında idari işlemin sebep, konu ve maksat unsurları yönünden irdelenebilmesine olanak sağlamaktır.

Dosyanın incelenmesinden; Elazığ ili, Baskil ilçesi, Kayabeyli Köyünde bulunan Hâzineye ait 11.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın 10 m2'sinin, 12707/2006-11/07/2011 tarihleri arasında davacı tarafından verici direği yapılmak suretiyle işgal edildiğinden bahisle 25.100,00 TL ecrimsil istenilmesine ilişkin 13/07/2011 tarihli ecrimisil ihbarnamesinin 20/07/2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 01/08/2011 tarihinde söz konusu ecrimisil ihbarnamesine itiraz edilmesi sonrasında davalı idarece itiraza cevap verilmemek suretiyle itirazın zımnen reddedildiği ve mevzuatta belirtilen süre içerisinde ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle dava açılmadığı, böylelikle söz konusu amme alacağının kesinleştiğinden bahisle, söz konusu amme alacağının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.

Olayda; her ne kadar, dava konusu ödeme emri, konusunu oluşturan ecrimisil alacağının, ilgili zımni ret işlemine karşı süresinde dava açılmayarak kesinleştiğinden bahisle tahsili amacıyla düzenlenmiş ise de; ecrimisil ihbarnamesine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz başvurusunun karara bağlanmadığı, başka bir ifade ile, kamu alacağının henüz idari yönden kesinleşmediği anlaşıldığından, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 86. maddesi gereğince yapılan itiraz başvurularını 30 gün içinde karara bağlayarak ilgilisine tebliğ etme görevi olan idarenin, davacının itiraz başvurusunu yanıtlamak yerine, davacıya tanınan bir hak olan zımni ret müessesesini davacı aleyhine kullanmak suretiyle ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

Bu itibarla, ecrimisil ihbarnamesine süresi içinde itiraz isteminde bulunulduğu halde, ödeme emrine dayanak teşkil edecek bir ecrimisil düzeltme ihbarnamesi bulunmamasına rağmen, kamu alacağının kesinleştiğinden bahisle düzenlenen ödeme emrinde ve davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

Davacının temyiz isteminin kabulüne,

Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin, Elazığ 1. İdare Mahkemesinin temyize konu 08/06/2020 tarih ve E:2020/105, K:2020/375 sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Elazığ 1. İdare Mahkemesine gönderilmesine,

Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/02/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinde; Elazığ 1. İdare Mahkemesinin temyize konu 08/06/2020 tarih ve E:2020/105, K:2020/375 sayılı ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile davanın reddi yolundaki ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

YORUM EKLE