Bilirkişi raporunun idareye tebliğ edilmemesi bozma nedeni sayıldı

Bilirkişi raporunun idareye tebliğ edilmemesi bozma nedeni sayıldı

Bilirkişi raporunun idareye tebliğ edilmemesi bozma nedeni sayıldı

Bilirkişi raporunun idareye tebliğ edilmemesi bozma nedeni sayıldı

Bilirkişi raporunun idareye tebliğ edilmemesi bozma nedeni sayıldı

Bilirkişi raporunun idareye tebliğ edilmemesi bozma nedeni sayıldı

Davalı idare tarafından savunma dilekçesinde görev itirazında bulunulmasına karşın bu hususa dair karar verilmediği gibi işin esası hakkında karar verilirken başka bir dosyada yer alan bilirkişi raporunun esas alındığı halde, bu raporun davalı idareye tebliğ edilmediği anlaşıldığından temyize konu kararın bozulması gerektiği hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/9976

Karar No : 2021/2

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerince 2575 sayılı Yasaya 3619 sayılı Yasayla eklenen Ek 1 maddesi hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda işin gereği görüşüldü:

Dava, davacı şirket tarafından sigortalanan, ..., ... Mahallesi, ...Sokak, No:., Daire:. adresinde bulunan bahçe katındaki daireyi, 17/10/2013 tarihinde meydana gelen yağış sonrası kanalizasyon hattındaki suyun geri tepmesi sonucu pis su basması nedeniyle sigorta ettirene yapılan 41.885,00.-TL tutarındaki ödemenin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; sigortalı bina sahibi tarafından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı) aleyhine, sigorta şirketi tarafından karşılanmayan maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle İstanbul 8. İdare Mahkemesi'nin E:2014/916 sayılı dosyasında açılan davada, Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor hükme esas alınarak, dava konusu hasar ve zararın meydana gelmesinde mülk sahibinin 1/3, davalı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın 1/3; İSKİ Genel Müdürlüğü'nün de 1/3 oranında kusurlu olduklarına, toplam 41.885,00.-TL hasar bedelinden davacının kusuru düşüldükten sonra kalan 25.131,00.-TL tutarın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle kusurları oranında 12.565,50.-TL'sinin davalı İSKİ Genel Müdürlüğünden, 12.565,50.-TL'sinin davalı Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkındaki Kanun'un 10. maddesinde; "Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli ve idari bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.

Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır." kuralı yer almaktadır.

2247 sayılı Yasanın 10. maddesi ve devamı maddelerine göre, adli veya idari bir yargı merciine açılmış davada görev itirazında bulunulması halinde, başkaca usuli işlem yapılıp esasa girilmeden bu itiraz hakkında bir karar verilmesi, şayet görev itirazı reddedilmiş ise, bunun tebliğ edilmesi böylece görev itirazında bulunan kişi veya makama görev uyuşmazlığı çıkarmayı isteme konusunda imkan tanınması gerekmektedir.

Diğer yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan bilirkişi, keşif, delillerin tespiti gibi hususlarda Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

2577 sayılı Kanun'un anılan hükmüyle atıf yapılan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 280. ve 281. maddelerinde, bilirkişi raporunun duruşma gününden önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği ve tarafların bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davalı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı) 09.07.2014 tarihinde İdare Mahkemesinin kaydına giren savunmasında görev itirazında bulunarak, uyuşmazlığın çözümünün İdare Mahkemesinin görevinde bulunmadığı ileri sürülmesine karşın, Mahkemece 2247 sayılı Kanunla getirilen süreç işletilmeksizin davanın esasına girilerek karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, İdare Mahkemesi'nce davalı idarenin görev itirazı üzerine, bu itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda herhangi bir karar verilmeden davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hukukuna uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan, İdare Mahkemesi kararında, hükme esas alınan bilirkişi raporunun düzenlendiği İstanbul 8. İdare Mahkemesi'nin E:2014/916 sayılı dosyasında açılan davada; davacı sigorta şirketi ile İSKİ Genel Müdürlüğü davanın tarafı konumunda bulunmadığından söz konusu bilirkişi raporundan haberdar olmadıkları görülmekte olup, temyize konu işbu dosyada karar verilmeden önce bu bilirkişi raporunun davacıya ve İSKİ Genel Müdürlüğü'ne tebliğ edilmesi ve Kanunda belirtilen süre içinde bilirkişi raporuna itiraz edebilmelerine olanak tanınması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle; İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 06/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

YORUM EKLE