Anayasa Mahkemesi, 375 sayılı KHK kapsamındaki personele vekalet ücreti ödenmemesi düzenlenmesini iptal etti

Anayasa Mahkemesi, 375 sayılı KHK kapsamındaki personele vekalet ücreti ödenmemesi düzenlenmesini iptal etti

Anayasa Mahkemesi, 375 sayılı KHK kapsamındaki personele vekalet ücreti ödenmemesi düzenlenmesini iptal etti

Anayasa Mahkemesi, 375 sayılı KHK kapsamındaki personele vekalet ücreti ödenmemesi düzenlenmesini iptal etti

Anayasa Mahkemesi, 375 sayılı KHK kapsamındaki personele vekalet ücreti ödenmemesi düzenlenmesini iptal etti

375 Sayılı KHK Kapsamındaki Personele Avukatlık Vekâlet Ücretinin Ödenmesini Engelleyen Kuralın İptali

Anayasa Mahkemesi 1/6/2022 tarihinde E.2022/19 numaralı dosyada, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 1.  maddesiyle eklenen ek 10. maddenin ikinci fıkrasında yer alan “... avukatlık vekalet ücreti...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.

İtiraz Konusu Kural

İtiraz konusu kuralda, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) ek 10. maddesi kapsamına giren personele avukatlık vekâlet ücretinin ödenmeyeceği öngörülmektedir.

Başvuru Gerekçesi

Başvuru kararında özetle, itiraz konusu kuralın mali haklara ilişkin düzenleme öngörmesi nedeniyle yetki kanunu kapsamında olmadığı belirtilerek Anayasa’nın mülga 91. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Kural, 375 sayılı KHK’ya 666 sayılı KHK’nın 1. maddesi ile eklenmiştir. 666 sayılı KHK  6/4/2011 tarihli ve 6223 sayılı Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu kapsamında çıkarılan KHK’lardandır.

 Anayasa’nın mülga 91. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; çıkarılacak KHK’nın amacının, kapsamının, ilkelerinin, kullanma süresinin ve bu süre içinde birden fazla KHK’nın çıkarılıp çıkarılamayacağının yetki kanununda gösterilmesi gerekir. Buna göre bir KHK’nın Anayasa’ya uygun olduğunun kabulü öncelikle konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden dayandığı yetki kanununa uygun olmasına bağlıdır.

6223 sayılı Yetki Kanunu’nun amacını düzenleyen 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde kapsamına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, aynı maddenin (2) numaralı fıkrasının (b) bendi ile bu bendin (7) numaralı alt bendinde ve son olarak ilkeler ve yetki süresine ilişkin hükümlerin yer aldığı 2. maddenin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde, kamu personelinin “atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esasları”ndan söz edilmiştir. Bununla birlikte 6223 sayılı Kanun’da öngörüldüğü üzere;

Kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki dağılımının yeniden belirlenerek;

-Mevcut bakanlıkların birleştirilmesine veya kaldırılmasına, yeni bakanlıklar kurulmasına, anılan bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla hiyerarşik ilişkilerine,

-Mevcut bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların bağlılık ve ilgilerinin yeniden belirlenmesine veya bunların mevcut, birleştirilen veya yeni kurulan bakanlıklar bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden düzenlenmesine,

-Mevcut bakanlıklar ile birleştirilen veya yeni kurulan bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine, taşrada ve yurt dışında teşkilatlanma esaslarına ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak üzere Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisi verilmiştir.

666 sayılı KHK’nın 1. maddesiyle 375 sayılı KHK’ya eklenen ek 10. maddenin itiraz konusu kuralın yer aldığı ikinci fıkrasında, bu madde kapsamına giren personele avukatlık vekâlet ücretinin ödenmeyeceği belirtilerek anılan personelin mali haklarına ilişkin bir düzenleme yapılmıştır.

6223 sayılı Kanun’da kamu görevlilerinin “atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esasları”ndan söz edilmiş ancak mali haklara ilişkin bir ibareye yer verilmemiştir. Diğer yandan kuralda öngörülen hüküm, mevcut veya yeni ihdas edilen ya da bir başka bakanlıkla birleştirilen bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesiyle bağlantılı bir düzenleme de değildir. Dolayısıyla itiraz konusu kuralın Anayasa’nın mülga 91. maddesi uyarınca verilen KHK çıkarma yetkisinin amaç ve kapsamı içinde değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. 

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

YORUM EKLE