4/C'li Personelin İş Sonu Tazminatından Gelir Vergisi Kesintisi

Devlet Memurları Kanunu'nun 4/C maddesi kapsamında görev yaparken emekli olan bir kişinin iş sonu tazminatından Gelir Ver

4/C'li Personelin İş Sonu Tazminatından Gelir Vergisi Kesintisi

Devlet Memurları Kanunu'nun 4/C maddesi kapsamında görev yaparken emekli olan bir kişinin iş sonu tazminatından Gelir Ver

4/C'li Personelin İş Sonu Tazminatından Gelir Vergisi Kesintisi

Devlet Memurları Kanunu'nun 4/C maddesi kapsamında görev yaparken emekli olan bir kişinin iş sonu tazminatından Gelir Vergisi kesintisi yapılmasının mevzuata aykırı olduğu 4 C li personele ödenen iş sonu tazminatının işçilere ödenen kıdem tazminatı ile aynı mahiyette olduğu bu nedenler ödenen tazminattan gelir vergisi kesintisi yapılamayacağı yönündeki idare mahkemesi kararı yazımız ekindedir. İlgili kararda  "657 sayılı Kanun'un 4/c maddesi uyarınca geçici personel olarak görev yapan davacının emeklilik süresinin dolması nedeniyle taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi sona ermiş ve iş sonu tazminatı ödenmiştir. Davacıya yapılan bu ödeme; sözleşmeye konu çalışma ilişkisinin sona ermesi üzerine ön görülen bir  ödeme olmakla birlikle, Gelir Vergisi Kanunu'nun 61 inci maddesinde tanımlanan ücret ve ücret sayılan ödemelerden sayılamayacağından Gelir Vergisi Kanunu'nun 94 üncü maddesinin 1.fıkrasının 1.bendi uyarınca gelir vergisi kesintisi yapılması mümkün bulunmamaktadır. Aynı zamanda davacı geçici personel olarak bir sözleşme ilişkisine dayalı olarak istihdam edildiğinden, sözleşmenin sona ermesi dolayısıyla kendisine Bakanlar Kurulu Karan gereğince ödenen iş sonu tazminatının 4857 sayılı Kanun'un 112 nci maddesi uyarınca da kıdem tazminatı sayılacağı, kıdem tazminatı kabul edilen iş sonu tazminatının da kıdem tazminatında olduğu gibi gelir vergisinden müstesna tutulması gerektiği halde davacıya ödenen iş sonu tazminatından gelir vergisi kesintisi yapılmasında hukuka ve yasaya uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır." şeklinde karar verilmiştir.


T.C.


ANKARA


5. VERGİ MAHKEMESİ


ESAS NO : 2016/1982


KARAR NO : 2017/470


DAVACI VEKİLİ:...


DAVALI_______________ : GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI


VEKİLİ_______________ : AV. ....


DAVANIN ÖZETİ : Ankara İli Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde


657 sayılı Kanun'un 4/c maddesi uyarınca geçici personel statüsünde çalışmakta iken emekliye ayrılan davacıya ödenen iş sonu tazminatından 4.312,43 TL gelir vergisi kesintisinin iadesi talebini içeren düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin davalı idarenin 22.11.2016 tarih ve 123366 sayılı işlemin; 4857 sayılı İş Kanunu'nun 112 nci maddesine göre iş sonu tazminatının kıdem tazminatı hükmünde olduğu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının yedinci bendi uyarınca da kıdem tazminatının gelir vergisinden müstesna tutulduğu iddialarıyla hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali ve davaya konu tutarın kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.


SAVUNMANIN ÖZETİ : Tevkif suretiyle alınan vergilerde ödemenin yapıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde davanın açılması gerektiği halde süresinde davanın açılmadığı, dava konusu tevkifatın düzeltme-şikayet kapsamında değerlendirilemeyeceği, ihtilaf konusu tazminatın kıdem tazminatından farklı olduğu, iş sonu tazminatının kıdem tazminatı niteliğinde değerlendirilmesinin verginin kanuniliği ilkesine aykırı olduğu, yapılan işlemin hukuka aykırı olmadığı ileri sürülerek davanın gerektiği savunulmaktadır.


TÜRK MİLLETİ ADINA


Karar veren Ankara 5. Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce, dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:


Dava, Ankara İli Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde 657 sayılı Kanun'un 4/c maddesi uyarınca geçici personel statüsünde çalışmakta iken emekliye ayrılan davacıya ödenen iş sonu tazminatından 4.312,43 TL gelir vergisi kesintisinin iadesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptaline ve kesintinin yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.


213 sayılı Vergi Usul Kanunun 118. maddesinde; "Vergilendirme hataları şunlardır: 1. Mükellefin şahsında hata: Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır; 2. Mükellefiyette hata: Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır; 3. Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, Madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır. 4. Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata: Aranan verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibariyle eksik veya fazla hesaplanmış olmasıdır." hükmüne yer verilmiştir.


01.01.2014 tarih ve 28869 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2013/5762 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında Kararın 9.maddesinin 1.fıkrasında "657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (C) Fıkrasına göre yapılan çalışmaların toplam süresi üzerinden hesaplanarak bu maddedeki esaslara göre iş sonu tazminatı ödenir. Ücretli izin süreleri dahil en az 12 ay fiilen çalışan geçici personelden; a) Sosyal Güvenlik Kurumunca kendilerine yaşlılık veya malullük aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması, b) İlgilinin ölümü, c) İlgilinin kendi isteği ile sözleşmeyi feshetmesi veya yenilememesi, hâllerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, çalışılan her bir yıl için, ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı brüt aylık ücret tutarında iş sonu tazminatı ödenir. 12 aydan artan süreler için 12 ay için hesaplanan miktardan artan süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır..." kuralına yer verilmiştir.


4857 sayılı İş Kanunu'nun 112 nci maddesinde "Kanuna veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurum ve kuruluşların haklarında bu Kanun ve 854, 5953, 5434 sayılı kanunların hükümleri uygulanmayan personeli ile kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat veya sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler kıdem tazminatı sayılır" hükmüne yer verilmiştir.


193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesinin 1.fıkrasının 7.bendinde ise "1475 ve 854 sayılı kanunlara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları" gelir vergisinden müstesna tutulan tazminat ve yardımlar arasında sayılmış olup aynı kanunun 61. maddesinde; "ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam. avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği, 94. maddesinde ise; hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre, tevkifat yapılacağı öngörülmüştür.


Dosyanın incelenmesinden, davacının 20.05.2003-14.04.2012 tarihleri arasında Ankara İli Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde geçici personel olarak çalıştığı ve emekliye ayrıldığı, emekliye ayrılması nedeniyle kendisine ödenen iş sonu tazminatından 4.312,43 TL gelir vergisi kesintisi yapıldığı, davacının yapılan kesintinin iadesi için Dikimevi Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduğu, Dikimevi Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün bu başvuruyu 20.09.2016 tarih ve 225865 sayılı işlemle reddi üzerine bu defa Gelir İdaresi Başkanlığı'na başvuruda bulunduğu, davalı idarenin, davacının bu başvurusunu 22.11.2016 tarih ve 123366 sayılı kararı ile reddettiği, davacının da bu ret işleminin iptali ile yapılan kesintinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesi istemiyle bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır.


213 sayılı Vergi Usul Kanunun 118. maddesinde, vergiden müstesna bulunan gelirden yapılan kesintilerin vergilendirme hatası kapsamında olduğunun açıkça düzenlenmesi karşısında, davalı idarenin davanın süresinde açılmadığı iddiasına itibar edilmemiştir.


Olayda, 657 sayılı Kanun'un 4/c maddesi uyarınca geçici personel olarak görev yapan davacının emeklilik süresinin dolması nedeniyle taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi sona ermiş ve iş sonu tazminatı ödenmiştir. Davacıya yapılan bu ödeme; sözleşmeye konu çalışma ilişkisinin sona ermesi üzerine ön görülen hır ödeme olmakla birlikle, Gelir Vergisi Kanunu'nun 61 inci maddesinde tanımlanan ücret ve ücret sayılan ödemelerden sayılamayacağından Gelir Vergisi Kanunu'nun 94 üncü maddesinin 1.fıkrasının 1.bendi uyarınca gelir vergisi kesintisi yapılması mümkün bulunmamaktadır. Aynı zamanda davacı geçici personel olarak bir sözleşme ilişkisine dayalı olarak istihdam edildiğinden, sözleşmenin sona ermesi dolayısıyla kendisine Bakanlar Kurulu Karan gereğince ödenen iş sonu tazminatının 4857 sayılı Kanun'un 112 nci maddesi uyarınca da kıdem tazminatı sayılacağı, kıdem tazminatı kabul edilen iş sonu tazminatının da kıdem tazminatında olduğu gibi gelir vergisinden müstesna tutulması gerektiği halde davacıya ödenen iş sonu tazminatından gelir vergisi kesintisi yapılmasında hukuka ve yasaya uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.


Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline, dava konusu gelir vergisi kesintinin, kesinti tarihinden ödemenin yapılacağı tarihe kadar işleyecek olan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'da öngörülen oranda uygulanacak yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, aşağıda dökümü yapılan 88,50-TL yargılama gideri ile 1.100,00.TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45/1. maddesi gereğince istinaf yolu kapalı olmak üzere 31/03/2017 tarihinde kesin olarak karar verildi.

Güncelleme Tarihi: 25 Mayıs 2017, 09:17
YORUM EKLE