4/C'li Personele Emekli Olduğunda İş Sonu Tazminatı Ödenmesi Gerekir

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (C) bendi kapsamında geçici personel olarak görev yapmakta iken eme

4/C'li Personele Emekli Olduğunda İş Sonu Tazminatı Ödenmesi Gerekir

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (C) bendi kapsamında geçici personel olarak görev yapmakta iken eme

4/C'li Personele Emekli Olduğunda İş Sonu Tazminatı Ödenmesi Gerekir

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinin (C) bendi kapsamında geçici personel olarak görev yapmakta iken emekli olması nedeniyle sözleşmesi sona eren davacının, iş sonu/kıdem tazminatından yararlandırılması gerektiği hakkında.


T.C.


DANIŞTAY Onikinci Daire


Esas No : 2012/6723 Karar No : 2016/4141


TÜRK MİLLETİ ADINA


Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:


Dava; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/C maddesi uyarınca görev yapmakta iken 14.10.2009 tarihi itibariyle emeklilik sebebiyle iş ilişkisi sona eren davacının, iş sonu/kıdem tazminatı ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve hak ettiği tazminatın 14.10.2009 tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.


İdare Mahkemesince, 657 Sayılı Yasanın 4/C maddesi kapsamında çalışan personele bakanlar kurulu kararı uyarınca ihbar, kıdem veya sair adlar altında herhangi bir tazminat ödenmeyeceğinin belirtildiği, işlem tarihinde yürürlükte olan bu hükme istinaden davacının kıdem tazminatının ödenmesi talebinin reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık ve buna bağlı olarak davacının tazmin talebinde haklılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.


Ülkemizde geçici personelin statüsüne ilişkin olarak 657 sayılı Yasa'nın 4/C maddesindeki tanım dışında kanuni bir düzenleme bulunmadığından, geçici personel statüsüyle ilgili uyuşmazlıklarda (özellikle parasal haklardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda) ciddi hukuki boşluklar mevcut olup, bu hukuki boşlukların başta Anayasa, İnsan Hakları ve Çalışan Haklarına dair evrensel hukuk normları, 657 sayılı Yasa'nın 4/A ve 4/B maddesi kapsamında istihdam edilen memur ve sözleşmeli personel statüsüne ilişkin hükümler ile iş hukuku hükümleri göz önüne alınarak, idare Hukuku ve geçici personel statüsünün temel niteliklerine uygun düşecek şekilde yapılacak değerlendirme neticesinde kıyasen uygulama suretiyle doldurulması gerekmektedir.


İş sonu tazminatı, devlet memurlarının emekli ikramiyesi ve işçilerin kıdem tazminatına benzer bir haktır.


Ülkemizde sayıca en kalabalık geçici personel grubu olan ve 03.05.2004 tarihli ve 2004/7898 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda İşsiz Kalan ve Bilahare İşsiz Kalacak Olan İşçilerin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslar ile istihdam edilmeye başlanan Özelleştirme Sonucu İstihdam Edilen Geçici Personel yönünden mevzuat incelendiğinde; 21.12.2009 gün ve 2009/15759 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında Karar'ın 7. maddesi ile bu geçici personel grubuna 2010 yılından itibaren iş sonu tazminatı hakkı verildiği anlaşılmaktadır.


657 sayılı Yasanın 4/B maddesi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personel yönünden ise 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 2005 yılında değişikliğe uğramış olan 7. maddesinde, sözleşmeli personele iş sonu tazminatı hakkının tanınmış olduğu anlaşılmaktadır.


Bu durumda, davalı idarede istihdam edilen geçici personel yönünden, işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Bakanlar Kurulu Kararında kıdem tazminatı/iş sonu tazminatına yer verilmemiş ise de; İş Hukukuna tabi işçilerin kıdem tazminatı ve nihayet statüdeki sözleşmeli personelin ise iş sonu tazminatı adı altında aynı ödemeden yararlanıyor olmalarına karşılık 657 sayılı Yasanın 4/C maddesi ve diğer özel mevzuat hükümleri çerçevesinde istihdam edilen geçici personelin bu ödemeden yararlandırılmamasının Anayasanın 90. maddesi uyarınca Anayasal ve Evrensel Hukuk Normları bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir.


Nitekim, Danıştay Onikinci Dairesinin 26.11.2013 tarihli, E:2013/725, K:2013/8623 sayılı kararında yer alan açıklamalar ve Anayasa hükümleri ile İnsan Haklarına ve Çalışan Haklarına dair taraf olduğumuz uluslar arası sözleşme hükümleri dikkate alındığında; "hukuk devleti ilkesi", "eşitlik ilkesi", "eşit iş için eşit ücret hakkı", "adil çalışma koşullarına sahip olma hakkı", "eşit muamele görme hakkı" gibi Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca kanun hükmünde olan evrensel hukuk normları ile İş Hukukunun temel prensiplerinden biri olan "Eşit davranma ilkesi" göz önüne alındığında; İş Hukuku öğretisinde (Süzek, Sarper: İş Hukukunun Genel Esasları, Savaş Yayınevi, 1. Bası, Ankara Ekim 1998, s. 1-3) yapılan tasnif gereği "bağımlı çalışan" - "bağımsız çalışan" ayrımında işçiler ve memurlar gibi "bağımlı çalışanlar" grubuna giren geçici personelin diğer kamu görevlilerinin ve işçilerin yararlandığı söz konusu ödemeden yoksun bırakılmalarını gerektiren herhangi bir hukuki sebep bulunmaması karşısında iş sonu tazminatından yararlandırılmaları gerektiği sonucuna ulaşılmış olduğu açık olarak vurgulanmıştır.


Bu duruma göre, diğer kamu kumrularında görev yapan geçici personele, iş sonu tazminatından yararlanma hakkı verilmesi nedeniyle davacının da iş sonu tazminatı ödemesinden yararlandırılması yukarıda aktarılan yasal düzenlemeler ile yargı kararları uyarınca zorunlu olup, davacının çalıştığı sürelere ait iş sonu tazminatının kendisine ödenmesi yolundaki başvurusunun reddine dair işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine dair idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.


Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 23/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Güncelleme Tarihi: 14 Aralık 2017, 10:22
YORUM EKLE