18 yaşını doldurduktan sonra yapılan yaş tashihinin emekliliğe değerlendirilmesi hakkında karar

18 yaşını doldurduktan sonra yapılan yaş tashihinin emekliliğe değerlendirilmesi hakkında karar

18 yaşını doldurduktan sonra yapılan yaş tashihinin emekliliğe değerlendirilmesi hakkında karar

18 yaşını doldurduktan sonra yapılan yaş tashihinin emekliliğe değerlendirilmesi hakkında karar

18 yaşını doldurduktan sonra yapılan yaş tashihinin emekliliğe değerlendirilmesi hakkında karar

18 yaşını doldurduktan sonra yapılan yaş tashihinin emekliliğe değerlendirilmesi hakkında karar

Davacının yaş tashihinin 5434 sayılı Kanununun 105. maddesi uyarınca 18 yaşından önce yapılmış sayılmasına olanak bulunmadığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2016/1186

Karar No : 2021/3604

Davacının yaş tashihinin 5434 sayılı Kanununun 105. maddesi uyarınca 18 yaşından önce yapılmış sayılmasına olanak bulunmadığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Adalet Bakanlığı

Karşı Taraf (Davacı) : ...

Vekilleri : Av. ..., Av. ...

İstemin Özeti : Ankara 14. İdare Mahkemesinin 15/07/2015 tarih ve E:2015/108, K:2015/922 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Sümeyra ÖZGEN

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, Ankara ... Noteri olarak görev yapan davacı tarafından, 65 yaşını dolduracağı 01.03.2015 tarihinde yaş tahdidine tabi tutulacağına ilişkin Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 25.12.2014 tarih ve 29491 sayılı işlemi ve bu işleme karşı yaptığı itirazın reddine dair 07.01.2015 tarih ve 212/351 sayılı işlem ile münhal noterliklere ilişkin olarak 30.12.2014 tarih ve 29221 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ilanın Ankara . .. Noterliği'ne ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.

İdari Dava Daireleri Kararları Sekizinci Daire

İdare Mahkemesince, noterlerin 65 yaşını tamamladıklarında yaş haddine tabi tutulacağı ve yaşın hesabında da 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun atıfta bulunduğu Emekli Sandığı Kanunu hükümlerinin kıyasen uygulanacağı, ancak 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 105. maddesinin 5510 sayılı Kanun'un 106. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, aynı Kanun'un 104. maddesinde de, bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 5434 sayılı Kanuna yapılan atıfların bu Kanun'un ilgili maddelerine yapılmış sayılacağı belirtildiğinden, davacının yaşının hesaplanmasında 5510 sayılı Kanun'un "Yaş" başlıklı 57. maddesinin uygulanması gerektiği, 01.03.1950 olan doğum tarihi İkizdere Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07.05.1968 tarih ve E:1968/71, K:1977/123 sayılı kararıyla 01.03.1952 tarihi olarak düzeltilen davacının, yaş düzeltmesinin "5510 sayılı Kanuna ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara tâbi olarak" ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce yapıldığı anlaşıldığından, yaş düzeltmesi dikkate alınmayarak davacının yaş tahdidine tabi tutulmasına ilişkin dava konusu işlemde, dolayısıyla münhal noterliklere ilişkin olarak 30.12.2014 tarih ve 29221 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ilanın Ankara ... Noterliği'ne ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmediği, ayrıca, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinin bakılan uyuşmazlıkta uygulanma olanağı bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 56. maddesinde; "Noterler 65 yaşını tamamladıklarında, yaş tahdidine tabi tutulurlar. Yaşın hesabında Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun hükümleri kıyasen uygulanır." hükmü yer almış, aynı Kanun'un 22. maddesinin 2. fıkrasında; "Şu kadar ki, yaş tahdidi sebebiyle boşalacak noterliklerin, noterin yaş tahdidine tabi tutulmasından önce ilanı zorunludur." hükmüne yer verilmiştir.

5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 105. maddesinin 1. fıkrasında; bu Kanunun iştirakçilere ait çeşitli hükümlerinin tatbikinde; emeklilik hakkı tanınan bir vazifeye ilk defa tayin sırasında kurumlara gösterilen hüviyet cüzdanlarında yazılı doğum tarihlerinin, eğer 18 yaşını tamamladıktan sonra yaş düzeltilmesi yapılmış ise 18 yaşının doldurulduğu tarihteki doğum tarihlerinin, dul ve yetimler hakkındaki hükümlerinin uygulanmasında da, dul ve yetim aylıklarına hak kazanıldığı tarihlerde, bunların kayıtlı bulundukları nüfus idarelerindeki doğum tarihlerinin esas tutulacağı, 2. fıkrasında; nüfus hüviyet cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus kayıtlarındaki doğum tarihleri arasında fark varsa, nüfus kayıtlarındaki tarih ve birden fazla nüfus kaydı bulunanların bu kayıtları arasında fark varsa, tarihi eski olan kaydın; sonraki kayıt idare veya

Sekizinci Daire kaza mercilerinden verilmiş bir karar ile yapılmış veya düzeltilmiş ise, kararlar nüfus kayıtlarına henüz geçirilmemiş olsa bile iştirakçiler için bu karar 18 yaşın doldurulmasından evvel alınmış olmak şartıyla bu kaydın esas olacağı kuralına yer verilmiştir.

5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun "Yaş" başlıklı 105. maddesi 5510 sayılı Kanun'un 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun, 57. maddesinin 2. fıkrasında; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 5417 sayılı Kanun ve mülga 6900 sayılı Kanun ile 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı Kanunlara, 506 sayılı Kanun'un geçici 20’nci maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihlerinin esas alınacağı kuralına yer verilmiştir.

Anılan Kanun'un, "5434 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 4. maddesinin 4. fıkrasında ise; "Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır." düzenlemesi, 5. fıkrasında; "Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır." düzenlemesi yapılmıştır.

5510 sayılı Kanun'un, Sosyal Sigorta Hükümleri başlıklı İkinci Kısmının, Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak Hükümler adlı Yedinci Bölümünde yer alan 57. maddenin 2. fıkrası ile malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulaması gösterilmekte olup, bu düzenleme, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamında yer alanları kapsamamaktadır.

5434 sayılı Kanun'a tabi iştirakçi iken, 5510 sayılı Kanun kapsamına alınarak sigortalı sayılanlar yönünden, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi ile özel düzenlemeler getirilmiş olduğundan; bunlar hakkında anılan geçici madde hükmü gereği, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, Ankara .... Noteri olarak görev yapan davacıya, 65 yaşını dolduracağı 01.03.2015 tarihinde yaş tahdidine tabi tutulacağının bildirilmesi üzerine, davacı tarafından; "01.03.1950 olan doğum tarihinin İkizdere Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.05.1968 tarih ve E:1968/71, K:1977/123 sayılı kararıyla 01.03.1952 tarihi olarak düzeltildiği, dolayısıyla bu tarih esas alınarak yaş tahdidine tabi tutulması gerektiği" ileri sürülerek söz konusu işlemin geri alınması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun; "Noterlerin yaş tahdidine tabi tutulurken yaşlarının hesabında 1512 sayılı Noterlik Kanununun atıfta bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, anılan Kanunun 105. maddesine göre, iştirakçilerin yaşlarının hesaplanmasında 18 yaşından önce yapılan yaş düzeltmelerinin dikkate alınacağı, ancak 18 yaşından sonra yapılan yaş düzeltmelerinin dikkate alınmayacağı, her ne kadar anılan Kanunun 105. maddesi 5510 sayılı Kanunun 106. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış ise de, geçiş hükümlerinin düzenlendiği 5510 sayılı Kanunun geçici 4. maddesine göre iştirakçilerin yaşlarının hesaplanmasında 5434 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılan hükümlerinin uygulanması zorunluluğunun bulunduğu, bu sebeple davacının 18 yaşından sonra yapılan yaş düzeltmesinin dikkate alınmayacağı" gerekçesiyle reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Olayda, davacının iştirakçiliğinin 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce olması nedeniyle 5510 sayılı Kanun'un Geçici maddesi kapsamında bulunan davacı hakkında 5434 sayılı Kanun'un uygulanmasına devam edileceği ve anılan Kanun'un 105. maddesi uyarınca 18 yaşını tamamlandıktan sonra yapılan yaş düzeltmelerinin esas alınamayacağı açıktır.

Dava dosyasından, davacının nüfus kayıtlarında 01.03.1950 olan doğum tarihinin İkizdere Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.05.1968 tarih ve E:1968/71, K:1977/123 sayılı kararıyla 01.03.1952 tarihi olarak düzeltildiği anlaşılmakla birlikte, Mahkemece yaş tashihine karar verilen 07.05.1968 tarihi itibarıyla davacının düzeltilmemiş nüfus kaydına göre 18 yaşını doldurmuş olduğu açık olup, davacının yaş tashihinin 5434 sayılı Kanun'un 105. maddesi uyarınca 18 yaşından önce yapılmış sayılmasına olanak bulunmadığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık, aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; Ankara 14. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak: mevzuatinyeri.com

Güncelleme Tarihi: 17 Mart 2023, 10:45
YORUM EKLE