Belediyelerin Yüksek Öğretim Öğrencileri İçin Yurt Açabileceği

belediyelerin yüksek öğrenim öğrencileri için yurt açmalarını yasaklayıcı herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, bu konudaki yetkiyi münhasıran

Belediyelerin Yüksek Öğretim Öğrencileri İçin Yurt Açabileceği

belediyelerin yüksek öğrenim öğrencileri için yurt açmalarını yasaklayıcı herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, bu konudaki yetkiyi münhasıran Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna veren bir hüküm de bulunmamaktadır.

Belediyelerin Yüksek Öğretim Öğrencileri İçin Yurt Açabileceği

Belediyelerin yüksek öğretim öğrencileri için yurt açıp işletmesinin mevzuata aykırı olmadığı hakkında

belediyelerin yüksek öğrenim öğrencileri için yurt açmalarını yasaklayıcı herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, bu konudaki yetkiyi münhasıran Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna veren bir hüküm de bulunmamaktadır.

Kamu İdaresi Türü
Yılı2009
Dairesi2
Dosya No38159
Tutanak No39749
Tutanak Tarihi9.12.2014
Kararın Konusu

TEMYİZ KURULU KARARI

Duruşma talep eden dilekçilere duruşma gününe ilişkin tebligat yapılmasına rağmen duruşmada hazır bulunmadıkları, kanuni bir vekil göndermedikleri ve duruşmada hazır bulunmama nedenlerini kabul edilebilir bir belge ile tevsik etmedikleri anlaşılmakla, dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü;

1272 sayılı ilamın 4. maddesiyle 05.04.2007 tarih ve 2007/20 nolu meclis kararıyla, Belediyeye ait Yıldız mahallesi 62 Pafta, 252 Ada 9 Parsel üzerindeki taşınmazın kız öğrenciler (yüksek öğrenim) için yurt binası, Gayrettepe Mahallesi 246 DY 3B Pafta 1436 Ada 30 Parsel üzerinde bulunan taşınmazın da erkek öğrenciler (yüksek öğrenim) için yurt binası (konukevi) olarak tahsis edilmesi ve bu kapsamda belediye bütçesinden harcama yapılması nedeniyle 92.630,00 TL’ye tazmin hükmü verilmiştir. 

Dilekçiler dilekçesinde özetle; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda belediyelere verilen pek çok görevin aynı zamanda merkezi hukümet birimlerince de yerine getirildiğini, bu nedenle belediyenin örneğin Milli Eğitim Bakanlığına ait okulların yapım, bakım ve onarım giderlerini yapamayacağı söylenemeyeceği gibi bu tür bir gideri kamu zararı saymanın da mümkün olmadığını,

Belediyelerinin temelde Anayasamızda tanımlanan mahalli müşterek ihtiyaçları karşıladığını, Anayasa Mahkemesinin çeşitli kararlarında belirtildiği üzere mahalli müşterek ihtiyacın, herhangi bir yerel yönetim biriminin sınırları içinde yaşayan kişi, aile, zümre ya da sınıfın özel çıkarlarını değil, aynı yörede birlikte yaşamaktan doğan eylemli durumlarının yarattığı, yoğunlaştırdığı ve güncelleştirdiği, özünde yerel ve kamusal hizmet karakterinin ağır bastığı ortak ihtiyaç ve beklentileri ifade ettiğini, 

Kaldı ki, 5393 sayılı Kanuna göre belediyenin sosyal yardım ve sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmekle mükellef olduğunu, bu açıdan herhangi bir mevzuatla engellenmemiş olan konukevi giderlerinin herhangi bir alım usulüne aykırılığı da iddia edilmediği halde kamu zararı addedilmiş olmasının nedeninin anlaşılamadığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

Sayıştay Savcılığı karşılamasında; “Ortaya konulanlar karşısında adı geçenlerin temyiz taleplerinin kabulü ile verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesinin uygun olacağı mütalâa olunmaktadır.“ şeklinde görüş bildirmiştir.

16.08.1961 tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Kanununun “Kurumun Görevleri” başlıklı üçüncü bölümünde, Kurum tarafından yüksek öğrenim öğrencilerine öğrenim kredisi verilmesi; yurt yapı ve tesisleri için arsa temin edilmesi; bu arsalar üzerinde yurtların yapım, donatım, bakım ve onarım işleri ile bunlarla ilgili tesislerin Kurum tarafından hazırlanacak bir programa göre Bayındırlık Bakanlığınca ve öncelikle yürütülmesi; inşası ve donatımı tamamlanan yurtların işletilmek üzere üniversitelere devri; her üniversiteye yurt işletmeleri için lüzumlu döner sermayenin Kurumca temin olunması gibi hususlar düzenlenmiştir.

Ancak bu Kanunda, belediyelerin yüksek öğrenim öğrencileri için yurt açmalarını yasaklayıcı herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, bu konudaki yetkiyi münhasıran Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna veren bir hüküm de bulunmamaktadır.

Kanun koyucu gerekli gördüğü hallerde belli bir kuruma “münhasır yetki” vermekte, ya da kamu kurumları için yasaklayıcı hükümler getirmektedir. Nitekim 03.03.2004 tarihli ve 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanunun 2’nci maddesinde, “Genel bütçeli daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme kapsam ve programına alınmış, hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tabi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler, kamu bankaları, kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurumlar ile kurul/üst kurullar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları (belediyeler hariç) birinci fıkrada belirtilen yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdi yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamazlar; ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirirler.” denilmek suretiyle belediyeler dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarının, yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdi yardım adı altında ödeme yapamayacakları açıkça belirtilmiş; Anayasa Mahkemesinin 20/11/2008 tarihli ve E.2004/24, K.2008/165 sayılı kararı ile bu maddedeki “belediyeler hariç” ibaresini iptalinden sonra kamu kurum ve kuruluşları için getirilen bu yasağın istisnası da kalmamıştır. Oysa izin, ruhsat ya da denetim gibi hususlar dışında, yüksek öğrenim öğrencileri için yurt açma konusunda, herhangi bir kuruma inhisari nitelikte yetki tanıyan, ya da belediyelerin bu konuda faaliyet göstermelerini yasaklayan açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır.

22.11.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliğinin “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerine ait ortaöğretim ve yükseköğretim yurtlarının açılması, yönetilmesi, işletilmesi, devri, nakli, denetlenmesi, kapatılması ile öğrenci disiplin işlerine ilişkin hükümleri kapsar.” denilmek suretiyle, birer kamu tüzel kişisi olan belediyeler, bu yönetmeliğin kapsamı dışında tutulmuşlardır. Dolayısıyla bu Yönetmelik hükümlerinden hareketle, belediyelerin yüksek öğrenim öğrencileri için yurt açıp açamayacakları hususunda bir sonuca ulaşmak mümkün değildir.

Kuşkusuz yasaklayıcı bir hükmün bulunmaması, herhangi bir kamu kurumunun istediği alanda sınırsız biçimde faaliyet gösterebileceği anlamına gelmemektedir. Zira Anayasa’nın 6’ncı maddesi hükmü gereğince, hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. Dolayısıyla, belediyelerin yüksek öğrenim öğrencilerine yurt hizmeti sağlayabilmeleri için, yasaklayıcı bir hükmün bulunmamasının yanı sıra, bahse konu alanda faaliyet gösterebilmelerine imkan sağlayan bir hukuki dayanağın da bulunması gerekir.

Bu açıdan bakıldığında, 03.07.2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda bu konuda belediyelere görev ve yetki veren yeterli hükümlerin mevcut olduğu görülmektedir.

5393 sayılı Kanunu’nun 14’üncü maddesinde, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla; gençlik ve spor hizmetleri yapmak veya yaptırmak, gerektiğinde öğrencilere gerekli desteği sağlamak, belediyelere görev olarak verilmiştir.

Aynı Kanunun 15’inci maddesinde de, belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak, mahalli müşterek nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya kiraya vermek, trampa etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesis etmek, belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında gösterilmiştir.

Yüksek öğrenim öğrencilerine yurt hizmeti vermek, bir gençlik hizmeti ve öğrencilere verilen bir destek olup, belediye sınırları içinde verilen bu hizmetin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçların karşılanmasına yönelik olduğunda da kuşku yoktur.

Yukarıda açıklanan kanun hükümleriyle belediyelere verilen bu hizmetin yürütülmesi için gerekli giderlerin yapılmasına da, 5393 sayılı Kanun’un “Belediyenin giderleri” başlıklı 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde yer alan, “Kanunla verilen görevler ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılan diğer giderler” hükmüyle imkan sağlanmıştır.

Bu konuda Sayıştay Genel Kurulunun, yüksek öğrenim öğrencilerine yurt hizmeti sağlama görevinin Milli Eğitim Bakanlığında olduğu ve belediyelerce öğrenci yurtlarının açılması ve işletilmesinin mümkün olmadığı yönünde 01.03.2010 tarih ve 5270/1 sayılı Kararı bulunmakta olup, 1272 sayılı ilamın 4. maddesinde konu edilen husus bu karardan önce gerçekleşmiştir.

Bütün bu gerekçelerle, belediyelerin yüksek öğrenim öğrencileri için yurt açmaları ve işletmelerinde mevzuata aykırı bir husus bulunmamaktadır.

Bu itibarla, dilekçi iddialarının kabul edilerek 1272 sayılı ilamın 4. maddesi ile verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA,

Karar verildiği 09.12.2014 tarih ve 39749 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

Güncelleme Tarihi: 20 Eylül 2022, 09:35
YORUM EKLE