Yüksek Hakem Kurulu Kararına Göre İlave Tediye Ödemesi

666 Sayılı Khk Kapsamına Alınan Kurum Personeline İlave Tediye Ödenmesi.

Yüksek Hakem Kurulu Kararına Göre İlave Tediye Ödemesi

666 Sayılı Khk Kapsamına Alınan Kurum Personeline İlave Tediye Ödenmesi.

Yüksek Hakem Kurulu Kararına Göre İlave Tediye Ödemesi

Sayıştay 4. Dairesi 140 sayılı ilamın 1’inci maddesi ile; işçi statüsünde istihdam edilmekle beraber ücret bakımından 666 sayılı KHK kapsamına alınan … personeline ilave tediye ödenmesi nedeniyle … TL.ye tazmin hükmü verilmiştir.  Ödemeyi yapan kurum ise ödemeyi  Yüksek Hakem Kurulu kararı gereğince yaptığını ifade ederek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir. Temyiz kurulu 09.02.2016 tarihli kararında ödemenin Yüksek Hakem Kurulu Kararına dayanılarak yapılması ve kurul kararının kesin ve toplu sözleşme hükmünde olması sebebiyle bu karara dayanılarak yapılan ödemenin mevzuata uygun olduğuna karar vermiştir.

Kamu İdaresi TürüDiğer Özel Bütçeli İdareler
Yılı2013
Dairesi4
Dosya No40194
Tutanak No41453
Tutanak Tarihi9.2.2016
Kararın KonusuPersonel Mevzuatı ile İlgili Kararlar

666 Sayılı Khk Kapsamına Alınan Kurum Personeline İlave Tediye Ödenmesi.

140 sayılı ilamın 1’inci maddesi ile; işçi statüsünde istihdam edilmekle beraber ücret bakımından 666 sayılı KHK kapsamına alınan … personeline ilave tediye ödenmesi nedeniyle … TL.ye tazmin hükmü verilmiştir.  

Sorumlu temyiz dilekçesinde özetle;

… Kurumunun 21.09.2006 tarihli 5544 sayılı Kanun ile kurulduğunu, Kurum personelinin 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine tabi olarak sürekli işçi statüsünde istihdam edildiğini, emeklilik ve sosyal güvenlik yönünden ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olduğunu (5544 sayılı Kanun m:24),

4857 sayılı İş Kanununun 2’nci maddesinde; işçinin, "Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi" olarak tanımlandığını, 6772 sayılı Devlet ve Ona bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanunun 1’inci maddesinde;

“Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı Kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanununun şümulüne giren veya girmeyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır denilmekte, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 2’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında bu Kanunun uygulanması bakımından işçi, işveren ve işyeri kavramları 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlandığı gibidir" denildiğini,

Dolayısıyla Kurum personelinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve ilgili mevzuatı ile 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun kapsamında olduğunu,

10.03.2010 tarihinden bugüne … Sendikasının … Kurumunda (MYK) Toplu İş Sözleşmesi (TİS) yapmaya yetkili olan işçi sendikası olduğunu, … ile anılan sendika arasında 01.07.2010 - 30.06.2012 dönemini kapsayan ilk TİS’in 20.10.2010 tarihinde imzalandığını ve uygulandığını,

01.07.2012-30.06.2014 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi müzakerelerinde … Sendikasının ücret ve mali haklara ilişkin taleplerinin 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (KHK) aykırı olduğu gerekçesi ile reddedildiğini ve görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlandığını,

Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin Kurumu temsilen üyesi oldukları Kamu İş işveren sendikası tarafından yürütüldüğünü, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 50’nci maddesi gereği önce arabulucu safhası yaşandığını, bu safhada da 666 sayılı KHK hükümleri gerekçe gösterilerek sendikanın taleplerinin kabul edilmediğini, bunun üzerine sendikanın grev kararı aldığını, …da alınan grev kararı üzerine grev oylaması yapıldığını, sonucunda greve hayır kararı çıktığını,

Bunun üzerine işyeri yetkili işçi sendikası olan …’in 6356 sayılı Kanunun 51’inci maddesi uyarınca uyuşmazlığı Yüksek Hakem Kuruluna intikal ettirdiklerini,

Yüksek Hakem Kurulunun dilekçe ekinde sunulan 09.09.2013 gün 11.2013/118 ve K: 2013/156 sayılı kararı ile personele 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun uyarınca ilave tediye ödenmesini hüküm altına aldığını (YHK Madde: 25),

Kurumda 666 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra istihdam edilen personelin ücret ve mali haklarının, 666 sayılı KHK hükümleri doğrultusunda emsali devlet memurları için belirlenmiş ücret ve mali haklara eşit olarak belirlendiğini, bireysel iş sözleşmelerine de bu ifadelerin aynen yazılmış ve uygulanmış olduğunu,

Ancak, bu şekilde istihdam edilen personelin daha sonra Kurumdaki yetkili işçi sendikasına üye olmak suretiyle 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun 39’uncu maddesi kapsamında Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma hakkını elde ederek bireysel iş sözleşmelerini hükümsüz kıldığını,

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı" başlıklı 53’üncü maddesinde; "İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir" denildiğini,

"B. Grev hakkı ve lokavt " başlıklı 54’üncü maddesinde; "Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir." denildiğini,

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 128’inci maddesinin memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır. ... hükmünün, tarafını ve idareyi bağlayıcı bir düzenleme olduğunu,

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 33 ve 40’ıncı maddelerini içeren Yedinci Bölümünde Toplu İş Sözleşmesinin Genel Esasları başlığı ile toplu iş sözleşmelerinin nasıl yapılacağının düzenlendiğini, 33’üncü maddenin 2’nci fıkrasında, "Toplu iş sözleşmesi, tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de içerebilir" denildiğini,

Toplu Sözleşmenin Hükmü başlıklı 36’ncı maddesinin 1. Fıkrasında; "Toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.” denildiğini, Toplu Sözleşmeden Yararlanma başlıklı 39’uncu maddesinde kimlerin TİS'ten nasıl yararlanacağının düzenlendiğini,

Yüksek Hakem Kuruluna Başvurma başlıklı 51’inci maddesinde;

"(1) Grev oylaması sonucunda grev yapılmaması yönündeki kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde işçi sendikası; grev ve lokavtın yasak olduğu uyuşmazlıklarda 50’nci maddenin beşinci fıkrasında belirtilen tutanağın tebliğinden ya da erteleme süresinin uyuşmazlıkla sonuçlanması hâlinde sürenin bitiminden itibaren taraflardan biri altı iş günü içinde Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.

(2) Yüksek Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.” denildiğini ve anılan Kanununun 54,55,56 ve 57’inci maddelerini içeren Onuncu Bölümünde ise Yüksek Hakem Kurulunun Kuruluşu ve Çalışma Esaslarının anlatıldığını,

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 54’üncü, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 51/2’nci maddesi uyarınca Yüksek Hakem Kurulu kararları kesin olduğunu, toplu iş sözleşmesi hükmünü taşıdığını,

İdarenin, Anayasanın koruma altına aldığı Yüksek Hakem Kurulu kararlarının uygulamama gibi bir tasarrufu bulunmadığını,

6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanunun 1’inci maddesinde; "Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekkürler. 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanununun şümulüne giren veya girmeyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır." denildiğini dolayısıyla İş Kanununa göre çalışmakta olan kamu personeli için ücret sistemi ne olursa olsun ilave tediye ödemesi yapılmasının hüküm altına alındığını,

Ayrıca Kamu Görevlilerinin ücret sistemleri ile ilgili 375 sayılı KHK, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu İle Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması, Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerine Memuriyet Taban Aylığı ve Kıdem Aylığı İle Ek Tazminat Ödenmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 12’nci maddesinde yürürlükten kaldırılan ödemeler içerisinde 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun kapsamına giren ödemelerin sayılmadığını,

Bu nedenle 666 sayılı KHK yürürlüğe girdikten sonra istihdam edilen personele ilave tediye verilmiş olmasının 6772 sayılı Kanunun amir hükmü ve Yüksek Hakem Kurulunun Kararına uyulması zorunluluğundan kaynaklandığını, Kurumca da ilgili Kanun ve Karar doğrultusunda uygulama yapıldığını,

Nitekim sorgu konusundan farklı bir konu ile alakalı olmakla birlikte; Sayıştay Temyiz Kurulunun "30.11.2010 tarihli ve 32356 Tutanak Nolu Kararı", "30.11.2010 tarihli ve 32358 Tutanak Nolu Kararı", "11.02.2014 tarihli ve 38405 Tutanak Nolu Kararı" ve "03.06.2014 tarihli ve 39139 Tutanak Nolu Kararı" ayrı ayrı incelendiğinde toplu iş sözleşmelerinin hükmüne yönelik önemli tespitlerin yer aldığını,

Kurul kararlarında özetle; "kanunlarla çalışma şartları konusunda getirilen hükümlerin mutlak emredici hukuk kuralları olmayıp nispi emredici hukuk kuralları olduğunu, hizmet sözleşmeleri ve özellikle de toplu iş sözleşmeleriyle kanun hükmüne nazaran daha çok işçi lehine hükümler getirilmesi halinde, aynı konuda artık kanun hükmü değil; toplu iş sözleşmesindeki hükümlerin uygulanması gerekliği ve söz konusu durumda toplu iş sözleşmesindeki ilgili hükümlerin kanunlara aykırılığından söz edilemeyeceğini ve son olarak esasen Anayasa'nın 53’üncü maddesinde kaynağını bulan toplu iş sözleşmesi özerkliği ya da toplu iş sözleşmesiyle düzenleme yapabilme yetkisi denilen kavramların işlevinin ve içeriğin de bu olduğu …" ifade edildiğini,

Bununla birlikte, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi'nin "24.06.2013 tarihli ve 2013/19303 (Esas No: 2011/16606) sayılı kararı", "24.10.2011 tarihli ve 2011/39092 (Esas No: 2011/47206) sayılı kararı" ve "15.11.2011 tarihli ve 2011/43574 (Esas No: 2011/48313) sayılı kararlarında"; 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanununun kapsam, süre, hesaplama vb. özellikler açısından nasıl uygulanması gerektiğinin açıklandığını,

Bu kararlar da özetle; "işçilere ücret sistemleri ne olursa olsun 6772 sayılı Kanun uyarınca ilave tediye ödeneceği"nin açıkça ifade edildiğini,

666 sayılı KHK yürürlüğe girdikten sonra Mesleki Yeterlilik Kurumunda istihdam edilen personele ilave tediye ödemesi yapılmasının 6772 sayılı Kanun, Toplu İş Sözleşmesi ve Yüksek Hakem Kurulu Kararından kaynaklandığını, yapılan işlemin Anayasaya, İş mevzuatına ve bağlantılı diğer ilgili mevzuatlara ve yerleşik yargı kararlarına (Yargıtay-Sayıştay) uygun olduğunu belirterek verilen tazmin hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

.......

Dosyada mevcut belgeler okunup incelendikten, duruşmada hazır bulunan harcama yetkilisi … ile Strateji Geliştirme Daire Başkanı … ve Sayıştay Savcısı dinlendikten sonra gereği görüşüldü:

.....

Bu durumda;

İşçi statüsündeki kurum personeline ilgili mevzuat uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kar payı ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam net tutarının üst sınırı 666 sayılı KHK ile belirlenmiş olmakla birlikte; … Sendikası ile … arasında 01.07.2012-30.06.2014 dönemini kapsayan TİS müzakerelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması sendikanın grev kararı alması ancak grev kararı çıkmadığı için …’in 6356 sayılı Kanunun 51’inci maddesi uyarınca uyuşmazlığı Yüksek Hakem Kuruluna intikal ettirmesi,

Yüksek Hakem Kurulunun 09.09.2013 gün E.2013/118 ve K: 2013/156 sayılı kararı ile TİS'i düzenlemesi ve buna bağlı olarak 6772 sayılı Kanun uyarınca personele ilave tediye ödenmesi;

Anayasanın 54’üncü, 6356 sayılı Kanunun 51’inci maddeleri çerçevesinde Yüksek Hakem Kurulu kararlarının kesin ve toplu iş sözleşmesi hükmünde olmasından dolayı 09.09.2013 gün E.2013/118 ve K: 2013/156 sayılı Yüksek Hakem Kurulu kararının yerine getirilmesi olarak nitelendirilecek ve ilgililere sorumluluk yüklenemeyecektir.

Bu nedenle 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55’inci maddesinin 7’nci fıkrası uyarınca, yukarıda belirtilen hususların tekrar değerlendirilmesini teminen 140 sayılı ilamın 1’inci maddesi ile … TL.ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün bozularak dosyanın ilgili Daireye Gönderilmesine, oy çokluğu ile,

Güncelleme Tarihi: 08 Ekim 2022, 19:39
YORUM EKLE