Sakatlık İndiriminin Memur Ücretlerinde Uygulanması

Memur Maaşında Sakatlık İndirimi Hesaplama Ücret karşılığı çalışanların sakatlık indirimlerinin nasıl

Sakatlık İndiriminin Memur Ücretlerinde Uygulanması

Memur Maaşında Sakatlık İndirimi Hesaplama Ücret karşılığı çalışanların sakatlık indirimlerinin nasıl

Sakatlık İndiriminin Memur Ücretlerinde  Uygulanması

Memur Maaşında Sakatlık İndirimi Hesaplama

Ücret karşılığı çalışanların sakatlık indirimlerinin nasıl hesaplanacağına ilişkin mevzuat  222 sıra nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer almaktadır.İlgili mevzuatta yapılan açıklamalar ve çeşitli zamanlarda sakatlık indiriminin nasıl uygulanacağına ilişkin Gelir idaresi başkanlığınca verilen özelgeler yazımız ekinde yer almaktadır.


Sakatlık İndiriminden Faydalanacak Olanlar Başlıklı 5. maddesinde 

 Sakatlık indirimi;

- Özürlü hizmet erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan hizmet erbabına,

- Özürlü serbest meslek erbabı ile bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabına,

- Basit usulde vergilendirilenlerden, tüccar ve ücretli durumuna girmeksizin, imalat, tamirat ve küçük sanat işleri ile uğraşan (ilk madde ve yardımcı malzeme müşteriye ait olarak faaliyet gösteren terzi, tamirci, marangoz gibi) özürlülere,uygulanmaktadır." hükmü yer almaktadır.

İlgili maddede yer alan bakmakla yükümlü kişi ifadesinden , özürlü kişinin tabi olduğu çalışma mevzuatı veya bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumunun mevzuatına göre bakmakla yükümlü sayılan anne, baba, eş ve çocukları anlaşılması,  çocuklarda yaş sınırlamasına gidilmeksizin işlem yapılması gerekmektedir.

Sakatlık İndirimi 3 derecede belirlenir.

İlgili kanun hükümleri gereği çalışma kabiliyetinin asgari

%80’ını kaybetmiş kişiler 1.Derece Sakat,

%60’ını kaybetmiş kişiler 2.Derece Sakat,

%40’ını kaybetmiş kişiler ise 3.Derece Sakat olarak değerlendirilmektedir.

Gelir Vergisi Kanunun ilgili maddesinde belirtildiği üzere, asgari çalışma gücünü belli ölçülerde kaybeden çalışanlar için geçerli Sakatlık İndirimine ilişkin tutarlar her yıl için ayrı ayrı belirlenmektedir. 

2022 yılı için Sakatlık İndirimi Kapsamında Vergi Matrahından İndirilecek Tutarlar aşağıda gösterilmiştir.

 

 

%80 ve Üzeri     1. Derece Engellilik İndirimi         2.000

 %60 – %80         2. Derece Engellilik İndirimi         1.170

 %40 – %60         3. Derece Engellilik İndirimi         500

 


Sakatlık indiriminden yararlanmak isteyenlerin bir dilekçe ve aşağıda belirtilen belgelerle birlikte; illerde Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne, bağımsız Vergi Dairesi bulunan ilçelerde Vergi Dairesi Müdürlüğüne, diğer ilçelerde Malmüdürlüğüne başvurması gerekmektedir.

Sakatlık indiriminden yararlanmak isteyenlerin dilekçe ekinde bulunduracağı belgeler şunlardır:

Özürlü hizmet erbabı için;

a) Çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,

b) Nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğraf.

Hizmet erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişiler için;

a) Ücretlinin çalıştığı işyerinden alacağı hizmet erbabı olduğunu gösterir belge,

b) Özürlü kişilerin nüfus cüzdanı örneği ve üç adet fotoğrafı,

c) Özürlü kişiye bakmakla yükümlü olunduğunu gösteren belge.

İlgili belgelerle Defterdarlık Gelir Müdürlükleri, Vergi Dairesi Müdürlükleri ve Malmüdürlükleri kendilerine başvuran özürlülerin kişisel bilgilerini, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğin  eki rapor formuna yazacaklar ve bu formları bir yazıya ekleyerek, özürlüleri yetkili sağlık kurulundan en yakınına sevk edeceklerdir.

Yetkili sağlık kuruluşunca verilecek raporlar ilgili müdürlüklerce Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünde oluşturulan Merkez Sağlık Kuruluna gönderilecektir.

Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu, sağlık kuruluşları tarafından düzenlenen raporları inceleyerek, başvuru sahibinin çalışma gücünün ne kadarını kaybettiğine karar verecektir. Bu şekilde sakatlık dereceleri belli olanlara ilişkin raporlar, ücretlilerde işverenine, diğerlerinde kendilerine verilmek üzere ilgili Defterdarlığa gönderilecektir.

Bu süreçleri tamamlayan memurun Gelir Vergisi Matrahından Sakatlık Oranına göre gerekli indirimler yapılabilecektir.Sakatlık İndirim Uygulamasına ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığınca çeşitli zamanlarda verilen özelgeler yazımız ekindedir.

İşçilerde Engelli Vergi İndirimi Nasıl Uygulanır?

Engelli vergi indirimi, çalışanın vergi dairesine başvurması sonucu, vergi dairesinin bu indirimin uygulanmasını onaylaması durumunda bordroda uygulanır.

İşverene bağlı olduğu vergi dairesinden çalışanı ile ilgili “engelli vergi indirimi” yazısı tebliğ edilmişse, tebliğ edilen tarih itibariyle çalışanın gelir vergisi matrahına gelirken engellilik derecesine karşılık gelen indirim tutarını düşer.

Örneğin, 10.000 TL Brüt ücretle çalışan ve 2. Derece engelli indirimi uygulanacak bir çalışanın gelir vergisi matrahını hesaplayacak olursak;

Ücret:10.000

SGK Matrah: 10.000

SGK işçi payı: %14 = 10.000 x %14 = 1.400

İşsizlik Sigortası İşçi Payı: %1 = 10.000 x %1 = 100

Gelir Vergisi Matrahı: 10.000 – 1.400 – 100 = 8.500 – 1.170 (2.derece engelli indirimi) = 7.330 TL

Bu çalışanın gelir vergisi, engelli vergi indirimi hakkı sebebiyle 8.500 yerine 7.330 TL üzerinden hesaplanacaktır

Diğer güncel makalelerimizden haberdar olmak için Facebook Grubumuza üye Olabilirsiniz.

Sakatlık İndiriminin Ekders Ücret Gelirine Uygulanması Hk. Özelge 

Sayı:
B.07.4.DEF.0.12.10.00-B.07.4.DEF.0.12.10-2
Tarih:
25/02/2012
T.C.
BİNGÖL VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.12.10.00-B.07.4.DEF.0.12.10-2 25/02/2012
Konu : Sakatlık İndiriminin Ekders Ücret Gelirine Uygulanması
Hk.
İlgi kayıtlı özelge talep formunda, öğretmen olarak çalıştığınızı, bakmakla yükümlü olduğunuz çocuğunuzun rahatsızlığı nedeniyle aldığınız rapora istinaden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 31 inci maddesine göre sakatlık indiriminden yararlandığınızı ancak söz konusu indirimin ek ders ücret ödemesine yansıtılmadığını belirterek konu hakkında bilgi talep etmektesiniz.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetin değiştirmez." hükmü yer almaktadır.
Söz konusu Kanunun 31 inci maddesinde ise; "Çalışma gücünün asgari % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir." hükmü yer almakta olup, Gelir Vergisi Kanunun 89/3 üncü maddesinde de bu indirimden bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan hizmet erbabının da yararlanacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, çalışmakta olduğunuz bakanlıktan alınan ek ders ödemeleri ile maaş ödemelerinin tek işverenden alınan ücret olarak değerlendirilmesi, bakmakla yükümlü olduğunuz çocuğunuzun rahatsızlığı nedeniyle faydalandığınız sakatlık indirimine ilişkin tutarın, söz konusu ücretler toplamına uygulanması gerekmektedir.
Bilgilerinize rica ederim.

Sakatlık indirimi ve asgari geçim indirimi uygulaması Hk. Özelge 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı   38418978-120[61-13/4]-860                                                                                                                  05/08/2013

Konu  Sakatlık indirimi ve asgari geçim indirimi uygulaması

             İlgide kayıtlı özelge talep formunda, bir kamu kurumunda daimi işçi kadrosunda 1 inci derece sakat işçi olarak çalışmakta olduğunuzu belirterek, 15 Aralık 2012 - 14 Ocak 2013 arası ücret ödemesinde hangi yıla ilişkin sakatlık indirimi ve asgari geçim indirimi tutarlarının dikkate alınması gerektiği hakkında Başkanlığımızdan özelge talebinde bulunmaktasınız.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 31 inci maddesinde; çalışma gücü kayıp oranı asgari %40 ve üzerinde olanların ücret ve/veya kazançlarına sakatlık derecelerine göre kanunen belirlenen miktarda sakatlık indiriminin uygulanacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun 61 inci maddesinde, ücretin tanımı yapılmış ve ücret sayılan ödemeler bentler halinde sayılmıştır.Anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, yapmış oldukları ödemelerden vergi tevkifatı yapacaklar sayılmış olup, aynı fıkranın (1) numaralı bendinde ise, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden, 103 ve 104 üncü maddelere göre vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Öte yandan, aynı Kanunun 32 nci maddesinde asgari geçim indirimi uygulamasına ilişkin hükümler yer almakta olup, konu ile ilgili olarak 265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Asgari Geçim İndirimi Tutarının Hesaplanması" başlıklı 5 inci bölümünde;

            "Asgari geçim indirimi yıllık tutarı, ücretlinin asgari geçim indiriminden bir yıl boyunca faydalanacağı net menfaattir. Aylık yapılan ücret ödemelerinde ise asgari geçim indirimi, hesaplanan yıllık tutarın 12'ye bölünmesi suretiyle uygulanacak ve bir ay içerisinde yararlanılabilecek asgari geçim indirimi tutarı, yıllık olarak hesaplanan tutarın 1/12'sini geçemeyecektir.

            Asgari geçim indiriminin yıllık tutarı, her ücretli için asgarî ücret üzerinden hesaplanan yıllık vergi tutarını aşamayacak ve yılı içerisinde asgari ücret tutarında meydana gelen değişiklikler, asgari geçim indirimi uygulamasında dikkate alınmayacaktır.

            Ücretlinin faydalanacağı azami indirim tutarı, elde ettiği ücret geliri üzerinden hesaplanan gelir vergisi ile sınırlı olduğundan, mahsup edilecek kısmın  fazla olması halinde ücretliye herhangi bir iade yapılmayacaktır." açıklamaları yer almaktadır.

            Diğer taraftan, 166 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, memur ve işçi olarak çalışan ücretlilere 15 Aralık-14 Ocak dönemi itibariyle yapılan ödemelere uygulanan gelir vergisi tarifesi hakkında açıklamalara yer verilmiştir.

            Söz konusu Tebliğin "5. Memur ve İşçi Olarak Çalışan Ücretlilere 15 Aralık-14 Ocak Dönemi İtibariyle Yapılan Ödemelere Uygulanan Özel İndirim ve Vergi Tarifesi" başlıklı bölümünde "....193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 96 ncı maddesinde, vergi tevkifatının, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı belirtilmiş, hesaben ödeme ise, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemler olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 98 inci maddesinde de, "94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ve bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20'nci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar..." hükmü yer almıştır

            Bu hükümlere göre, 15 Aralık-14 Ocak dönemi için 15 Aralık 1990 tarihinde peşin olarak ödenen kamu personeli memur aylıklarının 1990 yılı geliri sayılması ve 1990 yılındaki esaslara göre, 15 Aralık-14 Ocak dönemi için işlenmiş olarak 14 Ocak 1991 tarihinde ödenen işçi ücretlerinin ise 1991 yılı geliri sayılarak, 1.1.1991 tarihinden geçerli olan vergi tarifesinin ve özel indirim tutarlarının uygulanarak vergilendirilmesi gerekmektedir." düzenlemesine yer verilmiştir.

            Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 15 Aralık 2012 - 14 Ocak 2013 dönemine ait ücretlerin tahakkuk ve ödemesinin Aralık ayında yapılması halinde söz konusu ödemelerin 2012 yılı geliri sayılması ve 2012 yılı için geçerli olan tutarların indirim konusu yapılması gerekmekte olup, söz konusu ücretlerin tahakkuk ve ödemesinin 2013 Ocak ayında yapılması halinde ise 2013 yılı geliri sayılarak bu yıl için geçerli olan tutarların indirim konusu yapılması gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

Sakatlık İndiriminin kıst dönem maaşlara uygulanması hk. Özelge 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 
Sayı:  B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-31-2-509                                                                      Tarih:  12/07/2011

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Merkez Müdürlüğünüz bünyesinde istihdam ettiğiniz işçi, sözleşmeli personel ve memurlara ilişkin olarak çeşitli nedenlerle 25 gün üzerinden kıst maaş alan personellerin ücretlerine sakatlık indirimlerinin uygulanmasında sakatlık indirimi olarak tespit edilen aylık tutarların tamamı mı yoksa çalışılan güne isabet eden tutarının mı indirim konusu yapılacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş bildirilmesi istenilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61 inci maddesinde "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmüne yer verilmiştir.

 

Yine aynı Kanunun 31 inci maddesinde; Çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir.

 

Sakatlık indirimi;

 

- Birinci derece sakatlar için 680 TL,

 

- İkinci derece sakatlar için 330 TL,

 

- Üçüncü derece sakatlar için 160 TL.dir.

 

Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir."  hükmü yer almıştır.

 

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 4842 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 31 inci maddesinde yer alan düzenleme doğrultusunda çıkarılan 203 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Yeniden Tespit Edilen Özel ve Sakatlık İndirimi Tutarlarının Uygulanmasındaki Esaslar:" başlıklı birinci bölümün ikinci paragrafında: "İndirimlerin uygulanmasında esas prensip, ücretin ödeme dönemidir. Ücret günlük dönemler itibariyle ödenmekte ise indirimlerin günlük tutarları ile, ücret aylık dönemler itibariyle ödenmekte ise, indirimlerin aylık tutarları ile (kıst bir döneme inhisar etse dahi) uygulanması gerekmektedir." açıklamasına yer verilmiştir.

 

Bu itibarla, özürlü hizmet erbabına aylık dönemler itibariyle ücret ödenmesi halinde sakatlık indirimi aylık tutarlar üzerinden uygulanacak olup, bir ay içerisinde kıst dönem çalışılması durumunda da sakatlık indiriminin aylık tutarları dikkate alınacaktır. Ücret günlük dönemler itibariyle ödenmekte ise sakatlık indiriminin günlük tutarları ile uygulanması gerekmektedir.  

 

Diğer taraftan, işçilere yapılan ilave ödeme ve ikramiye ödemeleri de Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi hükmü gereğince ücret olarak değerlendirileceğinden söz konusu ücret ödemelerinin de hizmet erbabının asıl ücretine dahil edilerek Gelir Vergisi Kanununun 31 inci maddesi hükmüne göre belirlenen sakatlık derecesine uygun sakatlık indirimi tutarlarının yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde indirim konusu yapılması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Sakatlık indirimi toplamının, sakat hizmet erbabının asıl ücretlerini aşması halinde; aşan kısmın o ayda yapılan fazla mesai, yan ödeme, döner sermaye gelirlerinden yapılan ve vergiye tabi olan ek ödemelere ve ücret sayılan diğer ödeme tutarlarına uygulanması gerektiği hakkında özelge 


 

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelirler Genel Müdürlüğü

 
Sayı: B.07.0.GEL.0.46/4606-8961                                                                                                   Tarih: 09/09/2004
 
 

................. VALİLİĞİ

 

(Defterdarlık : Gelir Müdürlüğüne)


İLGİ: a) ................. tarih ve ................. sayılı yazımız.

b) ................. tarih ve ................. sayılı yazınız.

c) Mükellefin ................. tarihli dilekçesi.

İlinizde çalışan ........................'ın ilgi dilekçesi incelendi.

Bilindiği üzere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet  karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen         menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı),  tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya  başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde         olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması  onun mahiyetini değiştirmez..." hükmü yer almış ve aynı kanunun 4842 sayılı   Kanunla değişik 31 inci maddesinde ise, ücretlerin vergilendirilmesinde;  sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarların hizmet erbabının  ücretinden indirileceği belirtilmiştir.

 

Bu hükümlere göre, sakat hizmet erbabına aylık dönemler itibariyle yapılan ücret ödemelerinin vergilendirilmesi sırasında, aylık tutarları üzerinden uygulanan sakatlık indirimi toplamının, sakat hizmet erbabının asıl ücretlerini aşması halinde; aşan kısmın o ayda yapılan fazla mesai, yan ödeme, döner sermaye gelirlerinden yapılan ve vergiye tabi olan ek ödemelere ve ücret sayılan diğer ödeme tutarlarına uygulanması gerekir. Buna rağmen indirilmeyen tutar kalması halinde ise; bu tutarın iadesi söz konusu değildir.

 

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

 

Mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan bakıma muhtaç ve sakatlık indiriminden faydalanan özürlü çocukların 18 yaşını aşması veya tahsilde olup 25 yaşını doldurması halinde asgari geçim indirimi uygulamasının devam edip etmeyeceği konusunda hk Özelge

 

T.C.

 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 

BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 
 
Sayı: B.07.1.GİB.4.99.16.02-GVK-32-21                                                                                                     Tarih:  04/04/2011
 

            İlgide kayıtlı özelge talep formu ile mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan bakıma muhtaç ve sakatlık indiriminden faydalanan özürlü çocukların 18 yaşını aşması veya tahsilde olup 25 yaşını doldurması halinde asgari geçim indirimi uygulamasının devam edip etmeyeceği konusunda Başkanlığımızın görüşü talep edilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Asgari Geçim İndirimi" başlıklı 32 nci maddesinin iki ve üçüncü fıkralarında; "İndirimin uygulamasında "çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder. İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki medenî hali ve aile durumu esas alınır. İndirim, yukarıdaki oranlara göre hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar için eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanır. Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır." hükümlerine yer verilmiştir.

 

Konuyla ilgili olarak yayımlanan 265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin (6) numaralı bölümünde: "Ücretliler, medeni durumları ve çocuk sayıları ile eşinin iş ve gelir durumu hakkında Tebliğ ekinde yer alan "Aile Durumu Bildirimi" (Ek:1) ile işverenlerine bildirimde bulunacaklardır. Durumlarında herhangi bir değişiklik olması halinde (evlenme, boşanma, ölüm, doğum vb.) bu değişiklikleri işverene bir ay içerisinde bildireceklerdir..." denilmiştir.

 

   Bu hüküm ve açıklamalara göre, asgari geçim indirimi mükellefin 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları için uygulanması gerekir.  Bu yaş hadlerini aşmış olan ve mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan bakıma muhtaç ve sakatlık indiriminden faydalanan özürlü çocuklar için asgari geçim indiriminden yararlanılması mümkün değildir.

 

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 


 

 Diğer güncel makalelerimizden haberdar olmak için Facebook Grubumuza üye Olabilirsiniz.

Güncelleme Tarihi: 09 Eylül 2022, 20:42
YORUM EKLE