Evde Bakım Ücreti hakkında danıştay kararı

Engelli bireylerin bakıma muhtaç olarak kabul edilebilmesi için; bakım raporu formunda yer alan günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında

Evde Bakım Ücreti hakkında danıştay kararı

Engelli bireylerin bakıma muhtaç olarak kabul edilebilmesi için; bakım raporu formunda yer alan günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivitelerden (anılan formdaki A, B, C, D başlıklarından) en az birisinde başkasına tam bağımlı olması ya da en az ikisinde başkasına kısmen bağlı olması gerektiği hakkında.

Evde Bakım Ücreti hakkında danıştay kararı

Evde Bakım Ücreti hakkında danıştay kararı 

Engelli bireylerin bakıma muhtaç olarak kabul edilebilmesi için; bakım raporu formunda yer alan günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivitelerden (anılan formdaki A, B, C, D başlıklarından) en az birisinde başkasına tam bağımlı olması ya da en az ikisinde başkasına kısmen bağlı olması gerektiği hakkında.

T.C. DANIŞTAY Onuncu Daire Esas No: 2012/8208 Karar No: 2015/5016

Temyiz Eden (Davalı) : Çanakkale Valiliği

Karşı Taraf (Davacı) : ...

İstemin Özeti : Çanakkale İdare Mahkemesinin 12.07.2012 tarih ve E:2012/77, K:2012/656 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savnmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi: Osman Bora

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve hukuka aykırı bulunan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MÎLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

Dava; %96 oranında ağır özürlü olan davacının tarafına bakım ücreti ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 22.12.2011 tarih ve 7514 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Çanakkale İdare Mahkemesince; bakım hizmetleri değerlendirme heyetince davacının ikametgâhına gidilerek yapılan inceleme sonucu düzenlenen 08.11.2010 tarihli bakım raporu formunda; özürlünün, günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivitelerden üç tanesinde tam bağımlı, üç tanesinde kısmen bağımlı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından anılan rapora yapılan itiraz üzerine değerlendirme heyetince yeniden yapılan inceleme sonucu düzenlenen 03.03.2011 tarihli bakım raporu formunda ise; özürlünün, günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivitelerden iki tanesinde tam bağımlı, beş tanesinde ise kısmen bağımlı olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacının mevzuat uyarınca bakıma muhtaç özürlü olduğunun belirlendiği, davacıya evde bakım ücreti ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare tarafından, anılan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun ek 7. maddesinde; her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgarî ücret tutarının 2/3'ünden daha az olan bakıma muhtaç özürlülere, resmî veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında bakım hizmeti verilmesinin sağlanacağı; bakıma muhtaç özürlülere sunulacak bakım hizmetlerinin kapsamına, bakım hizmetinden yararlanabileceklerin başvuru şekline ve bu hizmetleri verecek olan gerçek ve tüzel kişilerin izin, çalışma, denetim, ücretlendirme ile bakım hizmeti karşılığı yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esasların; Kurumun koordinatörlüğünde, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.

2828 sayılı Kanun'un ek 7. maddesine dayanılarak hazırlanan, 30.07.2006 tarihli ve 26244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Balcım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (c) bendinde; "Balama Muhtaç Özürlü: Bu Yönetmeliğin uygulanmasında, özürlülük sınıflandırmasına göre ağır özürlü olduğu belgelendirilenlerden; günlük hayatın alışılmış, tekrar eden gereklerini önemli ölçüde yerine getirememesi nedeniyle hayatını başkasının yardımı ve balamı olmadan devam ettiremeyecek derecede düşkün olduğu, her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarının, bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3’ünden daha az olduğu bakım raporu ile tespit edilenleri", aynı maddenin (d) bendinde ise; "Bakım Raporu: Bakım hizmetleri değerlendirme heyetinin; özürlüye ait veya bakmakla yükümlü olunan kişi sayısına göre özürlüye düşen ortalama aylık geliri belirlediği; özürlünün ve ailesinin sağlık ve psiko-sosyal durumunu tahlil ettiği; özürlünün bakıma muhtaçlığını, ihtiyaç duyduğu bakım hizmetlerini ve özürlüye verilecek balcım hizmet modellerini tespit ettiği ve genel çerçevesi Genel Müdürlükçe belirlenen raporu (...) ifade eder." hükmüne yer verilmiştir.

Balcıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmeliğin uygulanmasını göstermek amacıyla davalı idare tarafından hazırlanan 17.04.2007 tarihli ve 2007/06 sayılı Genelgede; özürlünün 

balcıma muhtaç olduğunun belirlenebilmesi için; günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivite gruplarından en az birisinde başkasına tam bağımlı olması veya söz konusu aktivite gruplarından en az ikisinde başkasına kısmen bağımlı olması gerektiği belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; %96 oranında ağır özürlü olan davacı tarafından idareye başvurularak tarafına balcım ücreti ödenmesinin istendiği, bakım hizmetleri değerlendirme heyetince davacının ikametgâhına gidilerek inceleme yapıldığı, yapılan inceleme sonucu düzenlenen 08.11.2010 tarihli balcım raporu formunda; özürlünün, günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivite gruplarından üç tanesinde bağımsız, bir tanesinde kısmen bağımlı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından anılan rapora yapılan itiraz üzerine değerlendirme heyetince yeniden inceleme yapıldığı ve 03.03.2011 tarihli bakım raporu formunun düzenlendiği, bu raporda da; özürlünün, günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivite gruplarından üç tanesinde bağımsız, bir tanesinde kısmen bağımlı olduğunun tespit edildiği, sonrasında dava konusu 22.12.2011 tarih ve 7514 sayılı işlemle davacının bakıma muhtaç özürlü olmadığı gerekçesiyle başvurusunun reddedildiği, bunun üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen 17.04.2007 tarih ve 2007/06 sayılı Genelgede; günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivite grupları; "a) Öz balcım ihtiyaçlarını giderebilme, b) Güvenlikte olma, c) Hareket edebilir olma, d) Ev işlerini ve idaresini yapabilme" olarak sayılmış, bu aktivite gruplarından her birinin yanında çeşitli aktivitelere yer verilmiştir. Ayrıca, 'önemli ölçüde yerine getirememesi' ifadesinin; bu aktivite gruplarından en az birisinde başkasına tam bağımlı veya en az ikisinde başkasına kısmen bağımlı olmayı kapsadığı belirtilmiştir.

Uygulamada, idarece, Yönetmelikte tanımlanan ve Genelge ile çerçevesi çizilen "Bakım Raporu" isimli rapor örneği hazırlanmış ve bakım hizmetleri değerlendirme heyetince yapılan inceleme sonucunda bu rapor doldurulmak suretiyle özürlünün bakıma muhtaç olup olmadığının belirlenmesi yoluna gidilmiştir. Bu şekilde hazırlanan balcım raporunda; genelgeye uygun olarak, "A) Öz bakım ihtiyaçlarını giderme durumu, B) Hareket durumu, C) Sosyal becerileri ve güvenlikte olma durumu, D) Ev işlerini ve idaresini yapabilme durumu" olmak üzere dört adet aktivite grubu sayılmış ve bu aktivite gruplarının her birinin altında çeşitli aktivitelere yer verilmiştir. Özürlünün başvurusu değerlendirilirken, bu aktivitelerden her biri için "Bağımsız / Kısmen Bağımlı / Tam Bağımlı" sütunlarına (X) işareti konulması ve (A, B, C, D) aktivite gruplarının her birindeki (X) işaretlerinin çoğunluğu esas alınarak, bir tam bağımlı ya da iki kısmen bağımlının işaretlenmiş olması halinde özürlünün bakıma muhtaç olduğu kabul edilmektedir.

Bakılan uyuşmazlıkta, özürlünün bakıma muhtaç olup olmadığının belirlenmesinde, ilgili genelgede belirtilen dört adet aktivite grubu değerlendirilerek, özürlünün bu gruplardan iki tanesinde kısmen bağımlı ya da bir tanesinde tam bağımlı olması halinde bakıma muhtaç olduğunun kabul edilmesi gerekirken, idare mahkemesince, aktivite grubu yerine her bir aktivite tek tek değerlendirilmek suretiyle karar verilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 08.11.2010 ve 03.03.2011 tarihli her iki bakım raporu formunda da; özürlünün, günlük hayatın alışılmış tekrar eden gerekleri kapsamında belirtilen aktivite gruplarından üç tanesinde bağımsız, bir tanesinde kısmen bağımlı olduğunun tespit edildiği, idarece yapılan tespitlere göre davacının bakıma muhtaç olmadığı görülmektedir.

Bu durumda, hukuka uygun olarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işleme karşı açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulü ile, Çanakkale İdare Mahkemesinin 12.07.2012 tarih ve E:2012/77, K:2012/656 sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Güncelleme Tarihi: 22 Kasım 2022, 09:42
YORUM EKLE