Doğrudan Temin Usulünde Damga Vergisi Kesilmemesi

Doğrudan temin usulü ile yapılan alımlarda sözleşme imzalanması ve komisyon kurulup karar alınması durumunda damga vergisi kesilmesi gerektiği yönünde

Doğrudan Temin Usulünde Damga Vergisi Kesilmemesi

Doğrudan temin usulü ile yapılan alımlarda sözleşme imzalanması ve komisyon kurulup karar alınması durumunda damga vergisi kesilmesi gerektiği yönünde sayıştay kararı

Doğrudan Temin Usulünde Damga Vergisi Kesilmemesi

Doğrudan temin usulü ile yapılan alımlarda komisyon kurulması halinde komisyon kararı nedeniyle karar harcı alınması gerektiği 

Doğrudan temin usulü ile yapılan alımlarda sözleşme imzalanması ve komisyon kurulması mecburi olmayıp idarenin takdirine bırakılmıştır. İdarece 4734 sayılı yasanın 22/d maddesi kapsamında yapılan alımda komisyon kurulup karar alınmasına rağmen damga vergisi kesintisi yapılmamıştır. Buna dayanak olarak da doğrudan temin usulünün bir ihale usulü olmayıp satın alma usulü olması gösterilmiştir. Ancak Sayıştay Temyiz Kurulu kararında da görüleceği üzere komisyon kurulup karar alınan satın almalarda damga vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Kamu İdaresi Türü
Yılı2009
Dairesi8
Dosya No37372
Tutanak No40053
Tutanak Tarihi24.2.2015
Kararın Konusu

Dosyada mevcut belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşüldü;

1-) 1063 sayılı İlam’ın 5. maddesinde, doğrudan temin yöntemi ile gerçekleştirilen konser ve çeşitli ebatlarda cam, çerçeve alımlarında ihale kararı düzenlenmesine rağmen ödemelerden karar pulu kesintisi yapılmaması nedeniyle 181,00-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle, 4734 sayılı Kanun’un 22. maddesine göre yapılacak alımlarda, ihale komisyonu kurma ve Kanun’un 10. maddesinde sayılan yeterlilik koşullarını arama zorunluluğu bulunmaksızın, ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından yapılacak piyasa fiyat araştırmasına göre ihtiyaçların temin edileceğini; bu nedenle doğrudan temin bir ihale usulü olmadığını;

Damga Vergisi Kanunu incelendiğinde “her türlü ihale kararı” ifadesi ile 4734 sayılı Kanunda bir ihale yöntemi olarak öngörülmeyen doğrudan temin yöntemi ile alımlara ilişkin kararların kapsam dışı olduğu yorumuna ulaşmanın mümkün olduğunu;

Diğer taraftan anılan Damga Vergisi Kanunu Tebliğinde “... idarelerce kurulacak ihale komisyonlarınca bir ihale kararının alınması halinde bu kararın damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Ancak söz konusu alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmemesi ve ihale komisyonları kurularak bir ihale kararının alınmaması halinde ise damga vergisinin aranılmayacağı tabiidir.” denildiğini;

Bu nedenle alıma ilişkin onayın (kararın) herhangi bir komisyon tarafından verilmemesi durumunda damga vergisi kesintisi yapılmasına gerek olmayacağını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

Başsavcılık karşılama yazısında; “Ortaya konulanlar Daire tarafından verilen kararın gerekçelerini karşılamaktan uzaktır. Bu itibarla, temyiz talebinin reddi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı mütalâa olunmaktadır.” denilmiştir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 1. maddesinde;

“Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir. Bu Kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade eder.” denilmektedir.

“Mükellef” başlıklı 3. maddesinde;

“Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.

“Resmi Daire” başlıklı 8. maddesinde;

“Bu Kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, İl özel idareleri, belediyeler ve köylerdir. Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz.” denilmektedir.

Aynı Kanunun 14. maddesinde; “Kağıtların Damga Vergisi bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır.” denilmektedir.

1 sayılı tabloda; II) “Kararlar ve Mazbatalar” başlığı altında, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan daire ve kurumların yetkili organlarınca verilen her türlü ihale kararlarının Binde 4,5 (% 0,45) oranında Damga Vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.

Dilekçi, doğrudan teminin ihale usulü olmadığını, 44 seri no.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde; “… idarelerin 4734 sayılı Kanun’un 22’nci maddesi kapsamında yapacakları alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmesi halinde bu sözleşmenin, idarelerce kurulacak ihale komisyonlarınca bir ihale kararının alınması halinde bu kararın, damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Ancak, söz konusu alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmemesi ve ihale komisyonları kurularak bir ihale kararının alınmaması halinde ise damga vergisinin aranılmayacağı tabiidir.” denildiğini, söz konusu alımlarda komisyon kurulmadığını ve karar alınmadığını iddia etse de, rapor dosyası ve ekli belgelerin incelenmesi neticesinde, ilişikli ödeme emri belgeleri ekleri arasında alımlara ilişkin olarak düzenlenmiş ihale kararının olduğu görülmüştür.

Bu itibarla dilekçi iddialarının reddedilerek 1063 sayılı İlam’ın 5. maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,

2-) 1063 sayılı İlam’ın 8. maddesinde, doğrudan temin yöntemi ile gerçekleştirilen Kadıköy İlçe Sınırları İçinde Bulunan 66 Adet Caminin Temizlik İşinde ihale kararı düzenlenmesine rağmen ödemelerden karar pulu kesintisi yapılmaması nedeniyle 135,00-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

Dilekçi dilekçesinde özetle, 4734 sayılı Kanun’un 22. maddesine göre yapılacak alımlarda, ihale komisyonu kurma ve Kanun’un 10. maddesinde sayılan yeterlilik koşullarını arama zorunluluğu bulunmaksızın, ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından yapılacak piyasa fiyat araştırmasına göre ihtiyaçların temin edileceğini; bu nedenle doğrudan temin bir ihale usulü olmadığını;

Damga Vergisi Kanunu incelendiğinde “her türlü ihale kararı” ifadesi ile 4734 sayılı Kanunda bir ihale yöntemi olarak öngörülmeyen doğrudan temin yöntemi ile alımlara ilişkin kararların kapsam dışı olduğu yorumuna ulaşmanın mümkün olduğunu;

Diğer taraftan anılan Damga Vergisi Kanunu Tebliğinde “... idarelerce kurulacak ihale komisyonlarınca bir ihale kararının alınması halinde bu kararın damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Ancak söz konusu alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmemesi ve ihale komisyonları kurularak bir ihale kararının alınmaması halinde ise damga vergisinin aranılmayacağı tabiidir.” denildiğini;

Bu nedenle alıma ilişkin onayın (kararın) herhangi bir komisyon tarafından verilmemesi durumunda damga vergisi kesintisi yapılmasına gerek olmayacağını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

Başsavcılık karşılama yazısında; “Ortaya konulanlar Daire tarafından verilen kararın gerekçelerini karşılamaktan uzaktır. Bu itibarla, temyiz talebinin reddi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı mütalâa olunmaktadır.” denilmiştir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 1. maddesinde;

“Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir. Bu Kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade eder.” denilmektedir.

“Mükellef” başlıklı 3. maddesinde;

“Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.

“Resmi Daire” başlıklı 8. maddesinde;

“Bu Kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, İl özel idareleri, belediyeler ve köylerdir. Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz.” denilmektedir.

Aynı Kanunun 14. maddesinde; “Kağıtların Damga Vergisi bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır.” denilmektedir.

1 sayılı tabloda; II) “Kararlar ve Mazbatalar” başlığı altında, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan daire ve kurumların yetkili organlarınca verilen her türlü ihale kararlarının Binde 4,5 (% 0,45) oranında Damga Vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.

Dilekçi, doğrudan teminin ihale usulü olmadığını, 44 seri no.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde; “… idarelerin 4734 sayılı Kanun’un 22’nci maddesi kapsamında yapacakları alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmesi halinde bu sözleşmenin, idarelerce kurulacak ihale komisyonlarınca bir ihale kararının alınması halinde bu kararın, damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Ancak, söz konusu alımlar nedeniyle belli parayı ihtiva eden bir sözleşmenin düzenlenmemesi ve ihale komisyonları kurularak bir ihale kararının alınmaması halinde ise damga vergisinin aranılmayacağı tabiidir.” denildiğini, söz konusu alımlarda komisyon kurulmadığını ve karar alınmadığını iddia etse de, rapor dosyası ve ekli belgelerin incelenmesi neticesinde, ilişikli ödeme emri belgeleri ekleri arasında alımlara ilişkin olarak düzenlenmiş ihale kararının olduğu görülmüştür.

Bu itibarla dilekçi iddialarının reddedilerek 1063 sayılı İlam’ın 8. maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,

Güncelleme Tarihi: 21 Ekim 2022, 22:38
YORUM EKLE