Geçici görevde uçakla yapılacak seyahatlarda ödenecek tutarlar

6245 sayılı kanununa göre yapılan görevlendirmelerde uçak ücreti ödemeleri nasıl yapılmalı

Geçici görevde uçakla yapılacak seyahatlarda ödenecek tutarlar

6245 sayılı kanununa göre yapılan görevlendirmelerde uçak ücreti ödemeleri nasıl yapılmalı

Geçici görevde uçakla yapılacak seyahatlarda ödenecek tutarlar

Geçici görevde uçakla yapılacak seyahatlarda ödenecek tutarlar 

6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 6'ncı maddesi hükmü “gidip gelmeye en uygun ve kullanılması mutat olan yol ve taşıt araçları üzerinden” harcırahın verilmesine amirdir. Bu hükümle, sadece muayyen tarifeli ve genellikle kamuya ait taşıt araçlarını ve bunların işletildiği yol kastedilmemiş; yolculuk için birden fazla yol ve taşıt aracı kullanılabiliyorsa yerel uygulamaya göre o bölgedeki insanların çoğunluğunun tercihlerinin de dikkate alınması öngörülmüştür.

Buna göre, memuriyet mahalli dışına sürekli veya geçici görevle gönderilen kişilere verilecek harcırahın hesaplanmasında, aynı yere giden diğer vatandaşların çoğunluğunun izlediği yol ve kullandığı taşıt hangisi ise o esas alınacaktır. Ancak kullanılması mutat olan (yani alışılmış, çoğunluğun tercih ettiği) yolda hem muayyen tarifeli, hem de gayri muayyen tarifeli taşıt işletilmekte ise, harcırah muayyen tarifeli taşıta göre hesaplanacaktır.

Kanunun 6'ncı maddesinin 4'üncü fıkrasında ise takip edilmesi gereken yolun dışında bir yoldan veya kullanılması gereken taşıt aracından başka bir araçla yolculuk yapılmasının işin gereğine göre zorunlu olması halinde, bu yol ve taşıt aracına ilişkin masrafların kabulü merkezde ita amiri veya bu durumda olan amirlerin, taşrada memur ve hizmetlinin mensup olduğu kurumun ita amiri durumunda olan kimsenin veya mahallin en büyük askeri ve mülki amirin önceden verdiği yazılı bir emrin varlığını zorunlu kılmıştır.

6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 27'nci maddesine bağlı (1) sayılı cetvelin açıklama bölümünde ise, cetvelin 1, 2 ve 3'üncü sıralarında gösterilenlerin uçakla seyahat edebilecekleri, diğerlerinin uçakla seyahatinin zorunlu hallere münhasır olması ve dairelerince lüzum gösterilmesi veya tasvip olunması ile mümkün olacağı belirtilmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın konuyla ilgili muhtelif tarihlerde verdiği yazılı görüşleri de dikkate alınarak, ödenecek ve ödenmeyecek masraflar dahil olmak üzere uçakla yapılan seyahatlerde dikkat edilmesi gereken hususlara aşağıda yer verilmektedir;

- Memuriyet mahalli veya geçici görev yerinde uçak bulunmuyorsa, aktarmalı nitelik taşıyan yolculuklar için en yakın havaalanına gidiş için kullanılan nakil vasıtasının idarece ödenmesi

mümkündür. 6245 sayılı Yasa'nın 6'ncı maddesi uyarınca, harcırahın, gidip gelmeye en uygun ve kullanılması mutat olan yol ve taşıt üzerinden ödenmesi gerekmektedir. Bu itibarla, aktarmalı güzergâhın da çoğunluk tarafından kabul edilen bir yol olması gerekmektedir. Aynı yaklaşımla, uçuş iptal edilmişse en yakın havaalanına söz konusu madde hükmü gereğince gidip buradan uçuşun gerçekleştirilmesi mümkündür. Ancak bu yolun mutat bir yol olmaması durumunda, söz konusu maddenin dördüncü fıkrası uyarınca, yetkili amirden önceden alınmış bir onay kapsamında farklı bir güzergâhın kullanılması da mümkündür.

-Uçak yolculuklarında, 6245 sayılı Yasa'nın 29'uncu maddesi uyarınca, sayılan unvanlarda bulunan (... YÖK Başkanı ve merkezde sürekli görevde bulunanlar dışındaki büyükelçilere birinci) kişiler hariç turist (ekonomi) sınıfı üzerinden uçak bileti bedelinin karşılanması gerekmektedir.

-Uçakla yapılacak seyahatte ekonomi sınıfı dolu ise business class koltuğun ilgili kişi tarafından doğrudan seçilmesi mümkün olmayıp bu hususta izin alınması gerekmektedir. Nitekim konuyla ilgili olarak Sayıştay Genel Kurulu'nun 23.06.1955 tarihli ve 2246/3 sayılı Kararı uyarınca, 6245 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesinin son (yasal değişiklik nedeniyle şuan için dördüncü) fıkrası gereğince (işin icabına göre zaruret halinde amiri italarınca verilmiş yazılı emre istinaden) memurun kanunen müstahak bulunduğu mevki üstünde bir seyahatine ait bilet bedelinin idarece kabul edileceğine dikkat çekilmiştir.

-Uçak biletinin ertelenmesi sebebiyle ortaya çıkan cezanın ise, yürütülen kamu görevine ilişkin sebeplerden kaynaklanması durumunda bu cezaların yol masrafı kapsamında karşılanacağı, buna karşın şahsi sebep veya kusurdan kaynaklanan gecikme ve iptal bedellerinin ise, idarece ödenmesinin söz konusu olmayacağını ifade edebiliriz.

-Aynı bağlamda, uçağın kişisel nedenlerden dolayı kaçırılması halinde ise, farklı bir uçak veya otobüs ile görev mahalline yapılan seyahat bedelinin ilgiliye ödenmesi mümkün olmayıp, bu gibi durumlarda (ilave bir onay bulunmadığı sürece) sonradan ödenen bu tutarların ilgilinin kendi olanakları ile karşılaması gerekmektedir.

-Kamu görevi kapsamında gerçekleştirilen resmi uçak kullanımlarında elde edilen mil puanının ise 2007/3 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı düzenlemeleri uyarınca, bu nitelikteki kazanımların kurum ve kuruluşlar tarafından iktisap edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, kamuya aktarılması ve sonraki aşamada değerlendirilmesi gerekmektedir.

- Sayıştay Genel Kurulu'nun 15.07.1958 tarih ve 242071 sayılı Kararı uyarınca, yabancı memleket­lere daimi veya geçici görev ile gönderilenler ile yurda dönenler için gerekli vapur veya uçak bi­letlerinin doğrudan doğruya dairelerince satın alınması halinde, bedellerinin faturasını müsteniden bütçeden ödenmesinde mahzur yoktur denilmek suretiyle, görevlendirmelerde seyahata ait biletin idareler tarafından satın alınmasına olanak sağlanmaktadır. Bu kapsamda birçok idare tarafından acenteler ile bilet temin sürecine ait sözleşmeler imzalanmaktadır. Bu şekilde hareket tarzı indi­rimli bilet sağlanmasının yanında, zaman tasarrufu, mil puanlarının takibi vb. açıdan da kurumlara fayda sağlamaktadır. Ayrıca, 30 Seri No'lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği uyarınca, hake- diş ödemesinde, personele göre ilgili acenteye/şirkete daha fazla (uygulanacak oranın farklı olması sebebiyle) tutarda damga vergisinin idarece kesilmesi suretiyle, bu işlemde ilave kamu yararı da söz konusu olabilmektedir

-Uçak seyahatine ait sigorta bedeli ve koltuk seçimi gibi ödemelerin de resmi olarak ödenmeyeceğini, çünkü söz konusu giderlerin seyahate ait bir zorunluluk arz etmeyip, ilgilinin tercihine bağlı olarak oluşan bir gider niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde, uçak bileti içinde yer alan CIP (Özel Yolcu Salonu) hizmet bedelinin de ihtiyari bir nitelik taşıması ve yolcunun konforunu artırmaya dönük olması sebebiyle, karşılanması mümkün değildir. Bu itibarla, bilet bedellerine eklenen ilgilinin konforuna yönelik bu tür giderlerin harcırah kapsamında ödenmesinin mümkün olmadığını genel olarak ifade edebiliriz.

-Uçak biletine ait hususları da içeren Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği'nin “Yolluklara ilişkin diğer hükümler” başlığını taşıyan 27'nci maddesinin (b) fıkrasında, uçakla yapılan seyahatlerde yolcu biletinin ödeme belgesine bağlanması gerektiği belirtilmiştir. Konuyla ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca verilen görüş yazılarında da; eklenmesi gereken biletin bedelinin Türk Hava Yolları tarafından belirlenen miktar kadar olması gerektiği, başka bir ifade ile bu miktarın üzerinde olan ve her ne ad altında olursa olsun biletin üzerinde yer alan diğer nitelikteki ödemelerin bu miktarı aşması halinde karşılanmasının mümkün bulunmadığı, dolayısıyla, bedeli ilgili tarafından ödenen ve “Tavsiye Edilen Bilet Satış Komisyonu” veya “Biletleme Servis Ücreti” olarak yer alan tutarın, bilet tutarına eklenmesi halinde bu tutarın Türk Hava Yolları tarafından belirlenen miktarı aşmaması halinde, bilette yer alan “Tavsiye Edilen Bilet Satış Komisyonu” veya “Biletleme Servis Ücreti” ve benzeri ödemelerin ödenmesi mümkün bulunduğu, ancak bilet bedelinin Türk Hava Yolları tarafından belirlenen miktarı aşması halinde ise bu tür komisyon ve servis ücretlerinin ödenmesinin mümkün bulunmadığı hususlarına yer verilmiştir.

Beyan sürecinde hangi belgelerin gerekli olduğu ise Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği ile anılan Yönetmelik uyarınca hazırlanan 2007/1 sayılı Genel Tebliğ'de açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Bu kapsamda, Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin; “Yolluklara ilişkin diğer hükümler” başlıklı 27'nci “Yolluklarla ilgili giderlerin ödenmesinde;

  1. Takip edilmesi gereken yolun dışında bir yoldan veya kullanılması gereken taşıt aracından başka bir araçla yolculuk yapılmasının zorunlu olduğu hallerde, yetkili makamdan alınacak onayın veya raporun,
  2. Uçakla yapılan seyahatlerde yolcu biletinin; bilette kayıtlı gidiş-dönüşten birisinin kullanılmaması nedeniyle biletin iadesi gerektiği takdirde gerçekleşen seyahat ücretini gösteren belgenin; yabancı heyet ve temsilcilerin ülkelerine dönüşlerinde uçak biletlerinin kendilerine verilmesi halinde ise söz konusu giderlerin tutarı ile kurumca karşılandığını belirten ve ilgili birim yetkilisince imzalanan belgenin,
  3. Taksi ile yapılan seyahatlerde (belediye hudutları dahilindeki taksi ücretleri hariç) fatura veya perakende satış fişi veya ödeme kaydedici cihazlara ait satış fişinin,

h) Geçici görevle başka bir yere görevlendirilip, sonradan görevlendirilmelerinden vazgeçilenlerin alınmış olan bilet ücretlerinin ödenmesinde, buna ilişkin yazı ile taşıt biletlerinin,

ödeme belgesine bağlanması gerekir.”

Hususları yer almaktadır.

Görüldüğü üzere, geçici görevle başka bir yere görevlendirilip, sonradan görevlendirilmelerinden vazgeçilenlerin alınmış olan bilet ücretlerinin ödenmesinde, buna ilişkin yazı ile taşıt biletlerinin bulunması gerekmektedir.

Diğer taraftan, bu tür harcamalarda beyan esas olmakla birlikte, memurların gerçek tutarları beyan edeceği de varsayılmaktadır. Ancak gerçeğe aykırı beyanların idarelerce ya da denetim elemanlarınca tespiti de her zaman için mümkündür. Böyle bir durumun varlığı halinde, Harcırah Kanunu'nun 60'ncı maddesinde yer alan “Hilafı Hakikat Beyanname Verenler” hükmüne uygun olarak ilgili personel hakkında bu kapsamda yaptırım uygulanması her zaman söz konusu olabilmektedir.

Harcırah bildirimlerinin e-Yolluk uygulaması üzerinde doldurulması durumunda ise, yukarıda ifade edilen hususlar ışığında, mevcut uygulamanın (e-Yolluk) hatalı bildirimleri de kabul ettiğini dikkate alarak, beyanda bulunulması uygun olacaktır. Bu itibarla, Onay çerçevesinde gerçekte hangi ulaşım aracı ile seyahat yapılmışsa bahse konu nakil vasıtasının beyan edilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, diğer giderler kapsamına ödenmemesi gereken bir giderin de beyan edilmemesi gerekliliği açıktır.

YORUM EKLE