İcra kanununa göre tebligat işlemi ve tebligat süreleri

İcra ve iflas kanununa göre tebligat işlemleri ve tebligat süreleri hakkında bilgi notu ders notu

İcra kanununa göre tebligat işlemi ve tebligat süreleri

İcra ve iflas kanununa göre tebligat işlemleri ve tebligat süreleri hakkında bilgi notu ders notu

İcra kanununa göre tebligat işlemi ve tebligat süreleri

İCRA KANUNA GÖRE TEBLİGAT VE SÜRELER 

Tebligat, bir işlem veya eylemden hukuki yönden etkilenecek olan kimselere, o işlem veya eylem hakkında bilgi vermek ve bu durumu belgelendirmek amacıyla yapılan resmi işlemdir. İcra ve İflâs Kanununun 21. maddesine göre, icra dairelerince yapılacak, elektronik ortam da dâhil tüm tebliğler, Tebligat Kanunu hükümlerine göre olur. Bu tebliğler, makbuz karşılığı doğrudan doğruya tevdi suretiyle de yapılabilir. Tebligat kural olarak mesai gün ve saatlerinde yapılır; ancak, resmi ve adli tatil günlerinde ve gece vakti de tebligat yapılabilir (TebK m. 33). Tebligat, posta yoluyla veya memur aracılığıyla, doğrudan doğruya veya ilân yoluyla yapılabilir. Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir (TebK m. 7a/I). Elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde Tebligat Kanunu’nda belirtilen diğer usûllerle tebligat yapılır (TebK m. 7a/III). Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır (TebK m. 7a/IV). Tebligat, kural olarak muhataba ve bilinen en son adresinde yapılır (TebK m. 10/I). Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır (TebK m. 10/II). Bununla birlikte, kendisine tebliğ yapılacak muhatabın başvurması veya kabulü hâlinde herhangi bir yerde tebligat yapılması da mümkündür (TebK m. 10/III).

Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır (TebK m. 21/II). Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise, bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır (TebK m. 11/I). Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır (TebK m. 11/II). İlâmda, ilâm niteliğindeki belgelerde ve ipotek senedinde yazılı olan adresini değiştiren alacaklı veya borçlu, keyfiyeti noter vasıtasıyla bildirmiş olmadıkça; tebligat aynı adrese, yani ilâm veya ilâm niteliğindeki belgede yer alan adrese yapılır. Bu adreste bulunulmadığı takdirde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uygulanır (İİK m. 21/II, III).

Tebligat ve Süreler 

Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır (TebK m. 35/I). Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır (TebK m. 35/II). İcra takiplerinde kötü niyetli borçluların yurt dışında adres göstererek takibi geciktirmesini önlemek amacıyla yurt içinde adres göstermek zorunluluğu getirilmiştir. Örneğin, genel haciz yolu ile takibe itiraz eden borçlu veya vekili, yurt içinde adres göstermek zorundadır (İİK m. 62/III). Celse esnasında veya kalemde, soruşturmaya, davaya ya da takibe ait evrakın, taraflara, ilgili üçüncü kişilere, katılana veya vekillerine tutanağa geçirilmek suretiyle veya imza karşılığında, tebliğ konusu belirtilerek tevdii, tebliğ hükmündedir. Bu durumda, ayrıca tebliğ mazbatası düzenlenmesi gerekmez ve masraf da alınmaz (TebK m. 36). Adresi bilinmeyenlere (meçhul olanlara) yapılacak tebligat ilân yoluyla yapılır (TebK m. 28/I). Tebligat yapılamayan ve yerleşim yeri, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi bilinmeyen (meçhul) sayılır (TebK m. 28/II). İlân yoluyla tebliğ, son ilân tarihinden itibaren yedi gün sonra yapılmış sayılır. İlân yoluyla tebliğe karar veren merci, gerekiyorsa daha uzun bir süre belirleyebilir. Ancak, bu süre on beş günü geçemez. (TebK m. 31). Tebligatın, Tebligat Kanun’a ve Tebligat Tüzüğü’ne uygun olarak yapılması ve bu durumun belgelendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, tebligat usûlüne uygun olarak yapılmamış sayılır. Usûlüne aykırı olarak yapılmış olan tebligat, mutlak geçersiz değildir; askıda geçersizlik durumu söz konusudur. Muhatap tebliğ yapıldığını öğrenmiş (muttali olmuş) ise geçerli hâle gelir (TebK m. 32/I). Muhatabın tebliği öğrendiğini bildirdiği tarih, tebliğ tarihi sayılır; bu tarihin aksi iddia ve ispat edilemez (TebK m. 32/II). 6.2. Süreler Süreler, ilgililer için konulmuş süreler ve icra organları için konulmuş süreler olarak ikiye ayrılır. İlgililer bakımından konulmuş süreler hak düşürücü ve kesindir. İlgililer sözleşme ile süreleri değiştiremezler; bu tip sözleşme kayıtları hükümsüzdür. Ne var ki, herhangi bir sürenin geçmesinden yararlanma hakkı olan borçlu, bu hakkından vazgeçebilir (İİK m. 20). Ancak, borçlunun vazgeçmesi, üçüncü kişileri etkilemez. İcra organları bakımından ise süreler düzenleyicidir. İcra organları, kendileri için konulan süre geçtikten sonra işlem yaparlarsa, o işlem yine geçerlidir; duruma göre şikâyet yoluna başvurulabilir. 18 Konkordato Komiserliği Temel Eğitim Kitabı Süreler, kural olarak, taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen hâllerde tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar (HMK m. 91). Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter (İİK m. 8a/V). Elde olmayan sebeplerle, yargılamaya ilişkin, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir (HMK m. 95/I). İcra ve iflâs dairelerinde ve icra mahkemelerinde görülen iş ve davalarda ve iflâs ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalarda (HMK m. 103/I, b. e) adlî tatil hükümleri uygulanmaz; bir başka ifadeyle, söz konusu dava ve işler adli tatilde görülür. Ayrıca adli tatilde, ihtiyati haciz talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar hakkında da karar verilebilir (HMK m. 103/I, b. e).

Güncelleme Tarihi: 08 Temmuz 2020, 12:35
YORUM EKLE