657 Devlet Memurları Kanunu Özet ve Örnek Sorular

657 Devlet Memurları Kanunu Özet ve Örnek Sorular, 657 devlet memurları kanunu 2019 değişiklikler işlenmiş hali ile özet çalışma ve örnek sınavlarda

657 Devlet Memurları Kanunu Özet ve Örnek Sorular

657 Devlet Memurları Kanunu Özet ve Örnek Sorular, 657 devlet memurları kanunu 2019 değişiklikler işlenmiş hali ile özet çalışma ve örnek sınavlarda çıkmış sorular

657 Devlet Memurları Kanunu Özet ve Örnek Sorular

657 Devlet Memurları Kanunu Özet ve Örnek Sorular

KAMU PERSONEL

MEVZUATI

TEMEL İLKELER

• 1982 Anayasasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri, bütün yurttaşların özgür, eşit ve liyakate göre katılımına açık (md.70), asli ve sürekli görevleri yürüten, nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenen (m.128,m.129) kamu personeli olarak tanımlanmıştır.

657 sayılı Kanun, devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenlemektedir.

Kanunun kapsamı:

Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır.

Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Kanunda belirtilen özel hükümler uygulanır.

Anayasa Mahkemesi üye ve yedek üyeleri ile raportörleri; hakimlik ve savcılık mesleklerinde veya bu mesleklerden sayılan görevlerde bulunanlar, Danıştay ve Sayıştay meslek mansupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, Üniversitelerin, İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademilerinin, Devlet Güzel Sanatlar Akademilerinin, Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün öğretim üye ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri, Genelkurmay Mehtaran Bölüğü Sanatkarları, Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera va Balesi ve Belediye Opera ve tiyatroları ile şehir ve belediye konservatuvar ve orkestralarının sanatkar memurları, uzman memurları, uygulatıcı uzman memurları ve stajyerleri; Spor-Toto Teşkilatında çalışan personel; subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile Emniyet Teşkilatı mensupları özel kanunları hükümlerine tabidir

657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki temel ilkeler şunlardır:

Sınıflandırma

Kariyer

Liyakat

SORU:

I. Liyakat

II. Sadakat

III. Kariyer

IV. Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık

V. Sınıflandırma

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun temel ilkeleri, aşağıdaki seçeneklerden hangisinde tam olarak sayılmıştır?

a) I, II ve III

b) I, II ve IV

c) I, III ve V

d) I, II ve V

e) II, III ve IV

Cevap: C Şıkkı

Sınıflandırma: Devlet kamu hizmetleri görevlerini ve bu görevlerde çalışan Devlet memurlarını görevlerin gerektirdiği niteliklere ve mesleklere göre sınıflara ayırmaktadır. Dolayısıyla sınıflandırmada esas iki faktör bulunmaktadır; görev ve meslek.

SINIFLANDIRMA ESASLARI

657 sayılı Kanuna tabi kurumlarda çalıştırılan memurlar 12 sınıfa ayrılmıştır. Bunlar;

I - GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFI:

II - TEKNİK HİZMETLER SINIFI:(1)

III - SAĞLIK HİZMETLERİ VE YARDIMCI SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI:

IV - EĞİTİM VE ÖĞRETİM HİZMETLERİ SINIFI:

V - AVUKATLIK HİZMETLERİ SINIFI:

VI - DİN HİZMETLERİ SINIFI:

VII - EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI:(1)(3)

VIII - JANDARMA HİZMETLERİ SINIFI (Ek : 25/7/2016 – KHK-668/22 md.)(3)(4)

IX - SAHİL GÜVENLİK HİZMETLERİ SINIFI (Ek : 25/7/2016 – KHK-668/25 md.)(4)

X - YARDIMCI HİZMETLER SINIFI: (3)(4)

XI - MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ HİZMETLERİ SINIFI:(3)(4)

XII - MİLLİ İSTİHBARAT HİZMETLERİ SINIFI:(3)(4)

SORU: Aşağıdakilerden hangisi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda belirtilen sınıflardan biri değildir?

a) Mülki İdare Amirleri Hizmetleri Sınıfı

b) Emniyet Hizmetleri Sınıfı

c) Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı

d) Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı

e) Denetim Hizmetleri Sınıfı

Cevap: E Şıkkı

Kariyer: Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanını sağlamaktır. Görevi değil memuru temel almaktadır. Sınıflar içerisinde derece/kademe sistemi birer kariyer yükselme basamağıdır.

SORU: “Devlet memurlarına, yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkânını sağlamaktır.”

şeklindeki tanımlama, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun temel ilkelerinden hangisini açıklar?

a) Liyakat

b) Kariyer

c) Güvenlik

d) Sınıflandırma

e) Sadakat

Cevap: B Şıkkı

Liyakat: Devlet kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktadır. Liyakat ilkesinin 3 unsuru bulunmaktadır:

İSTİHDAM ŞEKİLLERİ

Kamu hizmetleri;

 memurlar,

 sözleşmeli personel,

 geçici personel

işçiler

eliyle gördürülür.

Bu Kanuna tabi kurumlar, dördüncü maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramazlar.    

A) Memur:

Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.

Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.

B) Sözleşmeli personel:

Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.

Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını, (....)(2) kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; bu Kanuna tâbi kamu idarelerinde ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.

Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler,  pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerindeki müeyyideler, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Cumhurbaşkanınca belirlenir. (Ek cümle: 25/6/2009 - 5917/47 md.) Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler.

Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Cumhurbaşkanınca karar verilen görevlerde (…)(1) sözleşme ile çalıştırılanlar da bu fıkra kapsamında istihdam edilebilir

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Cumhurbaşkanınca belirlenir.(1)

D) İşçiler:

(A), (B) ve (C) fık­ra­la­rın­da be­lir­ti­len­ler dı­şın­da ka­lan ve il­gi­li mev­zu­atı ge­re­ğin­ce tah­sis edi­len sü­rek­li iş­çi kad­ro­la­rın­da be­lir­siz sü­re­li iş söz­leş­me­le­riy­le ça­lış­tı­rı­lan sü­rek­li iş­çi­ler ile mev­sim­lik ve­ya kam­pan­ya iş­le­rin­de ya da or­man yan­gı­nıy­la mü­ca­de­le hiz­met­le­rin­de il­gi­li mev­zu­atı­na gö­re ge­çi­ci iş po­zis­yon­la­rın­da al­tı ay­dan az ol­mak üze­re  be­lir­li sü­re­li iş söz­leş­me­le­riy­le ça­lış­tı­rı­lan ge­çi­ci iş­çi­ler­dir. Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

ÖDEVLER VE SORUMLULUKLAR

1. Sadakat ve yemin (m.6)

Devlet   memurları,  Türkiye  Cumhuriyeti  Anayasasına  ve  kanunlarına  sadakatla bağlı  kalmak  ve  milletin  hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti   kanunlarını sadakatle uygulamak zorundadırlar. Devlet memurları bu hususu "Asli Devlet Memurluğuna" atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimle yetkili amirlerin huzurunda yapacakları yeminle belirtirler ve özlük dosyalarına konulacak aşağıdaki "Yemin Belgesi" ni imzalayarak göreve başlarlar.

2. Tarafsızlık ve devlete bağlılık (m.7)

Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar

3. Davranış ve işbirliği (m.8)

Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle göstermek zorundadırlar.

Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır.

4. Yurtdışında davranış (m.9)

5. Amir durumunda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları (m.10)

6. Devlet memurlarının görev ve sorumlulukları (m.11)

Devlet memurları kanun ve diğer mevzuatta belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar.

Devlet memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir.

Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.

Acele hallerde kamu düzeninin ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.

SORU: Hiyerarşi yetkisine ilişkin hangi ifade doğru değildir?

a) Amir, memura emir ve talimat verebilir.

b) Amir, memurun işlemini yerindelik açısından denetleyemez.

c) Amir, memurun işlemin uygulanmasının geciktirilmesine karar verebilir.

d) Amir, memurun işleminin iptaline veya değiştirilmesine karar verebilir.

e) Amir, memurun yerine geçerek işlem yapamaz.

Cevap: B

ÖDEVLER VE SORUMLULUKLAR

7. Kişisel sorumluluk ve zarar (m.12)

Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.

Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idarenin zarara uğratılması halinde, bu zararın ilgili memur tarafından hangi değer üzerinden ödenmesi esastır?

a) Maliyet bedeli

b) Kayıtlı bedeli

c) Alış bedeli

d) Rayiç bedeli

e) Defter değeri

Cevap: D     

8. Kişilerin uğradıkları zararlar (m.13)

Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Ancak, Devlet dairelerine tevdi veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza edilen para ve para hükmündeki değerli kağıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenir. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.

İşkence ya da zalimane, gayri insani veya haysiyet kırıcı muamele suçları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen kararlar sonucunda Devletçe ödenen tazminatlardan dolayı sorumlu personele rücu edilmesi hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

12 nci maddeyle bu maddede belirtilen zararların nevi, miktarlarının tespiti, takibi, amirlerin sorumlulukları ve yapılacak işlemlerle ilgili diğer hususlar Cumhurbaşkanınca düzenlenecek yönetmelikle belirlenir.(2)

9. Mal bildirimi (m.14)

Devlet memurları, kendileriyle, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verirler.

10.Basına bilgi veya demeç verme (m.15)

Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir.

Askeri hizmet ile ilgili bilgiler özel kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin yetkili, kıldığı personel dışın da hiç bir kimse tarafından açıklanamaz.

11.Resmi belge, araç ve gereçlerin yetki verilen mahaller dışına çıkarılmaması ve iadesi (m.16)

SORU: Aşağıdakilerden hangisi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre Devlet memurlarının ödev ve sorumlulukları arasında sayılamaz?

a) Davranış ve işbirliği

b) İsnat ve iftiralara karşı koruma

c) Kişilerin uğradıkları zararlar

d) Basına bilgi veya demeç verme

e) Mal bildirimi

Cevap:

GENEL HAKLAR

1. Uygulamayı isteme hakkı (m.17)

Devlet memurları, bu kanun ve diğer mevzuata göre tayin ve tesbit olunup yürürlükte bulunan hükümlerin kendileri hakkında aynen uygulanmasını istemek hakkına sahiptirler.

2. Güvenlik (m.18)

Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilmez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz.

3. Emeklilik (m.19)

4. Çekilme (m.20)

5. Müracaat, şikayet ve dava açma (m.21)

Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet ve dava açma hakkına sahiptirler.

Müracaat ve şikayetler söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılır.

Müracaat ve şikayetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye bildirilir. Müracaat ve şikayetlerle ilgili esas ve usuller Cumhurbaşkanınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

6. Sendika kurma (m.22)

7. İzin (m.23 )

8. Kovuşturma ve yargılama (m.24)

9. İsnat ve iftiralara karşı koruma (m.25)

Devlet memurları hakkındaki ihbar ve şikayetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu memurun en büyük amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını Cumhuriyet Savcılığından isterler.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, “Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilemez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz.” şeklinde ifade edilen husus aşağıdaki kavramlardan hangisinde tanımlanmıştır?

a) Uygulamayı isteme hakkı

b) Güvenlik

c) Kovuşturma ve yargılama

d) Devlet memurlarının görev ve sorumlulukları

e) Davranış ve işbirliği

CEVAP: B Şıkkı

YASAKLAR

1. Toplu eylem ve hareketlerde bulunma yasağı (m.26)

2. Grev yasağı (m.27)

3.Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı (m.28)

Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). (Ek cümle: 8/8/2011 - KHK-650/38 md.; İptal cümle: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113, K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; (…)(1) Yeniden düzenleme son cümle: 2/1/2014 - 6514/9 md.) Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.  

Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.(2)

Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler,

4.Hediye alma, menfaat sağlama yasağı (m.29)

Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır.

Kamu Görevlileri Etik Kurulu, hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir.

5.Denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı (m. 30)

6.Gizli bilgileri açıklama yasağı (m.31)

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, aşağıdakilerden hangisi Devlet memurları için getirilen yasaklar arasında sayılmamıştır?

a) Grev

b) Hediye alma ve menfaat sağlama

c) Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma

d) Gizli bilgileri açıklama

e) Basına bilgi veya demeç verme

Cevap: E

Yükselinebilecek derecenin üstünde bir dereceye yükselme:(m. 37)

Bu kanun hükümlerine göre öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev unvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinden aylık almaya hak kazanan ve son sekiz yıllık süre içinde herhangi bir disiplin cezası almayanların kazanılmış hak aylıkları kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir.

Memuriyete girişte yaş (m.40)

Genel olarak 18 yaşını tamamlıyanlar Devlet memuru olabilirler.

Bir meslek veya sanat okulunu bitirenler en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanununun 12 nci maddesine göre kazai rüşt kararı almak şartiyle Devlet memurluklarına atanabilirler.

Memurun başka sınıfta ve derecesinin altında bir görevde çalıştırılmıyacağı (m.45):

Hiç bir memur sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamaz.

5 inci ve daha aşağı derecelerdeki kadrolara, derece yükselmesi için gerekli nitelikleri haiz memur bulunmaması hallerinde, 36 ncı maddede belirtilen öğrenim durumları itibariyle tespit olunan yükselinebilecek dereceyi aşmamak ve karşılık gösterilecek kadro derecesi kazanılmış hak aylık derecelerinin üç üst derecesinden fazla olmamak kaydıyla, bu dereceler karşılık gösterilerek, kendi derecesi ile aynı sınıftan memur atanması mümkündür.

Bu gibiler, işgal ettikleri kadroda kazanılmış derece ve kademelerinin aylığını almaya devam ederler ve kazanılmış aylıklarındaki kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi genel esaslara göre yapılır. Karşılık gösterilen kadrolar, ilgililer için kazanılmış hak teşkil etmez.

Genel ve özel şartlar (m.48):

Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.

A) Genel şartlar:

1. Türk Vatandaşı olmak,(1)

2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,

3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,

4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,

5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. (1)

6. Askerlik durumu itibariyle;

a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,

b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,

c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,

7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek (…)(2) akıl hastalığı (…)(2) bulunmamak.

8. (Ek: 3/10/2016 – KHK-676/74 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/60 md.) Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak.

B) Özel şartlar:

1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurum-larının birinden diploma almış olmak,

2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.        

Adaylığa kabul edilme(m.54) :

Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47 nci maddeye göre ilan edilen kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar.

Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.

Adaylık devresi içinde göreve son verme:(m.56)   

Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmıyacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir.

İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.

Asli memurluğa atanma:(m.58)

Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan adaylar disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli olmak üzere asli memurluğa atanırlar.

Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez.

İSTİSNAİ MEMURİYET

• İstisnai memurluk; genel olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve dereceye yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın idarenin doğrudan takdire dayalı olarak kişileri bazı unvanlara memur olarak atamasıdır. Kanunda istisnai memurluklar tek tek sayılmıştır. (m.59-61)

İSTİSNAİ MEMURİYET

İstisnai memuriyete atananların bulundukları bu kadrolar emeklilik aylığının hesabında ve diğer memurluklara naklen atanmalarında herhangi sınıf için kazanılmış hak sayılmaz.

Örneğin; 4’üncü dereceyi kazanılmış hak olarak almış olan memurun 1’inci dereceli bakanlık müşavirliği kadrosuna atanması halinde emekli keseneğinin 1’inci dereceden değil, 4’üncü dereceden kesilmesi gerekir. Bu kişinin tekrar 4’üncü derecelik kadroya atanması halinde önceden atandığı 1’inci derece kendisi için kazanılmış hak sayılmaz. Fakat 1’inci dereceli kadroda çalıştığı sürede yapılan derece ve kademe ilerlemeleri ilgili memur için kazanılmış hak teşkil edecektir.

Atamalarda görev yerine hareket ve işe başlama süresi (m.62)

İlk defa veya yeniden veyahut yer değiştirme suretiyle;

a) Aynı yerdeki görevlere atananlar atama emirlerinin kendilerine tebliğ gününü,

b) Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini,

izleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar. Savaş ve olağanüstü hallerde bu süre Cumhurbaşkanı Kararı ile kısaltılabilir.(1)

Yukarıdaki süreler;

1 - Kanuni izinlerin kullanılması veya geçici bir görevin yapılması sırasında başka bir gö-reve atanan memurlar için iznin veya geçici görevin bitimi,

2 - Hesaplarını, yerlerine gelenlere devir zorunda bulunan sayman ve sayman mutemetleri için devrin sona ermesi,

3 - Eski görevlerine devamları kurumlarınca yazılı olarak tebliğ edilenler için yerlerine atanan memurların gelmesi veya yeni görev yerlerine hareketlerinin kurumlarınca tebliği,

tarihinde başlar.

Yer değiştirme suretiyle yapılan atamalarda memurlara atama emirleri tebliğ edilince yollukları, ödeme emri aranmaksızın, saymanlıklarca derhal ödenir. Memurun izinli ve raporlu olması tebligata engel olmamakla beraber (a) ve (b) bentlerindeki süreler izin ve rapor müddetinin bitmesinde başlar.

Bu maddede geçen "yer" deyiminin kapsamı İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte belirtilir.

İşe başlamama halinde yapılacak işlem (m.43)

Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62 nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir.

Başka yerdeki bir göreve atananlardan 62 nci maddedeki süre içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamayanlara, eski görevlerinden ayrılış ve yeni görevlerine başlayış tarihleri arasında aylık verilmemek şartı ile 10 günlük bir süre daha verilebilir. Belge ile isbatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın bu süre sonunda da yeni görevlerinde işe başlamayanlar memuriyetten çekilmiş sayılırlar.

Kademe ve kademe ilerlemesi (m.64)

Kademe; derece içinde, görevin önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerlemedir.                                                                                                                                                                                 

Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları aranır.

72 nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli görevle atanan memurlardan kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara, bu yörelerde fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz.

Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.

Bu maddede belirtilen şartları haiz her sınıf ve derecedeki memurlar, hak kazandıkları ta-rihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılırlar.

Kademe ilerlemesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir. Onay mercileri kademe ilerlemeleri ile ilgili yetkilerini devredebilirler.

Kademe ilerlemesine hak kazanamayan memurlar, kurumlarınca her ay alınacak toplu onaylarla belirlenir. Kademe ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadıkları sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri, ilerlemiş sayıldıkları tarihten geçerli olmak üzere iptal edilir.

Kadrosuzluk sebebiyle derece yükselmesi yapamayanların aylıkları(m.67):

Diğer şartları taşımakla birlikte üst derecelerde (...)(1) kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış hak aylıkları, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi aşmamak şartıyla işgal etmekte oldukları kadroların üst derecelerine yükseltilir.

Derece yükselmesinin usul ve şartları (m.68):

A) Derece yükselmesi yapılabilmesi için:

a) (Değişik: 26/6/1984 - KHK 241/4 md.) Üst derecelerden boş bir kadronun bulunması,

b) Derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3 üncü kademesinde 1 yıl bulunmuş,

c) Kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş,

olması şarttır.

68/B) Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir.

Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin;

a) 1 inci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300 ve daha yukarıda olanlar için en az 12 yıl,

b) 1 inci ve 2 nci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300’den az olanlar için en az 10 yıl,

c) 3 üncü ve 4 üncü dereceli kadrolar için en az 8 yıl,

hizmetinin bulunması ve yükseköğrenim görmüş olması şarttır.

Dört yıldan az süreli yükseköğrenim görenler için bu sürelere iki yıl ilave edilir.

Bu sürelerin hesabında; 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dâhil kurumlarda fiilen çalışılan süreler ile Yasama Organı Üyeliğinde, belediye başkanlığında, belediye ve il genel meclisi üyeliğinde, kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte, okul devresi dâhil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı

Yükseköğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin;

Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst yönetici konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atanacaklar için tamamı,

diğer kadrolara atanacaklar için altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü dikkate alınır.

Bu bent hükümlerine göre atananlar atandıkları kadronun aylık (Ek gösterge dahil) ve diğer haklarından yararlanırlar. Bu suretle üst dereceye atananların bu kadrolarda geçirdikleri her yıl kademe ilerlemesi ve her "3" yıl derece yükselmesi sayılmak suretiyle kazanılmış hak ve emeklilik kese-neğine esas aylık derecelerinin yükselmesinde gözönüne alınır. Ancak atandıkları kadro aylıkları, başka görevlere atanma halinde kazanılmış hak sayılmaz.

Cumhurbaşkanı onayıyla yapılan atamalarda Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde öngörülen hizmet süresi şartları aranır. Üst kademe kamu yöneticisi sayılmayan daire başkanı ve bu kadrolara denk yönetici kadrolarına yapılacak atamalarda bu bentte öngörülen hizmet süresi yükseköğrenim gördükten sonra beş yıl olarak uygulanır. Ancak bu beş yıllık sürenin hesabında Devlet memurlarının kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilen hizmet süreleri esas alınır.

C) Derece yükselmesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir. Müşterek kararla atanmış olanların derece yükselmeleri, ilgili bakanın veya yetkili kıldığı makamın onayı ile yapılır. Üst derece kadroya atanmış olup da kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık dereceleri daha aşağıda bulunanların (45 inci maddenin ikinci fıkrasına göre yapılan atamalar hariç), kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükseltilmeleri için, bu hâlin devamı süresince yukarıda belirtilen onay aranmaz.

İdari görevlere atanma (m.69):

Kurumlar, Eğitim ve Öğretim, Sağlık ve Yardımcı Sağlık ve Teknik Hizmetler Sınıflarına dahil memurlardan, kariyerlerinden yararlanmak istediklerini 2 - 4 üncü dereceler arasındaki idari görevlere ait olup kazanılmış hak derecelerinin iki altındaki derecelerden tesbit ve ihdas edilmiş kadrolara atayabilirler.

Bu suretle atanan memurların aylıkları kazanılmış hak dereceleri üzerinden ödenir. Ancak kazanılmış aylık dereceleri ve kariyer hizmet sınıfları için tesbit edilen ek gösterge, zam ve tazminatlar ile atandıkları görevlerin ek gösterge, zam ve tazminatlarının farklı olması halinde fazla olanı ödenir.

Bir sınıftan başka bir sınıfa geçme (madde.71):

Memurların eşit dereceler arasında veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmeleri caizdir. Bu şekilde sınıf değiştireceklerin geçecekleri sınıf ve görev için bu Kanunda, kuruluş kanunlarında veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen niteliklere sahip olmaları şarttır. Bu durumda sınıfları değişenlerin eski sınıflarının derecesinde elde ettikleri kademelerde geçirdikleri süreler yeni sınıflardaki derecelerinde dikkate alınır.

Kurumlar, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilirler.

Eski sınıflarında, görev alacakları yeni sınıfa göre memurluğa daha yüksek bir derece ve kademeden başlamış olup da sınıf değiştirenlerin yeni görevlerindeki ilk ilerleme süreleri eski sınıflarında kazandıkları derece ve kademelere tekabül eden süre kadar uzatılır ve bu süre tamam-lanıncaya kadar kendilerine sınıf değiştirmeleri sırasında bulundukları derecede kademe ilerlemesi verilmez.

Memurların Bir Kurumdan Diğerlerine Nakilleri (m.74)

Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.

Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir.

Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartiyle) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir.

13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36 ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki sürelere tekabül eden süre kadar ilave edilir.

Muvazzaf askerliğe ayrılan memurların terhislerinde göreve başlatılmaları ile muvazzaf askerlikte geçen sürelerin kademe ve derece intibaklarında değerlendirilmesi:

Muvazzaf askerliğe ayrılan memurların terhislerinde göreve başlatılmaları ile muvazzaf askerlikte geçen sürelerin kademe ve derece intibaklarında değerlendirilmesi (m.83):

Devlet memuru iken muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan askerlik görevini tamamlayıp memuriyete dönmek isteyenler, terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde kurumlarına başvurmak ve kurumları da başvurma tarihinden itibaren azami 30 gün içinde ilgilileri göreve başlatmak zorundadırlar.

Bunların muvazzaf askerlikte geçen süreleri muvazzaf askerliğe ayrıldıkları sırada iktisap etmiş oldukları derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bu gibilerin muvazzaf askerliğe ayrılmadan önce işgal ettikleri kadroda kazandıkları kademe ilerlemeleri ayrıca gözönünde bulundurulur. Askerlik öncesi kademe ilerlemeleri ile askerlikte geçen süre toplamının 3 yılı aşan kısmı usulü dairesinde üst dereceye terfi ettikleri zaman bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.

Muvazzaf askerliğini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna girenlerin kademe intibakları (m.84):

Muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna atananlar adaylık esaslarına tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de değerlendirilir.

Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları (m.86):

Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaş-tırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir.

Bir görevin memurlar eliyle vekaleten yürütülmesi halinde aylıksız vekalet asıldır.

Ancak, ilkokul öğretmenliği (Yaz tatili hariç), tabiplik, diş tabipliği, eczacılık, köy ve bel-delerdeki ebelik ve hemşirelik, mühendis ve mimarlık, veterinerlik, vaizlik, Kur’an kursu öğreticiliği, imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlığa ait boş kadrolara Maliye Bakanlığının izni (mahallî idarelerde izin şartı aranmaz) ile, açıktan vekil atanabilir. (1)(2) (3)

Aynı kurumdan (…)(4) ayrılmalar dolayısiyle atanan vekil memurlara vekalet görevinin 3 aydan fazla devam eden süresi için, kurum dışından veya açıktan atananlarla kurum içinden ilkokul öğretmenliğine atanan öğretmenler ile veznedarlık görevine atananlara göreve başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı ödenir.(4)

Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan veteriner hekim veya hayvan sağlık memurları, veteriner hekim veya hayvan sağlık memuru bulunmayan belediyelerin veterinerlik veya hayvan sağlık memurluğu hizmetlerini ifa etmek üzere bu hizmetlerle ilgili kadrolara vekalet aylığı verilmek suretiyle atana-bilirler.

Yukarıda sayılan haller dışında, boş kadrolara ait görevler lüzum görüldüğü takdirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebilir.

Bu Kanuna tabi kurumlarda, mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan saymanlık kadrolarının boşalması halinde bu kadrolara işe başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı verilmek suretiyle memurlar arasından atama yapılabilir.

Açıktan vekil olarak atananlara, bir yılda yirmi günü geç-memek üzere çalıştıkları her ay için iki gün yıllık izin verilir. Bu iznin kullanımında, bir sonraki yıla devredilme hâli dışında Devlet memurları için öngörülen hükümler uygulanır.

İkinci görev yasağı (m.87)

Memurlara;

a) Bu Kanuna tabi kurumlarda,

b) Sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan iktisadi kurumlar ile sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait bankalarda,

c) Özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle kurulan banka ve kuruluşlarda,

ç) Yukarıdaki bentlerde yazılı idare, kuruluş ve bankalar tarafından sermayelerinin yarısından fazlasına katılmak suretiyle kurulan kuruluşlarla bunların aynı oranda katılmaları ile vücut bulan kurumlarda,

İkinci görev verilemez; bu kurumlardan her ne ad ile olursa olsun para ödenemez ve yarar sağlanamaz.

Ancak, bu Kanunun memurlara ikinci görev verilmesini öngören hükümleri ile hakem, tasfiye memuru ve bilirkişilere takdir olunan İl Genel Meclisi ve İl Daimi Encümeni başkanları, özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle kurulan ve asli görevlerinin devamı niteliğinde olmayan çeşitli kurul, komisyon,heyet ve jüri çalışmalarına, Üniversiteler, Akademiler, Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ve özel kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle kurulan araştırma kurumları tarafından idareyle ilgili olarak yapılan inceleme ve araştırma çalışmalarına katılanlar için özel kanunlarınca gösterilen veya bu kanunlara dayanılarak tespit edilen ücretlerin ödenmesine ilişkin hükümler saklıdır.(1)

İkinci görev verilecek memurlar ve görevler (m.88)

Bu Kanuna tabi kurumlarda çalışan Devlet memurlarına esas görevlerinin yanında;

A) Özel kanunlarla, Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle veya bunların verdiği yetkiye dayanılarak memurlara gördürülmesi öngörülen sürekli hizmetler,(2)

B) Mesleki bilgisi ile ilgili olarak, hizmet olanakları elverişli bulunmak ve atamaya yetkili amir tarafından uygun görülmek şartiyle;

1)  87 nci maddede yazılı kurumların tabiplikleri, diş tabiplikleri, eczacılıkları, kimyagerlikleri, veterinerlikleri, avukatlıkları ile Adli Tıp Kurumu Uz-manlıkları,

2) Asıl görevlerinin bulunduğu bucak, ilçe ve zorunlu hallerde iller belediyelerinin yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar ve mimarlarca yürütülmesi gereken teknik hizmetleri,

İkinci görev olarak verilebilir.

Asıl görevlerinin yanında;

a) (Değişik: 4/7/2012-6354/ 3 md.) Tabiplere; il ve ilçe sağlık müdürlüğü, il sağlık müdür yardımcılığı, halk sağlığı müdürlüğü, halk sağlığı müdür yardımcılığı, sağlık grup başkanlığı, başta-biplik, baştabip yardımcılığı ile il sağlık ve halk sağlığı müdürlüklerinde ilgili mevzuatı uyarınca tabipler tarafından yürütülmesi öngörülen şube müdürlükleri,

b) Diş hekimlerine ve veterinerlere, meslekleri ile ilgili baştabiplik,

c) Veteriner, dişhekimi ve eczacılara; baştabip yardımcılığı,

d) Öğretmenlere; okul ve enstitü müdürlüğü, başyardımcılığı ve yardımcılığı görevleri,

ikinci görev olarak yaptırılabilir.

Ders görevi (m.89):

Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek

Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı,ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar Cumhurbaşkanı kararı ile tespit olunur.(1)

           

Birleşemiyecek görevler(m.90):

Devlet memurlarına, vekalet görevi, ikinci görev veya ders görevlerinden ancak birisi verilebilir. Öğretmenlerin idari görevi bu hükmün dışındadır. Bir memurun üstünde birden çok ücretli vekalet görevi veya ikinci görev bulunamaz.

Memurluğun Sona Ermesi

(657 s. Kanun m.94-98)

Devlet memurlarının

a) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması;

b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi;

c) Memurluktan çekilmesi;

ç) İstek, yaş haddi, malûllük  sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması;

d) Ölümü;

hallerinde memurluğu sona erer.

DİSİPLİN

Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin            Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre disiplin cezalarından birisi verilir.

Disiplin Cezalarının Türleri

A.Uyarma: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.

B.Kınama: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.

C.Aylıktan Kesme: Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.

Aylıktan kesme cezası uygulamasında aylıktan yapılacak kesintinin hesabında aylık kavramına giren unsurların dikkate alınması gerektiğinden, ekli II ve III sayılı cetvellerde belirlenenlere aylık olarak ücret ve tazminat ödemesi yapılması ve bu ödemelere hak kazanılmasında ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanacağı belirtilmesi dolayısıyla ücret ve tazminat ödemesi yapılanlar için aylıktan kesme cezası uygulamasında aylıktan yapılacak kesintinin hesabında ücret ve tazminat ödemesinin dikkate alınması gerekmektedir

D.Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulmasıdır.

E.Devlet Memurluğundan Çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

(Disiplin cezaları niteliklerine göre; önleyici, cezai nitelikli ve yasaklayıcı olmak üzere üçe ayrılmaktadır.).

•Disiplin cezası verme yetkisi, kural olarak disiplin amirlerine aittir. Her kurum kendi özel yönetmeliğinde disiplin amirlerini tespit eder.

•Disiplin amirlerinin sorumluluklarının başında, disiplin soruşturmasını başlatmak ve yürütmek gelir.

•Disiplin suçlarının tespiti ve ortaya çıkarılması için soruşturma yapılır.

Disiplin Cezalarında Tekerrür

Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.

Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.

Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir.

Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının ¼’ü – ½’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil ve haller nedeniyle verilen disiplin cezasının kaçıncı uygulamasında kaç derece ağır ceza verilir?

a) Üçüncü - Bir

b) İkinci - İki

c) Birinci - Üç

d) İkinci - Bir

e)  Üçüncü – İki

CEVAP: A Şıkkı

Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar (m.126)

Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından;

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra,  atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.

Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir.

Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün  içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.

Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından verilir

b) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde valiler tarafından verilir

c) Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir

d) Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttir

e) Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulu, disiplin cezası vermeye yetkili amirlerin istediği cezayı kabul veya reddedebileceği gibi, fiile uygun ayrı bir ceza da tayin edebilir

Cevap: E

Disiplin Cezalarında Zamanaşımı(m.127):

Disiplin cezası verilmesi gereken fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;

a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,

b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,

Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren  nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

SORU: Disiplin cezası verme yetkisi, disiplin cezasını gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtikten sonra zamanaşımına uğrar.

Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde bu süre doğru olarak verilmiştir?

a) 2 yıl

b) 1 yıl

c)  6 ay

d) 3 ay

e) 1 ay

Cevap: A Şıkkı

Karar süresi(m.128):

Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar.

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir.

Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır.

Yüksek disiplin kurullarının karar usulü, memurun hakkı (m.129)

Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gör-dükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler.

Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, (…)(2) soruşturma evrakını ince-lemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.(2)

Savunma hakkı(m.130):

Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez.

Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmıyan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan disiplin hükümleri doğrultusunda, memura disiplin cezası verilmeden önce, savunmasını yapması için verilmesi gereken asgari süre aşağıdakilerden hangisidir?

a) 10 gün

b) 10 iş günü

c) 7 gün

d) 7 iş günü

e) 1 ay

Cevap : C Şıkkı

Cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir arada yürütülmesi(m.131):

Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez.

Memurun ceza kanununa göre mahküm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz.

160 sayılı Devlet Personel Dairesi Kurulması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan kuruluşlarda çalışan personel hakkında; görevden doğan veya görevi sırasında işledikleri suçlarla kişisel suçları sebebiyle Cumhuriyet savcıları veya (…)(2) sorgu hakimlikleri veya Memurun Muhakematı hakkında Kanun uyarınca yetkili kurullarca yapılan soruşturma sonunda düzenlenen takipsizlik, meni muhakeme, iddianame, talepname veya lüzumu muhakeme karar suretleri ile ilgili mahkemelerce verilen kesinleşmiş karar suretleri bu personelin bağlı olduğu bakanlık veya kurum veya kuruluşa gönderilir.

Uygulama (m.132)

Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır.

Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.

Verilen disiplin cezaları üst disiplin amirine, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ayrıca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.(3)

Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar.

Disiplin cezalarının bir süre sonra özlük dosyasından silinmesi:(m.133)

Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Devlet memurluğundan çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış olan memur uyarma ve kınama cezalarının uygu-lanmasından 5 sene, diğer cezaların uygulanmasından 10 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini isteyebilir.

Memurun, yukarıda yazılan süreler içerisindeki davranışları, bu isteğini haklı kılacak nitelikte görülürse, isteğinin yerine getirilmesine karar verilelerek bu karar özlük dosyasına işlenir.

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının özlük dosyasından çıkarılmasında disiplin kurulunun mütalaası alındıktan sonra yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

Disiplin kurulları ve disiplin amirleri (m.134)

Disiplin ve soruşturma işlerinde kanunlarla verilen görevleri yapmak üzere Kurum merkezinde bir Yüksek Disiplin Kurulu ile her ilde, bölge esasına göre çalışan kuruluşlarda bölge merkezinde ve kurum merkezinde ayrıca Milli Eğitim müdürlüklerinde birer Disiplin Kurulu bulunur.

Bu kurulların kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü, hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esaslar ile bunların yetki ve sorumlulukları gibi hususlar Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

İtiraz (m.135)

Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.

İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.

İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.

İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.

Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) İki defa üst üste olumsuz sicil alan memurlar başka bir sicil amirinin emrine atanırlar

b) Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar

c) Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar

d) Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna itiraz edilebilir

e) Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler

CEVAP: A Şıkkı

Görevden uzaklaştırma (m.137)

Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir.

Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir.

Yetkililer (m.138)

Görevden uzaklaştırmaya yetkililer şunlardır.

a) Atamaya yetkili amirler;

b) Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri;

c) İllerde valiler;

ç) İlçelerde kaymakamlar (İlçe idare şube başkanları hakkında valinin muvafakati şarttır.)

Valiler ve kaymakamlar tarafından alınan görevden uzaklaştırma tedbiri, memurun kurumuna derhal bildirilir.

Görevden uzaklaştıran amirin sorumluluğu(m.139):

Görevinden uzaklaştırılan Devlet memurları hakkında görevden uzaklaştırmayı izleyen 10 iş günü içinde soruşturmaya başlanması şarttır.

Memuru görevden uzaklaştırdıktan sonra memur hakkında derhal soruşturmaya başlamı-yan, keyfi olarak veya garaz veya kini dolayısiyle bu tasarrufu yaptığı, yaptırılan soruşturma sonunda anlaşılan amirler, hukuki, mali ve cezai sorumluluğa tabidirler.

Ceza kovuşturması sırasında görevden uzaklaştırma (m.140)

Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler.

Görevden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların hak ve yükümlülüğü (m.141)

Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler.

143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe

ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı,üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle  değerlendirilir.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre görevden uzaklaştırılan devlet memurunun hak ve yükümlülüğü ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

a)Aylığının 2/3'ü ödenir.

b) Aylığının 1/2'si ödenir.

c) Aile yardımı ödenmez.

d) Aylığının 3/4'ü ödenir.

e) Aylığı ödenmez.

Cevap: A Şıkkı

Tedbirin kaldırılması (m.142):

Soruşturma sonunda disiplin yüzünden memurluktan çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına lüzum kalmıyan Devlet memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbiri, 138 inci maddedeki yetkililerce (Müfettişler tarafından görevden uzaklaştırılanlar hakkında atamaya yetkili amirlerce) derhal kaldırılır.

Görevden uzaklaştırma tedbirini kaldırmıyan görevli hakkında 139 uncu madde hükmü uygulanır.

Memurun göreve tekrar başlatılması zorunlu olan haller(m.143):

Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:

a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler;

b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler;

c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar;

ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmıyacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler;

Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır.

Görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılmasında amirin takdiri(m.144):

140 ıncı ve 142 nci maddelerde 143 üncü maddenin a, b, c fıkralarında yazılı olanlar hakkındaki görevden uzaklaştırma tedbiri, Devlet memurunun soruşturmaya konu olan fiillerinin, hizmetlerini devama engel olmadığı hallerde her zaman kaldırılabilir.

Süre(m.145):

Görevden uzaklaştırma; bir disiplin kovuşturması icabından olduğu takdirde en çok 3 ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır.

Bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde görevinden uzaklaştırmaya yetkili amir (Müfettişlerin görevinden uzaklaştırdıkları memurlar hakkında atamaya yetkili amir) ilgilinin durumunu her iki ayda bir inceliyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve ilgiliye de yazı ile tebliğ eder.

Kararların Uygulanması

• Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre disiplin cezalarının uygulanması ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır.

b) Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.

c) Verilen disiplin cezaları üst disiplin amirine bildirilir.

d) Devlet memurluğundan çıkarma cezası ayrıca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.

e) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 5 yıl sonra genel müdür kadrolarına atanabilirler.

CEVAP: E Şıkkı

•5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan, kanunları gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların prime esas kazançlarının yarısı; kanunlarına göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa hak kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı üzerinden prim alınır. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/66 md.) Prime esas kazançların yarısı üzerinden prim alınanların prim ödeme gün sayısı bu sürelerin yarısı olarak hesap edilir. (m.45)

•143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.

Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce:

a)Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler;

b)Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler;

c)Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar;

ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler;

Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır ve bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir, görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.

Yıllık izin (m.102)

Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.

Yıllık izinlerin kullanılışı (m.103)

Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izliyen iki yılın izni bir arada verilebilir. (Değişik cümle: 6/7/1995 – KHK-562/2 md.) Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer.

Öğretmenler yaz tatili ile dinlenme tatillerinde izinli sayılırlar. Bunlara, hastalık ve diğer mazeret izinleri dışında, ayrıca yıllık izin verilmez.

Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilir.

Mazeret izni (m.104)

A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. (Ek cümle: 29/1/2016 - 6663/6 md.) Doğum öncesi analık izninin başlaması gereken tarihten önce gerçekleşen doğumlarda ise doğum tarihi ile analık izninin başlaması gereken tarih arasındaki süre doğum sonrası analık iznine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir. (Ek cümleler: 29/1/2016 - 6663/6 md.) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta süre ile izin verilir. Bu izin evlatlık kararı verilmeden önce çocuğun fiilen teslim edildiği durumlarda da uygulanır.

B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, mazeret izni ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

Memurun isteği halinde;

a)Kardeşinin evlenmesi halinde 7 gün izin verilir.

b)Karısının doğum yapması sebebiyle 10 gün izin verilir.

c) Kardeşinin ölümü halinde 7 gün izin verilir.

d) Babasının ölümü halinde 7 gün izin verilir.

e) Çocuğunun evlenmesi halinde 7 gün izin verilir.

Cevap: A Şıkkı

Hastalık ve refakat izni (m.105)

Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir.

Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.

Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.

Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar.

Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır.

Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.

Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.

Aylıksız izin (m.108)

A) Memura, 105 inci maddenin son fıkrası uyarınca verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine onsekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir.

B) Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin veya aynı maddenin (F) fıkrası uyarınca verilen izin süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.(2)

C) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, 104 üncü maddenin (A) fıkrası uyarınca verilen sekiz haftalık iznin veya aynı maddenin (F) fıkrası uyarınca izin kullanılması hâlinde bu iznin bitiminden itibaren, istekleri üzerine yirmi dört aya kadar aylıksız izin verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre, eşlerin talebi üzerine yirmidört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir.

D) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine aylıksız izin verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtiçine ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle yurtdışında geçici olarak görevlendirilen memurlar veya diğer personel kanunlarına tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin memur olan eşleri ile 77 nci maddeye göre izin verilenlerin memur olan eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilir.

E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak, (…)(1) olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.(1)

F) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde, on gün içinde göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılır.

G) Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılır.

Kazanılmış (Müktesep) hak aylık derecesi: Devlet memurunun 657 s. Kanunun 36. maddesine göre belirlenen memuriyete giriş derece ve kademesine, yine bu kanunun ilgili hükümlerine göre yapacağı kademe ve derece yükselmeleri ile çeşitli intibak hükümlerine dayanarak aldığı kademe ve derecelerin eklenmesi suretiyle ulaştığı dereceye kazanılmış (müktesep) hak aylık derecesi denir.

Emekli Keseneğine Esas Aylık Derecesi : Emekli keseneklerinin hesabında esas alınması gereken derecedir.

Aldığı Aylık Derecesi: Fiilen aylık alınan dereceyi ifade eder.

Kadro Derecesi : 190 sayılı KHK’nın ilgili hükümleri ile kurumların teşkilat yapısına uygun şekilde memurun görevine ilişkin olarak tahsis edilen kadronun derecesini ifade eder.

•Memurlara aylıkları her ayın başında peşin ödenir. Emekliye ayrılma ve ölüm hallerinde o aya ait peşin ödenen aylık, geri alınmaz. Ancak memurun aylıksız izne ayrılması, görevinden çekilmesi veya çekilmiş sayılması, görevine son verilmesi hallerinde geri alınır.

•Sözleşmeli personelin ücretleri sözleşme şartlarına göre; geçici personelin gündelikleri gün hesabıyla hafta veya ay sonlarında ödenir.

Zam ve Tazminatlar (m.152)

I - Zamlar

a)  Niteliği ve çalışma şartları bakımından güç olan işlerde çalışanlara iş güçlüğü zammı,

b)  Hayat ve sağlık için tehlike arzeden hizmetlerde çalışanlara iş riski zammı,

c)  Sayıştay'a hesap vermekle yükümlü olan saymanlarla, vezne açığından malen sorumlu olan veznedar ve diğer görevlilere mali sorumluluk zammı,

d)  Temininde, görevde tutulmasında veya belli yerlerde istihdam edilmesinde güçlük bu-lunan elemanlar için temininde güçlük zammı,      ödenir

II- Tazminatlar:

Görevin önem, sorumluluk ve niteliği, görev yerinin özelliği, hizmet süresi, kadro ünvan ve derecesi ve  eğitim seviyesi gibi hususlar gözönüne alınarak bu Kanunda belirtilen en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının,

A - ÖZEL HİZMET TAZMİNATI

B-EĞİTİM, ÖĞRETİM TAZMİNATI

C) DİN HİZMETLERİ TAZMİNATI

D) EMNİYET HİZMETLERİ TAZMİNATI

E) MÜLKİ İDARE AMİRLİĞİ ÖZEL HİZMET TAZMİNATI

F) DENETİM TAZMİNATI

G) ADALET HİZMETLERİ TAZMİNATI

SORU: Aşağıdakilerden hangisi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesiyle düzenlenmiş bulunan tazminatlardan biri değildir?

a) Özel Hizmet Tazminatı

b) Eğitim ve öğretim tazminatı

c) Adalet Hizmetleri Tazminatı

d) Teknik Hizmetler Tazminatı

e) Denetim Tazminatı

Cevap: D

Memur Maaş Hesaplama

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154 üncü maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı, memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısı ile yan ödeme katsayısı Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından genelge ile duyurulmaktadır.

En yüksek Devlet memuru aylığ(Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Maaşıdır.)ı=(8000+1500)* Aylık Katsayı

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, “en yüksek Devlet memuru aylığı”nın hesaplanması aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a)  En yüksek Devlet memuruna ait gösterge ve ek gösterge rakamları toplamının, taban aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır.

b)  En yüksek Devlet memuruna ait ek gösterge rakamıyla, aylık katsayının çarpımı sonucu bulunan tutardır.

c)  En yüksek Devlet memuruna ait gösterge ve ek gösterge rakamları toplamının, aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır.

d)  En yüksek Devlet memuruna mali haklar kapsamında yapılan her türlü ödemeler toplamıdır.

e)  En yüksek Devlet memuruna ait gösterge rakamıyla, aylık katsayının çarpımı sonucu bulunan tutardır.

Cevap: C

Memur Maaşında Yer Alan Gelir Kalemleri

A-GELİRLER

1-Aylık= Aylık Katsayı*Gösterge Rakamı

1- AYLIK: Devlet Memurları Kanunun 43. maddesinde bütün sınıflar itibariyle her derece ve kademenin aylıklarının hesaplanmasına esas teşkil edecek aylık gösterge tablosunda yer alan gösterge rakamı ile aylık katsayının çarpımı ile hesaplanır.

2-Ek Gösterge Aylığı= Aylık Katsayı* Ek Gösterge Rakamı

2-EK GÖSTERGE AYLIĞI: Ek Gösterge aylığı da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 43.maddesinde düzenlenmiştir. Ek gösterge aylığı; hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak DMK’ya ekli I ve II sayılı cetvellerden tespit edilecek ek gösterge rakamının aylık katsayı ile çarpılması suretiyle hesaplanır.

3-Taban Aylığı= 1000* Taban Aylığı Katsayısı

3- TABAN AYLIĞI: 375 sayılı KHK’nın 1. Maddesinde 1000 gösterge rakamı üzerinden taban aylığı ödeneceği hükme bağlanmış olup kişiye ödenecek miktar taban aylığı katsayısının bin rakamı ile çarpımıyla bulunmaktadır.

4-Kıdem Aylığı= Aylık Katsayı* Kıdem Yılı*20

4- KIDEM AYLIĞI: Kıdem Aylığı da 375 sayılı KHK’nın birinci maddesinde düzenlenmiştir. Kişinin hizmet yılının yirmiyle çarpılıp çıkan tutarında aylık katsayıyla çarpılmasıyla hesaplanır. KHK, 25 ve üzerinde hizmeti olanlara ise kıdem aylığı katsayısını 500 olarak sabitlemiştir

5-Yan Ödeme= Yan Ödeme Katsayısı*Yan Ödeme Oranı

.

5-YAN ÖDEME: Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar’ın bir başka ifadeyle yan ödeme kararnamesinin zamlar kısmında kişiye ödenecek puan toplamının yan ödeme katsayısı ile çarpımı neticesinde kişinin yan ödemesi hesaplanır. Kararnamenin yasal dayanağı ise DMK’nun 152. Maddesidir.

6- Tazminatlar= En Yüksek Devlet Memuru Aylığı* Tazminat Oranı

6-TAZMİNATLAR: En yüksek devlet memuru aylığı ile kişinin görevinin tazminat oranı ile çarpımı ile hesaplanır. Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar’ın tazminatlar kısmında kişiye ödenecek tazminat oranı yer almaktadır.

7-

Aile Yardımı=

Aylık Katsayı* Aile Yardımı Katsayısı

7-AİLE YARDIMI: DMK 202. Madde

8-Çocuk Yardımı= Aylık Katsayı* Çocuk Yardımı Katsayısı

8-ÇOCUK YARDIMI: DMK’nın 202. Maddesinde düzenlenmiştir. Burada 72. Aya kadar olan çocuklara ait çocuk yardımı hesaplanırken katsayı bir kat artırımlı olarak hesaplanır.

9- Ek Tazminat= En yüksek Devlet Memuru Aylığı* Ek Ödeme Oranı

9-EK TAZMİNAT: 375 sayılı KHK’nın Ek Madde -9 kapsamında hesaplanmaktdır.

10- Emekli Keseneği Devlet Katkısı= (1+2+3+4)+EYDMM*Ek Göstergeye Bağlı Oran)*20

10-EMEKLİ KESENEĞİ (DEVLET) : Bu hesaplama 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce işe giren devlet memurları içindir. 5510 sayılı yasandan sonra işe girenler için hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır.

10-Emekli Keseneği Devlet/MYÖ Sigortası devlet= (1+2+3+4+6)*%11

10-EMEKLİ KESENEĞİ DEVLET (5510 SONRASI İŞE GİREN): Burada dikkat edilmesi gereken husus özel hizmet tazminatının hesabında ek, ilave ve bölgesel tazminatlar ilave edilmeyecektir.

11- GSS Devlet Katkısı= (1+2+3+4)*EYDMM+Ek Göstergeye Bağlı Oran)*12

11-GSS DEVLET KATKISI: Bu hesaplama 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce işe giren devlet memurları içindir. 5510 sayılı yasandan sonra işe girenler için hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır.

11-GSS Devlet Katkısı= (1+2+3+4+6)*%7,5

11-GSS DEVLET KATKISI (5510 SONRASI İŞE GİRENLER İÇİN): Burada da Özel Hizmet Tazminatına ilave yapılmayacaktır.

12-Yabancı Dil Tazminatı= Yabancı Dil Puan Katsayısı*Aylık Katsayı

12-YABANCI DİL TAZMİNATI: 375 sayılı KHK 2. Maddesi ile düzenlenmiştir.

13-

Makam Tazminatı=

Makam Tazminatı Gösterge Rakamı*Aylık Katsayı

13-MAKAM TAZMİNATI: Devlet Memurları Kanunu’nun Ek -26’ncı maddesinde konuya ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.

14- Görev Tazminatı=(Makam Tazminatı Gösterge Rakamı+Makam Tazminatının Karşılığı Görev Tazminatı)*Aylık Katsayı

14-GÖREV TAZMİNATI: 375 sayılı KHK ile düzenlenmiştir.

Memur Maaşında Yer Alan Kesintiler

1–Emekli Keseneği Kişi= (1+2+3+4)*EYDMM+Ek Göstergeye Bağlı Oran)*16

1-EMEKLİ KESENEĞİ (KİŞİ): Bu hesaplama 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce işe giren devlet memurları içindir. 5510 sayılı yasandan sonra işe girenler için hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır.

1-Emekli Keseneği Kişi/Malüllük,Yaşlılık ve Ölüm Sigortası= (1+2+3+4+6)*%9

SORU: 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi ve 3600 ek göstergeli bir memurun sigorta primi matrahının hesaplanması aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a) Gösterge aylığı + ek gösterge aylığı + yan ödeme aylığı + özel hizmet tazminatı + en yüksek Devlet memuru aylığının %130'u

b)Gösterge aylığı + özel hizmet tazminatı + kıdem aylığı + taban aylığı + en yüksek Devlet memuru aylığının %40’ı

c) Gösterge aylığı + ek gösterge aylığı + kıdem aylığı + taban aylığı + en yüksek Devlet memuru aylığının %70’i

d) Gösterge aylığı + yan ödeme aylığı + kıdem aylığı + taban aylığı + en yüksek Devlet memuru aylığının %70’i

e) Gösterge aylığı + ek gösterge aylığı + kıdem aylığı + taban aylığı + en yüksek Devlet memuru aylığının %130’u

Cevap: E şıkkı

1-EMEKLİ KESENEĞİ KİŞİ (5510 SONRASI İŞE GİRENLER İÇİN)

2-Emekli Keseneği Devlet Katkısı= (1+2+3+4)*EYDMM+Ek Göstergeye Bağlı Oran)*20

2- EMEKLİ KESENEĞİ (DEVLET): Bu hesaplama 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce işe giren devlet memurları içindir. 5510 sayılı yasandan sonra işe girenler için hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır.

2- Emekli Keseneği Devlet/MYÖ Sigortası Devlet= (1+2+3+4+6)*%11

2-EMEKLİ KESENEĞİ DEVLET (5510 SAYILI YASA SONRASI İŞE GİRENLER İÇİN)

3-GSS Devlet Katkısı= (1+2+3+4)*EYDMM+Ek Göstergeye Bağlı Oran)*12

3-GSS DEVLET KATKISI: Bu hesaplama 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce işe giren devlet memurları içindir. 5510 sayılı yasandan sonra işe girenler için hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır.

3-

GSS Devlet Katkısı=

(1+2+3+4+6)*%7,5

3-GSS DEVLET KATKISI (5510 SAYILI YASA SONRASI İŞE GİRENLER İÇİN)

4-

GSS Kişi Katkısı=

(1+2+3+4+6)*%5

4- GSS KİŞİ: 5510 sayılı yasadan sonra işe girenler için GSS kişi katkısı da hesaplanmaktadır. Bu yasadan önce işe girenlerden bu kesinti yapılmamaktadır.

5–Gelir Vergisi= (1+2+3+4+5)-(Emekli Keseneği Kişi+SendikaAiadatı+GSS Kişi)*Gelir Vergisi Oranı

  1. GELİR VERGİSİ: Bulunacak Gelir Vergisi tutarından kişinin asgari geçim indiriminin çıkarılması sonucu hesaplanan tutar kişinin gelir vergisi olacaktır.

    Damga Vergisi= Aile ve Çocuk Yardımı Hariç Gelirler Toplamı* Damga Vergisi Oranı

6- DAMGA VERGİSİ

KİŞİYE ÖDENECEK TUTAR= GELİRLER TOPLAMI-KESİNTİLER TOPLAMI

SORU:Devlet memurlarına ödenen maaş unsurlarından hangisi Gelir Vergisine tabi değildir?

a) Gösterge aylığı

b) Ek gösterge aylığı

e)Kıdem aylığı

d)Yan ödeme aylığı

e) Özel hizmet tazminatı

Cevap: E

Şıklarda sayılanlar dışında taban aylığı da gelir vergisine tabidir.

SORU: Aşağıdaki maaş unsurlarından hangisi Damga Vergisine tabi değildir?

a) Aile yardımı ödeneği

b) Yan ödeme aylığı

c) Özel hizmet tazminatı

d) Kıdem aylığı

e) Gösterge aylığı

Cevap: A

SORU: Aşağıdaki ödeme unsurlarından hangisi gelir ve damga vergisi ile sigorta primi kesintisine tabidir?

a) Yan ödeme

b) Özel hizmet tazminatı

c) Ek ödeme

d) Taban aylığı

e) Yabancı dil tazminatı

Cevap: D Şıkkı

SORU:Aşağıdakilerden hangisi, kamu personelinin elde ettikleri gelir unsurlarından, gelir vergisine tabi olanların toplamından oluşan gelir vergisi matrahından düşülmesi gereken unsurlardan değildir?

a) % 16 şahıs emeklilik keseneği

b) Asgari geçim indirimi

c) Hizmet borçlanması

d) Bireysel emeklilik primi

e) Sakatlık indirimi

Cevap: D Şıkkı

Cevap: Aşağıdaki ödeme unsurlarının hangisinden herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz?

a) Aile yardımı ödeneği

b) Üniversite ödeneği

c) Ek ödeme

d) Hizmet tazminatı

e) Makam tazminatı

Cevap: A Şıkkı

SORU: Aşağıdaki maaş unsurlarından hangisi damga vergisine tabi değildir?

a) Yan Ödeme Aylığı

b) Aile Yardımı Ödeneği

c) Özel Hizmet Tazminatı

d) Kıdem Aylığı

e) Gösterge Aylığı

Cevap: B

SORU: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aşağıdakilerden hangisi hiçbir vergi kesintiye tabi değildir?

a) Özel Hizmet Tazminatı

b) Yabancı Dil Tazminatı

c) Taban aylığı

d) Ek Gösterge Aylığı

e) Aile Yardımı Ödeneği

Cevap: E

Kademe ilerlemesinde verilecek aylık (m.160)

Kademe ilerlemesinde memur bir ileri kademeye ait göstergeye tekabül eden aylığı alır.

Derece değişikliğinde verilecek aylık (m.161)

Derece yükselmesi veya daha aşağı bir dereceye atama halinde,

A)Bulunduğu dereceden yukarı derecelere atanan memur;

a) 68 nci maddenin (B) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yeni girdiği derecenin ilk kademe göstergesine,

b) Yeni girdiği derecenin ilk kademe göstergesi evvelce iktisap ettiği göstergeden düşük ise, iktisap ettiği göstergeye eşit olan kademenin göstergesine,

Tekabül eden aylığı alır.

Alt derecede eşit göstergeli kademede geçirilen süre dikkate alınır.

B) Kazanılmış hak aylık derecelerinden daha aşağı bir dereceye atanan memur, kazanılmış hak aylık dereceleri saklı kalmak kaydıyla,

a) Atandığı derecede eski derecesinde almakta olduğu kademe göstergesine,

b) Atandığı derecede eşit gösterge yok ise, eski göstergesine en yakın kademenin göster-gesine,

Tekabül eden aylığı alır.

Vekalet Aylığı

Bir göreve vekaleten atanan memurlara vekalet edilen görevin kadro derecesinin birinci kademesinin üçte biri, açıktan atananlara ise (Köy ve kasaba imamlığı kadrolarına atananlara 146 ncı maddede yazılı asgari ücret aylık tutarından aşağı olmamak üzere) üçte ikisi verilir. Bulundukları yerden başka bir yerdeki bir göreve vekalet suretiyle atananlara, Harcırah Kanununun geçici görevle başka yere gönderilenlere ilişkin hükümleri uygulanır.

Ancak, kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet edenlere vekalet aylığı ödenebilmesi için, vekilin asilde aranan şartları taşıması zorunludur.

88 inci maddeye göre ikinci görev verilen me-murlara, bu görevleri karşılığında aylık ödenebilmesi için boş bir kadroya ait görevin ikinci görev olarak yürütülmesi gerekir. Bu şekilde görevlendirilenlere, görevlendirildikleri kadro derecesinin ilk kademe aylığının üçte ikisi ödenir. Ancak, sağlık grup başkanlığı, baştabip ve baştabip yardımcılığı hizmetlerinin ikinci görev olarak yürütülmesi halinde kadro şartı aranmaz ve bu hizmetleri yürütenlere almakta oldukları aylığın üçte ikisi ikinci görev aylığı olarak ödenir.(1)

Açıktan vekil olarak atananlar bu Kanunla me-murlara tanınan sosyal haklardan da yararlanırlar ve bunlara ödenecek vekalet aylığının hesabına memuriyet taban aylığı da dahil edilir.

Ders ve konferans ücretleri (m.176)

Bu Kanunun 89 uncu maddesine göre kendilerine ders görevi verilenlere, ders saati başına gündüz öğretimi için 140, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yarıyıl ve yaz tatillerinde, cumartesi ve pazar günleri ile saat 18.00'den sonra başlayan öğretim faaliyetleri için 150 gösterge rakamının bu Kanuna göre belirlenen aylık katsayısı ile çarpımından oluşan miktar üzerinden ek ders ücreti ödenir.

Bu ücretler, özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere %25, Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsa-mında görev alan yönetici ve öğretmenlere %100 fazlasıyla ödenir.

            Bu madde kapsamında ücretle ders vermek üzere yükseköğretim kurumlarından görevlendirilen öğretim elemanlarına 2914 sayılı Kanun hükümlerine göre ek ders ücreti ödenir.

Aile yardımı ödeneği (m.202):

Evli bulunan Devlet memurlarına aile yardımı ödeneği verilir.

2019 Yılı Memur Aile ve Çocuk Yardım Tutarları

Gösterge

Aylık Katsayı

Net Tutar

Çalışmayan Eş İçin Aile Yardım

2134

0,130597

278,69 TL

72 Aya Kadar Olan Çocuk Aile Yardımı

500

0,130597

65,30 TL

72 Aydan Büyük Çocuk İçin Aile Yardımı

250

0,11794

32,65 TL

Dul memurların çocukları için yukarıki fıkralar hükmü uygulanır.

Boşanma veya ayrılık vukuunda mahkeme bu yardımın hangi tarafa ve ne oranda verileceğini de kararında belirtir.

Devlet memurunun, geçimini sağladığı üvey çocukları için de bu ödenek verilir.

Aile yardımı ödeneğinin ödeme usulü(m.203):

Aile yardımı ödeneği Devlet memurlarına her ay aylıklariyle birlikte ödenir.

Karı ve kocanın her ikisi de memur iseler bu ödenek yalnız kocaya verilir.

Aile yardımı ödenekleri hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir ve borç için haczedilemez.

Aile yardımı ödeneğine hak kazanma (m.204)

Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneğine evlendiği; çocuk için ödenen yardıma da çocuğunun doğduğu tarihi takip eden ay başından itibaren hak kazanır.

Aile yardımı ödeneği hakkını kaybetme(m.205):

Memur, eş için ödenen aile yardımı ödeneği hakkını eşinden boşanma veya eşinin ölümü, çocuk için ödenen yardım ödeneği hakkını da çocuğun ölümü veya 206 ncı maddedeki hallerin vukuunu takip eden ay başından itibaren kaybeder.

Çocuk için aile yardımı ödeneği verilmiyecek haller(m.206):

Aşağıdaki hallerde çocuklar için aile yardımı ödeneği verilmez:

1. Evlenen çocuklar,

2. 25 yaşını dolduran çocuklar (25 yaşını bitirdiği halde evlenmemiş kız çocukları ile çalışamayacak derecede malûllükleri resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilenler için süresiz olarak ödeneğin verilmesine devam olunur.),

3. Kendileri hesabına ticaret yapan veya gerçek veya tüzel kişiler yanında her ne şekilde olursa olsun menfeat karşılığı çalışan çocuklar (Öğrenim yapmakta iken tatil devresinde çalışanlar hariç),

4. Burs alan veya Devletçe okutulan çocuklar.

Güncelleme Tarihi: 16 Haziran 2020, 13:17
YORUM EKLE