Anayasa Mahkemesi, sağlık çalışanlarına karşı işlenen görev suçları ile ilgili yasal düzenleme hakkında kararını verdi

Anayasa Mahkemesi, sağlık çalışanlarına karşı işlenen görev suçları ile ilgili yasal düzenleme hakkında kararını verdi

Anayasa Mahkemesi, sağlık çalışanlarına karşı işlenen görev suçları ile ilgili yasal düzenleme hakkında kararını verdi

Anayasa Mahkemesi, sağlık çalışanlarına karşı işlenen görev suçları ile ilgili yasal düzenleme hakkında kararını verdi

Anayasa Mahkemesi, sağlık çalışanlarına karşı işlenen görev suçları ile ilgili yasal düzenleme hakkında kararını verdi

Sağlık Çalışanlarına Karşı Görevleri Nedeniyle İşlenen Suçlarda Ceza Artırımını ve Hapis Cezasının Ertelenmemesini Öngören Kuralların Anayasa’ya Aykırı Olmadığı

Anayasa Mahkemesi 13/10/2021 tarihinde E.2020/91 numaralı dosyada, kamu sağlık kurum kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen kasten yaralama ve hakaret suçlarında cezanın yarı oranında artırılması ile bunlar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin kasten yaralama, tehdit, hakaret suçları yönünden uygulanmayacağını öngören kuralların Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar vermiştir.

İtiraz Konusu Kurallar 

İtiraz konusu kurallar kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen kasten yaralama ve hakaret suçlarında; ilgili maddelere göre tayin edilecek cezalarda yarı oranında artırım yapılacağı ve bunlar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin kasten yaralama, tehdit, hakaret suçları yönünden uygulanmayacağı öngörülmektedir.

Başvuru Gerekçeleri 

Başvuru kararında özetle; ceza mevzuatı uyarınca kamu görevlisi olarak kabul edilen sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama ve hakaret suçlarının işlenmesi durumunda suçun nitelikli hâlinin meydana geldiği, buna rağmen söz konusu fiil nedeniyle cezalarda yarı oranında artırım öngörülmesinin mükerrer cezalandırmaya sebebiyet verdiği, sağlık çalışanlarına böyle bir ayrıcalığın tanınmasının kanun önünde eşitlik ilkesiyle çeliştiği, itiraz konusu kuralların sağlık personeline karşı görevlerinden dolayı işlenen tehdit ve hakaret suçlarından verilen hapis cezalarının ertelenmesini engellediği, bu engellemenin aynı hukuki durumda olanlar arasında eşitsizliğe neden olacağı belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Ceza hukukunun, suç ve suçlulukla mücadele amacıyla ceza ve ceza muhakemesi alanında sistem tercihinde bulunulması devletin ceza siyaseti ile ilgilidir. Bu bağlamda ceza hukukuna ilişkin düzenlemeler bakımından kanun koyucu Anayasa’ya bağlı kalmak koşuluyla, soruşturma ve yargılamaya ilişkin olarak hangi yöntemlerin uygulanacağı, toplumda belli eylemlerin suç sayılıp sayılmayacağı, suç sayıldıkları takdirde hangi hâl ve hareketlerin ağırlaştırıcı ya da hafifletici öğe olarak kabul edileceği gibi konularda takdir yetkisine sahiptir. Kanun koyucu, anılan takdir yetkisi kapsamındaki düzenlemeleri yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle de bağlıdır.

Kanun koyucu itiraz konusu kurallarla sağlık personeline yönelen kasten yaralama ve hakaret fiillerinin diğer kamu görevlilerine oranla daha fazla cezalandırılmasını ve anılan suçlar ile tehdit suçunda ise hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hükümlerin uygulanmamasını öngörmektedir. Bu çerçevede kurallarla sağlık personeline karşı belirtilen suçların işlenmesinin önlenmesinin amaçlandığı, caydırıcılığın sağlanmak istendiği anlaşılmaktadır. Kurallarla getirilen daha ağır cezalandırma ve hapis cezasının ertelenmemesi yöntemi belirtilen amacın gerçekleşmesinde elverişli/gerekli bir yoldur.

Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen kasten yaralama ve hakaret suçları bu suçun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hâlini oluşturmaktadır. Kural özel ya da kamu sağlık çalışanları arasında bir ayrım yapmadan tamamını kapsamaktadır. Kuralın yer aldığı maddenin üçüncü fıkrasında ise özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personelin görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle sağlık çalışanlarına karşı görevlerinden dolayı işlenen kasten yaralama ve hakaret suçlarında cezanın belirlenmesinde iki nitelikli hâlin değerlendirilmesi söz konusu olacaktır.

Suçların temel şekli ve nitelikli hâlleri için 5237 sayılı Kanun’da belirli aralıklarda cezanın türü ve miktarı düzenlenmiştir. Suçlar için öngörülen yaptırımın niteliği ve ağırlığı ile kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında öngördüğü düzenlemeyle ulaşmak istediği amaç birlikte gözetildiğinde kuraldaki ceza artırımının orantılı olmadığı söylenemez.

Hapis cezasının ertelenmesi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar gibi hükmün ve cezanın kişiselleştirilmesi kurumlarından biridir. Hapis cezasının ertelenmesi kurumu kişilere her durumda mutlaka sağlanması gereken bir hak niteliği taşımamaktadır. Dolayısıyla hangi şartlar altında hapis cezasının ertelenmesine kararı verilebileceği, Anayasa’ya uygun olmak kaydıyla kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamındadır.

Kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında kalan kuralın hapis cezasının ertelenmesini yasaklamak suretiyle failler için getirdiği külfet ile kanun koyucunun kuralla ulaşmak isteği amaç karşılaştırıldığında kuralın orantısız olduğu değerlendirilemez.

Öte yandan Anayasa’nın 10. maddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Kamu görevlisi olan sağlık çalışanları ile diğer kamu görevlilerinin karşılaştırma yapılmaya müsait olacak şekilde benzer durumda oldukları açıktır. Bu durumda sağlık çalışanları lehine getirilen farklı düzenlemenin bir ayrıcalık tanınması niteliğinde olmaması için nesnel ve makul bir temele dayanması ve ölçülü olması gerekir.

Sağlık hizmetleri niteliği itibarıyla belirli bir düzen içinde sunulması gereken, kişilerin ve toplumun varlığı ve huzuru yönünden vazgeçilemez hizmetlerdendir. Kanun koyucunun sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlarda son yıllarda artış olduğunu değerlendirerek itiraz konusu kuralları öngördüğü anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kuralların sağlık personeline karşı anılan nitelikteki suçların işlenmesini önleme amacıyla düzenlendiği açık olup bu amaçla öngörülen farklı muamelenin makul ve nesnel bir temele dayanmadığı söylenemez. Kuralın öngördüğü yarı oranındaki ceza artırımının ölçüsüz bir yönünün de bulunmadığı anlaşıldığından kuralların kanun önünde eşitlik ilkesini ihlal etmediği sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralların Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar vermiştir. 

YORUM EKLE