Engelli personelin mobbing iddiasıyla yaptığı başvuru hakkında karar

Engelli personelin mobbing iddiasıyla yaptığı başvuru hakkında karar

Engelli personelin mobbing iddiasıyla yaptığı başvuru hakkında karar

Engelli personelin mobbing iddiasıyla yaptığı başvuru hakkında karar

Engelli personelin mobbing iddiasıyla yaptığı başvuru hakkında karar

Engelli personelin mobbing iddiasıyla yaptığı başvuru hakkında karar

KDK, engelli bir personelin, mobbinge uğradığı ve disiplin cezası verilirken epilepsi hastalığının dikkate alınmadığı yönündeki başvurusunu reddetti.

T.C.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)

SAYI : 2023/1987-S.23.3289

BAŞVURU NO: 2022/17055

KARAR TARİHİ: 17/02/2023

RET KARARI

BAŞVURAN

BAŞVURUYA KONU İDARE : BAYBURT VALİLİĞİ

BAŞVURUNUN KONUSU : Disiplin cezasına itiraz hk.

BAŞVURU TARİHİ : 21/11/2022

BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

Kurumumuza yaptığı başvuruda başvuran, İlkokulunda çalışmakta olduğunu, 05.04.2022 tarihinde Müdür Yardımcısı ile yaşadığı bir tartışma üzerine hakkında disiplin soruşturması başlatılıp ceza verildiğini, E-KPSS ile yerleştirildiğini, sinir sistemi özrü olan epilepsi hastası olduğunu, müdür yardımcısının kendisini sürekli tutanak tutmakla tehdit ettiğini, son olayda da sinirlenip kontrolünü kaybettiğini, engelli raporunun soruşturmada dikkate alınmadığını, Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğünün tarafsız ve adil bir karar vermediğini iddia ederek disiplin cezasının iptal edilmesini talep etmektedir.

İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

Bayburt Valiliğinin 16/12/2022 tarih ve sayılı yazısı ve eklerinde;

Başvuran ile okul müdür yardımcısı arasındaki 05.04.2022 tarihli tartışma ile müdür yardımcısının başvurana psikolojik baskı yaptığının bildirildiği, aynı tartışmayla ilgili okul idaresi ve öğretmenler tarafından tutanak tutulduğu,

Yapılan inceleme/soruşturma sonunda başvuran hakkında 1/30 oranında aylıktan kesme cezasının teklif edildiği, disiplin amirince başvuranın bir alt ceza olan kınama cezası ile tecziye edildiği, okulda çalışma barışı ve huzurunun sağlanması için başvuranın görev yerinin il içinde başka bir yere alındığı, açıklamalarına yer verilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT

18/10/1982 tarih ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında;

“Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.”,

6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun “Kurumun görevi” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir... ”,

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun

“Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi” başlıklı 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.”,

“Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 125 inci maddesinin birinci fıkrasının C bendinde; “Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır;...e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek.”

“Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. ”

5442 sayılı İl İdare Kanunu’nun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının C bendinde; “Yukardaki fıkralarda yazılı bütün memurların lüzumu halinde il içinde nakil ve tahvilleri mensup olduğu il idare şube

başkanlarının inhası üzerine valiler tarafından icra edilmekle beraber mensup oldukları Bakanlıklar veya genel müdürlüklere sebepleriyle bildirilir.”

19/03/2011 tarihli ve 27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/2 sayılı İş yerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi konulu Başbakanlık Genelgesi’nin ikinci fıkrasında;

“Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse çalışma barışının geliştirilmesi açısından çok önemlidir.”; üçüncü fıkrasının ikinci bendinde; “Bütün çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek her türlü eylem ve davranışlardan uzak duracaklardır”

düzenlemelerine yer verilmiştir.

KAMU DENETÇİSİ SADETTİN KALKAN’IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ

Kamu Denetçisi tarafından, başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; başvuru konusuna ilişkin hazırlanan Ret Karar Önerisi Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

Başvuran özetle; müdür yardımcısının kendisini sürekli tutanak tutmakla tehdit ettiğini ve disiplin cezası tesis edilirken epilepsi hastalığının dikkate alınmadığını belirterek hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptal edilmesini talep etmektedir.

Bayburt Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 24.06.2022 tarih ve sayılı İnceleme/Soruşturma Raporu ve ekleri incelendiğinde;

Başvuran 20.04.2022 tarihli ifade tutanağında, 05.04.2022 tarihinde okul müdür yardımcısı ile arasındaki olaya ilişkin “ailevi meselemle ilgili telefonda havale yaparken................nin odasına gelerek onu sorgular nitelikte tavırlar sergilediğini, işini hallettikten sonra ilgileneceğini ifade ettiğini, müdür yardımcısı .’nin kendisine ‘özel işini git evinde yap dediğini, epilepsi hastası olduğundan sinirlendiğini ve kendine hakim olmadığını, küfür edip etmediği hususunda kendinde olmadığından ne söylediğinin farkında olmadığını, ‘benim hakkımda tutanak tutulursa memurluğu da burayı da onu da yakarım" ifadesini kullandığını kendinde olmadığından okulda çalışanlardan öğrendiğini, olanlardan sonra müdür yardımcısından özür dilediğini”; 26.05.2022 tarihli ifade tutanağında ise yukarıda ifade ettiklerinin haricinde “müdür yardımcısı ’nin kendisine mobbing uyguladığını yazılı olarak okul müdürüne bildirmediğini, başladığında kendisine herhangi bir görev tebliği yapılmadığını, okulda birkaç defa görevi dışındaki bazı işleri yapmasının istendiği, olay günü müdür yardımcısının kendisinden herhangi bir resmi yazı veya iş yapmasını istemediğini, olaydan sonra . ve .’nin kendisine müdür yardımcısı .’ye hakaret ettiğini söylediklerini”,

Okul müdür yardımcısı(şikayetçi) .’nin 19.04.2022 tarihli ifade tutanağında, “ 05.04.2022 tarihinde hem hatır sormak hem de yazılacak resmi bir yazı hakkında görüşmek için..............................nun odasına gittiğini, odasına neden girdiğimi sorduğunu, neden böyle davrandığını sormam üzerine ‘odamdan defol diye bağırdığını, ‘burayı da seni de yakarım" diyerek üzerine yürüdüğünü, “a^s^" diyerek kendisine küfür ettiğini, ‘Seni de yakarım, kendimi de yakarım." dediğini duyduğunu”; 31.05.2022 tarihli ifade tutanağında ise yukarıda ifade ettiklerinin haricinde “ görevi dışında bir iş söylemediği, engelli raporu olduğunu bildiğinden kendisine yardımcı olmaya çalıştığını, hakkındaki mobbing iddialarının asılsız olduğunu, ’nun okulda en çok sohbet ettiği kişinin kendisi olduğunu, tamirat işlerini isteğiyle yaptığını, bu hususta kendisine herhangi bir talimatta bulunmadığını”,

Okul müdürü nin 20.04.2022 tarihli ifade tutanağında, 05.04.2022 tarihinde başvuran ile okul müdür yardımcısı arasındaki olaya ilişkin “ ’nun ’nin üzerine sinirli şekilde yürüdüğünü, öğretmenlerden ve ^^.’nin engellemeye çalıştıklarını gördüğünü, ’nun müdür yardımcısı .’ye küfür ettiğini, müdür yardımcısının herhangi bir karşılık vermediğini”; 06.06.2022 tarihli ifade tutanağında “okuldaki birtakım tamir onarım işlerini kendi isteği ile yaptığını, kendisine isteği dışında herhangi bir iş yaptırılmadığını, müdür yardımcısının herhangi bir baskı uyguladığına şahit olmadığını, da müdür yardımcısının baskı uyguladığına dair kendisine herhangi bir müracaatta bulunmadığını”,

Öğretmen nin 20.04.2022 tarihli ifade tutanağında, 05.04.2022 tarihinde başvuran ile okul müdür yardımcısı M.E.E. arasındaki olaya ilişkin “ ’nun ‘Seni de yakarım, kendimi de yakarım." dediğini duyduğunu, ’nu okul bahçesine çıkardığını, müdür yardımcısı .’nin herhangi bir karşılık vermediğini”, 

Sınıf öğretmeni nin 20.04.2022 tarihli ifade tutanağında, 05.04.2022 tarihinde başvuran ileokul müdür yardımcısı M.E.E. arasındaki olaya ilişkin “ sakinleştirmeye çalıştıklarını, ’nun müdür yardımcısı .’ye küfür ettiğini”, 06.06.2022 tarihli ifade tutanağında, “ bahçeye çıkardıklarında kendisine ‘Ben ne söylediğimin ne yaptığımın farkında değilim. Sinirlenince kendimi kaybediyorum. ’ dediğini”,

Sınıf öğretmeni .’nin 31.05.2022 tarihli ifade tutanağında, “müdür yardımcısı .’nin arkasından küfür ettiğini, müdür yardımcısı nin herhangi bir karşılık vermediğini” ifade ettiği görülmektedir.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Kamu görevlisinin suç oluşturduğu iddia edilen fiili ile ilgili olarak idarece açılan bir disiplin soruşturmasında, konu ile ilgili her türlü araştırmanın yapılması, kanıt niteliğinde toplanan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, tanıkların dinlenmesi, hatta teknik konularda bilirkişilere inceleme yaptırılmak suretiyle, soruşturulanların görev ve konumları itibariyle sorumlulukları ile suçun oluş biçimi irdelenerek düzenlenen rapor ile fiilin sübut bulup bulmadığının ortaya çıkarılması gerekmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125 inci maddesinin birinci fıkrasının C-(e) bendinde “görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek” fiili aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise geçmiş hizmetleri olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanabileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamındaki ifade tutanaklarının incelenmesinden; başvuranın bahse konu olayda kullandığı ifadelerin amirine sözle saygısızlık mahiyetinde olduğu ve bu kapsamda başvuran hakkında geçmiş hizmetleri de dikkate alınarak bir alt disiplin cezası olan kınama cezası tesis edilmesi işleminde hukuka aykırılık tespit edilememiştir.

Mobbing “İşyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma, pasifize etme veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar bütünü” olarak tanımlanmış, mobbingin unsurları olarak; işyerinde gerçekleşmesi, sistemli bir şekilde yapılması, süreklilik kazanmış bir sıklıkla tekrarlanması, kasıtlı yapılması, yıldırma, pasifize etme ve işten uzaklaştırma amacında olması, mağdurun kişiliğinde, mesleki durumunda veya sağlığında zarar ortaya çıkması hususları sayılmıştır. [Bkz, İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberi, Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Mayıs 2014)]

Psikolojik tacize maruz kalan bireylerin; bıktırma, yıldırma, dışlanma, kurumun hizmetlerinden yoksun bırakılma, aşağılanma, izin ve görevlendirilmelerde yararlandırılmama, zorla tayin gibi psikolojik tacize neden olabilecek tutum ve davranışlara maruz kalabilmekte oldukları, bir olguya işyerinde psikolojik taciz diye bakabilmek için davranışların ayda birkaç kez tekrarlanması, birbiri ardına birtakım evreler içinde geçmiş olması, uzun süre devam etmesi ve davranış tarzlarının kişiye kötü muamele şeklinde olması gerektiği, en azından, kasıtlılık, süreklilik ve sistemlilik niteliklerini taşıması gerektiği belirtilmiş, mobbinge neden olabilecek idari işlemler ise; geçici görevlendirme (görev yeri değişikliği), mesleğin (unvanın) gerektirdiği görevleri vermeme, atama (atamama) özlük haklarının yerine getirilmemesi, disiplin soruşturması açılması olarak sayılmıştır. [Bkz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Ve Çözüm Önerileri Komisyon Raporu (Nisan 2011)]

Danıştay 2.Dairesinin 25.10.2017 tarih ve E.2015/6046, K.2017/6537 sayılı kararında mobbingi “işyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma, pasifize etme veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlar bütünü olarak” tanımlanmaktadır. Kararda “mobbinge maruz kalan kişilerin, gördükleri zararın büyüklüğü ve etkisiyle işlerini yapamaz duruma gelmelerinin söz konusu olduğu; psikolojik tacize (mobbing) kendini göstermeyi engellemek, sözünü kesmek, yüksek sesle azarlamak, aşağılamak, sürekli eleştirmek, iş ortamında yokmuş gibi davranmak, iletişimin kesilmesi, fikirlerine itibar edilmemesi, asılsız söylenti, hoş olmayan imalar, nitelikli iş verilmemesi, anlamsız işler verilip sürekli yer değiştirilmesi, ağır işler verilmesi ve her türlü kötü muamele, tehdit gibi durumların örnek teşkil ettiği” ifade edilmektedir.

Ayrıca, yalnızca 05.04.2022 tarihli olayın değil, başvuranın müdür yardımcısınca kendisine 2019 yılından bu yana psikolojik tacizde bulunulduğu, kendisinden görevli olmadığı işleri yapmasının istenildiği, engelli kadrosunda olmasına rağmen müdür yardımcısının kendisine gerekli kolaylığı sağlamadığı ve sürekli küçük düşürücü söz ve eylemlerde bulunulduğu iddialarının da incelenmesi gerekmektedir.

Kurumumuza sunulan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen inceleme/soruşturma raporunun incelenmesi neticesinde; başvuranın müdür yardımcısı tarafından kendisine psikolojik tacizde bulunulduğu iddiasına ilişkin olarak yazılı, görsel ya da işitsel bir delil sunulmadığı, bu durumun tanık ifadeleriyle de doğrulanamadığı anlaşıldığından başvuru konusu olayda psikolojik tacizin varlığı hususunda herhangi bir tespite varılamamıştır. Bu itibarla, başvuranın talebinin idare tarafından reddedilmesi işleminin hukuka ve hakkaniyete aykırı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

İyi yönetim ilkelerine 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi yönetim ilkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiş olup; İdarenin ‘karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uymadığı tespit edildiğinden, İdarenin bahse konu ilkelere uygun davranması önerilmektedir.

HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

6328 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu Ret Kararının başvurana tebliğ tarihinden itibaren, ilgili idarenin işlemine karşı (varsa) dava açma süresinden kalan süre kaldığı yerden işlemeye devam edecek olup Erzurum İdare Mahkemelerinde yargı yolu açıktır.

KARAR

Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN REDDİNE;

Kararın BAŞVURANA ve BAYBURT VALİLİĞİNE tebliğine,

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.

Şeref MALKOÇ

Kamu Başdenetçisi

YORUM EKLE