Disiplin cezasına esas teşkil eden hakaret suçunun somutlaştırılması gerektiği

Disiplin cezasına esas teşkil eden hakaret suçunun somutlaştırılması gerektiği

Disiplin cezasına esas teşkil eden hakaret suçunun somutlaştırılması gerektiği

Disiplin cezasına esas teşkil eden hakaret suçunun somutlaştırılması gerektiği

Disiplin cezasına esas teşkil eden hakaret suçunun somutlaştırılması gerektiği

Disiplin cezasına esas teşkil eden hakaret suçunun somutlaştırılması gerektiği

Davacının mal müdürlüğünde görevli personeller hakkında hakaret içeren sözler söylediği yönündeki iddianın yer, zaman gibi unsurları ile açık bir şekilde ortaya konulup somutlaştırılmadan dava konusu işlemin tesis edildiği hususu karşısında, davacının eyleminin sabit olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/4319

Karar No : 2020/4837

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. ...

TARAF (DAVALI) : Erzincan Valiliği

VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU: Erzincan İdare Mahkemesinin 08/07/2020 tarih ve E:2020/285, K:2020/669 sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem : Bilecik İli, Pazaryeri Malmüdürlüğü'nde görev yapan davacı tarafından, Erzincan İli, Çayırlı Malmüdürlüğü müdür vekili olarak görev yaptığı dönemde işlediği iddia edilen fiili nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 125/D-(l) maddesi uyarınca ''bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması'' cezası ile cezalandırılması gerektiği ancak geçmiş hizmetlerinin olumlu olduğundan bahisle bir alt ceza uygulanmak suretiyle 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Erzincan Valiliği İl Disiplin Kurulunun 31/05/2012 tarihli ve 2012/13628 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 13/10/2016 tarihli ve E:2013/8169, K:2016/4542 sayılı bozma kararına uyularak; olayda, soruşturma kapsamında alınan tanık ifadelerinden, davacının 02/03/2012 tarihinde mükellef . ..'nın yanında " bu benim memurlarım geri zekalı, benim memurlarım geri kafalı, benim memurlarım hiçbir şey bilmiyorlar, bütün işleri ben yapıyorum, benim memurlarım şunun bunun taşeronluğunu yapıyorlar, bunlar hep aptallar" şeklinde ifadeler kullandığının mükellef .'nin ve MEB personeli ., .ve tapu müdürlüğü personeli .'nin ifadeleriyle sübut bulduğu ve kullanılan bu ifadelerin amiri ile maiyetindeki personele hakaret niteliği taşıdığı anlaşıldığından sübut bulan eyleminin karşılığı olarak 657 sayılı Kanun'un 125/D-(l) maddesine aykırı hareketleri nedeniyle "bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası verilmesi gerekirken geçmiş yıl hizmetleri iyi olduğundan bahisle 1/8 oranında aylıktan kesme disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, mükellef .'nin husumeti olduğu, ifade veren memurların başkaları tarafından yönlendirildiği, aynı fiilden iki kez ceza verildiği, soruşturmayı açan kaymakam ve vali yardımcısının FETÖ terör örgütü yöneticiliğinden hapis cezası verildiği, en üst sınırdan ceza verildiği, iddiaların gerçeği yansıtmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : Sakine ÖNDER KORKUT DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dosyanın incelenmesinden, davacının, Erzincan İli, Çayırlı Malmüdürü Vekili olarak görev yaptığı dönemde, mal müdürlüğünde görevli personeller hakkında 02/03/2012 tarihinde mükellef .'nin yanında "bu benim memurlarım geri zekalı, benim memurlarım geri kafalı, benim memurlarım hiçbir şey bilmiyorlar, bütün işleri ben yapıyorum, benim memurlarım şunun bunun taş örenliğini yapıyorlar, bunlar hep aptallar" şeklinde sarf ettiği iddia edilen hakaret içerikli sözler sebebiyle davacı hakkında yapılan soruşturma başlatıldığı, soruşturmacı tarafından davacının fiilinin sabit görülmesi üzerine 657 sayılı Kanun'un 125/D-(l) maddesi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması teklif edildiği, teklif doğrultusunda 657 sayılı Kanun'un 125/D-(l) maddesi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerektiği ancak 657 sayılı Kanun'un 125. maddesindeki "geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." hükmü uyarınca disiplin kurulu tarafından kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının reddine karar verilmesi üzerine vali vekili tarafından tesis edilen dava konusu işlem ile davacının bir alt ceza olan 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (l) alt bendinde; "Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşlarına veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek" eylemi kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Anayasanın 38. maddesinde cezaların ve suçların şahsi olacağı hüküm altına alınmıştır. Cezaların ve suçların şahsiliği ilkesi, herkesin kendi fiilinden sorumlu olması, cezanın yalnız suç işleyenlerle iştirak edenlere ceza verilmesi, suça katkısı olmayanlara ceza sorumluluğu yöneltilmemesidir. Disiplin soruşturmalarına da yön veren cezaların ve suçların şahsiliği ilkesi; hangi fiilin kim tarafından, nerede, ne zaman ve nasıl işlenildiğinin bilinmesini, ithama maruz kalan kişinin sorumluluğunun ne ölçüde olduğunun ortaya konulmasını zorunlu kılmaktadır.

Ayrıca, disiplin soruşturmalarında, hakkında soruşturma yürütülen kişilere suçlama yöneltilirken; isnat olunan eylemlerin bir takım hesaplamalara, varsayım temelli kabullere dayalı olmaksızın her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle, tam bir vicdani kanaat oluşturacak şekilde ortaya konulmasını gerekmektedir.

Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu işlemin dayanağını oluşturan disiplin soruşturması raporu ve ekinde yer alan ifade tutanakları ile dosyada mevcut diğer belgelerin incelenmesinden, davacının mal müdürlüğünde görevli personeller hakkında "hakaret içeren sözlerin neler olduğunun" tam olarak ortaya konulamadığı, "yer ve zaman belirtmeyen" ifadeler ile yetinildiği, "duyum ve söylenti" şeklindeki ifadelere dayanarak davacı hakkındaki iddiaların sübut bulduğunun belirtildiği, dava konusu işlemde de davacı hakkındaki iddiaların sübuta erdiğinden söz edilerek soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda davacının dava konusu disiplin cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir.

Bu durumda, davacının mal müdürlüğünde görevli personeller hakkında hakaret içeren sözler söylediği yönündeki iddianın yer, zaman gibi unsurları ile açık bir şekilde ortaya konulup somutlaştırılmadan dava konusu işlemin tesis edildiği hususu karşısında davacının eyleminin sabit olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu Erzincan İdare Mahkemesinin 08/07/2020 tarih ve E:2020/285, K:2020/669 sayılı kararının BOZULMASINA,

Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YORUM EKLE