Disiplin cezalarının tebliğinde kanun yolunun gösterilmesi 

Hak arama özgürlüğünün korunmasını amaçlayan anayasal düzenleme doğrultusunda, idari işleme karşı hangi kanun yollarına ve hangi mercilere, hangi sürede başvurulabileceğinin açık ve doğru bir biçimde dava konusu işlemde belirtilmesi gerekirken; davalı idare tarafından, işlem tarihi itibarıyla 657 sayılı Kanun`da mevcut olmayan itiraz yoluna 7 gün içerisinde başvurabileceğinden söz edilerek davacının yanıltılması karşısında, 60 günlük süreden sonra açılan davada süre aşımı bulunmadığının kabulü gerektiğinden, davanın süre aşımından reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Danıştay 12. Daire

Esas Numarası: 2011/3449

Karar Numarası: 2013/641

DİSİPLİN CEZASINA KARŞI DAVA SÜRESİNİ KAÇIRILMASI İDARENİN KANUN YOLLARINI GÖSTERME ZORUNLULUĞU

İstemin Özeti : Ankara 14. İdare Mahkemesince verilen 03/03/2011 tarih ve E:2011/463; K:2011/280 sayılı kararın, bozulması istenilmektedir.

Ankara Valiliği Savunmasının Özeti : Savunma verilmemiştir.

Sağlık Bakanlığı Savunmasının Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi : Demet Burcu Ünal

Düşüncesi : Hakkaniyete aykırı bir biçimde, davalı idarenin yanlış yönlendirmesi neticesinde dava konusu işlemin tebliğinden itibaren 60 günlük dava açma süresini kullanamayan davacının, süresinde dava açmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığından bahisle, kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava; … Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Kanun`un 125/C-d ve g bentleri uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle uğradığı maddi ve manevi kayıplarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleme karşı davacının en geç 21/02/2011 tarihine kadar dava açması gerekirken, anılan cezaya yaptığı itirazın reddini müteakip 28/02/2011 tarihinde açtığı davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Henüz tesis edilmeyen disiplin cezasına karşı dava açılabilir mi? Henüz tesis edilmeyen disiplin cezasına karşı dava açılabilir mi?

Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Anayasanın "Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması" başlıklı 40/2. maddesinde "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının, klinik şefi tarafından 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun 125/C-d ve g bentleri uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemin ve 7 gün içerisinde bir üst makama itiraz yolunun açık olduğunun davacıya 23/12/2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacının davalı idarenin beyanı doğrultusunda 24/12/2010 tarihli dilekçesi ile disiplin cezasına karşı Başhekimliğe itiraz ettiği, 30/12/2010 tarihli işlem ile verilen cezanın uygun olduğundan bahisle itirazın reddedilmesi üzerine 28/02/2011 tarihinde mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile dava açtığı, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla aylıktan kesme cezalarına karşı itiraz yoluna başvuru yolu düzenlenmediği halde, davalı idarenin davacıyı bir üst makama itiraz edebileceği yolunda yanıltıcı bir bilgi ile yönlendirmesi dolayısıyla dava açma süresinin geçirildiği anlaşılmaktadır.

Hak arama özgürlüğünün korunmasını amaçlayan anayasal düzenleme doğrultusunda, idari işleme karşı hangi kanun yollarına ve hangi mercilere, hangi sürede başvurulabileceğinin açık ve doğru bir biçimde dava konusu işlemde belirtilmesi gerekirken; davalı idare tarafından, işlem tarihi itibarıyla 657 sayılı Kanun`da mevcut olmayan itiraz yoluna 7 gün içerisinde başvurabileceğinden söz edilerek davacının yanıltılması karşısında, 60 günlük süreden sonra açılan davada süre aşımı bulunmadığının kabulü gerektiğinden, davanın süre aşımından reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 18.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Editör: Haber Merkezi