Dekanlığa vekalet edene döner sermaye ödemesi yapılır mı?

dekanlık görevine vekaleten bakan profösör kadrosunda bulunan öğretim elemanına döner sermaye yönetici payı ödemesi yapılması , üniversite döner

Dekanlığa vekalet edene döner sermaye ödemesi yapılır mı?

dekanlık görevine vekaleten bakan profösör kadrosunda bulunan öğretim elemanına döner sermaye yönetici payı ödemesi yapılması , üniversite döner sermaye ödemesi sayıştay kararı

Dekanlığa vekalet edene döner sermaye ödemesi yapılır mı?

Dekanlığa vekalet edene döner sermaye ödemesi yapılır mı?

asaleten atanma şartlarını haiz olan ve Dekanlık görevini Kanunda belirtilen usuller dahilinde vekaleten yürüten ...'a vekalet görevi süresince, asaleten atanacak dekana yapılması mümkün olan döner sermaye gelirlerinden yönetici payı ek ödemesi yapılmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

1. Daire, 96/10870, T. 26.5.2022

T.C. Sayıştay Başkanlığı - 1. Daire

Kamu İdaresi Türü: Yüksek Öğretim Kurumları

Yıl: 2020

İlam no.: 96

Karar No.: 10870

Tutanak tarihi: 26.05.2022

Kararın Konusu: Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar

Belgeyi Lexpera’da Görüntüle

Vekaleten atama

Yükseköğretim Kurulu tarafından ... Dekan Vekili olarak atanan ...'a Dekanlığa vekalet ettiği dönemde döner sermaye yönetici payı ödenmesi nedeniyle kamu zararı oluştuğu iddia edilmektedir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun;

"Dekan" başlıklı 16'ncı maddesinin (a) fıkrasında;

"a. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/2 md.) Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.

...

Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.

..."

"Döner sermaye" başlıklı 58'inci maddesinin (f) fıkrasında;

"Rektör, rektör yardımcısı ve genel sekreterlere gelir getirici katkılarına bakılmaksızın, üniversite yönetim kurulunun uygun gördüğü birimin döner sermaye hesabından yönetici payı olarak ayrılan tutardan ek ödeme yapılır. Yapılacak ek ödemenin tutarı ek ödeme matrahının, rektörler için yüzde 600'ünü, rektör yardımcıları için yüzde 300'ünü, genel sekreterler için yüzde 200'ünü geçemez. Bu kimselere döner sermaye gelirleri dışında üniversitenin; teknokent, teknopark, teknoloji transfer ofisi, iktisadi işletmeler ve iştirakleri gibi gelir getirici müesseseler ve birimleri sebebiyle ayrıca huzur hakkı, yönetici payı, koordinatörlük, danışmanlık ve benzeri ücret ödenmez.

Döner sermaye gelirinin elde edildiği birimlerin dekan, başhekim ve enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bunların yardımcılarına, gelir getirici katkılarına bakılmaksızın, görev yaptıkları birimin döner sermaye gelirlerinden yönetici payı olarak ayrılan tutardan ek ödeme yapılır. Yapılacak ek ödemenin tutarı, ek ödeme matrahının, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürü için yüzde 250'sini, bunların yardımcıları için yüzde 100'ünü, tıp ve diş hekimliği fakülteleri dekanları ile sağlık uygulama ve araştırma merkezleri başhekimleri için yüzde 500'ünü, bunların yardımcıları için yüzde 300'ünü geçemez.

Bu fıkra kapsamında bulunan yöneticilere, mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmaz. Mesai saatleri dışında döner sermaye gelirlerine katkıları bulunması hâlinde alabilecekleri toplam ek ödeme tutarı, hiçbir şekilde yönetici payı dahil ilgisine göre (c) ve (d) fıkralarında belirtilen esaslara göre hesaplanacak tutarı geçemez."

denilmektedir.

Rektör tarafından ... ... dekanlığı için önerilmiş ve Yükseköğretim Kurulu tarafından da dekanlık görevine vekaleten atanmıştır.

Her ne kadar Rektör tarafından dekanlık için YÖK'e üç aday önerilmesi gerekirken, sadece bir kişi olarak adı geçen kişi önerilmiş ise de, 2547 sayılı Kanun'un Ek 1'inci maddesinde yer alan; "Üniversite rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ile bunların yardımcıları ve bölüm başkanları, gerektiğinde bu Kanunda belirtilen süreleri dolmadan tayinlerindeki usule uygun olarak görevlerinden alınabilirler." hükmü uyarınca Kanunda belirtilen süre dolmadan atamadaki usule uygun olarak görevden alma yetkisine sahip olan atamaya yetkili amirin, asaleten atamadaki usule uygun olarak vekaleten Dekan atama yetkisine de sahip olduğu konusunda kuşku bulunmadığından, söz konusu işlemdeki usul eksikliği ilgilinin Dekan Vekili olarak atanmasına engel teşkil etmemektedir. Dekanlık görevi kadroya dayalı bir görev değildir, dekanlık kadrosu bulunmamaktadır. Dekan atamasında asıl olarak atanma ile vekaleten atama arasında 3 yıllık atamanın getirdiği güvence dışında fark yoktur. Her iki halde de aynı görev aynı sorumluluk ve yetki çerçevesinde yapılmaktadır. Yukarıdaki maddeye göre süre dolmadan da yetkili makamca görevden alınabileceğinden asil olarak atanma ile vekil olarak atanma arasında bu açıdan da fark yoktur.

Dekanlık görevine vekaleten atama, benzetme yoluyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'ndaki boş kadroya vekalet; 2547 sayılı Kanun'da yer alan, "Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder." hükmü de dolu kadrodaki geçici ayrılmalar nedeniyle vekalet olarak değerlendirilmelidir. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına hitaben yazdığı 23.03.2009 tarihli ve 3449 sayılı görüş yazısında, benzetmiş olduğumuz dolu kadroya vekalet durumunda ödeme yapılıp yapılmayacağı açıklanmakta, söz konusu yazı boş kadroya vekalet durumunu ise kapsamamaktadır.

İlgili, varolan bir dekanın geçici olarak ayrılması dolayısıyla vekaleten atanmış olmadığından, mükerrer bir ödeme de söz konusu değildir.

Bunun yanı sıra 2547 sayılı Kanun'un 16'ncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca, Dekanlık görevine sadece profesör olan öğretim üyeleri arasından atama yapılabilmektedir. Adı geçen kişi de profesör kadrosunda olup Dekanlık görevine asaleten atanmak için aranan akademik koşulları taşımaktadır.

Bu nedenle asaleten atanma şartlarını haiz olan ve Dekanlık görevini Kanunda belirtilen usuller dahilinde vekaleten yürüten ...'a vekalet görevi süresince, asaleten atanacak dekana yapılması mümkün olan döner sermaye gelirlerinden yönetici payı ek ödemesi yapılmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Yukarıda sayılan gerekçelerle, söz konusu vekaleten atama sonucunda yapılan ödeme nedeniyle herhangi bir kamu zararı oluşmadığından konu ile ilgili ilişilecek husus bulunmadığına,

6085 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 55'inci maddesi uyarınca işbu ilamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı oy gerekçesi:

Üye ...'nın karşı oy gerekçesi:

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 16'ncı maddesinde; dekanın, rektörün önereceği üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süreyle seçilip normal usul ile atanacağı; dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin vekalet edeceği, göreve vekaletin altı aydan fazla sürmesi halinde yeni bir dekanın atanacağı, ayrıca dekanın, kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki dekan yardımcısı seçeceği ve bu kişilerin üç yıl için atanacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanun hükmü ile, Dekanlık görevine kimlerin hangi makam tarafından ve hangi usulle atanacağı, dekanın görevi başında bulunmadığı zamanlarda bu görevin kimler tarafından vekaleten yürütüleceği açıkça düzenlenmiştir. 2547 sayılı Kanun'un öngördüğü vekalet usulü, dekanın görevi başında olmadığı zamanlarda yardımcılarından birinin yerine vekalet etmesi şeklinde olduğundan, bu usulün dışındaki tüm vekaleten görevlendirmelerde vekalet görevi nedeniyle herhangi ödeme yapılması mevzuata uygun değildir.

Nitekim, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına hitaben yazdığı 23.03.2009 tarihli ve 3449 sayılı görüş yazısı ile Sayıştay Temyiz Kurulunun 25.10.2016 tarihli ve 42334 tutanak numaralı kararında da, idari görevlere atanabilecek olanlar ve atanma usulleri ile bu görevlere vekalet edebilecek olanların 2547 sayılı Kanunla belirlenmiş olması nedeniyle söz konusu idari görevleri anılan Kanunda belirtilen usul dışında vekaleten yürüten öğretim elemanlarına, yürüttükleri görevlerinden dolayı herhangi bir ödeme yapılmasının mevzuata uygun olmadığı belirtilmiştir.

Bu itibarla oluşan kamu zararının sorumlularından tazminine karar verilmesi gerekmektedir.

YORUM EKLE