Soruşturma İzni Verilmesi Kararına Karşı İptal Davası Açılır mı?

Soruşturma İzni Verilmesi Kararına Karşı İptal Davası Açılı mı?

Soruşturma İzni Verilmesi Kararına Karşı İptal Davası Açılır mı?

Soruşturma İzni Verilmesi Kararına Karşı İptal Davası Açılı mı?

Soruşturma İzni Verilmesi Kararına Karşı İptal Davası Açılır mı?

Avukat olan davacı hakkında soruşturma izni verilmesine dair işlemin, idari faaliyet dışında, ceza yargılaması sürecine geçilmesine olanak sağlayan bir işlem olması nedeniyle idari davacıya konu olabilecek bir idari işlem niteliği taşımadığı hakkında.

T.C.

DANIŞTAY

Sekizinci Daire

Esas No: 2013/8116

Karar No : 2018/7649

TÜRK MÎLLETÎ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, avukat olan davacı hakkında soruşturma izni verilmesine ilişkin

30.04.2012 tarih ve 2012/14087 sayılı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, davacının vekil sıfatıyla takip etdği Ankara 11. İş Mahkemesi'nin 2004/1449 esasına kayıtlı olarak açılan davada, şikayetçinin lehine ........n olan işçilik alacağının ödenmesine karar verildiği, Mahkeme kararının icrası amacıyla davacı avukat tarafından başlatılan ilamlı icra takibine borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine, itirazın kabul edilerek davanın faiz alacağı yönünden kısmen retle sonuçlanması nedeniyle davacının bir kısım yargılama giderlerini ve vekalet ücretini ödemek durumunda kaldığı, bu suretle davacının müvekkilinin haberi olmadan icra takibi başlatarak şikayetçinin maddi yönden zarara uğramasına sebebiyet verdiği ileri sürülmekte ise de; davacı ile şikayetçi arasında imzalanan 24.12.2003 tarihli vekalet sözleşmesi ile davacının her türlü ahzu kabza, ihtiyati ve icrai tedbir kararı almaya, haciz takibi başlatmaya yetkili kılındığı, bu yetki kapsamında davacının takip ettiği davalarda yüksek oranda faiz talep etmesinin avukatlık görevinin gereği ve bu görevi en iyi şekilde yapma çabasının bir tezahürü olduğu, bu kapsamda açılan davaların davacı lehine sonuçlanabileceği gibi aleyhine de sonuçlanabileceği, bu durumun yargılamanın doğal bir sonucu olduğu dikkate alındığında, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan avukatlık görevini yerine getirdiği görülen davacının bu surede görevini ihmal ettiğinden bahsedilmeyeceğinden, davacı hakkında soruşturma izni verilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerinde ilk inceleme" başlığını taşıyan 14/3-d maddesinde; dava konusu edilen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15/1-b maddesinde ise, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmaması halinde davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesinde, "Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır..."; 59. maddesinde ise "58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir." kuralı yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden,........ Noterliği'nin ............... yevmiye numaralı vekaletnamesiyle müşteki ...'nın vekili olarak hareket eden davacının, müvekkilini temsilen ......... Bakanlığı aleyhine  İş Mahkemesi'nin ...........esasına kayden açtığı alacak davasının yapılan yargılaması sonucu müşteki lehine hükmedilen işçilik alacaklarının tahsili amacıyla .............. İcra Müdürlüğünün ................. esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibi başlattığı, borçlu .........................na tebliğ edilen icra emrinde ilama aykırı olarak fahiş oranda faiz talep edildiği iddiasıyla ..............Bakanlığı tarafından.................... İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayet başvurusunda bulunulduğu, ................ İcra Hukuk Mahkemesi'nce yaptırılan bilirkişi incelemesinde, icra emrinde sadece asıl alacak için 1.346,85 TL fazladan işlemiş faiz talep edildiği sonucuna varıldığı, Mahkemenin anılan bilirkişi raporunu hükme esas alarak ...................sayılı kararıyla, icra takip dosyasında işlemiş faizin.............TL olarak düzeltilmesine,.....TL vekalet ücreti ile yargılama masrafı olarak .......................... TL'nin müştekiden alınarak ................ Bakanlığı'na verilmesine karar verildiği, müştekinin 21.06.2011 tarihli şikayet dilekçesiyle, şikayetli avukata verilen vekaletname sadece işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına yönelik olmasına rağmen, .........İş Mahkemesi kararıyla hükmedilen işçilik alacaklarının, kesinleşmesi beklenmeden ve kendisinin bilgisi ve talimatı dışında şikayetli avukat tarafından hatalı faiz hesabı yapmak suretiyle icraya konulduğu, icra emrine karşı yapılan şikayet başvurusu sonucunda karşı yan lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri ödemek zorunda kaldığı, lehine hükmedilen işçilik alacaklarının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmesini müteakip ........ Bakanlığı tarafından rızaen ödendiği, yapılan bu ödemenin de şikayetli avukat tarafından icra dosyasından tahsil edilmesine rağmen tarafına verilmediği, tüm bu sebeplerden dolayı şikayetli avukat aleyhine ...... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ......davası açtığı, dava neticesinde davanın kısmen kabulü ile şikayetli avukatın tarafına 954,48 TL ödemeye mahkum edildiği, buna rağmen bu miktarın halen şikayetli avukatın uhdesinde bulunması sebebiyle davacı avukatın cezalandırılması talebinde bulunduğu, .....Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tarih ve 2011-3/20501 sayılı inceleme fezlekesinde, iddiaya konu dava ve icra dosyaları incelenerek soruşturmayı gerektirecek derecede yeterli delil bulunması sebebiyle soruşturma izni verilmesi gerekdği kanaatinde bulunulduğu, .......Genel Müdürlüğü nün .......tarihli Olur'u ile durumun soruşturmayı gerektirir mahiyette görülmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Olayda; dava konusu işlemin, idari faaliyet dışında, ceza yargılaması sürecine geçilmesine olanak sağlayan bir işlem olması nedeniyle idari davaya konu olabilecek bir idari işlem niteliği taşımadığından, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle; Ankara 15. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına....

Güncelleme Tarihi: 24 Eylül 2019, 08:42
YORUM EKLE