Memurun Yüksek Lisans Yapması Tayin İçin Mazeret Olabilirmi Danıştay Kararı

Memurun Yüksek Lisans Yapması Tayin İçin Mazeret Olabilirmi Danıştay Kararı Memur yüksek lisans yaptığı yere tayin isteyebilir mi, memurun eğitim durumu

Memurun Yüksek Lisans Yapması Tayin İçin Mazeret Olabilirmi Danıştay Kararı

Memurun Yüksek Lisans Yapması Tayin İçin Mazeret Olabilirmi Danıştay Kararı Memur yüksek lisans yaptığı yere tayin isteyebilir mi, memurun eğitim durumu nedeniyle tayin hakkı

Memurun Yüksek Lisans Yapması  Tayin İçin Mazeret Olabilirmi  Danıştay Kararı

Memurun Yüksek Lisans Yapması Tayin İçin Mazeret Olabilirmi Danıştay Kararı

Memurlar arasında merak edilen konulardan biriside eğitim durumu nedeniyle tayin olup olamayacakları konusunda yaşanmaktadır.Çoğu memur başka şehirlerde bulunan üniversiteleri yazarak eğitim durumundan tayin olmaya çalışmaktadırlar.Yüksek lisans eğitimi almak isteyen bir memurun nakil talebinin kabul görmemesi üzerine açılan davada verilen kararda Danıştay Başkanlığı memurun yüksek lisansına devam edebileceği yere yakın bir yere atanması gerektiği yönünde karar vermiştir.

DAN I Ş T A Y
İkinci Daire
Esas No : 2004/7892
Karar No : 2007/1397
Özeti : Her ne kadar dava konusu olan ve iptali istenilen işlem, mahkeme kararının uygulanmasına yönelik olarak tesis edilmiş olsa da; kamu hizmetinde etkinliğin ve verimliliğin sağlanmasının yalnızca idarenin tasarrufları ile mümkün olmadığı, idarenin üzerinde tasarrufta bulunduğu kamu görevlisinin sosyal ve psikolojik durumunu da gözönüne alması gerektiği, davacının öğrenim durumu ve kardeşinin sağlık durumu dikkate alınarak; il sınırları içinde, yüksek lisans öğrenimi için, kayıtlı olduğu fakülteye günlük geliş-gidiş yapılabileceği bir yere atanması gerektiği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av.…- Av.…
Karşı Taraf : Konya Valiliği
Vekili : Av. …
İsteğin Özeti : Konya 2. İdare Mahkemesi'nin 14.9.2004 günlü, E: 2004/130, K:2004/947 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Başar Antürk Yalçınöz
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : Saadet Ünal
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17/2 maddesi hükmü uyarınca duruşma yapılmaksızın işin gereği düşünüldü: Dava, … İlköğretim Okulu Fen Bilgisi Öğretmeni olan davacının, … Lisesine atanmasına ilişkin 20.02.2004 günlü davalı idare işleminin iptali, maddi-manevi yıpranma nedeniyle 3.000.000.000 TL. maddi ve 3.000.000.000 TL. manevi tazminat istemiyle açılmıştır.
Konya 2. İdare Mahkemesi'nin 14.9.2004 günlü, E: 2004/130, K:2004/947 sayılı kararıyla; davacının … Lisesi öğretmeni olarak görev yaptığı ve Merkez İlköğretim Okulunda derslere girdiği dönemde hakkında "derslerde program dışına çıkarak müstehcen konular anlatığından" bahisle açılan soruşturma sonucu il içinde başka bir okula atamasının önerildiği ve bu öneri üzerine davacının … İlköğretim Okuluna atandığı, davacının bu atama işlemine karşı açtığı davada, Mahkemelerince yapılan yargılama sonucu 22.12.2003 günlü (Mahkemece sehven 10.2.2004 günlü olarak yazılmıştır), E:2003/150, K:2003/208 sayılı  kararı ile davacı hakkında isnat olunan fiiller sübut bulmamış olmakla birlikte soruşturma konusunun niteliği ve ilçede uyandırdığı rahatsızlık dikkate alınarak davacının bir başka liseye öğretmen olarak atanması gerekirken ilköğretim okuluna atanmış olması hukuka uygun
bulunmayarak söz konusu atama işleminin iptal edilmesi üzerine, davacının dava konusu edilen işlem ile … Lisesi Fen Bilgisi/Kimya Öğretmenliğine atandığı, davaya konu olan ve iptali istenilen 20.02.2004 günlü, 7116 sayılı Konya Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi incelendiğinde, dava konusu atamanın davacı hakkında verilen 22.12.2003 günlü Mahkeme kararının uygulanmasına yönelik olarak yapılmış olduğu ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş.
Davacı, Selçuk Üniversitesinde doktora yaptığını, kardeşinin bakıma muhtaç olduğunu, işlemin mahkeme kararının uygulanması niteliğinden çok cezalandırma niteliği taşıdığını ve özel durumlarının dikkate alınmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2709 sayılı Yasa ile kabul edilen T.C. Anayasasının 2. maddesine, Türkiye Cumhuriyetinin toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu, mahkemelerin bağımsızlığı başlıklı 138. maddesinin son parafrafında da, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda oldu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği, hüküm altına alınmıştır.
Diğer yönden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Kararların Sonuçları başlıklı 28. maddesinde, ''Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur.'' hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, … Lisesi Kimya Öğretmeni olan ve … Merkez İlköğretim Okulunda Fen Bilgisi derslerine giren davacı hakkında derslerde program dışına çıkarak müstehcen konular anlatığından bahisle açılan soruşturma sonucu İl içinde başka bir okula atamasının önerildiği, davacının bu öneri üzerine Çumra Uzunkuyu İlköğretim Okuluna atandığı, bu atama istemine karşı açılan davada Konya 2. İdare Mahkemesi'nin 22.12.2003 günlü, E:2003/150, K:2003/208 sayılı kararıyla davacı hakkında isnat olunan fiiller sübuta ermemiş olmakla birlikte soruşturma konusunun niteliği ve ilçede uyandırdığı rahatsızlık dikkate alınarak davacının bir başka liseye öğretmen olarak atanması gerekirken ilköğretim okuluna atanmış olması hukuka uygun bulunmayarak söz konusu işlemin iptali üzerine davacının, dava konusu işlem ile … Fen Bilgisi /Kimya Öğretmenliğine atandığı, davacının Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünde doktora yaptığı, anne -babası ve bir kadreşinin Zümrüt Sitesinin yıkılması ile hayatını kaybettiği, sağ olarak kurtulan kardeşinin sürekli bakıma muhtaç olduğu, … İlçesi … Kasabası … Lisesi'nin ise şehir merkezine 134 km uzaklıkta bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, her ne kadar dava konusu olan ve iptali istenilen 20.02.2004 günlü 7116 Konya Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü işlemi mahkeme kararının uygulanmasına yönelik olarak tesis edilmiş olsa da kamu hizmetinde etkinliğin ve verimliliğin sağlanması yalnızca idarenin tasarrufları ile mümkün olmayıp, idarenin üzerinde tasarrufta bulunduğu kamu görevlisinin sosyal ve psikolojik durumunu da gözönüne alması gerektiğinden; davacının öğrenim durumu ve kardeşinin sağlık durumu dikkate alınarak il sınırları içinde yüksek lisans öğrenimi için kayıtlı olduğu fakülteye günlük geliş- gidiş yapabileceği bir yere atanması gerektiği açık olup, İl Merkezi veya merkeze yakın ilçelerdeki kadro durumu incelenmeden tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında isabet bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Konya 2. İdare Mahkemesi'nin 14.9.2004 günlü, E: 2004/130, K:2004/947 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı  maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 6.4.2007 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
AZLIK OYU
İdare mahkemesince verilen karar ve dayanağı gerekçe hukuka ve usule uygun olup , bozulmasını gerektirecek bir nedende bulunmadığından, anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Güncelleme Tarihi: 12 Şubat 2020, 14:35
YORUM EKLE