Disiplin Cezasına Konu Olan Fiile Kanunda Önceden Belirlenmiş Karşılığına Uygun Ceza Verilmeli

Usulüne uygun soruşturma yapılarak tespit edilen, suça konu fiilin, önceden belirlenmiş karşılığına uygun bir ceza ile cezalandırılması gerektiği

Disiplin Cezasına Konu Olan Fiile Kanunda Önceden Belirlenmiş Karşılığına Uygun Ceza Verilmeli

Usulüne uygun soruşturma yapılarak tespit edilen, suça konu fiilin, önceden belirlenmiş karşılığına uygun bir ceza ile cezalandırılması gerektiği

Disiplin Cezasına Konu Olan Fiile Kanunda Önceden Belirlenmiş Karşılığına Uygun Ceza Verilmeli

Disiplin Cezasına Konu Olan Fiile Kanunda Önceden Belirlenmiş Karşılığına Uygun Ceza Verilmeli

Usulüne uygun soruşturma yapılarak tespit edilen, suça konu fiilin, önceden belirlenmiş karşılığına uygun bir ceza ile cezalandırılması gerektiği hakkında.

T.C.

DANIŞTAY

Onikinci Daire

Esas No : 2014/10025

Karar No : 2017/5821

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava; Sivas Belediyesi Gelir Şefliği'nde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(c) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, davacının, veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yaptığı ancak vazifesi olmadığı halde davalı Belediye'ye borçlarını ödemeye gelen bazı mükelleflerin idareye olan borç ödemelerini tahsildarın da bilgisi ve rızası dışında kendi kredi kartını kullandırmak suretiyle bizzat yaptığı, bu durumun aksinin iddia olunmadığı, bu işlemler için ödenen meblağın da üstünde bir miktar parayı haricen maddi bir menfaat olarak temin ettiği yolunda somut delil yok ise de, gerçekte davacının bu suretle kendi nakit işlem hacmini çoğaltarak kredi bakiyesini nakte dönüştürmek suretiyle bir menfaat sağladığı, zira aynı hesap dönemi içinde yapılan kredi kartı harcama tutarının anılan unvanda bir kamu görevlisi için cüzi bir meblağın oldukça üzerinde rakamlardan (3.585,00.-TL + 2.200,00.-TL) oluştuğu, diğer yandan, yürütülen disiplin soruşturması üzerine getirilen teklifte 657 sayılı Kanunun 125/D-(c) maddesinde belirtilen bu eylem 125/C-(c) maddesinde belirtilmiş gibi değerlendirilmiş ise de, anılan eylemin karşılığı olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası yerine tesis olunduğu görülen aylıktan kesme cezasının, davacı lehine olduğunun anlaşıldığı, davacının lehine olan madde ve bent numarasındaki hatanın, neticesi itibariyle sübut bulan eylemin karşılığı olarak daha hafifi verilen aylıktan kesme cezasının iptaline hükmedilerek davacı aleyhine hüküm kurulmasının iptal davasından beklenilen fayda ve neticeyi sağlamayacağından, tesis olunan disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Suç ve cezalara ilişkin esaslar başlıklı 38. maddesinde, "Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez." hükmüne; 128/2. maddesinde, "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır." hükmüne yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(c) maddesinde, "Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak" fiili aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının, Belediye'ye olan borçlarını ödemeye gelen mükelleflerin, borç ödemek için kullanacakları nakit paralarını alarak, söz konusu kişilerin borçlarını kendine ait kredi kartıyla ödediği yolundaki şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda, davacıya isnat edilen fiillerin gerçekleştiğinin, hem kredi kartı ödeme cihazı kayıtları ile tahsilat makbuzlarının karşılaştırılmasından, hem de davacının soruşturma sırasında alınan ifadesinden anlaşıldığı, davacının bu fiiliyle, 657 sayılı Kanun'un 125/C-(c) maddesinde belirlenen suçu işlediğinden bahisle verilen disiplin cezası üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı düzenlenen idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.

Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve kanunun ne tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunludur. Söz konusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı da açıktır.

Bakılan olayda, davacının fiiline tatbik edilen 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin C bendinin (c) alt bendinde, Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak fiilin aylıktan kesme cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmasına rağmen, soruşturma raporunda isnat edilen fiilin, kredi kartı ile başkalarına ait borçları ödeyerek, o kişilerden borç miktarı kadar nakit para almak suretiyle bir menfaat elde etmek olduğu, bu fiil ile de davacıya uygulanan ceza maddesinde belirtilen durumun uyuşmadığı görülmektedir.

Yukarıda aktarılan suç ve cezaların kanuniliği ilkesi uyarınca, usulüne uygun soruşturma yapılarak tespit edilen suça konu fiilin, kanunda önceden belirlenmiş karşılığına uygun bir ceza ile cezalandırılmadığı takdirde, tesis edilen işlemde her ne kadar idarenin işlem tesis etme noktasında bir yetkisinden söz etmek mümkünse de, bu işlem konu yönünden hukuka aykırı hale gelecektir.

Bu durumda, dava konusu işlemin hukuka uygun olmaması karşısında, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Güncelleme Tarihi: 29 Eylül 2019, 10:19
YORUM EKLE