Taşınmazın Tapuya Tesciline İlişkin Mahkeme Kararının Uygulanmaması Anayasa Aykırı Bulundu

Anayasa Mahkemesi, taşınmazın tapuya tesciline ilişkin kesinleşmiş yargı kararının uygulanmaması sebebiyle mülkiyet v

Taşınmazın Tapuya Tesciline İlişkin Mahkeme Kararının Uygulanmaması Anayasa Aykırı Bulundu

Anayasa Mahkemesi, taşınmazın tapuya tesciline ilişkin kesinleşmiş yargı kararının uygulanmaması sebebiyle mülkiyet v

Taşınmazın Tapuya Tesciline İlişkin Mahkeme Kararının Uygulanmaması Anayasa Aykırı Bulundu

Anayasa Mahkemesi, taşınmazın tapuya tesciline ilişkin kesinleşmiş yargı kararının uygulanmaması sebebiyle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine hükmetti.


ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:


Başvuru Numarası:2015/9814

Karar Tarihi: 20/3/2019

 Başvuruya esas teşkil eden olaylar özetle şöyledir:


Tescil Davası Süreci
-Başvurucu Diyarbakır'ın Dicle ilçesine bağlı Çavlı köyünde bulunan ve tapuda kayıtlı bulunmayan iki taşınmazın kendi adına tescil edilmesi talebiyle 29/7/2009 tarihinde Dicle Asliye Hukuk Mahkemesinde Maliye Hâzinesi, Çavlı köyü ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine dava açmıştır. Başvurucunun ayrıca aynı köyde yer alan bir başka taşınmaz yönünden açtığı tescil davası da bu dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.


- Mahkeme 7/1/2010 tarihinde kadastro, ziraat ve orman alanlarında uzman teknik bilirkişiler eşliğinde dava konusu taşınmazın başında keşif yapmıştır. Keşif sırasında dinlenilen mahalli bilirkişiler ve davacı tanığı, bu taşınmazın 30-35 yılı aşkın bir süreden beri başvurucu tarafından tarla olarak kullanıldığım beyan etmişlerdir.


-Kadastro uzmanı teknik bilirkişinin 19/1/2010 tarihli raporunda, dava konusu taşınmazların Çavlı köyü kadastro çalışma alanı sınırı dışında bırakıldığı belirtilmiştir. Bu raporda ayrıca krokide (A) harfi ile gösterilen 1.691,23 m2 yüz ölçümlü kısmın bağ olarak, (B) harfi ile gösterilen 10.976,21 m2 yüz ölçümlü ve (C) harfi ile gösterilen 37.505,58 m2 yüz ölçümlü kısımların buğday ekilmek suretiyle tarla olarak kullanıldığı bildirilmiştir. Orman uzmanı teknik bilirkişi, bu taşınmazların en eski tarihli memleket haritası ve orman amenajman planında orman olmadığını ve bitki örtüsü ile toprak yapısına göre orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirtmiştir. Ziraat uzmanı teknik bilirkişi raporunda da taşınmazın toprak yapısı, derinliği ve eğimi itibarıyla tarıma elverişli olduğu ifade edilmiştir.


-Mahkeme 7/7/2010 tarihinde davanın kabulü ile kadastro uzmanı teknik bilirkişinin raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazların tarla vasfında başvurucu adına tapuya tesciline karar vermiştir. Hüküm kesinleştiğinde kararın ve ekli krokili raporun tapu müdürlüğüne gönderileceği ayrıca belirtilmiştir. Kararın gerekçesinde, dava konusu taşınmazların yapılan keşif, dinlenilen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile ziraat, orman ve kadastro uzmanı teknik bilirkişilerin raporlarına göre orman niteliğinde olmadığı belirtilmiştir. Mahkeme bu taşınmazların bulunduğu köyde yapılan kadastro çalışmalarının 30/4/1987 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık sürenin geçtiğini, bu yüzden kadastrodan önceki sebeplere dayanılmasının olanaksız olduğunu vurgulamıştır. Mahkeme bununla birlikte kadastro tespitinden sonra başvurucunun malik sıfatıyla aralıksız ve çekişmesiz olarak yirmi yıl boyunca söz konusu taşınmazlara zilyet olduğunu belirterek davanın kabulü gerektiği sonucuna ulaşmıştır.


-Orman idaresi ve Hazine tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay 20. Hukuk Dairesince 25/6/2012 tarihinde onanmıştır. Onama kararında, orman uzmanı bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir. Daire ayrıca başvurucu yararına 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğe dayalı olarak taşınmazı edinme koşullarının oluştuğunu gerekçe göstererek temyiz itirazlarını reddetmiştir.


Kadastro Çalışmaları Süreci


-Uyuşmazlık konusu taşınmazların bulunduğu Çavlı köyünün bitişiğindeki Diyarbakır'ın Eğil ilçesine bağlı Bahşiler köyünde 2011 yılında kadastro çalışmaları yapılmıştır. Bu kadastro çalışmaları sırasında 104 ada 1 parsel sayılı taşınmaz orman vasıflı olarak, 142 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ise ham toprak niteliğinde Hazine adma tespit edilmiştir. Yapılan bu sınırlandırma ve tespitler 21/6/2011 tarihinde kesinleştirilerek taşınmazlar tapuya tescil edilmiştir.


Kararın Uygulanmasına İlişkin Süreç


-Mahkemece, hükmün karar düzeltme yoluna başvurulmadığı için 8/10/2012 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. Kesinleşme şerhinin düzenlenmesinden sonra 1/11/2012 tarihinde söz konusu karar ve eki krokili bilirkişi raporu Dicle Asliye Hukuk Mahkemesince Dicle Tapu Müdürlüğüne gönderilmiştir.


-Dicle Tapu Müdürlüğü değişiklik beyannamesi düzenlettirilmek üzere kararı Diyarbakır Kadastro Müdürlüğüne bağlı Ergani Kadastro Birimine göndermiştir. Ergani Kadastro Birimince yapılan inceleme sonucu dava konusu tesciline karar verilen taşınmazların Diyarbakır'ın Eğil ilçesine bağlı Bahşiler köyünde 2011 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tapuya tescil edilen 142 ada 1 parsel ve 104 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını bildirmiştir.


-Ergani Kadastro Biriminin 21/1/2013 tarihli yazısı ile dava konusu taşınmazların kadastro sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan terkini hususunda muvafakatinin bulunup bulunmadığı Ergani Mal Müdürlüğünden sorulmuştur. Mal Müdürlüğü 12/4/2013 tarihinde muvafakatlarmın bulunmadığını bildirmiştir.


-Diyarbakır Tapu ve Kadastro VII. Bölge Müdürlüğü (Bölge Müdürlüğü) 20/8/2014 tarihinde tavzih talebinde bulunmuş ancak Mahkeme 23/9/2014 tarihinde kesinleşmiş kararın yerine getirilmesi gerektiği ve değiştirilemeyeceği gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar vermiştir.


-Eğil Tapu Müdürlüğü 12/12/2014 tarihinde Bölge Müdürlüğünden talimat talebinde bulunmuş, Bölge Müdürlüğü de konuyu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne (TKGM) intikal ettirmiştir. TKGM 6/3/2015 tarihinde Bölge Müdürlüğüne konu hakkında bir talimat yazısı göndermiştir. Bu yazıda, taşınmazların başvurucu adma tesciline ilişkin mahkeme kararının uygulanması durumunda aynı taşınmazların kadastro sonucu Hazine adma tescil edilmesi nedeniyle mükerrerliğe yol açılacağı belirtilmiştir. Bu bağlamda yargı kararlarının bağlayıcılığına ilişkin Anayasa'nm 138. maddesi ile ayrıca ormanların mülkiyetinin devredilemeyeceğine yönelik Anayasa'nm 169. maddesine atıfta bulunulmuştur. TKGM, Bahşiler köyü 104 ada 1 parsel ile 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kütük sayfalarının beyanlar hanesine tescile yönelik mahkeme kararının bulunduğu yönünde belirtme yapılarak başvurucuya tapu iptali ve tescil davası açabileceği yönünde açıklayıcı bir yazı gönderilmesi gerektiğini bildirmiştir. Tapu Müdürlüğü bu talimat doğrultusunda 18/5/2015 tarihinde başvurucuya bildirimde bulunmuştur.


-Bu yazı başvurucuya 20/5/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.


-Başvurucu 9/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.


Kararın tamamını okumak için tıklayınız

Güncelleme Tarihi: 01 Mayıs 2019, 00:00
YORUM EKLE