Belediyelerin muhtarlıklara nakdi yardımı kamu zararı mı?

Belediye başkanlığının, muhtarlığın bir takım ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptığı yardımın kamu zararı olduğuna hükmedildi.

Sayıştay Temyiz Kurulu, "Belediye Meclis kararıyla muhtarlıklara birtakım ihtiyaçların karşılanması maksadıyla nakdi yardım yapılması sonucu kamu zararına sebebiyet verildiği belirtilerek “kamu zararına sebebiyet verilme” nedeniyle verilen tazmin kararma karşı itirazların reddiyle, Sayıştay 7. Dairenin 171 sayılı ilamının oyçokluğuyla tasdikine karar verilmişti.

Belediye dışında geçici görevli memura sosyal denge ödenir mi? Belediye dışında geçici görevli memura sosyal denge ödenir mi?

Bu kararın mevzuatın yanlış yorumlandığından dolayı alındığından bahisle Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 23.03.2022 ilam tarihli ve 51348 ilam, 48976 dosya numaralı kararının düzeltilmesi isteminde bulunuldu.

İlgililerin karar düzeltme talebini görüşen Sayıştay Temyiz Kurulu, 03.01.2024 tarih ve 56529 tutanak nolu kararda karar düzeltme istemini reddederek belediyelerin muhtarlıklara nakdi yardımda bulunmasının kamu zararı olduğuna dair kararın onanmasına hükmetti.

Kamu İdaresi Türü Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı 2018
Dairesi 7
Dosya No 48975
Tutanak No 56279
Tutanak Tarihi 3.1.2024
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar


Konu: Muhtarlıklara ihtiyaçların karşılanması maksadıyla nakdi yardım yapılması.

171 sayılı İlamın 2’nci maddesi ile; ... Belediyesince muhtarlıklara birtakım ihtiyaçların karşılanması maksadıyla nakdi yardım yapılması suretiyle oluşan ... TL tutarındaki kamu zararının sorumlulara ödettirilmesine hükmedilmiştir. Karar, 23.03.2022 tarih ve 51347 sayılı Temyiz Kurulu Kararının 1.maddesi söz konusu tazmin hükmünün tasdikine karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME DİLEKÇESİ

Diğer Sorumlu ... (dosya no:48975), Diğer sorumlu ... (dosya no:48976), Diğer sorumlu ... (dosya no:48977), Diğer Sorumlu ... (dosya no:48978), Diğer Sorumlu ... (dosya no:48981), Diğer Sorumlu ... (dosya no:48990), Diğer Sorumlu ... (dosya no:48991), Diğer Sorumlu ... (dosya no:48996), Diğer Sorumlu ... (dosya no:48998), Diğer Sorumlu ... (dosya no:49010), Diğer Sorumlu ... (dosya no:49013) tarafından gönderilen karar düzeltme dilekçesinde özetle;

KONUSU: Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 23.03.2022 ilam tarihli ve 51348 ilam, 48976 dosya numaralı kararının düzeltilmesi istemini içerir.

AÇIKLAMALAR: Sayıştay Temyiz Kurulunca “... Belediye Meclis kararıyla muhtarlıklara birtakım ihtiyaçların karşılanması maksadıyla nakdi yardım yapılması sonucu kamu zararına sebebiyet verildiği belirtilerek “kamu zararına sebebiyet verilme” nedeniyle verilen tazmin kararma karşı itirazların reddiyle, Sayıştay 7. Dairenin 171 sayılı ilamının oyçokluğuyla tasdikine karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME

GEREKÇELERİ : TAZMİN HÜKMÜ MEVZUAT HÜKÜMLERİNİN HATALI YORUMLANMASI NETİCESİNDE TASDİK EDİLMİŞTİR

1.1- Bilindiği üzere, 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 9 uncu maddesinin son fıkrasında “Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkânları Ölçüsünde gerekli ayni yardım ve desteği sağlar; kararlarında mahallelinin ortak isteklerini göz Önünde bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini sağlamaya çalışır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme içerisinde “ayni yardım” yanında “destek” İfadesine de açıkça yer verilmiştir.

1.2- Öte yandan “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15. maddesinde, a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak..

Hükmü yer almaktadır. Anılan hükme göre, muhtarlıkların ihtiyaçlarının karşılanması hususunda belediyelere ayni yardımın yanı sıra, bütçe imkânları ölçüsünde gerekli desteği sağlama görev ve yetkisi de verilmiştir. Bu. duruma göre belediyeler, muhtarlıkların İhtiyaçlarının karşılanması için ayni yardımın dışında gerekli desteği de sağlayabilirler.

... Belediyesi sınırları içerisinde bulunan mahallelerde görevli muhtarların talebiyle muhtarlık hizmet binalarının ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, ... Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla muhtarlıklar tarafından düzenlenmesi gereken belgelerin bilgisayar teknolojilerinin gelişmesiyle artık il ve ilçe nüfus müdürlüklerince düzenlendiği hatta e-devlet üzerinden temin edilebildiği, dolayısıyla muhtarlıkların gelirlerinin yetersiz olduğu ve muhtarlık binalarında sunulan muhtarlık hizmetlerinin ilçe sakinlerine en iyi şekilde ulaştırılması gayesiyle muhtarlıkların nakdi ihtiyaçlarını(kira, elektrik, doğalgaz, SGK vs. gibi) karşılayabilmeleri amacıyla aylık ... tarihli, ...- TL nakdi yardım yapılması kararlaştırılmıştır. Söz konusu yardım, muhtarlık hizmet binalarında kullanılmakta olan elektrik, su, doğalgaz, telefon ve internet gibi hizmetler için gereken harcamalara katkıda bulunmak amacını taşıyan bir destek ödemesi niteliğindedir.

Kamu Zararından bahsedilmekte ise ortada kamu zararı yoktur. 5018 sayılı Kanunun "Kamu zararı" başlıklı 71. maddesinde, "Kamu zararı, mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

5018 sayılı Kanunun kamu zararı kapsamının; kamu kaynakları kullanılarak piyasadan mal ve hizmet satın alınması sırasında fazla ödeme yapılması, idarenin gelirlerinin tahsili sırasında mevzuata aykırı davranılması ve mevzuatta öngörülmeyen bir ödeme yapılması suretiyle yol açılan zararla sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim ikinci fıkra ile belirlenen kapsam içinde, kamu malına zarar verilmesi, kamu görevlilerinin hukuka aykırı eylemleri nedeniyle kişilere verdikleri zararın kamu tarafından Ödenmek zorunda kalınması ya da mevzuatta Ödenmesi öngörülmekle birlikte mevzuatın yorumunda hataya düşülmek veya ihmal ve kasıt yoluyla fazla ödeme yapılması halleri sayılmamıştır. Bahse konu maddenin İkinci fıkrası bir bütün olarak değerlendirildiğinde bendinde yer alan "mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması88 kuralının kapsamının, yine mal ve hizmet atımları nedeniyle yapılan ödemeler sonucu oluşan kamu zararı seklinde anlaşılması gerekmektedir.

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerle; sorgu incelemesinde belirtilen hususlarda, 5018 Sayılı yasanın “71. maddesi tanımına giren” bir kamu zararı söz konusu değildir. Kamu zararının belirlenmesi kıstaslarına uygun olmayan bir “hukuki tavsif3 ile sorumluluk atfedilmesi de mümkün değildir. Sonuç olarak; ilçemizde bir kamu hizmeti yürüten muhtarlıkların, ilçe sakinlerine daha etkin ve faydalı hizmet sunması için nakdi destek sağlanmasında herhangi bir hukuki, engel bulunmamakta olup, kamu yararı gözetilerek işlem yapıldığının değerlendirilmesi ve uygulamanın da bu çerçeve içerisinde yorumlanması gerektiği, meclis kararının verildiği zaman Sayıştayın ayni yardım ve destekten nakdi yardımın da anlaşılabileceği yönünde verdiği kararların bulunduğu da göz önüne alındığında, kamu zararına yol açılmış olduğu tespit ve değerlendirmeler, hatalı olup hukuka aykırıdır.

Nitekim meclis kararının verildiği tarihte muhtarlıklara yapılan nakdi yardımlarda kamu zararı oluştuğundan bahisle tazmin gerekmeyeceği yönünde emsal Sayıştay Daire kararlan bulunmakta olup, verilen tazmin hükmü hukuk güvenliğini de ihlal etmektedir.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve Yüksek Kurulunuzun incelemeleri sırasında tespit edeceği sair nedenlerle Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 23.03,2022 ilam tarihli ve 51348 ilam, 48976 dosya numaralı kararının düzeltilmesini, tanzim kararının kaldırılmasını arz ve talep ederim.



BAŞSAVCILIK MÜTALASI

Başsavcılık mütalaasında özetle;

... Belediyesi 2018 yılı hesabının 7 nci Dairece yargılanması sonucunda düzenlenen 16.03.2021 tarih ve 171 nolu İlamın 1 ve 6-15 ile 17 ve 18'inci maddesinde yer alan tazmin hükmünü temyiz etmiş, ancak Temyiz Kurulunun 28/11/2022 tarih ve 51347 tutanak numarası ile Daire kararını tasdik etmesi üzerine karar düzeltme taleplerini içeren dilekçe ve ekleri tarafımıza intikal ettirilmiş, dosya üzerinde yapılan gerekli incelemeler yapılmıştır.

Karar Düzeltme talepli dilekçede özetle; İlamın 1'inci maddesinde yer muhtarlara yapılan nakdi yardım konusuyla ilgili olarak Kanun maddesinde geçen destek ifadesinin sadece aynı yardımlara özgülenemeyeceği, bu durumu Kanunun murat etmediğini, muhtarlara yapılan nakdi yardımların 5393 sayılı Belediye Kanununun 9. Maddesinin 3. Fıkrasındaki destek ifadesine aykırılık teşkil etmeyeceğini, Kanunun hatalı yorumlandığını, diğer hukuka aykırı atamalar ile ilgili maddelerde ise belediyelerde üst yönetici olarak atamaya yetkili amirin yapılan iş ve işlemlerde mali açıdan sorumlu olacağına dair bir hükmün bulunmadığını, idare olarak atamaya dair düzeltici işlem tesis edildiği bu nedenlerle tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

Dosya içeriğinin incelenmesi neticesinde; İlamın 1'inci maddesinde yer alan muhtarlara nakdi yardımın yapılmasına gerekçe olan 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Mahalle ve Yönetimi" başlıklı 9'uncu maddesinin son fıkrasında; "Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkânları ölçüsünde gerekli ayni yardım ve desteği sağlar; kararlarında mahallelinin ortak isteklerini göz önünde bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini sağlamaya çalışır." hükmüne yer verilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanunu Tasarısının TBMM'ye sunulan taslak halinde, Mahalle ve yönetimi başlıklı 9 uncu maddesinde, işbu İlam konusu hüküm;

" ... Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkanları ölçüsünde gerekli yardım ve desteği sağlar; (...)" şeklinde iken; tasarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi sonucunda Komisyon tarafından hazırlanan Raporda (Tarih: 14.6.2005; Esas No.: 1/1038, 2/272, 2/482; Karar No.: 41), 9'uncu maddedeki söz konusu hüküm ile ilgili olarak,

"Tasarının; 9 'uncu maddesi; yapılacak yardımların ayni nitelikte olacağına açıklık getirilmesi amacıyla dördüncü fıkrasında yer alan "bütçe imkanları ölçüsünde gerekli" ibaresinden sonra gelmek üzere "ayni" ibaresinin eklenerek redaksiyona tabi tutulması suretiyle kabul edilmiştir." şeklinde gerekçelendirilerek Komisyon tarafından değişiklik önerisi sunulmuştur.

Tasarının TBMM Genel Kurulundaki görüşmeleri sonucunda da, söz konusu hüküm, Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği şekilde yasalaşmıştır. Dolayısıyla söz konusu hükmün gerekçesinde "yapılacak yardımların ayni nitelikte olacağı" açıkça vurgulanmış olup, 9'uncu maddedeki düzenlemenin sadece "ayni" yardım yapılmasına izin verdiğinin kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu çerçevede; karar düzeltme talebinin ret edilerek karar düzeltmesine mahal olmadığına hükmedilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Mevzuata aykırı yapılan atamaları içeren 6-15 inci maddeler arası ile 17 ve 18'inci maddeler ile ilgili sorumlu savunmasında hukuka aykırı atamaların varlığını zımmen kabul ettiği ve düzeltici idari işlem gerçekleştirildiğini beyan ederek sadece belediye başkanlarının mali açıdan sorumlu olamayacaklarını iddia etmiştir.

İleri sürülen hususlar sorumluluk yönüyle kanaatimizi değiştirecek nitelikte görülmediği için karar düzeltmesine mahal olmadığına hükmedilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Sorumlu Üst Yönetici ..., Diğer Sorumlu ... ile Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenilmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Hukuki uyuşmazlık konusu; ... Belediyesi ... tarih ve ... sayılı Meclis Kararı muhtarlıkların ihtiyaçlarını (kira, elektrik, doğalgaz, SGK vs. gibi) karşılayabilmeleri amacıyla aylık ... tarihli, ... TL olmak üzere her üç ayda bir toplu olarak takip eden ayın başında nakit olarak ödenmesi konusunda Başkanlık makamına yetki verilmesi ve bu yetkiye istinaden yapılan ödemelerdir.

Konu ile ilgili hukuki düzenlemeler şu şekildedir;

2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanunu’nun 1’inci maddesinde;

“Köy muhtarları ile şehir ve kasaba mahalle muhtarlarına, 14.750 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ödenek verilir.

Bu ödenek damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz.

…” hükmü yer almaktadır.

4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanun’un 20 ve 21’inci maddelerinde;

“Madde 20 – Mahalle muhtarları ve ihtiyar heyetleri tarafından görülecek hizmetlere karşılık olarak iş sahiplerinden harç alınır ve alınan harç miktarı, evrak ve vesikalar üzerinde gösterilir.

Hangi işlerden ne miktar harç alınacağı her mali sene iptidasında vilayet idare heyetlerince kararlaştırılır.



Madde 21 – Harçlar münhasıran muhtarlara aittir. Muhtarlık işlerinin tedviri için lüzumlu kira, ısıtma, aydınlatma, hademe ücreti gibi masraflar bu harçlardan ödenir.” denilmektedir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Mahalle ve Yönetimi” başlıklı 9’ncu maddesinin son fıkrasında;

“Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkânları ölçüsünde gerekli ayni yardım ve desteği sağlar; kararlarında mahallelinin ortak isteklerini göz önünde bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini sağlamaya çalışır.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre 2108 sayılı Kanun ile muhtarlara ödenek tahsis edildiği, 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanun uyarınca da muhtarlıkların düzenlemiş oldukları belgelerden harç geliri elde edeceği görülmektedir. Muhtarlık işlerinin yürütülmesi için gerekli giderlerin de bu harç gelirlerinden karşılanması gerektiği mevzuat hükmünden anlaşılmaktadır.

Somut olayda; ... Belediyesi ... tarih ve ... sayılı Meclis Kararı ile Muhtarlıklar tarafından düzenlenmesi gereken belgelerin bilgisayar teknolojilerinin gelişmesiyle artık İl ve İlçe Müdürlüklerince düzenlendiği dolayısıyla harç gelirlerinin yetersiz olduğu ve muhtarlık binalarında sunulan muhtarlık hizmetlerinin ilçe sakinlerine en iyi şekilde ulaştırılması gayesiyle muhtarlıkların ihtiyaçlarını (kira, elektrik, doğalgaz, SGK vs. gibi) karşılayabilmeleri amacıyla aylık ... tarihli, ... TL olmak üzere her üç ayda bir toplu olarak takip eden ayın başında nakit olarak ödenmesi konusunda Başkanlık makamına yetki verildiği görülmektedir.

Sorumlular dilekçelerinde; 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 9’uncu maddesinin son fıkrasında yer alan “Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkânları ölçüsünde gerekli ayni yardım ve desteği sağlar” hükmünden nakdi yardımda bulunabileceğinin anlaşıldığı iddia edilmektedir.

Ancak, bu yetki yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; 5393 sayılı Kanun uyarınca belediyelerin, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarını göz önüne alarak bütçe imkânları doğrultusunda sadece ayni yardımda bulunabilmelerine izin verilmiş olup belediyenin sağlayabileceği desteğin yalnız ayni nitelikte olması gerektiği anlaşılmaktadır. Ancak somut olayda hukuka aykırı olarak muhtarlıklara nakdi yardımda bulunulduğu görülmektedir.

Uygulama karar alıcılar için muğlaklık olduğu anlaşılan 5393 sayılı Kanun’un 9’un madde hükmünün daha anlaşılır kılınması adına;

5393 sayılı Kanun’un benzer mahiyetteki hükümleri incelendiğinde; kanun koyucunun muhtarlıklara nakdi yardım yapılması yönünde bir iradesinin olmadığı, eğer olsa idi bunun kanun metninde açıkça belirtileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim aynı Kanunun "Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14'üncü maddesinin (b) fıkrasında;

“… Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar” denilmek suretiyle amatör spor kulüplerine nakdi yardımın yapılabileceğine açıkça izin verilmektedir. Fakat muhtarlara yapılacak yardımın düzenlendiği 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 9’ncu maddesinde yardım şeklinin ayni yardım ve destekle sınırlı tutulduğu görülmektedir.

Öte yandan 5393 sayılı Belediye Kanunu Tasarısının hükümet tarafından TBMM’ye sunulan taslak halinde, Mahalle ve yönetimi başlıklı 9 uncu maddesinde, işbu İlam konusu hüküm;

“ … Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkanları ölçüsünde gerekli yardım ve desteği sağlar; (…)” şeklinde iken; tasarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi sonucunda Komisyon tarafından hazırlanan Raporda (Tarih: 14.6.2005; Esas No.: 1/1038, 2/272, 2/482; Karar No.: 41), 9’uncu maddedeki söz konusu hüküm ile ilgili olarak,

“Tasarının;

- 9’uncu maddesi; yapılacak yardımların ayni nitelikte olacağına açıklık getirilmesi amacıyla dördüncü fıkrasında yer alan "bütçe imkanları ölçüsünde gerekli" ibaresinden sonra gelmek üzere "ayni" ibaresinin eklenerek redaksiyona tabi tutulması suretiyle kabul edilmiştir.” gerekçesiyle Komisyon tarafından değişiklik önerisi sunulmuştur. Tasarının TBMM Genel Kurulundaki görüşmeleri sonucunda da, söz konusu hüküm, Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği şekilde yasalaşmıştır. Dolayısıyla söz konusu hükmün gerekçesinde “yapılacak yardımların ayni nitelikte olacağı” açıkça vurgulanmış olup, 9’uncu maddedeki düzenlemenin sadece “ayni” yardım yapılmasına izin verdiğinin kabul edilmesi gerektiği açıktır.

Ayrıca, 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanun’un 3’üncü maddesinde muhtarlıkların göreceği işler 17 madde halinde ayrıntısı ile düzenlenmektedir. Bu düzenleme incelendiğinde dilekçilerin iddialarını karşılar şekilde, muhtarlıkların görevleri ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda düzenlenen Belediyenin görevleri arasında birbiri ile örtüşür bir görev birlikteliği bulunmamaktadır.

Sorumlular tarafından gönderilen dilekçelerde; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu zararı” başlıklı 71’inci maddesine yer vermiş ve ikinci fıkranın bir bütün olarak değerlendirildiğinde g bendinde yer alan mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması yine mal ve hizmet alımları nedeniyle yapılan ödemeler sonucu oluşan kamu zararı şeklinde anlaşılması gerektiğini, bu nedenle 5018 sayılı Kanun’un 71’inci maddesi tanımına giren bir kamu zararı olmadığı iddia edilmektedir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu zararı” başlıklı 71’ inci maddesinde;

“Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

Kamu zararının belirlenmesinde;

a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,

b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması,

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

f) (Mülga: 22/12/2005-5436/10 md.)

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması,

Esas alınır.” hükmü yer almaktadır.

Mezkur mevzuat hükmünde yer alan kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak durumlar incelendiğinde, a) ve b) bentlerinde iş mal veya hizmet alımlarından doğabilecek kamu zararından bahsederken c) bendinde mal ve hizmet alımlarıyla ilgili olmayan transfer niteliğindeki giderler sırasında oluşabilecek kamu zararından bahsedilmiş, e) bendinde ise diğerlerinden tamamen bağımsız olarak idarenin gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması durumuna yer verilmiştir. Her biri farklı durumlarda oluşabilecek kamu zararı durumlarına yer veren bu bentlerin birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Dolayısıyla sorumluların dilekçelerinde g) bendinde yer alan “mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” durumunun sadece mal veya hizmet alımlarıyla sınırlı olduğu iddiasının mevzuat ile örtüşmediği açıktır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar çerçevesinde; ... Belediyesince muhtarlıklara birtakım ihtiyaçların karşılanması maksadıyla nakdi yardım yapılması nedeniyle ... TL kamu zararına sebebiyet verildiğinden, sorumluların karar düzeltilmesine ilişkin talebinin reddi ile 171 sayılı İlamın 2 inci maddesi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine ilişkin 23.03.2022 tarih ve 51347 sayılı Temyiz Kurulu Kararının DÜZELTİLMESİNE MAHAL OLMADIĞINA, (Temyiz Kurulu Başkanı ve ….Daire Başkanı ... ,….Daire Başkanı ... , Üyeler ... , ... , ... ’un aşağıda yazılı karşı oy gerekçesine karşı) oy çokluğu ile,

Karar verildiği 03.01.2024 tarih 56279 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

Karşı oy gerekçesi/Azınlık görüşü

Temyiz Kurulu Başkanı ve ….Daire Başkanı ... ,...Daire Başkanı ... , Üyeler ... , ... , ... ’un karşı oy gerekçesi

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Mahalle ve Yönetimi” başlıklı 9’uncu maddesinin son fıkrasında;

“Belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının çözümü için bütçe imkânları ölçüsünde gerekli ayni yardım ve desteği sağlar; kararlarında mahallelinin ortak isteklerini göz önünde bulundurur ve hizmetlerin mahallenin ihtiyaçlarına uygun biçimde yürütülmesini sağlamaya çalışır.” hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre; belediye, mahallenin ve muhtarlığın ihtiyaçlarını göz önüne alarak bütçe imkânları doğrultusunda ayni yardım ve destekte bulunabilecektir.

Rapor maddesinde muhtarlıklara elektrik, su, doğalgaz gibi giderlerini karşılamak amacıyla yapılmış bile olsa, sadece ayni yardımda bulunulabilmesinin mümkün olduğu; dolayısıyla nakdi yardımda bulunulması suretiyle kamu zararına neden olunduğu iddia edilmiştir.

Ancak 5393 sayılı Kanun’un yukarı alınan 9’uncu maddesinde “…gerekli ayni yardım ve desteği sağlar…” ifadesi bulunmaktadır. Hükümde yer alan “destek” ifadesi, belediyelerin muhtarlık faaliyetleri ile ilgili nakdi yardımda bulunmasına imkan vermektedir. Nitekim kanun koyucu sadece ayni yardım yapılmasını öngörmüş olsa idi, hükümde ilaveten “destek” kelimesine yer verilmezdi.

Dilekçilerce söz konusu yardımın muhtarlıkların gelir kaynaklarındaki düşüş sebebiyle hizmetlerinin aksamamasını teminen elektrik, su, doğalgaz gibi ihtiyaçlarına katkıda bulunmak amacıyla yapıldığı ve mevzuata uygun olduğu ifade edilmiştir.

İlgili belediye meclis kararında da, bu yardımın muhtarlık faaliyetleri ile ilgili elektrik, su, telefon, internet, doğalgaz vb. ödemeleri karşılamak üzere yapılan talebe istinaden olduğu belirtilmiştir. Bu durumda yapılan nakdi ödemenin, muhtarlık hizmet binalarının ihtiyaçlarının karşılanması amacını taşıyan bir destek ödemesi niteliğinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Diğer yandan, 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanun’un 21’inci maddesinde “Harçlar münhasıran muhtarlara aittir. Muhtarlık işlerinin tedviri için lüzumlu kira, ısıtma, aydınlatma, hademe ücreti gibi masraflar bu harçlardan ödenir.” denilse de; İçişleri Bakanlığınca uygulamaya geçirilen Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi ile ikametgâh belgesi, nüfus sureti işlemleri gibi harç konusu birçok işlemin e-devlet sistemi ile doğrudan yapılabilmesinin muhtarlıkların harç gelirlerinde önemli ölçüde düşüşe sebebiyet verdiği ve muhtarların zorunlu giderlerini karşılamasının mümkün olmadığı ya da kurumsal faturalarını ödemede zorlandıkları da bir gerçektir. Bu sebeplerle muhtarlıkların ihtiyaçlarını karşılamak üzere ilçe genelindeki tüm muhtarlara nakdi yardımda bulunmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Tüm bu gerekçelerle Daire kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.