Defter İbrazı İçin Verilen Süre Beklenmeden Takdire Sevk Edilirse Re'sen Tarh Nedeni Oluşur mu?

Defter ve belge ibrazı için verilen süre beklenmeksizin daha önceki bir tarihte takdire sevk işleminin gerçekleştirilmesi Defter İbrazı İçin Verilen

Defter İbrazı İçin Verilen Süre Beklenmeden Takdire Sevk Edilirse Re'sen Tarh Nedeni Oluşur mu?

Defter ve belge ibrazı için verilen süre beklenmeksizin daha önceki bir tarihte takdire sevk işleminin gerçekleştirilmesi Defter İbrazı İçin Verilen Süre Beklenmeden Takdire Sevk Edilirse Re'sen Tarh Nedeni Oluşur mu?

Defter İbrazı İçin Verilen Süre Beklenmeden Takdire Sevk Edilirse Re'sen Tarh Nedeni Oluşur mu?

Defter İbrazı İçin Verilen Süre Beklenmeden Takdire Sevk Edilirse Re'sen Tarh Nedeni Oluşur mu?

Defter ve belge ibrazı için verilen süre beklenmeksizin daha önceki bir tarihte takdire sevk işleminin gerçekleştirilmesi karşısında re'sen tarh nedeninin oluştuğundan bahsedilemeyeceği hakkında

T.C.

D A N I Ş T A Y

Üçüncü Daire

Esas No : 2016/1697

Karar No : 2017/9096

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz istemine konu vergi mahkemesi kararının, tarhiyatın, kredi kartıyla yapılan satışların beyan edilmemesinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3'üncü maddesinin (B) bendinde vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kurala bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 134'üncü maddesinde vergi incelemesinin amacının; ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğunun kurala bağlanması karşısında; matrahın re'sen takdir yolu ile oluşturulması gereken hallerde dahi gerçeğe en yakın miktarın tespiti zorunlu olup, mahkemelerce yapılacak yargısal denetimde, vergi incelemesi üzerine salınan vergilerin, anılan düzenlemeye uygunluğunun bütün yönleriyle incelenerek ortaya konması gerekmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29'uncu maddesinde, mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri kuralına yer verilmiş, 34'üncü maddesinde de bu belgelerin, tutulması mecburi olan defterlere kaydedilmesi şartı aranmıştır.

Yukarıda sözü edilen düzenlemeler nedeniyle emtia veya hizmet alışını temsil eden fatura veya yerine geçen belgenin yasal defterlere usulüne uygun olarak kaydedilmesi ve bu belgelerde katma değer vergisinin ayrıca gösterilmesi, katma değer vergisi indirimi yapılabilmesinin ön koşullarıdır. Bu ön koşulların varlığının, sözü edilen defter ve belgelerin ibrazı ve incelenmesiyle saptanabileceği açıktır. Vergi idaresinin, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetini ortaya çıkarabilmesi ise istendiğinde defter ve belgelerin vergi idaresinin denetim ve incelemesine sunulması ve gerektiğinde, şekline ve usulüne uygun belgelerle tevsik edilen hukuki muamelelerin karşı taraf nezdinde inceleme ve araştırma yapılmasıyla olanaklıdır.

213 sayılı Kanunun 30'uncu maddesinin 2'nci fıkrasının 3'üncü bendinde, bu Kanuna göre tutulması zorunlu olan defterlerin hepsinin veya bir kısmının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi, dönem matrahının re'sen takdirini gerektiren sebep olarak öngörülmüştür.

Dosyanın incelenmesinden, Ünye Vergi Dairesi Müdürlüğünün defter ve belgelerin ibrazı istemine ilişkin yazının 6.12.2010 tarihinde şirket adresinde ortağa tebliğ edildiği ancak takdir komisyonuna 2.12.2010 tarihinde sevk edildiği, tarhiyatın ise 22.12.2011 tarih ve 2011-22-28423 sayılı Basit Rapora dayandığı görülmekte olup, defter ve belge ibrazı için verilen süre beklenilmeksizin daha önceki bir tarihte takdire sevk işleminin gerçekleştirildiği, takdire sevk tarihi itibarıyla ibraz etmeme eyleminin gerçekleştiğinden dolayısıyla re'sen tarh nedeninin oluştuğundan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, tarhiyatın defter ve belgelerin ibraz edilmemesinden kaynaklanan kısmında hukuka uygunluk görülmediğinden, bu husus gözetilmek ve Eylül 2004 döneminden devreden katma değer vergisinin 2005 yılının Ocak döneminde dikkate alınması suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere vergi mahkemesi kararının bozulması davalı idare temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kısmen reddiyle, İstanbul 11. Vergi Mahkemesinin 15.11.2012 gün ve E:2012/338, K:2012/2586 sayılı kararının, tarhiyatın, kredi kartıyla yapılan satışların beyan edilmemesinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, defter ve belgelerin ibraz edilmemesinden kaynaklanan kısmının reddine ilişkin hüküm fıkrasına davacı tarafından yöneltilen temyiz isteminin kabulüyle değinilen hüküm fıkrasının bozulmasına, davalı idarenin temyiz isteminin bu nedenle reddine, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11.12.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2019, 13:05
YORUM EKLE