Vergi incelemesi başlatılan mükellefin takdire sevki tarh zamanaşımını durdurur mu?

Vergi incelemesi başlatılan mükellefin takdire sevki tarh zamanaşımını durdurur mu?

Vergi incelemesi başlatılan mükellefin takdire sevki tarh zamanaşımını durdurur mu?

Vergi incelemesi başlatılan mükellefin takdire sevki tarh zamanaşımını durdurur mu?

Vergi incelemesi başlatılan mükellefin takdire sevki tarh zamanaşımını durdurur mu?

Vergi incelemesi başlatılan mükellefin takdire sevki tarh zamanaşımını durdurur mu?

 I) Kanun'da takdir komisyonuna başvurulmasına bağlanan ve belirlilik ile öngörülebilirlik arz eden hukuki sonuç zamanaşımının durması olduğundan hakkında vergi incelemesi başlatılan davacının takdire sevk edilmesiyle tarh zamanaşımının durduğunun kabulünün gerektiği,

II) Dava konusu edilebilir nitelikteki tarh işleminin dayanağı olan takdir komisyonu kararının alındığı tarih itibarıyla resen tarh nedeninin bulunmasının gerekli ve yeterli olduğu hakkında.

T.C.

DANIŞTAY

Vergi Dava Daireleri Kurulu

Esas No : 2020/467

Karar No : 2020/761

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İnceleme ve Gerekçe :

Maddi Olay:

Hakkında vergi incelemesi başlatılan davacı takdire sevk edilmiş, henüz matrah takdir edilmeden inceleme tamamlanarak vergi tekniği raporu düzenlenmesi üzerine takdir komisyonunca anılan rapordaki tespitler esas alınmak suretiyle beş yıllık genel zamanaşımı süresi dolduktan sonra matrah takdirine gidilmiştir.

Anılan takdir komisyonu kararlarına istinaden tebliğ edilen ihbarnameler içeriği vergi ve cezaların kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

İlgili Mevzuat:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmıştır.

Anılan Kanunun 114. maddesinin ikinci fıkrasının, zamanaşımının durma süresinin belirsizliğinin Anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anavasa Mahkemesinin, 15/10/2009 tarihli’ ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararı ile iptal edilmesinden sonra 23/07/2010 tarihli ve 6009 savılı Kanunun 8. maddesiyle yeniden düzenlenen ve 01/07/2010 tarihinden geçerli olmak iizere yayımı tarihinde yürürlüğe giren halinde "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." düzenlemesine ver verilmiştir.

Kanunun 30. maddesinin birinci fıkrasında "Resen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya verkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veva matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı resen takdir olunmuş sayılır." hükmü ver almaktadır.

213 Kanunun 72 ila 75. maddelerinde takdir komisyonunun kuruluşu, üyelerin seçilmesi, görev ve yetkileri sayılmış, avnı Kanun'un 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı belirtilmiştir. Kanun'un 74. maddesinin "a" işaretli fıkrasında ise takdir komisyonlarının maddede savılan görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, yalnız hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır.

Hukuki Değerlendirme:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde sayılan re'sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re'sen takdir edilebileceği gibi takdir komisyonuna başvurularak da matrahın takdir edilmesi sağlanabilecektir. Anılan maddede sayılan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tartışmasız olup bu durumdaki bir mükellefin takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca Kanun'un 74. maddesindeki kuraldan takdir komisyonunun takdir nedenlerinin bulunup bulunmadığı hususunda bir inceleme yapamayacağı anlaşılmaktadır.

İsrar kararında, davacının takdir komisyonuna sevk edildiği tarih itibarıyla ortada re'sen tarh sebebinin bulunmadığı ve bu şekilde yapılan takdire sevk işleminin işlemeye devam eden zamanaşımı süresini durdurmayacağı kabul edilmiş ve tarhiyatın hukuka uygunluğu bu yönüyle değerlendirilmiştir.

Kanun'da takdir komisyonuna başvurulmasına bağlanan ve belirlilik ile öngörülebilirlik arz eden hukuki sonuç zamanaşımının durması olduğundan, takdir komisyonuna şevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gerekmektedir. Öte yandan, dava konusu edilebilir nitelikteki tarh işleminin dayanağı olan takdir komisyonu kararının alındığı tarih itibarıyla re'sen tarh nedeninin bulunmasının gerekli ve yeterli olduğu açıktır.

Bu nedenle takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamelerin tebliğ tarihi dikkate alınarak olayda zamanaşımının bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi, zamanaşımının bulunmadığının tespiti halinde takdir komisyonu kararının verildiği tarih itibarıyla re'sen tarh nedeninin bulunup bulunmadığı ve re'sen takdir edilen matrahın hukuka uygun olup olmadığı hususları da araştırılarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verilen temyize konu ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Karar Sonucu :

Açıklanan nedenlerle;

 Davalının temyiz isteminin kabulüne,

YORUM EKLE